Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

CHP’li Beylikdüzü’nde yaşanan intihar 5 yıldır aydınlatılmadı!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 25.12.2023 - 11:01, Güncelleme: 25.12.2023 - 11:01
 

CHP’li Beylikdüzü’nde yaşanan intihar 5 yıldır aydınlatılmadı!

Namuslu veznedar öldüğüyle kaldı

CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde kayıp 160 bin TL yüzünden yoğun bir baskı ve mobinge maruz kalan ve sonrasında intihar eden İmam Hatip Lisesi mezunu veznedar Yaşar Uçar dosyasında, 5 yılda 8 kez savcısı değişmesine rağmen henüz olayın iddianamesinin bile hazırlanmadığı ortaya çıktı. CHP’li yöneticilerin yolsuzluklarını, en zayıf halka olarak kirada oturan ve iki çocuğu öğrenci olan eşinin üzerine yıkmaya çalıştıklarını ve kimseyi inandıramayınca hayatına son verdiğini anlatan Uçar’ın gözü yaşlı eşi Arzu Uçar, gazetemize çok önemli açıklamalarda bulundu. Yolsuzluğu kapatamadılar 29 Ocak 2019’da yaşanan intihara ilişkin konuşan mağdur eş Arzu Uçar, “Ekrem İmamoğlu, İBB Başkanlığı için seçime gidiyordu. Kendi yaptıkları bir yolsuzluğu tam kapatamadılar. Bir hata yaptılar. Hatayı birinin üzerine atma ihtiyacı hissettiler. Eşim de emekliliği gelmiş, kirada oturuyor, iki çocuğu liseye gidiyor. Hanımı çalışmıyor. En zayıf halka olarak eşimi gördüler. Çünkü olay savcılığa yansıdı. Birini suçlamaları lazım ki o kişi kabul etsin ve savcılıktan dosyayı geri alabilsinler. Onlar da benim eşim Yaşar’ın üzerine gittiler. 31 Aralık 2018 ile öldüğü 29 Ocak 2019 arasında, o üç haftada eşime inanılmaz bir mobing uyguladılar. O süre zarfında eşim çok kötü oldu. Bir türlü kendini bunlara anlatamadı. Eşim sonunda rahmetli oldu. Halen ne bir iddianame hazırlandı, ne de başka bir gelişme oldu” dedi. Sorumlu belediye Kocasının intiharına Beylikdüzü Belediyesi yöneticilerinin sebep olduğunu söyleyen Uçar, şunları söyledi: “Benim eşim sendika seçimi için oy kullanmaya gidiyor, geliyor. Daha sonra birlikte çalıştığı Taner Yaman gidiyor oy kullanmaya. Eşim oy kullanmaya gittiği sırada bu para tahsil ediliyor. Eşim bilgisayar başında iken de bu makbuz iptal ediliyor ve ortada para yok. Bilirkişi, bilgisayarlara uzaktan erişim olduğunu tespit ediyor. Kurum içinden o bilgisayarlara uzaktan erişim var. Sonradan elektrik akımı verilerek sadece benim eşimin kullanmış olduğu bilgisayarın harddiski zarar görüyor. Diğer memurların bilgisayarları ise tamamen sıfırlanıyor. Ödemeyi yapan kooperatif geldiğinde tekrar borcu olduğu söyleniyor. O zaman bu usulsüzlük ortaya çıktı. Bunlar suçu birinin üzerine atıp olayı kapatmaya çalıştılar. Savcılığa yansıyınca da birinin kabul etmesi lazım. En zayıf halka Yaşar’ı gördükleri için benim eşimin üzerine yürüdüler. Eşim İmam Hatip Lisesi mezunu. Evde namazını kılan, Kur’an okuyan, Allah’a inancı olan bir adamdı. Ama onu intihar edecek hale getirdiler. 23 sene emek vermiş, bir itibar edinmiş insanın ismini ‘Hırsız Yaşar’a çıkardılar. Görenler, ‘O Yaşar abi parayı ne yaptın’ dedi. O da kaldıramadı, bu durumu gururuna yediremedi.” Beş yılda iddianame bile hazırlanamadı Beş senedir devam eden bir süreç olduğunu ve halen bir iddianame bile hazırlanmadığını kaydeden Arzu Yaşar şu ifadeleri kullandı: “Eşim onlara ‘Bu işin peşini bırakmam. Ben bıraksam bile eşim bırakmaz’ demiş. Ama baltayı taşa vurdular. Benim de Yaşar gibi pes edeceğimi düşündüler herhalde. Asla bu işinin