Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Çanakkale Köprüsü'nü yapan CHP'li isim sessizliğini bozdu! Kılıçdaroğlu'nu şoka sokacak çıkış

Gündem 28.03.2022 - 13:08, Güncelleme: 28.03.2022 - 13:34
 

Çanakkale Köprüsü'nü yapan CHP'li isim sessizliğini bozdu! Kılıçdaroğlu'nu şoka sokacak çıkış

1915 Çanakkale Köprüsü'nü inşa eden ortaklardan Yapı Merkezi'nin patronu CHP'li Başar Arıoğlu, "Evet bizim kalbimiz solda atar. Sosyal demokrasi diye bir şey var. Bunun ne olduğu belli. Ben solcuyum diyerek solcu olunmuyor" diyerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun köprü muhalefetini eleştirdi.

Türkiye'nin en önemli projeleri arasında olan 1915 Çanakkale Köprüsü, Çanakkale Zaferi'nin 107'nci yıldönümünde hizmete girdi. 1,5 saatlik ulaşım süresini 6 dakikaya düşüren köprü, birçok yönden bölgenin kalkınmasında önemli görevler üstlenecek. Köprü, Marmara ve Ege bölgelerindeki limanlar, demir yolu ve hava ulaşım sistemlerinin entegrasyonunu sağlayacak. Yap-işlet-devret modeliyle Türkiye'den Limak ve Yapı Merkezi, Güney Kore'den de DL E&C ve SK ecoplant şirketlerinin kurduğu ortak girişim grubu tarafından yapılan Çanakkale Köprüsü, açıldığından bu yana muhalefetin eleştiri oklarının hedefinde. Tartışmalar devam ederken konuyla ilgili dikkat çeken bir açıklamada Yapı Merkezi'nin patronu CHP'li eski Milletvekili Ersin Arıoğlu'nun oğlu Başar Arıoğlu'ndan geldi. Arıoğlu, Akşam gazetesine verdiği röportajda muhalefetin tutumunu eleştirdi. Her şeye 'hayır' diyerek muhalefet yapılamayacağını belirten Arıoğlu, "Evet bizim kalbimiz solda atar. Sosyal demokrasi diye bir şey var. Bunun ne olduğu belli. Ben solcuyum diyerek solcu olunmuyor. Muhalefet ne yazık ki alakasız her şeye 'hayır' diyerek muhalefet yapılıyor. 'Bu projeleri devletleştireceğiz' diyorlar, bunlar yatırımcıyı kaçıracak söylemler" ifadelerini kullandı. İşte yapılan röportajdan bir kesit: - Köprü bitti ama tartışması bitmedi. Bu kadar eleştiri, sorgulama bekliyor muydunuz? Sorgulama olsun tabii ama gönül ister ki bu biraz daha objektif şekilde yapılsın. Burada neyin sorgulandığı da önemli. Diyorlar ki ihaleler kapalı kapılar ardında yapılıyor. Öyle değil. İlan ediliyor. Sonra da yeteri kadar süre veriliyor. İlgilenen firmalar önceden gidip ihale dökümanını alır, bu dokümanın bedeli de ihalenin boyutuna göre 50-100 bin lira civarındadır. - Neler var bu dokümanda? Bu dokümanda eğer ihaleyi kazanırsanız imzalayacağınız sözleşme vardır. Bu sözleşme kişiye özel hazırlanmaz, siz ihaleyi almadan önce neye imza atacağınızı bilirsiniz. İhaleden sonra sadece o basılı olan nüshanın içindeki boşluklar doldurulur. Mesela biz süreyi teklif ettiğimiz için o boşluğa 'Şu kadar sürede devlete iade edeceğiz' diye tarih yazıldı. - Köprünün maliyeti de sorgulanıyor. Siz bu teklifi neye göre verdiniz? Bu çapta bir iş için daha ihaleye girmeden 4-5 milyon dolar para harcarsınız. Çünkü bir ön tasarım yaptırmak zorundasınız. Boyut olarak ilk kez böyle bir köprü yapılıyor. Böyle bir keson dünyada daha önce batırılmamış. Bazı parçalar böyle bir yüksekliğe daha önce hiç kaldırılmamış. Bunların hepsini, uzmanını tutup çalışmak gerekiyor. Hesaplar da ona göre yapılıyor. Böyle bir köprünün maliyeti hakkında herhangi bir fikir söylemek için önce tüm bu çalışmaları yapmak gerekiyor. Ben bu ihaleye hazırlanmamış olsaydım bu konuda fikir yürütemezdim. Şu anda maliyet hesabı yapanlar tamamen kafadan atıyorlar. - Dünyadan bazı örnekler veriyorlar. Hong Kong mesela... Öyle örnekler veriyorlar ki bizim köprümüzle aralarında dağlar kadar fark var. Birinin ayağı kırk metre derinde, öbürünün ayağı karada. Hong Kong köprüsü diyorlar ama bu bir asma köprü, diğeri viyadük köprü tünel sistemi. - İhalede sizden başka kaç teklif vardı? Dünya çapında bir ihale yapıldı. Ve 4 tane çok ciddi teklif geldi. Mesela Japon firma Çanakkale'yi çok istiyordu ve çok da rekabetçi bir teklif verdiler. Bütün bu firmalar fizibilite yaptığı için, köprünün kaça mal olabileceğini aşağı yukarı tahmin ediyordu. 