Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

CHP kendi teklifine “hayır” oyu verecek!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 06.10.2022 - 12:30, Güncelleme: 06.10.2022 - 12:30
 

CHP kendi teklifine “hayır” oyu verecek!

Yeni Akit yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, CHP'nin kendi teklifine 'hayır' oyu vererek tarihe geçeceğini söyledi

Bugünkü köşesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü çıkışını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başörtüsü için anayasa düzeyinde düzenleme yapılması teklifini ele alan Yeni Akit yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, CHP'nin kendi teklifine 'hayır' oyu vererek tarihe geçeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin başörtüsü için kanun teklifi vermesini bir adım ileriye taşıyarak "Eğer samimiyseniz sorunu tamamen çözmek için anayasa değişikliği yapalım." önerisinde bulundu. Erdoğan'ın bu teklifini bugünkü köşesinde ele alan Yeni Akit yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, çarpıcı bir değerlendirmede bulundu. 'Şimdi seyredin tiyatroyu' diyen Karahasanoğlu," CHP, kendisinin hazırladığı kanun teklifine, “hayır oyu” veren parti olarak tarihe geçecek.." dedi. İşte Karahasanoğlu'nun o yazısı; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, başörtü yasağı ile ilgili “Kanuni düzenleme yapalım” teklifinin samimiyetsizliği, 24 saat içinde ortaya çıktı.. Bakalım bu yeni durum için, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ne diyecek? Ahmet Davutoğlu ne diyecek? Ömrünüz boyunca, “Başörtü yasak olmalı” deyip.. Bu yasakçı kafa ile iktidara gelemeyeceğinizi anlayınca.. “Tamam, başörtü yasak olmasın, biz de bu yönde kanun teklifi veriyoruz” diye takıyye yaparsanız.. AK Parti de, “Madem başörtü yasağının tümü ile kalkmasını istiyorsunuz. Bunda samimi iseniz.. Size rağmen bu konuda fiilen sağlanan durumu, mevzuata da geçirmek istiyorsanız. Bu düzenlemeyi anayasa düzeyinde yapalım ki, kimse müdahale edemesin, iptal edilemesin, değiştirilmesi basitçe olmasın” cevabı ile teklifinize destek verdiğinde.. Yan çizmemeniz gerekirdi.. Ama ne oldu? CHP anında tornistan etti.. Şimdi seyredin tiyatroyu.. Kendi kanun teklifine “hayır” oyu verecek bir CHP ile karşı karşıya kalacağız. AK Parti, aynı konuda anayasa değişikliğini TBMM’ye sunacak.. CHP’nin kanun teklifi ile, anayasa değişikliği birleştirilecek.. Düzenlemenin anayasada yapılması doğrultusunda süreç işletilecek.. Ve göreceksiniz.. CHP, kendisinin hazırladığı kanun teklifine, “hayır oyu” veren parti olarak tarihe geçecek.. Çünkü samimi değiller. Dürüst değiller. İstismar peşindeler.. “Başörtü bize rağmen serbest bırakıldı, ne yapalım, ne yapalım. Bir tezgah kurup, ‘Yasağı biz kaldırdık’ diyerek, dindarlardan oy toplayalım” derdine düştüler.. Bakın, başörtü yasağı üzerinden, son bir yıldır bir tartışma yok.. İki yıldır, üç yıldır bir tartışma yok.. Başörtü yasağını hortlatmak isteyenler var.. Onlara da gerekli soruşturmalar açılarak, cevaplar veriliyor.. CHP’nin böyle bir konjonktürde, “Başörtü yasağını kanuni düzenleme ile kaldıralım” demesinin istismardan başka bir gayesi olamaz.. Ki, ben bu teklife dün destek verdim.. Ve ekledim: “Samimi iseniz, anayasa ile yapılsın.” Şimdi CHP, “Yok yok, anayasa ile olmasın. Kanun ile olsun” diyor. Niye ki? Anayasa değişikliği ile, başörtünün bir hak olduğunun düzenlenmesinin ne zararı var? Yoksa, “Anayasaya aykırı” diyerek iptal ettirecektiniz de, onun için mi kendi teklifinizi, anayasaya yazdırmaktan kaçıyorsunuz? Kanun teklifini anayasa maddesi haline getirirseniz, anayasaya aykırılık iddiasında değil, değişikliğin usûli sakatlıkla iptalini isteyebilirsiniz.. Ama kanun olarak yaparsanız, Anayasa Mahkemesi o kanun maddesini, istediği zaman anayasaya aykırı bulup, iptal edebilir.. Tilkiliği görüyor musunuz? Tuzağı görüyor musunuz? Derseniz ki, “Peki bugünkü durum daha mı iyi?” Hayır, bugünkü