Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

‘ÇEDES’ bahanesiyle İslâm'a saldırıyorlar

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 25.09.2023 - 12:48, Güncelleme: 25.09.2023 - 12:48
 

‘ÇEDES’ bahanesiyle İslâm'a saldırıyorlar

Zekeriya Say'ın ‘ÇEDES’ bahanesiyle İslâm'a saldırıyorlar haberi

Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in öğretildiği yaz Kur’an kurslarına “orta çağ karanlığı” diyen, İslam’ın özünün anlatıldığı seçmeli din derslerine karşı çıkan CHP ve avanesi, şimdi de “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” projesi (ÇEDES) protokolü üzerinden mukaddesat düşmanlığına soyundu. Devlet kurumları olan Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan ÇEDES protokolünün laikliğe aykırı olduğunu iddia ederek, “İmamlar, vaizler okula doldu” algısı yürüten seküler yobazlar; tamamen gönüllülük esasına dayanan protokolün iptal edilmesi için topyekûn saldırıyor. Kökünde İslam düşmanlığı yatan azgın azınlık, marjinal sol oluşumlar ve fondaş gazeteler dindar bir neslin yetişmemesi için harekete geçti. Yaz Kur’an kurslarına “Orta Çağ karanlığı” diyen, İslam’ın özünün anlatıldığı seçmeli din derslerine karşı çıkan CHP ve avanesi, şimdi de Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi üzerinden mukaddesat düşmanlığına soyundu. Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlıkları ile Diyanet arasında imzalanan protokolün laikliğe aykırı olduğu öne süren ve “imamlar, vaizler okula doldu” diyerek algı yürüten yobazlar, tamamen gönüllülük esasına dayanan projenin iptal edilmesi için tozu dumana katıyorlar. Topyekûn hucum ediyorlar Şuurlu nesiller yetiştirmeye yönelik ÇEDES protokolünün iptalini isteyenlerden bazılar şöyle: Daha önce 4-6 yaş Kur’an Kursları için “orta çağ karanlığı” diyen CHP’nin tavşan adayı Özgür Özel, “Bu kişilerin okullarda bu projeyi yürütüyor olmaları son derece sakıncalı, son derece rahatsızlık vericidir” diyerek, din görevlilerinden rahatsız oldu. LGBT’li eşcinsel sapkınlara “emrinizdeyiz” diyen ve belediyede homolar için daire başkanlığı ihdas ettiklerini açıklayan CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir’den size bir şeyh çıkmaz” diyerek nefret kustu. Örtü karşıtlığıyla tanınan ve “Başörtülü psikolog olmaz” diyerek tesettürlüleri hedef alan Prof. Dr. Üstün Dökmen, “ÇEDES’in çağdaş bir toplumu yüzyıllarca geriye götürme ihtimali yüksektir” dedi. 22 sol-marjinal kitle örgütü, ‘Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu’ adı altında birleşerek, “ÇEDES’e hayır” eylemleri başlattı. “Doğu Perinçek liderliğindeki Vatan Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Cumhuriyet Kadınları Derneği, “devrimci değerlerimiz öğretilsin” diyerek ÇEDES’in iptalini istedi. Alenen savaş açan Cumhuriyet, Birgün ve Sözcü gibi gazeteler, “Gericilik memleketin dört bir yanını sardı”, “İmamlar, vaizler okula doldu” manşetleri atarken, Doğu Perinçek’in Aydınlık gazetesi ise “ÇEDES iptal edilsin” diyerek, değerler eğitimine karşı çıktı. Türkiye Komünist Partisi (TKP) il örgütleri, protokol hakkında “Çocuklarımızı tarikatlara teslim etmeyeceğiz” sloganıyla kirli bir algı operasyonuna soyundu. Laik eğitime karşı olduğu gerekçesiyle projeye karşı çıkan marjinal sol eğilimli Eğitim-Sen ile Alevi Kültür Derneği, çok sayıda ilde ÇEDES karşıtı miting düzenledi. Düşmanlıkları İslâm'a Laikçi baskıya tepki gösteren Türkiye Aile Meclisi Genel Başkanvekili Adnan Kalkan, konuya ilişkin şunları dile getirdi: “Bu projeyi ve protokolleri iptal etmeye çalışan malum zihniyetin amacı, milletin evlatlarını din ve maneviyattan koparmaktır. Milletin manevi değerlerini hiçe sayanlar, esasında din ve mukaddesat düşmanlarıdır. 28 Şubat döneminde ve sonrasında postalları ile okullara giren ve Milli Güvenlik dersi adı altında milletin inanç değerlerine karşı duranlara ses çıkarmayan bu zihniyet, şimdi İslam’ın özünün milletin çocuklarına ulaştırmaya çalışan manevi danışmanlarla uğraşıyorlar. Bilimsel çalışmalarda din ve maneviyatın, psikolojik iyi oluş, öznel iyi oluş anlamında insana ciddi etki ettiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Maneviyatı yüksek olan genç bunalıma girmez, psikolojik problemleri pek yaşamaz, alkol ve uyuşturucu bağımlısı olmaz. Sağlam bir şahsiyet inşa eder. Nesli ihyâ, medeniyeti inşa eder. ÇEDES’ten rahatsız olanlar ise bu topluma zarar vermek isteyenlerdir. Gerek devlet gerek sivil toplum kuruluşları bu topluma yabancı olup, toplumu fıtrat ve genlerinden koparmaya çalışan bu azgın azgınlığa geçit vermemelidir. Biz milletin milli ve manevi değerlerini millete ulaştıran projelerde kurumlarımızın yanındayız.” Değersiz eğitim olamaz Eğitimci Yazar Dr. Yasin Kuruçay da şunları söyledi: “Çocukların sağlıklı bireyler olması; sosyal, kültürel, psikolojik ve manevi yaşantıların birlikte ve uyum içinde olması ile mümkündür. Değerlerden bağımsız bir insan ve bir toplum düşünülemeyeceği gibi, değerlerden bağımsız bir eğitim, iş ve sosyal hayat da düşünülemez. Manevi duygular ve ahlaki değerler dışarıda bırakıldığında; psikolojik problemler, davranış bozuklukları ve suç gibi olumsuzlukların artması kaçınılmazdır. Mutlu ve huzurlu bireyler de mümkün değildir. Geleceğimizi; hem akademik başarısı güçlü, hem de kendisi, ülkesi, inancı ve insanlıkla ilgili yüksek idealleri olan bir nesil iyi hale getirebilir.” ÇEDES güvenilir bir proje Eğitimci Yazar Duran Çetin ise, şunları ifade etti: “Projenin amacı öğrencilerin gelişimine katkı sağlamak, millî, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerimizi benimseyen kişiler olmasına zemin hazırlamaktır. Kendi kültürümüzü geleceğe taşıma niyeti ve çabasından ibaret olan proje kapsamı, batıdaki değerler eğitimi çalışmalarının Türkiye’deki milletimizin inanç ve ahlakına uygun düşen uygulamasıdır. Devletin üç kurumunun birlikte yürüttüğü bu proje devlet kontrolünde olduğu için gayet güvenilir bir şekilde yürütülebilir. Bizi biz yapan değerlerin öğretilmesi eğitim için oldukça değerli ve önemlidir.”
Zekeriya Say'ın ‘ÇEDES’ bahanesiyle İslâm'a saldırıyorlar haberi

Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in öğretildiği yaz Kur’an kurslarına “orta çağ karanlığı” diyen, İslam’ın özünün anlatıldığı seçmeli din derslerine karşı çıkan CHP ve avanesi, şimdi de “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” projesi (ÇEDES) protokolü üzerinden mukaddesat düşmanlığına soyundu. Devlet kurumları olan Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan ÇEDES protokolünün laikliğe aykırı olduğunu iddia ederek, “İmamlar, vaizler okula doldu” algısı yürüten seküler yobazlar; tamamen gönüllülük esasına dayanan protokolün iptal edilmesi için topyekûn saldırıyor.

Kökünde İslam düşmanlığı yatan azgın azınlık, marjinal sol oluşumlar ve fondaş gazeteler dindar bir neslin yetişmemesi için harekete geçti. Yaz Kur’an kurslarına “Orta Çağ karanlığı” diyen, İslam’ın özünün anlatıldığı seçmeli din derslerine karşı çıkan CHP ve avanesi, şimdi de Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi üzerinden mukaddesat düşmanlığına soyundu. Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlıkları ile Diyanet arasında imzalanan protokolün laikliğe aykırı olduğu öne süren ve “imamlar, vaizler okula doldu” diyerek algı yürüten yobazlar, tamamen gönüllülük esasına dayanan projenin iptal edilmesi için tozu dumana katıyorlar.

Topyekûn hucum ediyorlar

Şuurlu nesiller yetiştirmeye yönelik ÇEDES protokolünün iptalini isteyenlerden bazılar şöyle:

Daha önce 4-6 yaş Kur’an Kursları için “orta çağ karanlığı” diyen CHP’nin tavşan adayı Özgür Özel, “Bu kişilerin okullarda bu projeyi yürütüyor olmaları son derece sakıncalı, son derece rahatsızlık vericidir” diyerek, din görevlilerinden rahatsız oldu.

LGBT’li eşcinsel sapkınlara “emrinizdeyiz” diyen ve belediyede homolar için daire başkanlığı ihdas ettiklerini açıklayan CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir’den size bir şeyh çıkmaz” diyerek nefret kustu.

