Ekşi Sözlük’te yürekleri sızlatan bir paylaşım yapıldı

Ekşi Sözlük’te yürekleri sızlatan bir paylaşım yapıldı. Ankara Sincan’da olduğu öğrenilen ve kışlık mont alamayacağını söyleyerek gözyaşı döken küçük bir kız çocuğunun sözleri, yürekleri sızlattı. Olayı siyasete çekmeye çalışan bazı kişiler, ‘’Hiçbir başı bezliye acımam.’’ diyerek aşağılık yorumlarda bulundu. Sokak röportajında mikrofonun uzatıldığı genç bir kızın sözleri sosyal medyayı salladı. Mont alamayacağını söyleyerek ağlayan genç kız, izleyen herkesin içini acıttı. Gencecik bir kız üzerinden olayı siyasete çeken Ekşi Sözlük’teki bazı kullanıcılar iğrenç ötesi yorumlarla tepki çekti. Durumunu anlatan genç kıza, ‘’Acımıyorum. Zamanında uyarıldı herkes.’’, ‘’Hiçbir başı bezliye acımam. Kendi kararlarının sonuçlarını çekiyorlar.’’ şeklinde yapılan yorumlar iğrençliğin boyutunu gözler önüne serdi. İşte kışlık mont alamayan kız çocuğunun isyanı için yapılan yorumlardan bazıları: insan olanin icini acıtacak isyandır. üzerine giyecek mont alamayan ve soğukta titreyerek okula gitmek zorunda kalan çocukların, kendisini yetersiz ve güçsüz hisseden babalarin gözyaşlarında boğulun inşallah. şimdi bu kızı illa ki birileri bulup yardım edecek ve kışlık montunu, erzakını , yakacağını verip kızın mevsimsel ve dönemlik ihtiyacını giderecek. işte tam bu noktada kızımızın düşündüğü şey bizim meselemiz. kızımız bu durumu hoş karşılayıp şükranlarını duyup şükür mü edecek yoksa bu yardıma teşekkür edip bu fakirliğe isyan mı edecek. sesinin titremesini yüreğimde hissettim çocuk… keşke bulabilsek. ankara’dayım nasıl ulaşabilirim? acimiyorum… zamaninda uyarildi herkes.. hiçbir başı bezliye acımam. kendi kararlarının sonuçlarını çekiyorlar. yavrum en güzel zamanlarını başkalarına özenerek geçiriyor. kimbilir nasıl bir durumda, sesi titriyor konuşurken. muhabir de reha muhtar’ın densiz soruları gibi “niye ağlıyorsun?” diye soruyor. neden acaba? bu zamanda bir evlat büyütmek çok çok zor artık. bir senede her şey değişti ülkede. önceden de geçinemiyordu insanlar ama şu son bir senede üç katı daha arttı her şey. sayın! nebati bey, gelin bu evlada ve kameralara yansımayan daha nicelerine anlatın o neo klasik ekonominin epistemolojik kopuşunu ve bir yerlerimize giren heteredoks yaklaşımının ızdırabını…. bu ağlamayı bilirim. dolmuşluk , tükenmişlik her şeyin son raddesine gelinmişlik ağlaması bu. rol yapmadığı çok açık. hayat şaşalı yaşamlardan ibaret değil. lcw , koton gibi halka yönelik mağazalarda montlar 700-800 kotlar 400-500 lira. bu insanlar nasıl temel ihtiyaçları olan giyinmeyi giderip de diğer temel ihtiyacı olan marketine , elektriğine , ısınmasına ayıracak. gerçekten zor günlerden geçiyoruz.