4 tane çok ciddi teklif gelmiş. Ve bu tekliflerden en ucuzu seçilmiş. Burada sorun ne? Bizden sonraki de seçilebilirdi. İzmir'de öyle oldu mesela... - Ne oldu İzmir'de? 3-4 ay önce yapılan metro ihalesinde biz Yapı Merkezi ve Nurol olarak en düşük fiyatı verdik. Buna rağmen ihaleden atıldık, 500 milyon lira farkla iş ikinciye verildi. Asıl bu sorgulanmalı. Nurol Osmangazi'yi, Marmaray'ı yapmış, biz Çanakkale'yi Avrasya'yı yapmışız. Ve diyorlar ki 'Bunlar işi bilmiyor. Yanlış fiyat vermişler, işi yapamazlar. Ben kendi favorime vereyim'. İhale yapma o zaman. Beni niye uğraştırıyorsun. - Hazine garantileriyle müteahhitler zengin oluyor mu? Biz bu işten ne kadar para kazanacağımızı, köprüyü teslim ettiğimiz gün bileceğiz. O güne kadar her şeyin risk altında, belirsiz. Kurdaki hareket böyle devam ederse çok para da kaybedebiliriz. Mesela bu yıl bizim sözleşmede 15 euro artı KDV yazıyorsa, yaklaşık 250 lira geçiş ücretim oluyor. Ve bu yıl boyunca sabit kalıyor. Ama döviz artınca TL sabit kalmıyor. Dolayısıyla benim euro cinsinden 15 euroyla başlayan geçişim, eğer yüzde 20 devalüasyon olduysa sene içerisinde 12'ye düşüyor. Diğer yandan borçlanmamız ise dolar cinsinden. Yani TL değer kazanırsa ben de kazanıyorum. Kaybederse ben de kaybediyorum. Biz 2020 ve 2021'de bunların yaşanacağını bilseydik, 2017'de o teklifi vermezdik. Bu ihaleyle ucu ucuna alınmış bir iş. Bir emniyet payımız vardı ama o da gitmiş durumda. - Çanakkale'den geçişler nasıl şu anda? Günlük 30 bin civarında geçiş var ama henüz konuşmak için erken. Ancak 1-2 sene sonra tablo netleşmeye başlar. - Avrasya Tüneli'nden geçişler nasıl? Orada garanti edilen rakam 68 bindi. Biz şu anda 55 binlerdeyiz. Avrasya tüneli sabah ve akşam olmak üzere günde 4 saat çok yoğun kullanılıyor. O boş olan saatleri dondurmak için farklı yöntemler denenebilir. - Siz de CHP'li bir aileden geliyorsunuz... Evet bizim kalbimiz solda atar. Sosyal demokrasi diye bir şey var. Bunun ne olduğu belli. Ben solcuyum diyerek solcu olunmuyor. Muhalefet ne yazık ki alakasız her şeye 'hayır' diyerek muhalefet yapıyor. 'Bu projeleri devletleştireceğiz' diyorlar, bunlar yatırımcıyı kaçıracak söylemler. Yoksa biz Yapı Merkezi olarak sosyal demokrasiye sonuna kadar razıyız. - Geçiş ücretleri için pahalı itirazlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Şu anda köprü (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) 8 lira. Yani otobüs bileti fiyatına geçiliyor köprüden. 'Köprünün paraları ödendi, artık bedava olması lazım' diyorlar ya, geçişlerden alınan parayla devlet o köprünün bakımını bile yapamaz. İstanbul gibi bir yerde yaşa, toplu taşıma kullanma, benzin yak, havayı kirlet, sonra da otobüs fiyatına köprüden geçip 'pahalı' de, bu nasıl bir adalet? Bence devlet artık benzini de sübvanse etmemeli ama bugünkü politik ortamda bu yapılamaz. Çünkü benzine zam gelince kıyameti koparan bir muhalefet var.
1915 Çanakkale Köprüsü'nü inşa eden ortaklardan Yapı Merkezi'nin patronu CHP'li Başar Arıoğlu, "Evet bizim kalbimiz solda atar. Sosyal demokrasi diye bir şey var. Bunun ne olduğu belli. Ben solcuyum diyerek solcu olunmuyor" diyerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun köprü muhalefetini eleştirdi.

