Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Deprem bölgesinde hasarlı evi olanlara uyarı: Bunu yapmayın

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 08.02.2023 - 12:04, Güncelleme: 08.02.2023 - 12:04
 

Deprem bölgesinde hasarlı evi olanlara uyarı: Bunu yapmayın

'Ufacık bir çatlak vardı, çok önemli değil, biz onları sıvadık, geçti, gitti' demek, kendilerine belki bir sonraki deprem için 'mezar yaptık' demek olur" uyarısında bulundu

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erdem Canbay, Kahramanmaraş merkezli depremlerde evi hasar görenleri kendi kendilerine seviye tespit edip, hemen çatlak onarımı yapmamaları konusunda uyardı. Canbay, Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Her iki depremin de hesaplanan yer ivmelerinin çok büyük değerlerde olduğuna işaret eden Canbay, aynı gün bu büyüklükte iki büyük depremin daha önce hiç yaşanmadığının, artçı depremlerin dahi birçok büyük depremden daha büyük olduğunun altını çizdi. Yıkılan binaların fazlalığına dikkati çeken Canbay, "Bu kadar çok binanın toptan yıkılmış olması çok üzücü ve düşündürücü bir durum. Özellikle inşaat sırasında tasarıma uyulmuyor ve hatalı bina inşaatı yapılıyor. Sonucu da bundan dolayı felaket boyutunda yıkıcı oluyor." diye konuştu. Depremlerde 1999'dan sonra yapılmış yeni binalarda da yıkım olduğuna dikkati çeken Canbay, "Burada da yapı denetiminin maalesef çok da iyi yapılamadığını görüyoruz. Yapı denetimdeki sorunların düzeltilmesi, binaların hem tasarımı, dizaynı hem de inşası sırasında doğru bir yapı denetimine tabi tutulması gerekiyor." ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Canbay, depremden etkilenen illerde yıkılmayan binalarda oturanlara da şu uyarılarda bulundu: "Depremde evi yıkılmayanlar hemen kendi kendilerine 'bunlar önemli değil' diyerek, çatlak onarımına, makyajlamaya girişmesin, hasar seviyelerini kendi kendilerine tespit etmesinler. Bu çok yapılıyor, biz en son depremlerde de gördük. 10 yıl önceki Elazığ depreminden sonra makyajlanmış oturulmaya devam edilmiş, 10 sene sonrasındaki depremde göçtü o bina. Biz bunları da yaşadık. İleride bunun olmaması için bu uyarıların dikkate alınması gerekiyor. 'Ufacık bir çatlak vardı, çok önemli değil, biz onları sıvadık, geçti, gitti' demek, kendilerine belki bir sonraki deprem için 'mezar yaptık' demek olur, bu çok net. Bunun profesyonel gözler tarafından incelenmesi gerekiyor. Bu büyük iki depremi arka arkaya geçirmiş binanın gerçekten incelenmesi ve gözden geçirilmesi gerekiyor. O binada gözle görmeseniz bile mikro çatlaklar olabilir." "Bina güçlendirme çok önem taşıyor" 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden sonra Hatay'da bir binayı karbon lifli polimerler ve yeni teknolojilerle güçlendirdiklerini aktaran Canbay, şöyle devam etti: "Son depremde o binaya hiçbir şey olmamış. Güçlendirmenin önemi burada ortaya çıkıyor. O bina hiç dokunulmamış olsaydı, bugün o da göçmüş bir bina olurdu. O binada hala oturulmaya devam ediliyor. Demek ki mevcut yapılarımızı sadece dönüştürmek, yıkıp yenisini yapmak değil, güçlendirilebilecek binalara güçlendirme yapmak da çok önemli bir konu. Artı ucuz da bir konu çünkü yeniden yıkıp yeniden yapmak çok pahalı bir işlem. On binlerce, yüz binlerce binayı yıkıp yenisini yapamayız. Böyle bir bütçe yok, sadece ülkemizde değil, dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Bu nedenle bina güçlendirme çok önem taşıyor." Canbay, bütün deprem bölgelerine gittiğini belirterek, "Özellikle İzmir depreminde, Elazığ depreminde insanlar yanıma gelip, 'hocam artık bizim ev adam olmaz, devlet bize bir ev yapsın, versin' diyerek, sıfır evleri olsun gibi bir duruma giriyor. Halkımızın kafasından, 'binalar güçlendirilmez, güçlenirse sıfır bina gibi olmaz' gibi yanlış inanışın kaldırılması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı. Tüm ülkeye başsağlığı dileklerini ileten Prof. Dr. Canbay, ODTÜ olarak geçmişte olduğu gibi deprem konusundaki bilgi birikimleri ve deneyimleriyle bölgede jeolojik ile sismotektonik koşulların, yapısal hasar dağılımının ve nedenlerinin, zemin koşullarının yapı hasarına etkisinin ve bölgedeki diğer yapı türlerinin performansının araştırılması yönünde çalışmalarının başladığını da vurguladı.
'Ufacık bir çatlak vardı, çok önemli değil, biz onları sıvadık, geçti, gitti' demek, kendilerine belki bir sonraki deprem için 'mezar yaptık' demek olur" uyarısında bulundu

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erdem Canbay, Kahramanmaraş merkezli depremlerde evi hasar görenleri kendi kendilerine seviye tespit edip, hemen çatlak onarımı yapmamaları konusunda uyardı.

