Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Bunlar hem kansız hem vicdansız!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 02.03.2023 - 10:41, Güncelleme: 02.03.2023 - 10:41
 

Bunlar hem kansız hem vicdansız!

Kızılay’a yönelik iftiraların kan bağışlarında ciddi azalışa sebep olduğunu belirten sağlık sektörü temsilcileri, “Özellikle ameliyata giren hastalar ve hastaneler zor duruma düştü

Kızılay’ı ‘kan satmak’ ile suçlayan güruh, bağışçılardan alınan kanın soğuk zincir, depolama, taşıma ve güvenlik testlerine tabi tuttuktan sonra talep edilen hastanelere gönderildiğini ve SGK’dan bu işlemlerin masrafını 40 yıldır talep ettiğini perdeliyor. Sürecin nasıl işlediğini bilen Türk Tabipler Birliği ideolojik sebeplerle susarken; muhalefet, fondaş medya ve ilaç lobileri, algı operasyonları ile kurumu yıpratıyor. Kızılay’a yönelik iftiraların kan bağışlarında ciddi azalışa sebep olduğunu belirten sağlık sektörü temsilcileri, “Özellikle ameliyata giren hastalar ve hastaneler zor duruma düştü. Bu yapılan vicdansızlıktır” görüşünde birleşti. Türkiye’de hastanelerdeki kan ihtiyacının önemli bölümü Türk Kızılay’ı vasıtasıyla gideriliyor. Eğitim araştırma hastanesi yada şehir hastanesi düzeyinde bir sağlık kuruluşunun ortalama aylık kan tüketiminin 2 bin 500 ila 3 bin ünite civarında olduğu, 250 ila 400 ünite trombosit süspansiyonu, 600 ile 750 ünite taze donmuş plazma kullanıldığı, 100 üniteye yakın kan ürünü kriyopresipitat, 15-30 ünite arası aferez trombosit süspansiyonu talep edildiği ifade ediliyor. Daha küçük hastanelerde ise bu rakamların aylık 700 ünite civarı olduğu vurgulanıyor. Ameliyatlarda, kanser tedavisinde kullanılan kanın büyük bölümünün Kızılay tarafından temin edildiği kaydediliyor. Kızılay'ın 40 yıldır aldığı ücret kanın işlenmesi ve lojistiği için Fonlu medya ve zillet korosunun yeni bir bilgiymiş gibi sunduğu “Kızılay hastalara kan satıyor” iddiasının ise baştan sona çarpıtma olduğu ifade ediliyor. Kızılay’ın yaklaşık 40 yıldır kan hastanelere kan temininde cüzi bir bedel talep ettiği, bunun da ne hastalar, nede hastaneler tarafından ödenmediği, talep edilen bedelin SGK tarafından karşılandığı belirtiliyor. SGK’dan alınan paranın da, Kızılay’ın temin ettiği kan ve kan türevlerini işlenmesi, plazma içerisindeki olası bulaşıcı hastalıklara yönelik testler, soğuk hava depolarında stoklanması, soğuk zincir kırılmadan talep eden hastaneye sevk edilmesi gibi zorlu ve masraflı işlemlerde kullanıldığı belirtildi. TTB yöneticileri gerçeği bildiği halde çarpıtıyor Zillet medyasının iftiralarına ortak olan Türk Tabipler Birliği yöneticilerinin de bu rutin uygulamaya vakıf olduğu, ancak içinde bulundukları ideolojik bataklık sebebiyle gerçekleri çarpıttıkları kaydedildi. İthal ilaç lobisi kuduruyor Kızılay’ın kan ürünlerine yönelik faaliyetinin, Türkiye’nin halen kanını emmeye devam eden ve bir kısmı yerli gibi görünen ithal ilaç lobisi tarafından hedef alındığı ifade ediliyor. Kızılay’dan temin edilen eritrosit süspansiyon, aferez trombosit süspansiyon, havuzlanmış trombosit süspansiyonu, plazmadan elde edilen endüstriyel kan ürünlerinin (pıhtılaşma faktörleri/ilaçları) büyük miktarda dövizin yurt dışına çıkışına engel olduğu vurgulanıyor. AK Parti Hükümeti döneminde Kızılay’ın yeniden yapılandırılmasıyla pıhtılaşma faktörleri ve kanser tedavisinde kullanılan kan ürünlerin hammadde olarak kullanılması, ilaç lobisi ve maşalığını yapan zillet medyasını kudurttuğu belirtiliyor. İftiralar yüzünden kan bağışı azaldı iş yükü arttı İlaç lobilerinin beslediği medya kalemşorları, fonlu medya ve bu yönde demeçler veren TTB yöneticilerinin neden olduğu olumsuz algı yüzünden Kızılay’ın kan stoklarında ciddi bir düşüş olduğu, bu sebeple şehir hastaneleri ve birçok sağlık kuruşunda kan bağışı istasyonları kurulduğu vurgulandı. Kan stoklarını muhafaza edebilmek için önemli ameliyatlar öncesi hasta yakınlarından kan bağışı talebinde bulunulduğu ifade edildi. Bu durumun hastanelerde ciddi bir iş yüküne ve zaman kaybına neden olduğu bildirildi.
Kızılay’a yönelik iftiraların kan bağışlarında ciddi azalışa sebep olduğunu belirten sağlık sektörü temsilcileri, “Özellikle ameliyata giren hastalar ve hastaneler zor duruma düştü

