Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

CHP demek yalan demek

Gündem 01.05.2022 - 11:47, Güncelleme: 01.05.2022 - 11:47
 

CHP demek yalan demek

AK Parti’yi ve Erdoğan’ı devirmek için her türlü karanlık senaryoya başvuran CHP, yalan ve iftirada sınır tanımıyor. Kılıçdaroğlu’nun elektriği kesik diye ziyaret ettiği son ailenin de kaçak elektrik kullandığının ortaya çıkması daha önce sahnelenen ajans işi senaryoları hatırlattı.

Zillet paydaşları ile kurduğu kirli ittifak sayesinde iktidar hayali kuran ve koalisyonlar Türkiyesi’nin karanlık günlerini yeniden hortlatmak olan CHP, ajans işi algı operasyonlarıyla siyasi rant devşirmeye çalışıyor. Her meselede siyasi çıkar elde etmek için kirli mizansenlere imza atan CHP, devreye soktuğu trolleriyle bazen karşımıza elektriğini ödeyemeyen anne, bazen torununa süt alamayan nine, bazen yardıma muhtaç bir vatandaş, bazen de devlet tarafından ihmal edilen Anadolu köylüsü olarak karşımıza çıkıyor. Son olarak elektriği kesik vatandaşlar üzerinden kirli bir manipülasyona imza atan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaret ettiği 3. evin kaçak elektrik kullandığının deşifre olması, akıllara CHP eliyle sahnelenen ve halkı aldatmaya yönelik ajans işi kirli senaryoları hatırlattı. CHP eliyle sahnelenen ve halkı aldatmaya yönelik ajans işi kirli senaryolardan bazıları şöyle: Elektrik tiyatrosu fiyaskoyla bitti Kasıtlı olarak ödemediği faturalar nedeniyle kesilen evinin elektriği üzerinden 1 haftalık mağduriyet tiyatrosu sahneleyen, sonra da tıpış tıpış borcunu ödeyen Kılıçdaroğlu ve avanelerinin yalanları fiyaskoyla sonuçlanıyor. Kılıçdaroğlu, ‘4 milyon hanenin elektriği kesik’ yalanını savururken, gerçekte ise elektriği kesik abone sayısının 278 bin olduğu belirlendi. Kılıçdaroğlu’nun 29 Nisan’da İstanbul Okmeydanı’ndaki evlerinde ziyaret ettiği 3 çocuklu Taflan ailesinin elektriğinin kaçak kullanım nedeniyle tespit edildiği ortaya çıktı. Buna rağmen kaçak kullanıma devam eden ailenin Kılıçdaroğlu’nun ziyareti sırasında elektriği kestiği, ziyaretin ardından yeniden kaçak elektrik kullanmaya devam ettiği saptandı. Kılıçdaroğlu’nun 23 Nisan’da Ankara Keçiören’deki evinde ziyaret ettiği ve 4 aydır elektriğinin kesik olduğu iddia edilen Güllü Demir isimli vatandaşın evinin enerjisinin olduğu, ancak ziyaret sırasında şalter indirilerek kullanıma kapatıldığı belgelendi. “AK Parti’ye oy vererek hata ettik” diyerek CHP goygoyu yapan ve her ay evine 4 bin TL emekli maaşı giren Hülya Gültepe adlı vatandaş, 2013 yılından beri kaymakamlıklar eliyle düzenli olarak desteklenirken, CHP’li belediyelerden ise eli boş döndüğü belirlendi. Yalanda yarışan CHP’liler, Genel Başkanları Kılıçdaroğlu’nu aratmıyor. CHP Genel Merkezi önünde düzenlenen emeklilerle ilgili bir programda kürsüye çıkartılıp “Torunlarıma süt alamıyorum” şeklinde açıklama yaptırılan Yıldız Bacıoğlu’nun alkol masasındaki fotoğrafları ortaya çıktı. Üstelik parasını “aslan sütüne” yatıran CHP’li Bacıoğlu’nun torunu bile yoktu. İBB’den gıda yardımı kolisi alan ve “İşsizim. Büyükşehirden başka gelen olmadı. İlk defa kendimi bu ülkenin vatandaşı gibi hissettim” şeklindeki ifadeleriyle duyar