Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Abdulhamit Gül' e övgü: Diğer bakanlardan daha sağduyulu bir profil çiziyordu

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 30.01.2022 - 14:49, Güncelleme: 30.01.2022 - 16:32
 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Abdulhamit Gül' e övgü: Diğer bakanlardan daha sağduyulu bir profil çiziyordu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, istifa eden Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile ilgili açıklamada, "Diğer bakanlara göre daha sağduyulu bir profil çiziyordu." dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Medyascope'ta Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtladı.   Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle: TÜİK Başkanı'nı "kul hakkı yemem ben" diyecek noktaya kim getirdi? Haksızlığa karşı durmanın sonuç verdiğini gösteriyor bize. Bu toplumun bir vicdanı var.  Sayın Gül'ün Adalet Bakanlığı sürecine baktığımızda diğer bakanlar gibi bir tavrı yoktu. Daha sağduyulu bir profil çiziyordu. Dolayısıyla Adalet Bakanı'yla milletvekili arkadaşlarımızın ilişki kurduklarını biliyorum. Bazı yasalarla ilgili rahatsızlıklarını da dile getiriyorlardı.  Otoriterlik eğilimleri giderek artan bir yönetim var. Yukarıdaki ne yaparsa yapsın otoriter yönetime son vereceğiz. Halkın sağduyusuna güveniyoruz.  Bir devlet var bir de hükümet var. Devleti sağlıklı yapan liyakat sistemiyle oluşturulan bürokrasidir. Devletin hafızasını siyasi partiler tutmaz. Hükümet, devleti yönetmek üzere vatandaşın oyuyla gelmiş ve görev üstlenmiş bir kurum olarak düşünmek lazım. Erdoğan da geldi. 5 yıl devleti yönetmek üzere geldi. Eğer hükümet olanlar bir süre sonra "ben devletim" diyecek duruma gelirlerse devletin içinde çürüme başlar.  Kişinin "ben devletim" diye ortaya çıkması devlet dediğimiz kurumda liyakati düşürür.  Sayın Nebati "Merkez Bankası'nın bağımsızlığı yoktur, sorumlusu benim" dedi. Yasa "Merkez Bankası bağımsızdır" diyor.  Merkez Bankası'nın şu andaki tek görevi para basan bir matbaa. Başka hiçbir görevi yok.  İttifakın aktörleri genel başkanlar olarak görüşüyoruz. Karşılıklı güveni tesis etmiş durumdayız. Siyaset dediğimiz güven üzerine inşa edilmek zorundadır. 6 partiden söz ediyorum. Rahatlıkla konuşabiliyoruz, iletişim kurabiliyoruz. Hiç kimsenin belki de tahayyül edemeyeceği bir uyumu sağlamış durumdayız.  3. veya 4. ittifak olabilir. Mesele şu; bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirecek miyiz, getirmeyecek miyiz?  Var olan sistem demokratik değil, otoriter bir sistem. Hukuk yok, adaletsizlikler var. Var olan sistemde milyonlarca kişi umudunu yitirmiş yurt dışında gelecek arıyor mu? Evet arıyor. O zaman bu sistemin nesini savunacaksınız?  Erdoğan Bizans oyunlarıyla iktidarını, pozisyonunu korumak istiyor. Yeter kardeşim ya! Milletin ağzındaki lokmayı aldınız. Hala kalkmış "ben iktidar olacağım" diyor. Sarayda oturmuş keyfi yerinde. Siz ateşten gömlek giydiyseniz vatandaşlar arasında ayrım yapamazsınız. Muhafazakar kesim bize mesafeliyse bunun sebebine bakmak lazım. Zamanında sıkıntılar yaşamışlarsa bizim helalleşmemiz gerekir.  "EKREM BEY'İN YEMEK YEMESİ ÇALIŞMADIĞI ANLAMINA GELMEZ" Ekrem Bey bilinçli olarak hedefe oturtuldu. Çünkü kusurları, kabahatleri vardı; uçaklar inememişti binlerce yolcu bekliyordu. Tam bir rezalet vardı.  Bu toplumun bir vicdanı var. Ekrem Bey daha önce randevu verilmiş yemek yiyecek. Olabilir, yemek yiyebilir. İBB'nin çalışmadığı anlamına gelmez ki, talimat veriyor, çalışıyor. Ekrem Bey lokantada olmayıp da dozerin başında mı olacaktı? Merkezleri var. Orada bakıldı edildi.  Bakıldığı zaman bir kar yağışını gerekçe gösterip kaybedilen İstanbul'u nasıl kazanırızın arayışı içine girdiler. Bu ceplerine çalıştıklarını gösteriyor. İstanbul'dan tekrar nasıl rant kazanabiliriz diye düşünüyorlar.  MOBESE kameraları da şunu gösterdi. Telefonlarımız dinleniyor dediğimiz zaman bir sürü gerekçe veriyorlardı ama MOBESE gösterdi ki izliyorlar. 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, istifa eden Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile ilgili açıklamada, "Diğer bakanlara göre daha sağduyulu bir profil çiziyordu." dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Medyascope'ta Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtladı.
 

