Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Cihat Yaycı, isyan etti! Türkiye'nin hak sahibi olduğu ada sayısı 20 değil tam 152!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 15.06.2022 - 01:06, Güncelleme: 15.06.2022 - 01:06
 

Cihat Yaycı, isyan etti! Türkiye'nin hak sahibi olduğu ada sayısı 20 değil tam 152!

Türkiye'nin egemenliğini tartışmaya açtığı Adalar Denizi'ndeki ada sayısını TÜRK DEGS Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı isyan etti. Ada sayısının 18, 20 veya 23 olmadığını belirten Cihat Yaycı, asıl rakamın 152 olduğunu belirtti.

Muhalefetin sıklıkla dile getirdiği 'işgal altındaki 18 ada' hikayesine Mavi Vatan doktrininin fikir babası Cihat Yaycı tepki gösterdi. Müstafi Tümamiral Yaycı, Kardak krizinin ardından dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya'nın Ege'de Yunanistan'a devredilmemiş toprak parçalarının araştırılması talimatı verdiğini, 2 yıllık çalışma sonunda ekiplerin 152 ada/adacık/kayalık tespit ettiğini söyledi. Uluslararası anlaşmalarda Yunanistan'a devredildiğine ilişkin hiçbir kayıt bulunmayan ve dolayısıyla Türkiye'ye ait olan bu adalar konusunda Atina'nın hak iddia ettiğini söyleyen Yaycı, Habertürk televizyonu ekranlarında şöyle konuştu: "Hiç kimse Türk Bayrağı'nı hiçbir yerden indiremez" Herkes şunu söylüyor, bunun altını bir kere çizelim: Efendim '20 tane adamız işgal edildi'. Ne zamandan beri? 2004'ten itibaren... Ada sayısına ilişkin 16, 18, 14 böyle rakamlar dolaşıyor. Şimdi o dönem ben görevdeydim. Hiçbir devletin gücü yetmez Türk bayrağını bir yerden indirmeye. Türk bayrağını birisi bir yerden indirecek, oraya Yunan bayrağı çekecek! Böyle bir vakayı Türkiye Cumhuriyeti tarihi henüz kaydetmemiştir. Bu tür şeylere halkımız kesinlikle itibar etmesin. Bunlar da iç siyaset malzemesi yapılmasın. Üzerinde Türk bayrağı olan hiçbir adamızdan bugüne kadar bayrak indirilmemiştir. Konu 18 ya da 20 ada değildir; bu mesele 1913'ten başlar. 1913'ten günümüze kadar, 1996 yılında Kardak krizinden sonra devletin yetkilileri talimat vermişlerdir; bu talimatın başında Güven Erkaya vardır; 35 kişilik bir gruba denilmiştir ki, "Hangi adalar Yunanistan'a devredilmemiştir, bunu bir araştıralım. Bu Kardak gibi kim bilir kaç tane var" demişlerdir. "Uluslararası hukukta bunların Yunanistan'a devredildiğine ilişkin bir kayıt yok" Bu adaları 1936'da Menteşe milletvekili Şükrü Kaya tespit ettiriyor zaten... Lozan görüşmelerine vakıf olduğu için, orada neler konuşulduğunu da bildiği için. Diyor ki, "Bizim burada birçok adamız var." Ve o adalara bayrak dikiyor, tabela çakıyor, jandarmaları koyuyor, İçişleri Bakanı görevinde de olduğu için... Ama ondan sonra bu bir şekilde unutuluyor gidiyor. Ta ki 1996 yılına kadar. 1996 yılında başlayan araştırmalar 2 yıllık çalışmanın ardından 1998'de tamamlanıyor ve 152 tane ada/adacık/kayalık grubu tespit ediliyor. Uluslararası hukukta bunların Yunanistan'a devredildiğine ilişkin bir kayıt yok. Anlaşmayla devredilmediğine göre bizde kalmış durumdadır. 1998 yılında zamanın cumhurbaşkanı, rahmetli Süleyman Demirel çıkıyor zikrediyor, "Şu kadar ada/adacık/kayalık Yunanistan'a devredilmemiştir. Bu konu önemlidir" diyor. Ama her ne hikmetse 152 ada/adacık/kayalığın isimleri açıklanmıyor. Açıklanmadıkça Yunanistan çivi üstüne çivi çakıyor oralara. Sonra da Yunanistan diyor ki burası bizimdir... "Atina yönetimi ABD askerlerini Türkiye'ye karşı istiyor" ABD'nin Yunanistan topraklarına üs kurmasını önce Atina yönetimi istedi. Miçotakis ve Dendias ABD'yi ziyaretlerinde Washington'a "Gelin üslerimize yerleşin" diye teklif yaptı. ABD yönetiminin o günlerde buna cevabı "Biz bir düşünelim" şeklinde oldu. Sonra gelip yerleştiler. Ama sonra Yunanlılar müthiş bir algı operasyonuyla "ABD bizden üs istedi, çünkü Yunanistan'a çok değer veriyor" propagandası yaptı. Atina yönetimi ABD askerlerini Türkiye'ye karşı istiyor. Zaten sonraki açıklamalarında "Burada artık sadece biz yokuz. Saldırırsanız Amerikan askerleriyle karşılaşırsınız" mesajı verdiler. Sanki Türkiye'nin saldırgan bir tutumu varmış gibi. "Bunlar kimin büyükelçisi olmuşlar?" Cihat Yaycı, Beyaz TV'de katıldığı bir programda ise "Adalar Yunanistan'ındır" diyen emekli büyükelçilere tepki göstererek sözkonusu eylemi 'vatana ihanet' olarak tanımladı. "Ben buna vatan hainliği derim. Bunlar gelip Türkiye Cumhuriyeti'ni yurt dışında temsil ettiler. Yazıklar olsun. Bu milletin vicdanına havale ediyorum bunları. Yunan televizyonlarında kaç gündür içimiz kan ağlıyor bizim. Üç tane büyükelçi var bu söylemlerde bulunan. Bunlar devlette büyükelçilik yaptılar" diyen Yaycı, şöyle konuştu: "Bu vatan hainliğidir. Bunların büyükelçilikleri nasıl elinden alınmıyor. Bu düşünce özgürlüğü müdür? Yunanistan'da bir tane büyükelçi böyle bir şey söylese bakın başlarına neler geliyor. Hiç mi Türk kanı taşımıyor? Atatürk olsa bunlara ne yapardı... Bunlar kimin büyükelçisi olmuşlar?"
Türkiye'nin egemenliğini tartışmaya açtığı Adalar Denizi'ndeki ada sayısını TÜRK DEGS Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı isyan etti. Ada sayısının 18, 20 veya 23 olmadığını belirten Cihat Yaycı, asıl rakamın 152 olduğunu belirtti.