kasan Ali Genlik’in gerçekte lüks bir hayat sürdüğü belirlendi. CHP’li Tuncay Özkan’ın “Anadolu köylüsü” şeklinde lanse ettiği kadının, PM Üyesi ve CHP İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hüsniye Kaya olduğu ortaya çıktı. Ekrem İmamoğlu lehine sıradan bir vatandaşmış gibi röportaj yapan “Evimize gelip kime oy verdiğimizi sordular” diyerek iftira atan kişinin CHP’nin Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün kardeşi Eyüp Akgün olduğu anlaşıldı. Yine başka bir sokak röportajında, sıradan bir vatandaş gibi konuşturulan ve Ekrem İmamoğlu’na övgüler yağdıran başörtülü bir kadının CHP’li Esenyurt Belediyesi Meclis Üyesi Emine Polat olduğu ortaya çıktı. Yargı kararını bile çarpıttılar CHP’li İmamoğlu, “iktidar medyasının hedef göstermesi sonrası ölüm tehdidi içerikli bir mektup aldığını” iddia ederken, yapılan araştırmada İmamoğlu’nu tehdit eden kişinin CHP üyesi Tuna Görgünoğlu olduğu belirlendi. Gezi Parkı Olayları sürecinde kendisini müftü karısı olarak tanıtan ve sözde isyan ederek o dönem Başbakan olan Başkan Erdoğan’ı istifaya çağıran Gül Taşlı Cenal’ın, CHP’li Burhaniye eski ilçe başkanının karısı olduğu anlaşıldı. Son olarak, Gezi olayları davasında Kızıl Soros Osman Kavala’ya müebbet, Mücella Yapıcı ile 6 kişiye ise 18 yıl hapis cezası verilmesini çarpıtan CHP’liler, istinaf mahkemesince bozulan yerel mahkemenin beraat kararı üzerinden, kesinleşmiş bir karar varmış da yargıya müdahale edilmiş intibaı oluşturmaya çalıştı. Vatandaş yalanları yutmuyor CHP’nin kirli algı operasyonlarını Akit’e değerlendiren gazeteci Murat Özer, “CHP’de yalan o kadar ciddi bir propaganda haline geldi ki, artık Kılıçdaroğlu’nun kendisi bile bunu umursamıyor. Fakat halk bu kirli senaryoları yutmuyor. Mesela elektrikle alakalı yaptığı senaryo toplumda karşılık bulmadı. Elektrik faturalarının yüksek olduğu dönemde, normalde bir muhalefet lideri elektrikle ilgili bir propaganda faaliyeti yürütse halktan ciddi destek alması gerekirdi. Ama halk hiçbir şekilde destek vermediği gibi bir de böyle yalanlarla süslendiği deşifre olunca daha beter tepki koydu. CHP’nin yalanlarına kendi sosyal medyasında bile en küçük bir destek göremiyorsunuz. CHP seçmeni bile dönen tezgâhlar nedeniyle bir utanç içerisinde. Kendi yöneticilerinden, Kılıçdaroğlu’ndan, İmamoğlu’ndan ve Yavaş’tan utanır hale gelmiş durumdalar. Kendi tabanında bile CHP’ye karşı ciddi bir güven problemi var” ifadelerini kullandı. CHP’nin kendi içerisinde de yalanlarla dizayn edildiğini kaydeden Özer, şöyle devam etti: “Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin yaşadığı bir kriz var. Sürekli kendisini boşa düşürmeye ve aday olmasını engellemeye çalışan İmamoğlu’nun ekibi var. Bunlar büyükelçi krizinde fotoğraf savaşları yapmıştı. En son 110 bin liralık otel odası krizinde de bunlar ortaya çıktı. Aslında en büyük kavga CHP içerisinde yaşanıyor.”
AK Parti’yi ve Erdoğan’ı devirmek için her türlü karanlık senaryoya başvuran CHP, yalan ve iftirada sınır tanımıyor. Kılıçdaroğlu’nun elektriği kesik diye ziyaret ettiği son ailenin de kaçak elektrik kullandığının ortaya çıkması daha önce sahnelenen ajans işi senaryoları hatırlattı.