Örtü karşıtlığıyla tanınan ve “Başörtülü psikolog olmaz” diyerek tesettürlüleri hedef alan Prof. Dr. Üstün Dökmen, “ÇEDES’in çağdaş bir toplumu yüzyıllarca geriye götürme ihtimali yüksektir” dedi.

22 sol-marjinal kitle örgütü, ‘Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu’ adı altında birleşerek, “ÇEDES’e hayır” eylemleri başlattı.

“Doğu Perinçek liderliğindeki Vatan Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Cumhuriyet Kadınları Derneği, “devrimci değerlerimiz öğretilsin” diyerek ÇEDES’in iptalini istedi.

Alenen savaş açan Cumhuriyet, Birgün ve Sözcü gibi gazeteler, “Gericilik memleketin dört bir yanını sardı”, “İmamlar, vaizler okula doldu” manşetleri atarken, Doğu Perinçek’in Aydınlık gazetesi ise “ ÇEDES iptal edilsin” diyerek, değerler eğitimine karşı çıktı.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) il örgütleri, protokol hakkında “Çocuklarımızı tarikatlara teslim etmeyeceğiz” sloganıyla kirli bir algı operasyonuna soyundu.

Laik eğitime karşı olduğu gerekçesiyle projeye karşı çıkan marjinal sol eğilimli Eğitim-Sen ile Alevi Kültür Derneği, çok sayıda ilde ÇEDES karşıtı miting düzenledi.

Düşmanlıkları İslâm'a

Laikçi baskıya tepki gösteren Türkiye Aile Meclisi Genel Başkanvekili Adnan Kalkan, konuya ilişkin şunları dile getirdi: “Bu projeyi ve protokolleri iptal etmeye çalışan malum zihniyetin amacı, milletin evlatlarını din ve maneviyattan koparmaktır. Milletin manevi değerlerini hiçe sayanlar, esasında din ve mukaddesat düşmanlarıdır. 28 Şubat döneminde ve sonrasında postalları ile okullara giren ve Milli Güvenlik dersi adı altında milletin inanç değerlerine karşı duranlara ses çıkarmayan bu zihniyet, şimdi İslam’ın özünün milletin çocuklarına ulaştırmaya çalışan manevi danışmanlarla uğraşıyorlar. Bilimsel çalışmalarda din ve maneviyatın, psikolojik iyi oluş, öznel iyi oluş anlamında insana ciddi etki ettiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Maneviyatı yüksek olan genç bunalıma girmez, psikolojik problemleri pek yaşamaz, alkol ve uyuşturucu bağımlısı olmaz. Sağlam bir şahsiyet inşa eder. Nesli ihyâ, medeniyeti inşa eder. ÇEDES’ten rahatsız olanlar ise bu topluma zarar vermek isteyenlerdir. Gerek devlet gerek sivil toplum kuruluşları bu topluma yabancı olup, toplumu fıtrat ve genlerinden koparmaya çalışan bu azgın azgınlığa geçit vermemelidir. Biz milletin milli ve manevi değerlerini millete ulaştıran projelerde kurumlarımızın yanındayız.”

Değersiz eğitim olamaz

Eğitimci Yazar Dr. Yasin Kuruçay da şunları söyledi: “Çocukların sağlıklı bireyler olması; sosyal, kültürel, psikolojik ve manevi yaşantıların birlikte ve uyum içinde olması ile mümkündür. Değerlerden bağımsız bir insan ve bir toplum düşünülemeyeceği gibi, değerlerden bağımsız bir eğitim, iş ve sosyal hayat da düşünülemez. Manevi duygular ve ahlaki değerler dışarıda bırakıldığında; psikolojik problemler, davranış bozuklukları ve suç gibi olumsuzlukların artması kaçınılmazdır. Mutlu ve huzurlu bireyler de mümkün değildir. Geleceğimizi; hem akademik başarısı güçlü, hem de kendisi, ülkesi, inancı ve insanlıkla ilgili yüksek idealleri olan bir nesil iyi hale getirebilir.”

ÇEDES güvenilir bir proje

Eğitimci Yazar Duran Çetin ise, şunları ifade etti: “Projenin amacı öğrencilerin gelişimine katkı sağlamak, millî, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerimizi benimseyen kişiler olmasına zemin hazırlamaktır. Kendi kültürümüzü geleceğe taşıma niyeti ve çabasından ibaret olan proje kapsamı, batıdaki değerler eğitimi çalışmalarının Türkiye’deki milletimizin inanç ve ahlakına uygun düşen uygulamasıdır. Devletin üç kurumunun birlikte yürüttüğü bu proje devlet kontrolünde olduğu için gayet güvenilir bir şekilde yürütülebilir. Bizi biz yapan değerlerin öğretilmesi eğitim için oldukça değerli ve önemlidir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.