Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Boşanan eşcinsel çiftin çocukları ABD ve Türk yargısını karşı karşıya getirdi.

Yaşam 23.03.2022 - 21:38, Güncelleme: 23.03.2022 - 21:38
 

Boşanan eşcinsel çiftin çocukları ABD ve Türk yargısını karşı karşıya getirdi.

Türk vatandaşı N.S. ile ABD vatandaşı C.B., yasal evlilik yapıp sperm bankası yöntemiyle çocuk sahibi oldu. Kadınlar boşanmak istediklerinde velayet krizi yaşandı. Ankara'daki mahkeme evliliği tanımayarak "Çocuk Türk annenin" kararını verdi. ABD yargısı ise iadesini talep etti, yargıda kiriz yaşandı.

ABD mahkemesi, sperm bankasından alınan sperm ile hamile kalıp doğum yaptıktan sonra oğluyla Türkiye'ye gelerek bir daha dönmeyen N.S'den çocuğu teslim etmesini istedi. Ancak Ankara 5. Aile Mahkemesi, eşcinsel evliliğin Türk hukukuna göre yok sayıldığını ve ABD'li eski eşin çocuk üzerinde hukuki bir hakkı olmadığını belirterek talebi reddetti. İSTİNAF: AYKIRILIK YOK T24'ten Asuman Aranca'nın haberine göre, itiraz üzerine dosyaya bakan Ankara İstinaf Mahkemesi de kararı hukuka uygun bulundu. İstinaf kararında Türk hukukuna göre eşcinsel evliliğin geçersiz sayılması nedeniyle çocuğun da "evlilik dışı" olduğunun kabul edilmesi gerektiği kaydedilerek, "Evlilik dışı doğduğu kabul edilen çocuğun velayetinin N.S'de olduğu, bu itibarla ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır" denildi. SPERM BANKASIYLA EBEVEYN OLDULAR Dava dosyasına göre, İstanbul'da yaşayan ABD vatandaşı C.B, 2008 yılında internet üzerinden Ankara'da yaşayan N.S ile tanıştı. Sevgili olan çift İstanbul'da birlikte yaşamaya başladı. Bu süreçte C.B, Danimarka'daki bir sperm bankası aracılığıyla hamile kalarak bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Bir süre sonra çocuğa otizm teşhisi konulunca, çift tedavi için 2013 yılında ABD'ye taşındı ve eşcinsel evliliğin yasal olduğu Minnesota'da nikah kıydı. Birkaç yıl sonra bu kez de N.S sperm bankası aracılığıyla hamile kalarak bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Her iki çocuğun doğum belgesinde de C.B ve N.S ebeveyn olarak yazıldı. Ancak çift arasında başlayan geçimsizlik, daha sonra şiddete dönüştü. Türk N.S, iddiaya göre kendisine şiddet uygulayan eşi hakkında ABD mahkemesine başvurarak 4 kez koruma kararı aldı. Çift, Aralık 2019'da boşandı. Boşanmaya ilişkin protokolde N.S'nin dünyaya getirdiği çocuğun velayeti ortak olarak belirlendi. ABD'li eşin N.S.'ye 2500 dolar nafaka ödemesi de kararlaştırılan protokolde ayrıca N.S.'nin yılda bir defa çocuğuyla Türkiye'de yaşayan ailesinin yanına giderek 1 ay kalabileceği de yer aldı. ABD ÇOCUĞUN İADESİNİ TALEP ETTİ Bu süreçte kendisine kanser teşhisi konulan N.S, Temmuz 2020'de oğluyla beraber Türkiye'deki ailesinin yanına geldi. N.S hem gördüğü şiddet hem de hastalığı nedeniyle bir daha ABD'ye dönmedi, o tarihte 4.5 yaşında olan oğlunu da Türk vatandaşlığına kaydettirdi. Bunun üzerine ABD'li eski eş C.B, ABD hukukuna göre ortak velayetlerinde bulunan çocuğun Türkiye'de alıkonulduğunu belirterek, Minnesota'da çocuğun iadesi talebiyle dava açtı. TÜRKİYE'DEN TALEPTE BULUNDULAR Mahkeme, velayetin ortak olması nedeniyle çocuğun iadesine karar verdi. ABD merkez makamları da mahkemenin kararı üzerine çocuğun iadesi için Türkiye'den talepte bulundu. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı N.S ve C.B arasında uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle çocuğun iadesi için taraflar hakkında davaname hazırladı. Açılan dava Ankara 5. Aile Mahkemesinde görüldü. C.B'nin avukatları çocuğun ortak velayette olması nedeniyle ABD'ye iadesini isterken, N.S'nin avukatı eşcinsel evliliğin Türkiye'de hükümsüz olduğunu, davacı C.B ile çocuk arasında da kan bağı ve velayet ilişkisi olmadığını, ayrıca kanser tedavisi gören müvekkilinin davacıdan hem psikolojik, hem ekonomik hem de çocukların gözleri önünde fiziksel şiddet gördüğünü vurguladı. Avukat, C.B'nin müvekkilini öldürmeye çalıştığını ve bu nedenle ABD mahkemelerince hakkında uzaklaştırma kararları verildiğini ifade ederek, çocuğa da fiziksel şiddet uygulayabileceğini öne sürdü. Bir uzman tarafından görüşmeye alınan küçük çocuk ise, C.B'nin annesini öldürmeye çalıştığını gördüğünü ve korktuğunu, C.B'nin kendisini sevmediğini hissettiğini ve bu nedenle ABD'ye dönmek istemediğini anlattı. "ÇOCUĞUN VELAYETİ ANNESİNDE" Yargılama sonunda mahkeme, Türk hukukunda eşcinsel evliliğin yok hükmünde olması ve çocuğun "velisinin" doğuran kadın olduğunu belirterek, davayı reddetti. Böylece çocuğun, annesi N.S'de kalmasına karar verilmiş oldu. Dosya hem savcılığın hem de C.B'nin avukatlarının itirazı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) 2. Hukuk Dairesine geldi. Dosyayı inceleyen İstinaf Dairesi de ilk derece mahkemesinin kararını hukuka uygun buldu. Daire kararında Türk hukukuna göre eşcinsel evliliğin geçersiz sayılması nedeniyle çocuğun da "evlilik dışı" olduğunun kabul edilmesi gerektiği kaydedilerek, "Türk hukukuna göre anne baba evli değilse çocuğun velayeti annesindedir. ABD'de yapılan evliliğin Türk mevzuatına aykırı olması nedeniyle evlilik dışı doğduğu kabul edilen çocuğun velayetinin N.S'de olduğu, bu itibarla ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır" denildi. Davada son sözü Yargıtay söyleyecek.
Türk vatandaşı N.S. ile ABD vatandaşı C.B., yasal evlilik yapıp sperm bankası yöntemiyle çocuk sahibi oldu. Kadınlar boşanmak istediklerinde velayet krizi yaşandı. Ankara'daki mahkeme evliliği tanımayarak "Çocuk Türk annenin" kararını verdi. ABD yargısı ise iadesini talep etti, yargıda kiriz yaşandı.