Muhalefetin sıklıkla dile getirdiği 'işgal altındaki 18 ada' hikayesine Mavi Vatan doktrininin fikir babası Cihat Yaycı tepki gösterdi. Müstafi Tümamiral Yaycı, Kardak krizinin ardından dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya'nın Ege'de Yunanistan'a devredilmemiş toprak parçalarının araştırılması talimatı verdiğini, 2 yıllık çalışma sonunda ekiplerin 152 ada/adacık/kayalık tespit ettiğini söyledi.

Uluslararası anlaşmalarda Yunanistan'a devredildiğine ilişkin hiçbir kayıt bulunmayan ve dolayısıyla Türkiye'ye ait olan bu adalar konusunda Atina'nın hak iddia ettiğini söyleyen Yaycı, Habertürk televizyonu ekranlarında şöyle konuştu:

"Hiç kimse Türk Bayrağı'nı hiçbir yerden indiremez"

Herkes şunu söylüyor, bunun altını bir kere çizelim: Efendim '20 tane adamız işgal edildi'. Ne zamandan beri? 2004'ten itibaren... Ada sayısına ilişkin 16, 18, 14 böyle rakamlar dolaşıyor. Şimdi o dönem ben görevdeydim. Hiçbir devletin gücü yetmez Türk bayrağını bir yerden indirmeye. Türk bayrağını birisi bir yerden indirecek, oraya Yunan bayrağı çekecek! Böyle bir vakayı Türkiye Cumhuriyeti tarihi henüz kaydetmemiştir. Bu tür şeylere halkımız kesinlikle itibar etmesin. Bunlar da iç siyaset malzemesi yapılmasın.