durum daha iyi değil.. Ama kanunla düzenlenmesi de, bugünden daha iyi olacağı anlamına gelmez.. Konu anayasa ile düzenlenirse, işte o zaman, başörtü kullanımı hakkı, bugünden daha güvenceli hale gelir.. Onun için Milli Gazete’deki arkadaşlarıma hatırlatayım.. CHP’nin kuyruğuna takılıp, dindar insanları çukura doldurmasınlar.. “Başörtünün serbest olmasının şu an kanuni dayanağı yok. Yasağın güvenceye kavuşturulması bir maddeye bakar. O madde olmazsa, idareciler istedikleri zaman başörtü yasağını tekrar başlatırlar” mavalı ile, kimseyi kandırmaya kalkmasınlar.. Bir şeyin yasak olması için, kanun maddesi gerekir.. Kanunda yasak olarak düzenlenmeyen husus, zaten yasak değildir.. Ama diyorsanız ki, “28 Şubat’ın zalimleri, kanunda yasak olmamasına rağmen, bu ülkenin çocuklarına o zulmü yaşattılar..” İşte tam orada. “Üzerine bastınız, ayağınızı kaldırın” derim.. “Yanıbaşınızdaki CHP, tam da o zulmün mimarı” derim.. “Şimdi kefil olduğunuz CHP, kanunda yasak olmadığı halde, başörtüyü bu ülkede yasak ilan eden partidir” derim. Dahasını da söylerim.. Siz kanuni düzenleme yaparak, başörtü yasağının kaldırılacağını düşünüyorsanız.. “Milli Görüş tarihinin M’sinden bile haberiniz yok” derim.. 1980 öncesinde MSP’den İzmir milletvekili adayı olan Turgut Özal, 1987’de Başbakan iken tam da dediğiniz gibi, kanuni düzenlemeyi yapmıştı.. Darbeci general Kenan Evren, şimdi CHP çatısı altında bulunan SHP’lilerin alkışlarıyla, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdü.. Kanun ya.. Kanuni düzenleme olunca, SP’lilere göre, olay güvenceye kavuşuyor ya.. Bakın CHP kafasındaki Anayasa Mahkemesi, o “Kanuni güvence” dediğiniz maddeyi, nasıl paspas yaptı.. “Kanunun iptaline..” Daha mı iyi oldu, daha kötü mü? Onu da söyleyeyim.. İptal edilen kanun maddesi yerine, Anavatan Partisi bir kanun değişikliği ile daha, olayı çözmeyi düşündü.. Onu da, şimdi CHP’de olanların, o tarihteki partisi olan SHP’li milletvekillerinin imzası ile.. Hem de bize “Demokrat” diye, “Özgürlükçü adam” diye yutturmaya çalıştıkları Erdal İnönü öncülüğünde.. Anayasa Mahkemesi’ne gittiler.. Anayasa Mahkemesi’ndeki, şimdi “Ölümüne CHP” diyen Yekta Güngör Özden’in öncülüğündeki diğer despot kafalar, “Olur mu ya.. Bu ülke laik bir ülke. Başörtü, laikliğe aykırıdır. Başörtü ile ilgili düzenlemeyi iptal etmeye bile gerek yok. Kanunda ne yazarsa yazsın. Başörtü yasaktır” dedi.. Yaa, benim SP’li kardeşim.. Yaa, gördün mü, benim Milli Gazete’ye gönül veren kardeşim.. Koynunuza girenin, ne tilki olduğunu gördünüz mü? Kanunları nasıl iptal ettirdiğini gördünüz mü? Refah Partisi’nin kapatılması davasında.. Fazilet Partisi’nin kapatılması davasında. Hatta AK Parti’nin kapatılması davasında da.. Aynı süreç tekrar tekrar yaşandı.. RP ve FP’de, “Başörtü, laik devlete aykırıdır. Bunu serbest bıraktırmak isteyen partinin kapatılmasına” dendi.. AK Parti de, “Hazine yardımının kesilmesi” kararı ile, kıl payı kurtuldu.. Kimdi, bu kararı verenler.. Şimdi koynunuzda size melek taklidi yapan CHP kafalı hakimler.. Diyorsanız ki, “CHP değişti..” O zaman bakın Cumhuriyet gazetesine.. Dün “Kılık kıyafet siyaseti” diye manşeti atmış.. Kavgayı çıkartmış bile.. 4 ayrı CHP eski vekilini konuşturup, “Başörtü serbest bırakılamaz” dedirtilmiş. Yetinmemişler.. Ağzını yayarak özgürlük nutukları atan Mustafa Balbay, “Saç teli kadar özgürlük” diyerek nefretini kusmuş.. Zülal Kalkandelen, “Karşı devrimin yolu açıldı” başlığı ile kinini göstermiş..  Müjdat Gezen, “Atatürk kıyafet devrimine başladığında” diye söze girmiş, “yapsınlar da göreyim” tehdidini savurmuş.. Ve Cumhuriyet imzası ile, “Laiklik ve Medeni Kanun” başlığı ile, başörtünün niçin serbest bırakılamayacağı anlatılmış.. Hâlâ anlayamadınız mı, Saadet’li kardeşler? Bakınız, “Rustan dost, ayıdan post olmaz” atasözümüze..
Yeni Akit yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, CHP'nin kendi teklifine 'hayır' oyu vererek tarihe geçeceğini söyledi