Kızılay’ı ‘kan satmak’ ile suçlayan güruh, bağışçılardan alınan kanın soğuk zincir, depolama, taşıma ve güvenlik testlerine tabi tuttuktan sonra talep edilen hastanelere gönderildiğini ve SGK’dan bu işlemlerin masrafını 40 yıldır talep ettiğini perdeliyor. Sürecin nasıl işlediğini bilen Türk Tabipler Birliği ideolojik sebeplerle susarken; muhalefet, fondaş medya ve ilaç lobileri, algı operasyonları ile kurumu yıpratıyor. Kızılay’a yönelik iftiraların kan bağışlarında ciddi azalışa sebep olduğunu belirten sağlık sektörü temsilcileri, “Özellikle ameliyata giren hastalar ve hastaneler zor duruma düştü. Bu yapılan vicdansızlıktır” görüşünde birleşti.

Türkiye’de hastanelerdeki kan ihtiyacının önemli bölümü Türk Kızılay’ı vasıtasıyla gideriliyor. Eğitim araştırma hastanesi yada şehir hastanesi düzeyinde bir sağlık kuruluşunun ortalama aylık kan tüketiminin 2 bin 500 ila 3 bin ünite civarında olduğu, 250 ila 400 ünite trombosit süspansiyonu, 600 ile 750 ünite taze donmuş plazma kullanıldığı, 100 üniteye yakın kan ürünü kriyopresipitat, 15-30 ünite arası aferez trombosit süspansiyonu talep edildiği ifade ediliyor. Daha küçük hastanelerde ise bu rakamların aylık 700 ünite civarı olduğu vurgulanıyor. Ameliyatlarda, kanser tedavisinde kullanılan kanın büyük bölümünün Kızılay tarafından temin edildiği kaydediliyor.

Kızılay'ın 40 yıldır aldığı ücret kanın işlenmesi ve lojistiği için

Fonlu medya ve zillet korosunun yeni bir bilgiymiş gibi sunduğu “Kızılay hastalara kan satıyor” iddiasının ise baştan sona çarpıtma olduğu ifade ediliyor.
Kızılay’ın yaklaşık 40 yıldır kan hastanelere kan temininde cüzi bir bedel talep ettiği, bunun da ne hastalar, nede hastaneler tarafından ödenmediği, talep edilen bedelin SGK tarafından karşılandığı belirtiliyor. SGK’dan alınan paranın da, Kızılay’ın temin ettiği kan ve kan türevlerini işlenmesi, plazma içerisindeki olası bulaşıcı hastalıklara yönelik testler, soğuk hava depolarında stoklanması, soğuk zincir kırılmadan talep eden hastaneye sevk edilmesi gibi zorlu ve masraflı işlemlerde kullanıldığı belirtildi.

TTB yöneticileri gerçeği bildiği halde çarpıtıyor

Zillet medyasının iftiralarına ortak olan Türk Tabipler Birliği yöneticilerinin de bu rutin uygulamaya vakıf olduğu, ancak içinde bulundukları ideolojik bataklık sebebiyle gerçekleri çarpıttıkları kaydedildi.

İthal ilaç lobisi kuduruyor

Kızılay’ın kan ürünlerine yönelik faaliyetinin, Türkiye’nin halen kanını emmeye devam eden ve bir kısmı yerli gibi görünen ithal ilaç lobisi tarafından hedef alındığı ifade ediliyor. Kızılay’dan temin edilen eritrosit süspansiyon, aferez trombosit süspansiyon, havuzlanmış trombosit süspansiyonu, plazmadan elde edilen endüstriyel kan ürünlerinin (pıhtılaşma faktörleri/ilaçları) büyük miktarda dövizin yurt dışına çıkışına engel olduğu vurgulanıyor. AK Parti Hükümeti döneminde Kızılay’ın yeniden yapılandırılmasıyla pıhtılaşma faktörleri ve kanser tedavisinde kullanılan kan ürünlerin hammadde olarak kullanılması, ilaç lobisi ve maşalığını yapan zillet medyasını kudurttuğu belirtiliyor.

İftiralar yüzünden kan bağışı azaldı iş yükü arttı

İlaç lobilerinin beslediği medya kalemşorları, fonlu medya ve bu yönde demeçler veren TTB yöneticilerinin neden olduğu olumsuz algı yüzünden Kızılay’ın kan stoklarında ciddi bir düşüş olduğu, bu sebeple şehir hastaneleri ve birçok sağlık kuruşunda kan bağışı istasyonları kurulduğu vurgulandı. Kan stoklarını muhafaza edebilmek için önemli ameliyatlar öncesi hasta yakınlarından kan bağışı talebinde bulunulduğu ifade edildi. Bu durumun hastanelerde ciddi bir iş yüküne ve zaman kaybına neden olduğu bildirildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.