Üzerinde Türk bayrağı olan hiçbir adamızdan bugüne kadar bayrak indirilmemiştir. Konu 18 ya da 20 ada değildir; bu mesele 1913'ten başlar. 1913'ten günümüze kadar, 1996 yılında Kardak krizinden sonra devletin yetkilileri talimat vermişlerdir; bu talimatın başında Güven Erkaya vardır; 35 kişilik bir gruba denilmiştir ki, "Hangi adalar Yunanistan'a devredilmemiştir, bunu bir araştıralım. Bu Kardak gibi kim bilir kaç tane var" demişlerdir.

"Uluslararası hukukta bunların Yunanistan'a devredildiğine ilişkin bir kayıt yok"

Bu adaları 1936'da Menteşe milletvekili Şükrü Kaya tespit ettiriyor zaten... Lozan görüşmelerine vakıf olduğu için, orada neler konuşulduğunu da bildiği için. Diyor ki, "Bizim burada birçok adamız var." Ve o adalara bayrak dikiyor, tabela çakıyor, jandarmaları koyuyor, İçişleri Bakanı görevinde de olduğu için... Ama ondan sonra bu bir şekilde unutuluyor gidiyor. Ta ki 1996 yılına kadar.

1996 yılında başlayan araştırmalar 2 yıllık çalışmanın ardından 1998'de tamamlanıyor ve 152 tane ada/adacık/kayalık grubu tespit ediliyor. Uluslararası hukukta bunların Yunanistan'a devredildiğine ilişkin bir kayıt yok. Anlaşmayla devredilmediğine göre bizde kalmış durumdadır. 1998 yılında zamanın cumhurbaşkanı, rahmetli Süleyman Demirel çıkıyor zikrediyor, "Şu kadar ada/adacık/kayalık Yunanistan'a devredilmemiştir. Bu konu önemlidir" diyor. Ama her ne hikmetse 152 ada/adacık/kayalığın isimleri açıklanmıyor. Açıklanmadıkça Yunanistan çivi üstüne çivi çakıyor oralara. Sonra da Yunanistan diyor ki burası bizimdir...

"Atina yönetimi ABD askerlerini Türkiye'ye karşı istiyor"

ABD'nin Yunanistan topraklarına üs kurmasını önce Atina yönetimi istedi. Miçotakis ve Dendias ABD'yi ziyaretlerinde Washington'a "Gelin üslerimize yerleşin" diye teklif yaptı. ABD yönetiminin o günlerde buna cevabı "Biz bir düşünelim" şeklinde oldu. Sonra gelip yerleştiler. Ama sonra Yunanlılar müthiş bir algı operasyonuyla "ABD bizden üs istedi, çünkü Yunanistan'a çok değer veriyor" propagandası yaptı.

Atina yönetimi ABD askerlerini Türkiye'ye karşı istiyor. Zaten sonraki açıklamalarında "Burada artık sadece biz yokuz. Saldırırsanız Amerikan askerleriyle karşılaşırsınız" mesajı verdiler. Sanki Türkiye'nin saldırgan bir tutumu varmış gibi.

"Bunlar kimin büyükelçisi olmuşlar?"

Cihat Yaycı, Beyaz TV'de katıldığı bir programda ise "Adalar Yunanistan'ındır" diyen emekli büyükelçilere tepki göstererek sözkonusu eylemi 'vatana ihanet' olarak tanımladı.

"Ben buna vatan hainliği derim. Bunlar gelip Türkiye Cumhuriyeti'ni yurt dışında temsil ettiler. Yazıklar olsun. Bu milletin vicdanına havale ediyorum bunları. Yunan televizyonlarında kaç gündür içimiz kan ağlıyor bizim. Üç tane büyükelçi var bu söylemlerde bulunan. Bunlar devlette büyükelçilik yaptılar" diyen Yaycı, şöyle konuştu:

"Bu vatan hainliğidir. Bunların büyükelçilikleri nasıl elinden alınmıyor. Bu düşünce özgürlüğü müdür? Yunanistan'da bir tane büyükelçi böyle bir şey söylese bakın başlarına neler geliyor. Hiç mi Türk kanı taşımıyor? Atatürk olsa bunlara ne yapardı... Bunlar kimin büyükelçisi olmuşlar?"

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.