Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Engin Ardıç, o kişileri fena bombaladı! Bunlar zevzek, bunlar ahmak

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 04.07.2022 - 10:22, Güncelleme: 04.07.2022 - 10:22
 

Engin Ardıç, o kişileri fena bombaladı! Bunlar zevzek, bunlar ahmak

Engin Ardıç, CİMER'e yapılan saçma sapan şikayetlere isyan etti. Ardıç, bir kısım basının zevzekliği sayesinde, CİMER'e "Menemen soğanlı mı yapılır soğansız mı?" diye soranlar bile olduğunu belirtti.

Engin Ardıç, CİMER'e yapılan saçma sapan şikayetlere isyan etti. Bir kısım basının zevzekliği sayesinde, CİMER'e "Menemen soğanlı mı yapılır soğansız mı?" diye soranlar bile olduğunu belirten Ardıç, Sabah gazetesindeki yazısında "Fahrettin Bey çok olgun ve hoşgörülü bir adam, bunları sopalamıyor" deyip şunları kaydetti: "Ama gerçekten yeter artık. Basın bu hale mi gelmeliydi? Türkiye'nin düzeyi bu diyelim ama basın ona boyun eğmek zorunda mıydı? Satış yapabilmek için, galiba evet Oysa başka gelir kaynakları da var, başta reklamlar. Basın niçin ucuzluğa, basitliğe, paspallığa, kakavanlığa teslim olmuştur? En önemli sorunu, "Menemen soğanlı mı yapılır, soğansız mı?" Hoşluk olsun diye bunu ortaya atan, işin bu kadar büyüyeceğini tahmin edebilmiş miydi? CİMER diye bir merci var. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi. Vatandaşın dertlerine çözüm arayan bir kuruluş aynı zamanda. CİMER'e, kurulduğu 2015 yılından bu yana Türkiye nüfusunun yüzde 10'u şikayette bulunmuş. Televizyon yorumculuğu yaptığım yıllarda bana da gelirdi vatandaşlar: "Engin Bey, komşum üst kattan halı silkeliyor, sizden korkar, şunu televizyondan söyleseniz de yapmasa!.." Dertliyiz dertli. Ama vatandaş, vatandaş sözün gelişi, lumpen, neyin önemli neyin önemsiz olduğunu bilemiyor. Küçük insanlar, kendi küçük dünyalarının sorunlarını dünyanın meselesi sanıyorlar. CİMER'e "Belediye ücretsiz çorba verdi, bana çip yerleştirdi, şikayetçiyim" diye başvuran da var. CİMER'e bağlı bir de psikiyatri kliniği mi açmalı? Bu ülkenin köşe yazarı "Covid aşısıyla çip takıyorlar, ama hemen değil, altıncı aşıda takıyorlar" yazarsa lumpen ne yapsın? "Dişimi çeken doktora para cezası verin, o para da bana ödensin" diyen de var. Gerçi, "Konuştuğum çocuk beni öptü, hamile kalır mıyım?" diye soranlara alışmıştık... Ama iş artık "masum saçmalıktan" çıkmış, "saldırgan pervasızlığa" uzanmış. Attila İlhan gençliğinde İzmir'de tanıdığı şirin bir akıl hastasını anlatırdı: "İsmet Paşa içime ampul yerleştirdi, uzaktan elektrik veriyor, bana eziyet ediyor" dermiş zavallı... Paşa gerçi eziyet ediyordu etmesine ama o şekilde değil. Birisi de "Doktor doğacak çocuğumuzun cinsiyetini ben yokken eşime söylemiş, öğrenme heyecanımıza engel oldu" diye ağlıyor. Budalalık bu kadar mı gemi azıya almalı, bu kadar mı yaygınlaşmalıydı? Türkiye'ye yazık oldu Bir kısım basının zevzekliği sayesinde, CİMER'e "Menemen soğanlı mı yapılır soğansız mı?" diye soran var. Fahrettin Bey çok olgun ve hoşgörülü bir adam, bunları sopalamıyor. Ama vatandaşı bilgilendirme hizmetinin böyle ayağa düşürüleceğini herhalde o da tahmin etmemişti... "Babanız zurna çalar mıydı?" sorusunu merakla bekliyoruz."                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                              
Engin Ardıç, CİMER'e yapılan saçma sapan şikayetlere isyan etti. Ardıç, bir kısım basının zevzekliği sayesinde, CİMER'e "Menemen soğanlı mı yapılır soğansız mı?" diye soranlar bile olduğunu belirtti.