Canbay, Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Her iki depremin de hesaplanan yer ivmelerinin çok büyük değerlerde olduğuna işaret eden Canbay, aynı gün bu büyüklükte iki büyük depremin daha önce hiç yaşanmadığının, artçı depremlerin dahi birçok büyük depremden daha büyük olduğunun altını çizdi.

Yıkılan binaların fazlalığına dikkati çeken Canbay, "Bu kadar çok binanın toptan yıkılmış olması çok üzücü ve düşündürücü bir durum. Özellikle inşaat sırasında tasarıma uyulmuyor ve hatalı bina inşaatı yapılıyor. Sonucu da bundan dolayı felaket boyutunda yıkıcı oluyor." diye konuştu.

Depremlerde 1999'dan sonra yapılmış yeni binalarda da yıkım olduğuna dikkati çeken Canbay, "Burada da yapı denetiminin maalesef çok da iyi yapılamadığını görüyoruz. Yapı denetimdeki sorunların düzeltilmesi, binaların hem tasarımı, dizaynı hem de inşası sırasında doğru bir yapı denetimine tabi tutulması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Canbay, depremden etkilenen illerde yıkılmayan binalarda oturanlara da şu uyarılarda bulundu:

"Depremde evi yıkılmayanlar hemen kendi kendilerine 'bunlar önemli değil' diyerek, çatlak onarımına, makyajlamaya girişmesin, hasar seviyelerini kendi kendilerine tespit etmesinler. Bu çok yapılıyor, biz en son depremlerde de gördük. 10 yıl önceki Elazığ depreminden sonra makyajlanmış oturulmaya devam edilmiş, 10 sene sonrasındaki depremde göçtü o bina. Biz bunları da yaşadık. İleride bunun olmaması için bu uyarıların dikkate alınması gerekiyor. 'Ufacık bir çatlak vardı, çok önemli değil, biz onları sıvadık, geçti, gitti' demek, kendilerine belki bir sonraki deprem için 'mezar yaptık' demek olur, bu çok net. Bunun profesyonel gözler tarafından incelenmesi gerekiyor. Bu büyük iki depremi arka arkaya geçirmiş binanın gerçekten incelenmesi ve gözden geçirilmesi gerekiyor. O binada gözle görmeseniz bile mikro çatlaklar olabilir."

"Bina güçlendirme çok önem taşıyor"

17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden sonra Hatay'da bir binayı karbon lifli polimerler ve yeni teknolojilerle güçlendirdiklerini aktaran Canbay, şöyle devam etti:

"Son depremde o binaya hiçbir şey olmamış. Güçlendirmenin önemi burada ortaya çıkıyor. O bina hiç dokunulmamış olsaydı, bugün o da göçmüş bir bina olurdu. O binada hala oturulmaya devam ediliyor. Demek ki mevcut yapılarımızı sadece dönüştürmek, yıkıp yenisini yapmak değil, güçlendirilebilecek binalara güçlendirme yapmak da çok önemli bir konu. Artı ucuz da bir konu çünkü yeniden yıkıp yeniden yapmak çok pahalı bir işlem. On binlerce, yüz binlerce binayı yıkıp yenisini yapamayız. Böyle bir bütçe yok, sadece ülkemizde değil, dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Bu nedenle bina güçlendirme çok önem taşıyor."

Canbay, bütün deprem bölgelerine gittiğini belirterek, "Özellikle İzmir depreminde, Elazığ depreminde insanlar yanıma gelip, 'hocam artık bizim ev adam olmaz, devlet bize bir ev yapsın, versin' diyerek, sıfır evleri olsun gibi bir duruma giriyor. Halkımızın kafasından, 'binalar güçlendirilmez, güçlenirse sıfır bina gibi olmaz' gibi yanlış inanışın kaldırılması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

Tüm ülkeye başsağlığı dileklerini ileten Prof. Dr. Canbay, ODTÜ olarak geçmişte olduğu gibi deprem konusundaki bilgi birikimleri ve deneyimleriyle bölgede jeolojik ile sismotektonik koşulların, yapısal hasar dağılımının ve nedenlerinin, zemin koşullarının yapı hasarına etkisinin ve bölgedeki diğer yapı türlerinin performansının araştırılması yönünde çalışmalarının başladığını da vurguladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.