Zillet paydaşları ile kurduğu kirli ittifak sayesinde iktidar hayali kuran ve koalisyonlar Türkiyesi’nin karanlık günlerini yeniden hortlatmak olan CHP, ajans işi algı operasyonlarıyla siyasi rant devşirmeye çalışıyor. Her meselede siyasi çıkar elde etmek için kirli mizansenlere imza atan CHP, devreye soktuğu trolleriyle bazen karşımıza elektriğini ödeyemeyen anne, bazen torununa süt alamayan nine, bazen yardıma muhtaç bir vatandaş, bazen de devlet tarafından ihmal edilen Anadolu köylüsü olarak karşımıza çıkıyor. Son olarak elektriği kesik vatandaşlar üzerinden kirli bir manipülasyona imza atan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaret ettiği 3. evin kaçak elektrik kullandığının deşifre olması, akıllara CHP eliyle sahnelenen ve halkı aldatmaya yönelik ajans işi kirli senaryoları hatırlattı. CHP eliyle sahnelenen ve halkı aldatmaya yönelik ajans işi kirli senaryolardan bazıları şöyle:

Elektrik tiyatrosu fiyaskoyla bitti

Kasıtlı olarak ödemediği faturalar nedeniyle kesilen evinin elektriği üzerinden 1 haftalık mağduriyet tiyatrosu sahneleyen, sonra da tıpış tıpış borcunu ödeyen Kılıçdaroğlu ve avanelerinin yalanları fiyaskoyla sonuçlanıyor. Kılıçdaroğlu, ‘4 milyon hanenin elektriği kesik’ yalanını savururken, gerçekte ise elektriği kesik abone sayısının 278 bin olduğu belirlendi. Kılıçdaroğlu’nun 29 Nisan’da İstanbul Okmeydanı’ndaki evlerinde ziyaret ettiği 3 çocuklu Taflan ailesinin elektriğinin kaçak kullanım nedeniyle tespit edildiği ortaya çıktı. Buna rağmen kaçak kullanıma devam eden ailenin Kılıçdaroğlu’nun ziyareti sırasında elektriği kestiği, ziyaretin ardından yeniden kaçak elektrik kullanmaya devam ettiği saptandı. Kılıçdaroğlu’nun 23 Nisan’da Ankara Keçiören’deki evinde ziyaret ettiği ve 4 aydır elektriğinin kesik olduğu iddia edilen Güllü Demir isimli vatandaşın evinin enerjisinin olduğu, ancak ziyaret sırasında şalter indirilerek kullanıma kapatıldığı belgelendi. “AK Parti’ye oy vererek hata ettik” diyerek CHP goygoyu yapan ve her ay evine 4 bin TL emekli maaşı giren Hülya Gültepe adlı vatandaş, 2013 yılından beri kaymakamlıklar eliyle düzenli olarak desteklenirken, CHP’li belediyelerden ise eli boş döndüğü belirlendi. Yalanda yarışan CHP’liler, Genel Başkanları Kılıçdaroğlu’nu aratmıyor. CHP Genel Merkezi önünde düzenlenen emeklilerle ilgili bir programda kürsüye çıkartılıp “Torunlarıma süt alamıyorum” şeklinde açıklama yaptırılan Yıldız Bacıoğlu’nun alkol masasındaki fotoğrafları ortaya çıktı. Üstelik parasını “aslan sütüne” yatıran CHP’li Bacıoğlu’nun torunu bile yoktu. İBB’den gıda yardımı kolisi alan ve “İşsizim. Büyükşehirden başka gelen olmadı. İlk defa kendimi bu ülkenin vatandaşı gibi hissettim” şeklindeki ifadeleriyle duyar kasan Ali Genlik’in gerçekte lüks bir hayat sürdüğü belirlendi. CHP’li Tuncay Özkan’ın “Anadolu köylüsü” şeklinde lanse ettiği kadının, PM Üyesi ve CHP İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Hüsniye Kaya olduğu ortaya çıktı. Ekrem İmamoğlu lehine sıradan bir vatandaşmış gibi röportaj yapan “Evimize gelip kime oy verdiğimizi sordular” diyerek iftira atan kişinin CHP’nin Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün kardeşi Eyüp Akgün olduğu anlaşıldı. Yine başka bir sokak röportajında, sıradan bir vatandaş gibi konuşturulan ve Ekrem İmamoğlu’na övgüler yağdıran başörtülü bir kadının CHP’li Esenyurt Belediyesi Meclis Üyesi Emine Polat olduğu ortaya çıktı.