peşini bırakmam. En son iki hafta önce savcılığa gittim. Beş yıldır benim bildiğim bu 8’inci savcı. Ben gidiyorum geliyorum, bir şey yok. Halen bir iddianame hazırlanmadı. Ve bilirkişi raporunda da sadece benim eşimin kullandığı bilgisayarın harddiski zarar görmüş. Alenen ortada. Delil karartmaya çalışıyorlar. Bir insanın hayatını göz göre göre kararttılar. Onunla birlikte bizim hayatımızı da. Bazen şunu da düşündüğüm oldu. Acaba birileri Ekrem İmamoğlu’nu koruyor olabilir mi diye. ‘Bu nedir diyorum. Kaç tane avukatla görüştüysem bir yere kadar geliyor. Orada tıkanıyor. Mesela şimdiki savcı da ‘Kapatalım isterseniz dosyayı’ diyor. Ne kapatacağım ya?” Bir ev gösterdiler tapuyu vermediler Ekrem İmamoğlu’nun taziyeye geldiğini ve kendilerine bir ev verilmesi talimatında bulunduğu kaydeden acılı eş Arzu Yaşar, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Bizim bir ortak tanıdığımızı önceden ricacı göndererek, taziyeye gelmek istediğini söylemişti. Ben de dedim ki ‘buyursun gelsin benim kapımı herkese açık.’ Evimize geldiğinde akrabalarımız ‘Başkanım, bunlar kirada oturuyorlar. Hani mağdur olmasınlar falan’ dediler. İmamoğlu da ‘O iş kolay’ dedi. İlk başta ben çok rahatsız oldum. Çok utanç verici geldi. Yakınlarım, ‘Saçmalama, kendine gel. İki çocuk. Sen çalışmıyorsun. Ev kira. 160 bin lira için senin eşin canından oldu’ dedi. Ondan sonra da gelişen zaman içinde de bana gelip şimdi oturduğumuz Westside 2 adlı siteden ev bakmam söylendi. O zaman tabii seçim süreci falan. İmamoğlu ile Kültür Merkezi’ndeki Başkanlık katında görüştüm. İmamoğlu, ‘İş adamları bir araya gelmiş ve almış gibi gösterilir’ dedi. Dışarıya çıktık. Oğlumu öptü. Kızımı öptü. ‘Bundan sonra siz benim de çocuklarımsınız’ dedi. Ama halen söz verdikleri daireyi vermediler. ‘Ailenin yanındayız. İrtibat halindeyiz’ iddiası da yalan.” Daireye de çökecekler Mağdur eş, Ekrem İmamoğlu’na da seslenerek sözlerini şöyle tamamladı: Ekrem İmamoğlu sana o kadar insanlar bu konuyu ulaştırdı. Sen neden benimle görüşmekten çekiniyorsun. Söz verdiğin basit bir işi neden halletmiyorsun. Buranın müteahhit ortaklarından birisiyle görüştüm. Bana ne dedi biliyor musunuz? ‘Arzu Hanım, belediye kimi derse biz o dairenin tapusunu ona vereceğiz. Bu daire belediyenin malı. Ama prim yapan bir yer olduğu için belediyede birileri buranın kendilerine gitmesini istiyor. Halen para yemenin peşindeler. Ocağıma incir ağacı diktiler. İki çocuğumu babasız bıraktılar. Sen bana değil bir daire 10 daire versen n’olur? Benim çocuklarım babalarını ipte sallanırken gördü. Var mı bundan daha ötesi.” Onlarla baş edemedi Rahmetli eşinin CHP’li yönetimle baş edemediğini söyleyen Arzu Yaşar şöyle devam etti: “Kesinlikle belediye üst kademesi sorumlu. Bu iki veznedarın yaptığı bir şey değil. Yaşar da kabul etmedi. ‘Asla beni böyle bir şeyle itham edemezsiniz’ dedi. Çünkü eşim 23 sene aynı kurumda, veznede görev yapmış. Şimdiye kadar öyle bir şey olmamış. Ayrıca bizim altından kalkamadığımız bir borcumuz yoktu. En sonuna kadar da söyledi ama onlarla baş edemedi. Yaşar’a sürekli ‘15 ile 18 yılla yargılanırsın. Maaşını alamazsın. Suçu kabul et’ şeklinde baskı yaptılar. O da hırsız damgasını kendine yediremedi. Onların teklifini kabul etmedi. ‘Siz bana diyorsunuz ki belediyenin önünde kendini as’ diye tepki göstermiş. Onlara bu cümleyi aynen söylemiş ama ne fayda...”
Namuslu veznedar öldüğüyle kaldı

CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde kayıp 160 bin TL yüzünden yoğun bir baskı ve mobinge maruz kalan ve sonrasında intihar eden İmam Hatip Lisesi mezunu veznedar Yaşar Uçar dosyasında, 5 yılda 8 kez savcısı değişmesine rağmen henüz olayın iddianamesinin bile hazırlanmadığı ortaya çıktı. CHP’li yöneticilerin yolsuzluklarını, en zayıf halka olarak kirada oturan ve iki çocuğu öğrenci olan eşinin üzerine yıkmaya çalıştıklarını ve kimseyi inandıramayınca hayatına son verdiğini anlatan Uçar’ın gözü yaşlı eşi Arzu Uçar, gazetemize çok önemli açıklamalarda bulundu.

Yolsuzluğu kapatamadılar

29 Ocak 2019’da yaşanan intihara ilişkin konuşan mağdur eş Arzu Uçar, “Ekrem İmamoğlu, İBB Başkanlığı için seçime gidiyordu. Kendi yaptıkları bir yolsuzluğu tam kapatamadılar. Bir hata yaptılar. Hatayı birinin üzerine atma ihtiyacı hissettiler. Eşim de emekliliği gelmiş, kirada oturuyor, iki çocuğu liseye gidiyor. Hanımı çalışmıyor. En zayıf halka olarak eşimi gördüler. Çünkü olay savcılığa yansıdı. Birini suçlamaları lazım ki o kişi kabul etsin ve savcılıktan dosyayı geri alabilsinler. Onlar da benim eşim Yaşar’ın üzerine gittiler. 31 Aralık 2018 ile öldüğü 29 Ocak 2019 arasında, o üç haftada eşime inanılmaz bir mobing uyguladılar. O süre zarfında eşim çok kötü oldu. Bir türlü kendini bunlara anlatamadı. Eşim sonunda rahmetli oldu. Halen ne bir iddianame hazırlandı, ne de başka bir gelişme oldu” dedi.

Sorumlu belediye

Kocasının intiharına Beylikdüzü Belediyesi yöneticilerinin sebep olduğunu söyleyen Uçar, şunları söyledi: “Benim eşim sendika seçimi için oy kullanmaya gidiyor, geliyor. Daha sonra birlikte çalıştığı Taner Yaman gidiyor oy kullanmaya. Eşim oy kullanmaya gittiği sırada bu para tahsil ediliyor. Eşim bilgisayar başında iken de bu makbuz iptal ediliyor ve ortada para yok. Bilirkişi, bilgisayarlara uzaktan erişim olduğunu tespit ediyor. Kurum içinden o bilgisayarlara uzaktan erişim var. Sonradan elektrik akımı verilerek sadece benim eşimin kullanmış olduğu bilgisayarın harddiski zarar görüyor. Diğer memurların bilgisayarları ise tamamen sıfırlanıyor. Ödemeyi yapan kooperatif geldiğinde tekrar borcu olduğu söyleniyor. O zaman bu usulsüzlük ortaya çıktı. Bunlar suçu birinin üzerine atıp olayı kapatmaya çalıştılar. Savcılığa yansıyınca da birinin kabul etmesi lazım. En zayıf halka Yaşar’ı gördükleri için benim eşimin üzerine yürüdüler. Eşim İmam Hatip Lisesi mezunu. Evde namazını kılan, Kur’an okuyan, Allah’a inancı olan bir adamdı. Ama onu intihar edecek hale getirdiler. 23 sene emek vermiş, bir itibar edinmiş insanın ismini ‘Hırsız Yaşar’a çıkardılar. Görenler, ‘O Yaşar abi parayı ne yaptın’ dedi. O da kaldıramadı, bu durumu gururuna yediremedi.”