Engin Ardıç, CİMER'e yapılan saçma sapan şikayetlere isyan etti. Bir kısım basının zevzekliği sayesinde, CİMER'e "Menemen soğanlı mı yapılır soğansız mı?" diye soranlar bile olduğunu belirten Ardıç, Sabah gazetesindeki yazısında "Fahrettin Bey çok olgun ve hoşgörülü bir adam, bunları sopalamıyor" deyip şunları kaydetti:

"Ama gerçekten yeter artık.

Basın bu hale mi gelmeliydi?

Türkiye'nin düzeyi bu diyelim ama basın ona boyun eğmek zorunda mıydı?

Satış yapabilmek için, galiba evet

Oysa başka gelir kaynakları da var, başta reklamlar.

Basın niçin ucuzluğa, basitliğe, paspallığa, kakavanlığa teslim olmuştur?

En önemli sorunu, "Menemen soğanlı mı yapılır, soğansız mı?"

Hoşluk olsun diye bunu ortaya atan, işin bu kadar büyüyeceğini tahmin edebilmiş miydi?

CİMER diye bir merci var.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi.

Vatandaşın dertlerine çözüm arayan bir kuruluş aynı zamanda.

CİMER'e, kurulduğu 2015 yılından bu yana Türkiye nüfusunun yüzde 10'u şikayette bulunmuş.

Televizyon yorumculuğu yaptığım yıllarda bana da gelirdi vatandaşlar: "Engin Bey, komşum üst kattan halı silkeliyor, sizden korkar, şunu televizyondan söyleseniz de yapmasa!.."

Dertliyiz dertli.

Ama vatandaş, vatandaş sözün gelişi, lumpen, neyin önemli neyin önemsiz olduğunu bilemiyor. Küçük insanlar, kendi küçük dünyalarının sorunlarını dünyanın meselesi sanıyorlar.

CİMER'e "Belediye ücretsiz çorba verdi, bana çip yerleştirdi, şikayetçiyim" diye başvuran da var.

CİMER'e bağlı bir de psikiyatri kliniği mi açmalı?

Bu ülkenin köşe yazarı "Covid aşısıyla çip takıyorlar, ama hemen değil, altıncı aşıda takıyorlar" yazarsa lumpen ne yapsın?

"Dişimi çeken doktora para cezası verin, o para da bana ödensin" diyen de var.

Gerçi, "Konuştuğum çocuk beni öptü, hamile kalır mıyım?" diye soranlara alışmıştık...

Ama iş artık "masum saçmalıktan" çıkmış, "saldırgan pervasızlığa" uzanmış.

Attila İlhan gençliğinde İzmir'de tanıdığı şirin bir akıl hastasını anlatırdı: "İsmet Paşa içime ampul yerleştirdi, uzaktan elektrik veriyor, bana eziyet ediyor" dermiş zavallı...

Paşa gerçi eziyet ediyordu etmesine ama o şekilde değil.

Birisi de "Doktor doğacak çocuğumuzun cinsiyetini ben yokken eşime söylemiş, öğrenme heyecanımıza engel oldu" diye ağlıyor.

Budalalık bu kadar mı gemi azıya almalı, bu kadar mı yaygınlaşmalıydı?

Türkiye'ye yazık oldu

Bir kısım basının zevzekliği sayesinde, CİMER'e "Menemen soğanlı mı yapılır soğansız mı?" diye soran var.

Fahrettin Bey çok olgun ve hoşgörülü bir adam, bunları sopalamıyor.

Ama vatandaşı bilgilendirme hizmetinin böyle ayağa düşürüleceğini herhalde o da tahmin etmemişti...

"Babanız zurna çalar mıydı?" sorusunu merakla bekliyoruz."                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                              

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.