Yargı kararını bile çarpıttılar

CHP’li İmamoğlu, “iktidar medyasının hedef göstermesi sonrası ölüm tehdidi içerikli bir mektup aldığını” iddia ederken, yapılan araştırmada İmamoğlu’nu tehdit eden kişinin CHP üyesi Tuna Görgünoğlu olduğu belirlendi. Gezi Parkı Olayları sürecinde kendisini müftü karısı olarak tanıtan ve sözde isyan ederek o dönem Başbakan olan Başkan Erdoğan’ı istifaya çağıran Gül Taşlı Cenal’ın, CHP’li Burhaniye eski ilçe başkanının karısı olduğu anlaşıldı. Son olarak, Gezi olayları davasında Kızıl Soros Osman Kavala’ya müebbet, Mücella Yapıcı ile 6 kişiye ise 18 yıl hapis cezası verilmesini çarpıtan CHP’liler, istinaf mahkemesince bozulan yerel mahkemenin beraat kararı üzerinden, kesinleşmiş bir karar varmış da yargıya müdahale edilmiş intibaı oluşturmaya çalıştı.

Vatandaş yalanları yutmuyor

CHP’nin kirli algı operasyonlarını Akit’e değerlendiren gazeteci Murat Özer, “CHP’de yalan o kadar ciddi bir propaganda haline geldi ki, artık Kılıçdaroğlu’nun kendisi bile bunu umursamıyor. Fakat halk bu kirli senaryoları yutmuyor. Mesela elektrikle alakalı yaptığı senaryo toplumda karşılık bulmadı. Elektrik faturalarının yüksek olduğu dönemde, normalde bir muhalefet lideri elektrikle ilgili bir propaganda faaliyeti yürütse halktan ciddi destek alması gerekirdi. Ama halk hiçbir şekilde destek vermediği gibi bir de böyle yalanlarla süslendiği deşifre olunca daha beter tepki koydu. CHP’nin yalanlarına kendi sosyal medyasında bile en küçük bir destek göremiyorsunuz. CHP seçmeni bile dönen tezgâhlar nedeniyle bir utanç içerisinde. Kendi yöneticilerinden, Kılıçdaroğlu’ndan, İmamoğlu’ndan ve Yavaş’tan utanır hale gelmiş durumdalar. Kendi tabanında bile CHP’ye karşı ciddi bir güven problemi var” ifadelerini kullandı. CHP’nin kendi içerisinde de yalanlarla dizayn edildiğini kaydeden Özer, şöyle devam etti: “Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin yaşadığı bir kriz var. Sürekli kendisini boşa düşürmeye ve aday olmasını engellemeye çalışan İmamoğlu’nun ekibi var. Bunlar büyükelçi krizinde fotoğraf savaşları yapmıştı. En son 110 bin liralık otel odası krizinde de bunlar ortaya çıktı. Aslında en büyük kavga CHP içerisinde yaşanıyor.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.