Beş yılda iddianame bile hazırlanamadı

Beş senedir devam eden bir süreç olduğunu ve halen bir iddianame bile hazırlanmadığını kaydeden Arzu Yaşar şu ifadeleri kullandı: “Eşim onlara ‘Bu işin peşini bırakmam. Ben bıraksam bile eşim bırakmaz’ demiş. Ama baltayı taşa vurdular. Benim de Yaşar gibi pes edeceğimi düşündüler herhalde. Asla bu işinin peşini bırakmam. En son iki hafta önce savcılığa gittim. Beş yıldır benim bildiğim bu 8’inci savcı. Ben gidiyorum geliyorum, bir şey yok. Halen bir iddianame hazırlanmadı. Ve bilirkişi raporunda da sadece benim eşimin kullandığı bilgisayarın harddiski zarar görmüş. Alenen ortada. Delil karartmaya çalışıyorlar. Bir insanın hayatını göz göre göre kararttılar. Onunla birlikte bizim hayatımızı da. Bazen şunu da düşündüğüm oldu. Acaba birileri Ekrem İmamoğlu’nu koruyor olabilir mi diye. ‘Bu nedir diyorum. Kaç tane avukatla görüştüysem bir yere kadar geliyor. Orada tıkanıyor. Mesela şimdiki savcı da ‘Kapatalım isterseniz dosyayı’ diyor. Ne kapatacağım ya?”

Bir ev gösterdiler tapuyu vermediler

Ekrem İmamoğlu’nun taziyeye geldiğini ve kendilerine bir ev verilmesi talimatında bulunduğu kaydeden acılı eş Arzu Yaşar, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Bizim bir ortak tanıdığımızı önceden ricacı göndererek, taziyeye gelmek istediğini söylemişti. Ben de dedim ki ‘buyursun gelsin benim kapımı herkese açık.’ Evimize geldiğinde akrabalarımız ‘Başkanım, bunlar kirada oturuyorlar. Hani mağdur olmasınlar falan’ dediler. İmamoğlu da ‘O iş kolay’ dedi. İlk başta ben çok rahatsız oldum. Çok utanç verici geldi. Yakınlarım, ‘Saçmalama, kendine gel. İki çocuk. Sen çalışmıyorsun. Ev kira. 160 bin lira için senin eşin canından oldu’ dedi. Ondan sonra da gelişen zaman içinde de bana gelip şimdi oturduğumuz Westside 2 adlı siteden ev bakmam söylendi. O zaman tabii seçim süreci falan. İmamoğlu ile Kültür Merkezi’ndeki Başkanlık katında görüştüm. İmamoğlu, ‘İş adamları bir araya gelmiş ve almış gibi gösterilir’ dedi. Dışarıya çıktık. Oğlumu öptü. Kızımı öptü. ‘Bundan sonra siz benim de çocuklarımsınız’ dedi. Ama halen söz verdikleri daireyi vermediler. ‘Ailenin yanındayız. İrtibat halindeyiz’ iddiası da yalan.”

Daireye de çökecekler

Mağdur eş, Ekrem İmamoğlu’na da seslenerek sözlerini şöyle tamamladı: Ekrem İmamoğlu sana o kadar insanlar bu konuyu ulaştırdı. Sen neden benimle görüşmekten çekiniyorsun. Söz verdiğin basit bir işi neden halletmiyorsun. Buranın müteahhit ortaklarından birisiyle görüştüm. Bana ne dedi biliyor musunuz? ‘Arzu Hanım, belediye kimi derse biz o dairenin tapusunu ona vereceğiz. Bu daire belediyenin malı. Ama prim yapan bir yer olduğu için belediyede birileri buranın kendilerine gitmesini istiyor. Halen para yemenin peşindeler. Ocağıma incir ağacı diktiler. İki çocuğumu babasız bıraktılar. Sen bana değil bir daire 10 daire versen n’olur? Benim çocuklarım babalarını ipte sallanırken gördü. Var mı bundan daha ötesi.”

Onlarla baş edemedi

Rahmetli eşinin CHP’li yönetimle baş edemediğini söyleyen Arzu Yaşar şöyle devam etti: “Kesinlikle belediye üst kademesi sorumlu. Bu iki veznedarın yaptığı bir şey değil. Yaşar da kabul etmedi. ‘Asla beni böyle bir şeyle itham edemezsiniz’ dedi. Çünkü eşim 23 sene aynı kurumda, veznede görev yapmış. Şimdiye kadar öyle bir şey olmamış. Ayrıca bizim altından kalkamadığımız bir borcumuz yoktu. En sonuna kadar da söyledi ama onlarla baş edemedi. Yaşar’a sürekli ‘15 ile 18 yılla yargılanırsın. Maaşını alamazsın. Suçu kabul et’ şeklinde baskı yaptılar. O da hırsız damgasını kendine yediremedi. Onların teklifini kabul etmedi. ‘Siz bana diyorsunuz ki belediyenin önünde kendini as’ diye tepki göstermiş. Onlara bu cümleyi aynen söylemiş ama ne fayda...”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.