ABD mahkemesi, sperm bankasından alınan sperm ile hamile kalıp doğum yaptıktan sonra oğluyla Türkiye'ye gelerek bir daha dönmeyen N.S'den çocuğu teslim etmesini istedi. Ancak Ankara 5. Aile Mahkemesi, eşcinsel evliliğin Türk hukukuna göre yok sayıldığını ve ABD'li eski eşin çocuk üzerinde hukuki bir hakkı olmadığını belirterek talebi reddetti.

İSTİNAF: AYKIRILIK YOK

T24'ten Asuman Aranca'nın haberine göre, itiraz üzerine dosyaya bakan Ankara İstinaf Mahkemesi de kararı hukuka uygun bulundu. İstinaf kararında Türk hukukuna göre eşcinsel evliliğin geçersiz sayılması nedeniyle çocuğun da "evlilik dışı" olduğunun kabul edilmesi gerektiği kaydedilerek, "Evlilik dışı doğduğu kabul edilen çocuğun velayetinin N.S'de olduğu, bu itibarla ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır" denildi.

SPERM BANKASIYLA EBEVEYN OLDULAR

Dava dosyasına göre, İstanbul'da yaşayan ABD vatandaşı C.B, 2008 yılında internet üzerinden Ankara'da yaşayan N.S ile tanıştı. Sevgili olan çift İstanbul'da birlikte yaşamaya başladı. Bu süreçte C.B, Danimarka'daki bir sperm bankası aracılığıyla hamile kalarak bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Bir süre sonra çocuğa otizm teşhisi konulunca, çift tedavi için 2013 yılında ABD'ye taşındı ve eşcinsel evliliğin yasal olduğu Minnesota'da nikah kıydı. Birkaç yıl sonra bu kez de N.S sperm bankası aracılığıyla hamile kalarak bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Her iki çocuğun doğum belgesinde de C.B ve N.S ebeveyn olarak yazıldı. Ancak çift arasında başlayan geçimsizlik, daha sonra şiddete dönüştü. Türk N.S, iddiaya göre kendisine şiddet uygulayan eşi hakkında ABD mahkemesine başvurarak 4 kez koruma kararı aldı.