Bugünkü köşesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü çıkışını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başörtüsü için anayasa düzeyinde düzenleme yapılması teklifini ele alan Yeni Akit yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, CHP'nin kendi teklifine 'hayır' oyu vererek tarihe geçeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin başörtüsü için kanun teklifi vermesini bir adım ileriye taşıyarak "Eğer samimiyseniz sorunu tamamen çözmek için anayasa değişikliği yapalım." önerisinde bulundu. Erdoğan'ın bu teklifini bugünkü köşesinde ele alan Yeni Akit yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, çarpıcı bir değerlendirmede bulundu. 'Şimdi seyredin tiyatroyu' diyen Karahasanoğlu," CHP, kendisinin hazırladığı kanun teklifine, “hayır oyu” veren parti olarak tarihe geçecek.." dedi.

İşte Karahasanoğlu'nun o yazısı;

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, başörtü yasağı ile ilgili “Kanuni düzenleme yapalım” teklifinin samimiyetsizliği, 24 saat içinde ortaya çıktı..

Bakalım bu yeni durum için, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ne diyecek?

Ahmet Davutoğlu ne diyecek?

Ömrünüz boyunca, “Başörtü yasak olmalı” deyip..

Bu yasakçı kafa ile iktidara gelemeyeceğinizi anlayınca..

“Tamam, başörtü yasak olmasın, biz de bu yönde kanun teklifi veriyoruz” diye takıyye yaparsanız..
AK Parti de, “Madem başörtü yasağının tümü ile kalkmasını istiyorsunuz. Bunda samimi iseniz.. Size rağmen bu konuda fiilen sağlanan durumu, mevzuata da geçirmek istiyorsanız. Bu düzenlemeyi anayasa düzeyinde yapalım ki, kimse müdahale edemesin, iptal edilemesin, değiştirilmesi basitçe olmasın” cevabı ile teklifinize destek verdiğinde..