Türkiye'nin en önemli projeleri arasında olan 1915 Çanakkale Köprüsü, Çanakkale Zaferi'nin 107'nci yıldönümünde hizmete girdi. 1,5 saatlik ulaşım süresini 6 dakikaya düşüren köprü, birçok yönden bölgenin kalkınmasında önemli görevler üstlenecek. Köprü, Marmara ve Ege bölgelerindeki limanlar, demir yolu ve hava ulaşım sistemlerinin entegrasyonunu sağlayacak.

Yap-işlet-devret modeliyle Türkiye'den Limak ve Yapı Merkezi, Güney Kore'den de DL E&C ve SK ecoplant şirketlerinin kurduğu ortak girişim grubu tarafından yapılan Çanakkale Köprüsü, açıldığından bu yana muhalefetin eleştiri oklarının hedefinde. Tartışmalar devam ederken konuyla ilgili dikkat çeken bir açıklamada Yapı Merkezi'nin patronu CHP'li eski Milletvekili Ersin Arıoğlu'nun oğlu Başar Arıoğlu'ndan geldi.

Arıoğlu, Akşam gazetesine verdiği röportajda muhalefetin tutumunu eleştirdi. Her şeye 'hayır' diyerek muhalefet yapılamayacağını belirten Arıoğlu, "Evet bizim kalbimiz solda atar. Sosyal demokrasi diye bir şey var. Bunun ne olduğu belli. Ben solcuyum diyerek solcu olunmuyor. Muhalefet ne yazık ki alakasız her şeye 'hayır' diyerek muhalefet yapılıyor. 'Bu projeleri devletleştireceğiz' diyorlar, bunlar yatırımcıyı kaçıracak söylemler" ifadelerini kullandı.

İşte yapılan röportajdan bir kesit:

- Köprü bitti ama tartışması bitmedi. Bu kadar eleştiri, sorgulama bekliyor muydunuz?

Sorgulama olsun tabii ama gönül ister ki bu biraz daha objektif şekilde yapılsın. Burada neyin sorgulandığı da önemli. Diyorlar ki ihaleler kapalı kapılar ardında yapılıyor. Öyle değil. İlan ediliyor. Sonra da yeteri kadar süre veriliyor. İlgilenen firmalar önceden gidip ihale dökümanını alır, bu dokümanın bedeli de ihalenin boyutuna göre 50-100 bin lira civarındadır.

- Neler var bu dokümanda?

Bu dokümanda eğer ihaleyi kazanırsanız imzalayacağınız sözleşme vardır. Bu sözleşme kişiye özel hazırlanmaz, siz ihaleyi almadan önce neye imza atacağınızı bilirsiniz. İhaleden sonra sadece o basılı olan nüshanın içindeki boşluklar doldurulur. Mesela biz süreyi teklif ettiğimiz için o boşluğa 'Şu kadar sürede devlete iade edeceğiz' diye tarih yazıldı.

- Köprünün maliyeti de sorgulanıyor. Siz bu teklifi neye göre verdiniz?

Bu çapta bir iş için daha ihaleye girmeden 4-5 milyon dolar para harcarsınız. Çünkü bir ön tasarım yaptırmak zorundasınız. Boyut olarak ilk kez böyle bir köprü yapılıyor. Böyle bir keson dünyada daha önce batırılmamış. Bazı parçalar böyle bir yüksekliğe daha önce hiç kaldırılmamış. Bunların hepsini, uzmanını tutup çalışmak gerekiyor. Hesaplar da ona göre yapılıyor. Böyle bir köprünün maliyeti hakkında herhangi bir fikir söylemek için önce tüm bu çalışmaları yapmak gerekiyor. Ben bu ihaleye hazırlanmamış olsaydım bu konuda fikir yürütemezdim. Şu anda maliyet hesabı yapanlar tamamen kafadan atıyorlar.

- Dünyadan bazı örnekler veriyorlar. Hong Kong mesela...