Çift, Aralık 2019'da boşandı. Boşanmaya ilişkin protokolde N.S'nin dünyaya getirdiği çocuğun velayeti ortak olarak belirlendi. ABD'li eşin N.S.'ye 2500 dolar nafaka ödemesi de kararlaştırılan protokolde ayrıca N.S.'nin yılda bir defa çocuğuyla Türkiye'de yaşayan ailesinin yanına giderek 1 ay kalabileceği de yer aldı.

ABD ÇOCUĞUN İADESİNİ TALEP ETTİ

Bu süreçte kendisine kanser teşhisi konulan N.S, Temmuz 2020'de oğluyla beraber Türkiye'deki ailesinin yanına geldi. N.S hem gördüğü şiddet hem de hastalığı nedeniyle bir daha ABD'ye dönmedi, o tarihte 4.5 yaşında olan oğlunu da Türk vatandaşlığına kaydettirdi. Bunun üzerine ABD'li eski eş C.B, ABD hukukuna göre ortak velayetlerinde bulunan çocuğun Türkiye'de alıkonulduğunu belirterek, Minnesota'da çocuğun iadesi talebiyle dava açtı.

TÜRKİYE'DEN TALEPTE BULUNDULAR

Mahkeme, velayetin ortak olması nedeniyle çocuğun iadesine karar verdi. ABD merkez makamları da mahkemenin kararı üzerine çocuğun iadesi için Türkiye'den talepte bulundu. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı N.S ve C.B arasında uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle çocuğun iadesi için taraflar hakkında davaname hazırladı. Açılan dava Ankara 5. Aile Mahkemesinde görüldü. C.B'nin avukatları çocuğun ortak velayette olması nedeniyle ABD'ye iadesini isterken, N.S'nin avukatı eşcinsel evliliğin Türkiye'de hükümsüz olduğunu, davacı C.B ile çocuk arasında da kan bağı ve velayet ilişkisi olmadığını, ayrıca kanser tedavisi gören müvekkilinin davacıdan hem psikolojik, hem ekonomik hem de çocukların gözleri önünde fiziksel şiddet gördüğünü vurguladı. Avukat, C.B'nin müvekkilini öldürmeye çalıştığını ve bu nedenle ABD mahkemelerince hakkında uzaklaştırma kararları verildiğini ifade ederek, çocuğa da fiziksel şiddet uygulayabileceğini öne sürdü. Bir uzman tarafından görüşmeye alınan küçük çocuk ise, C.B'nin annesini öldürmeye çalıştığını gördüğünü ve korktuğunu, C.B'nin kendisini sevmediğini hissettiğini ve bu nedenle ABD'ye dönmek istemediğini anlattı.

"ÇOCUĞUN VELAYETİ ANNESİNDE"

Yargılama sonunda mahkeme, Türk hukukunda eşcinsel evliliğin yok hükmünde olması ve çocuğun "velisinin" doğuran kadın olduğunu belirterek, davayı reddetti. Böylece çocuğun, annesi N.S'de kalmasına karar verilmiş oldu. Dosya hem savcılığın hem de C.B'nin avukatlarının itirazı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) 2. Hukuk Dairesine geldi. Dosyayı inceleyen İstinaf Dairesi de ilk derece mahkemesinin kararını hukuka uygun buldu.

Daire kararında Türk hukukuna göre eşcinsel evliliğin geçersiz sayılması nedeniyle çocuğun da "evlilik dışı" olduğunun kabul edilmesi gerektiği kaydedilerek, "Türk hukukuna göre anne baba evli değilse çocuğun velayeti annesindedir. ABD'de yapılan evliliğin Türk mevzuatına aykırı olması nedeniyle evlilik dışı doğduğu kabul edilen çocuğun velayetinin N.S'de olduğu, bu itibarla ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır" denildi.

Davada son sözü Yargıtay söyleyecek.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.