Yan çizmemeniz gerekirdi..

Ama ne oldu?

CHP anında tornistan etti..

Şimdi seyredin tiyatroyu..

Kendi kanun teklifine “hayır” oyu verecek bir CHP ile karşı karşıya kalacağız.

AK Parti, aynı konuda anayasa değişikliğini TBMM’ye sunacak..

CHP’nin kanun teklifi ile, anayasa değişikliği birleştirilecek..

Düzenlemenin anayasada yapılması doğrultusunda süreç işletilecek..

Ve göreceksiniz..

CHP, kendisinin hazırladığı kanun teklifine, “hayır oyu” veren parti olarak tarihe geçecek..

Çünkü samimi değiller. Dürüst değiller.

İstismar peşindeler..

“Başörtü bize rağmen serbest bırakıldı, ne yapalım, ne yapalım. Bir tezgah kurup, ‘Yasağı biz kaldırdık’ diyerek, dindarlardan oy toplayalım” derdine düştüler..

Bakın, başörtü yasağı üzerinden, son bir yıldır bir tartışma yok.. İki yıldır, üç yıldır bir tartışma yok..

Başörtü yasağını hortlatmak isteyenler var..

Onlara da gerekli soruşturmalar açılarak, cevaplar veriliyor..

CHP’nin böyle bir konjonktürde, “Başörtü yasağını kanuni düzenleme ile kaldıralım” demesinin istismardan başka bir gayesi olamaz..

Ki, ben bu teklife dün destek verdim.. Ve ekledim: “Samimi iseniz, anayasa ile yapılsın.”

Şimdi CHP, “Yok yok, anayasa ile olmasın. Kanun ile olsun” diyor.

Niye ki?

Anayasa değişikliği ile, başörtünün bir hak olduğunun düzenlenmesinin ne zararı var?

Yoksa, “Anayasaya aykırı” diyerek iptal ettirecektiniz de, onun için mi kendi teklifinizi, anayasaya yazdırmaktan kaçıyorsunuz?

Kanun teklifini anayasa maddesi haline getirirseniz, anayasaya aykırılık iddiasında değil, değişikliğin usûli sakatlıkla iptalini isteyebilirsiniz..

Ama kanun olarak yaparsanız, Anayasa Mahkemesi o kanun maddesini, istediği zaman anayasaya aykırı bulup, iptal edebilir..

Tilkiliği görüyor musunuz?

Tuzağı görüyor musunuz?

Derseniz ki, “Peki bugünkü durum daha mı iyi?”

Hayır, bugünkü durum daha iyi değil..

Ama kanunla düzenlenmesi de, bugünden daha iyi olacağı anlamına gelmez..

Konu anayasa ile düzenlenirse, işte o zaman, başörtü kullanımı hakkı, bugünden daha güvenceli hale gelir..

Onun için Milli Gazete’deki arkadaşlarıma hatırlatayım.. CHP’nin kuyruğuna takılıp, dindar insanları çukura doldurmasınlar..

“Başörtünün serbest olmasının şu an kanuni dayanağı yok. Yasağın güvenceye kavuşturulması bir maddeye bakar. O madde olmazsa, idareciler istedikleri zaman başörtü yasağını tekrar başlatırlar” mavalı ile, kimseyi kandırmaya kalkmasınlar..

Bir şeyin yasak olması için, kanun maddesi gerekir..

Kanunda yasak olarak düzenlenmeyen husus, zaten yasak değildir..

Ama diyorsanız ki, “28 Şubat’ın zalimleri, kanunda yasak olmamasına rağmen, bu ülkenin çocuklarına o zulmü yaşattılar..”

İşte tam orada.

“Üzerine bastınız, ayağınızı kaldırın” derim..

“Yanıbaşınızdaki CHP, tam da o zulmün mimarı” derim..