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

TÜİK Başkanı'nı "kul hakkı yemem ben" diyecek noktaya kim getirdi?

Haksızlığa karşı durmanın sonuç verdiğini gösteriyor bize. Bu toplumun bir vicdanı var. 

Sayın Gül'ün Adalet Bakanlığı sürecine baktığımızda diğer bakanlar gibi bir tavrı yoktu. Daha sağduyulu bir profil çiziyordu. Dolayısıyla Adalet Bakanı'yla milletvekili arkadaşlarımızın ilişki kurduklarını biliyorum. Bazı yasalarla ilgili rahatsızlıklarını da dile getiriyorlardı. 

Otoriterlik eğilimleri giderek artan bir yönetim var.

Yukarıdaki ne yaparsa yapsın otoriter yönetime son vereceğiz. Halkın sağduyusuna güveniyoruz. 

Bir devlet var bir de hükümet var. Devleti sağlıklı yapan liyakat sistemiyle oluşturulan bürokrasidir. Devletin hafızasını siyasi partiler tutmaz. Hükümet, devleti yönetmek üzere vatandaşın oyuyla gelmiş ve görev üstlenmiş bir kurum olarak düşünmek lazım. Erdoğan da geldi. 5 yıl devleti yönetmek üzere geldi. Eğer hükümet olanlar bir süre sonra "ben devletim" diyecek duruma gelirlerse devletin içinde çürüme başlar. 

Kişinin "ben devletim" diye ortaya çıkması devlet dediğimiz kurumda liyakati düşürür. 

Sayın Nebati "Merkez Bankası'nın bağımsızlığı yoktur, sorumlusu benim" dedi. Yasa "Merkez Bankası bağımsızdır" diyor. 

Merkez Bankası'nın şu andaki tek görevi para basan bir matbaa. Başka hiçbir görevi yok. 

İttifakın aktörleri genel başkanlar olarak görüşüyoruz. Karşılıklı güveni tesis etmiş durumdayız. Siyaset dediğimiz güven üzerine inşa edilmek zorundadır. 6 partiden söz ediyorum. Rahatlıkla konuşabiliyoruz, iletişim kurabiliyoruz. Hiç kimsenin belki de tahayyül edemeyeceği bir uyumu sağlamış durumdayız. 

3. veya 4. ittifak olabilir. Mesele şu; bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirecek miyiz, getirmeyecek miyiz? 

Var olan sistem demokratik değil, otoriter bir sistem. Hukuk yok, adaletsizlikler var. Var olan sistemde milyonlarca kişi umudunu yitirmiş yurt dışında gelecek arıyor mu? Evet arıyor. O zaman bu sistemin nesini savunacaksınız? 

Erdoğan Bizans oyunlarıyla iktidarını, pozisyonunu korumak istiyor. Yeter kardeşim ya! Milletin ağzındaki lokmayı aldınız. Hala kalkmış "ben iktidar olacağım" diyor. Sarayda oturmuş keyfi yerinde.

Siz ateşten gömlek giydiyseniz vatandaşlar arasında ayrım yapamazsınız. Muhafazakar kesim bize mesafeliyse bunun sebebine bakmak lazım. Zamanında sıkıntılar yaşamışlarsa bizim helalleşmemiz gerekir. 

"EKREM BEY'İN YEMEK YEMESİ ÇALIŞMADIĞI ANLAMINA GELMEZ"
Ekrem Bey bilinçli olarak hedefe oturtuldu. Çünkü kusurları, kabahatleri vardı; uçaklar inememişti binlerce yolcu bekliyordu. Tam bir rezalet vardı. 

Bu toplumun bir vicdanı var. Ekrem Bey daha önce randevu verilmiş yemek yiyecek. Olabilir, yemek yiyebilir. İBB'nin çalışmadığı anlamına gelmez ki, talimat veriyor, çalışıyor. Ekrem Bey lokantada olmayıp da dozerin başında mı olacaktı? Merkezleri var. Orada bakıldı edildi. 

Bakıldığı zaman bir kar yağışını gerekçe gösterip kaybedilen İstanbul'u nasıl kazanırızın arayışı içine girdiler. Bu ceplerine çalıştıklarını gösteriyor. İstanbul'dan tekrar nasıl rant kazanabiliriz diye düşünüyorlar. 

MOBESE kameraları da şunu gösterdi. Telefonlarımız dinleniyor dediğimiz zaman bir sürü gerekçe veriyorlardı ama MOBESE gösterdi ki izliyorlar. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.