Öyle örnekler veriyorlar ki bizim köprümüzle aralarında dağlar kadar fark var. Birinin ayağı kırk metre derinde, öbürünün ayağı karada. Hong Kong köprüsü diyorlar ama bu bir asma köprü, diğeri viyadük köprü tünel sistemi.

- İhalede sizden başka kaç teklif vardı?

Dünya çapında bir ihale yapıldı. Ve 4 tane çok ciddi teklif geldi. Mesela Japon firma Çanakkale'yi çok istiyordu ve çok da rekabetçi bir teklif verdiler. Bütün bu firmalar fizibilite yaptığı için, köprünün kaça mal olabileceğini aşağı yukarı tahmin ediyordu. 4 tane çok ciddi teklif gelmiş. Ve bu tekliflerden en ucuzu seçilmiş. Burada sorun ne? Bizden sonraki de seçilebilirdi. İzmir'de öyle oldu mesela...

- Ne oldu İzmir'de?

3-4 ay önce yapılan metro ihalesinde biz Yapı Merkezi ve Nurol olarak en düşük fiyatı verdik. Buna rağmen ihaleden atıldık, 500 milyon lira farkla iş ikinciye verildi. Asıl bu sorgulanmalı. Nurol Osmangazi'yi, Marmaray'ı yapmış, biz Çanakkale'yi Avrasya'yı yapmışız. Ve diyorlar ki 'Bunlar işi bilmiyor. Yanlış fiyat vermişler, işi yapamazlar. Ben kendi favorime vereyim'. İhale yapma o zaman. Beni niye uğraştırıyorsun.

- Hazine garantileriyle müteahhitler zengin oluyor mu?

Biz bu işten ne kadar para kazanacağımızı, köprüyü teslim ettiğimiz gün bileceğiz. O güne kadar her şeyin risk altında, belirsiz. Kurdaki hareket böyle devam ederse çok para da kaybedebiliriz. Mesela bu yıl bizim sözleşmede 15 euro artı KDV yazıyorsa, yaklaşık 250 lira geçiş ücretim oluyor. Ve bu yıl boyunca sabit kalıyor. Ama döviz artınca TL sabit kalmıyor. Dolayısıyla benim euro cinsinden 15 euroyla başlayan geçişim, eğer yüzde 20 devalüasyon olduysa sene içerisinde 12'ye düşüyor. Diğer yandan borçlanmamız ise dolar cinsinden. Yani TL değer kazanırsa ben de kazanıyorum. Kaybederse ben de kaybediyorum. Biz 2020 ve 2021'de bunların yaşanacağını bilseydik, 2017'de o teklifi vermezdik. Bu ihaleyle ucu ucuna alınmış bir iş. Bir emniyet payımız vardı ama o da gitmiş durumda.

- Çanakkale'den geçişler nasıl şu anda?

Günlük 30 bin civarında geçiş var ama henüz konuşmak için erken. Ancak 1-2 sene sonra tablo netleşmeye başlar.

- Avrasya Tüneli'nden geçişler nasıl?

Orada garanti edilen rakam 68 bindi. Biz şu anda 55 binlerdeyiz. Avrasya tüneli sabah ve akşam olmak üzere günde 4 saat çok yoğun kullanılıyor. O boş olan saatleri dondurmak için farklı yöntemler denenebilir.

- Siz de CHP'li bir aileden geliyorsunuz...

Evet bizim kalbimiz solda atar. Sosyal demokrasi diye bir şey var. Bunun ne olduğu belli. Ben solcuyum diyerek solcu olunmuyor. Muhalefet ne yazık ki alakasız her şeye 'hayır' diyerek muhalefet yapıyor. 'Bu projeleri devletleştireceğiz' diyorlar, bunlar yatırımcıyı kaçıracak söylemler. Yoksa biz Yapı Merkezi olarak sosyal demokrasiye sonuna kadar razıyız.

- Geçiş ücretleri için pahalı itirazlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şu anda köprü (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) 8 lira. Yani otobüs bileti fiyatına geçiliyor köprüden. 'Köprünün paraları ödendi, artık bedava olması lazım' diyorlar ya, geçişlerden alınan parayla devlet o köprünün bakımını bile yapamaz. İstanbul gibi bir yerde yaşa, toplu taşıma kullanma, benzin yak, havayı kirlet, sonra da otobüs fiyatına köprüden geçip 'pahalı' de, bu nasıl bir adalet? Bence devlet artık benzini de sübvanse etmemeli ama bugünkü politik ortamda bu yapılamaz. Çünkü benzine zam gelince kıyameti koparan bir muhalefet var.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.