“Şimdi kefil olduğunuz CHP, kanunda yasak olmadığı halde, başörtüyü bu ülkede yasak ilan eden partidir” derim.

Dahasını da söylerim..

Siz kanuni düzenleme yaparak, başörtü yasağının kaldırılacağını düşünüyorsanız..

“Milli Görüş tarihinin M’sinden bile haberiniz yok” derim..

1980 öncesinde MSP’den İzmir milletvekili adayı olan Turgut Özal, 1987’de Başbakan iken tam da dediğiniz gibi, kanuni düzenlemeyi yapmıştı..

Darbeci general Kenan Evren, şimdi CHP çatısı altında bulunan SHP’lilerin alkışlarıyla, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdü..

Kanun ya..

Kanuni düzenleme olunca, SP’lilere göre, olay güvenceye kavuşuyor ya..

Bakın CHP kafasındaki Anayasa Mahkemesi, o “Kanuni güvence” dediğiniz maddeyi, nasıl paspas yaptı..

“Kanunun iptaline..”

Daha mı iyi oldu, daha kötü mü?

Onu da söyleyeyim..

İptal edilen kanun maddesi yerine, Anavatan Partisi bir kanun değişikliği ile daha, olayı çözmeyi düşündü..

Onu da, şimdi CHP’de olanların, o tarihteki partisi olan SHP’li milletvekillerinin imzası ile..

Hem de bize “Demokrat” diye, “Özgürlükçü adam” diye yutturmaya çalıştıkları Erdal İnönü öncülüğünde..

Anayasa Mahkemesi’ne gittiler..

Anayasa Mahkemesi’ndeki, şimdi “Ölümüne CHP” diyen Yekta Güngör Özden’in öncülüğündeki diğer despot kafalar, “Olur mu ya.. Bu ülke laik bir ülke. Başörtü, laikliğe aykırıdır. Başörtü ile ilgili düzenlemeyi iptal etmeye bile gerek yok. Kanunda ne yazarsa yazsın. Başörtü yasaktır” dedi..

Yaa, benim SP’li kardeşim..

Yaa, gördün mü, benim Milli Gazete’ye gönül veren kardeşim..

Koynunuza girenin, ne tilki olduğunu gördünüz mü?

Kanunları nasıl iptal ettirdiğini gördünüz mü?

Refah Partisi’nin kapatılması davasında.. Fazilet Partisi’nin kapatılması davasında. Hatta AK Parti’nin kapatılması davasında da..

Aynı süreç tekrar tekrar yaşandı..

RP ve FP’de, “Başörtü, laik devlete aykırıdır. Bunu serbest bıraktırmak isteyen partinin kapatılmasına” dendi..

AK Parti de, “Hazine yardımının kesilmesi” kararı ile, kıl payı kurtuldu..

Kimdi, bu kararı verenler..

Şimdi koynunuzda size melek taklidi yapan CHP kafalı hakimler..

Diyorsanız ki, CHP değişti..”

O zaman bakın Cumhuriyet gazetesine..

Dün “Kılık kıyafet siyaseti” diye manşeti atmış.. Kavgayı çıkartmış bile..

4 ayrı CHP eski vekilini konuşturup, “Başörtü serbest bırakılamaz” dedirtilmiş.

Yetinmemişler.. Ağzını yayarak özgürlük nutukları atan Mustafa Balbay, “Saç teli kadar özgürlük” diyerek nefretini kusmuş..

Zülal Kalkandelen, “Karşı devrimin yolu açıldı” başlığı ile kinini göstermiş.. 

Müjdat Gezen, “Atatürk kıyafet devrimine başladığında” diye söze girmiş, “yapsınlar da göreyim” tehdidini savurmuş..

Ve Cumhuriyet imzası ile, “Laiklik ve Medeni Kanun” başlığı ile, başörtünün niçin serbest bırakılamayacağı anlatılmış..

Hâlâ anlayamadınız mı, Saadet’li kardeşler?

Bakınız, “Rustan dost, ayıdan post olmaz” atasözümüze..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.