Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Erdoğan'ın talimatını duymazlıktan geliyorlar! 5199'u bahane eden belediyelerin görevlerini yerine getirmediği ortaya çıktı

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 30.05.2022 - 00:20, Güncelleme: 30.05.2022 - 00:20
 

Erdoğan'ın talimatını duymazlıktan geliyorlar! 5199'u bahane eden belediyelerin görevlerini yerine getirmediği ortaya çıktı

Başıboş köpek sorunu vatandaşları çileden çıkarmaya devam ediyor. "Köpekperestler"in kullandığı 5199 sayılı kanunu bahane eden belediyeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatlarına da uymayarak, sokaklarda tehlike oluşturan başıboş köpekleri toplamıyor. Kanuna göre, belediyeler vatandaşları tehdit eden ve can güvenliğini tehlikeye atan başıboş köpekleri toplamakla sorumlu. Yine kanuna göre, tehlike oluşturuyorsa vatandaşların can güvenliği nedeniyle başıboş köpeği aldığı yere koyamaz.

Başıboş köpek sorunu Türkiye'nin başına bela olmayı sürdürüyor. Bir yandan kamuoyunda "köpekperestler" olarak tabir edilen mamacı gruplar sokaklardaki başıboş köpeklerin kalmasına ısrar ederken diğer yandan belediyeler ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatına rağmen görevlerini yapmıyor.  Belediyeler, 5199 sayılı kanunu bahane ederek şikayetleri dikkate almıyor Başıboş Köpek Sorunu Platformu Sözcüsü Avukat Devrim Koçak, belediyelerin 5199 sayılı kanununu bahane ederek görev yapmaktan kaçındıklarına dikkat çekti. Vatandaşların şikayetlerinin dikkate alınmadığını ifade eden Koçak, "Başıboş köpekler konusunda vatandaşlar tarafından yapılan şikayet ve başvurulara verilen cevaplarda, ilk derece yetkili ve görevli olan belediyeler, mevzuat sadece 5199 sayılı Kanun’dan ibaretmiş gibi cevaplar vermektedir." ifadesinde bulundu.  "Vatandaşlar saldırı tehdidi ile yaşamak zorunda bırakılıyor" Başıboş köpek saldırılarıyla baş başa bırakıldığını belirten Avukat Koçak, "Genellikle “Başıboş köpeklerin yaşam alanının sokaklar olduğu”, “Rehabilite ve tedavi maksatlı alınan köpeklerin alındıkları alana bırakılmasının zorunlu olduğu”, “Belediye Veteriner İşleri Müdürlüğü’nün 5199 sayılı Kanun kapsamında görev yapmakta olduğu ve bu kanun kapsamında kısırlaştırma, tıbbi müdahale ve rehabilite edilmesi için müdahalelerde bulunulduğu ve alındığı yere bırakılmak zorunda olduğu” ve benzeri gerekçeler ile vatandaşın başvuru ve şikayetlerine etkin çözüm üretilmemekte vatandaş saldırı tehdidi ile yaşamak zorunda bırakıldığı gibi fiilen saldırı ile karşı karşıya kalmaktadır." dedi.  "Belediyeler hizmetlerinde kamu yararını üstün tutmakla birlikte hizmetin işleyişini kontrol etmekle yükümlüdür" Belediyelerin kamu yararını gözetmekle yükümlü olduğunu belirten Avukat Koçak, bunun da yeterli olmadığını kaydederek kendi yükümlülüklerinin işleyişini de kontrol etmekle vazifeli olduğunu ve karşılaşılacak tehlikelere karşı önlem alınması gerektiğini de söyledi. Ortaya çıkabilecek zararların tazmininden de sorumlu olduğunu kaydeden Koçak, şu ifadelerde bulundu: "Belediyeler hizmetlerinde kamu yararını üstün tutarak yapmakla yükümlü bulundukları hizmetleri gereği gibi ifa etmekle birlikte bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi ya da gereği gibi işlememesi sonucunda bir zarara sebebiyet verilmiş olmasının belediyelere hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen maddi ve ya manevi zararları tazmin sorumluluğu yükleyeceği idare hukukunun temel ilkelerindendir." "Bu kanun 6'ncı maddeden ibaret değildir" "Dolayısıyla Belediyelerin tazmin sorumluluğu olan bir olayda ön almak, zararın oluşmasını engellemek için gerekli tedbirleri almak zorunluluğu vardır. İşbu asli sorumluluğu aklımızın bir köşesine not ederek 5199 sayılı Kanun’a gelelim, bu kanun da belediyelerce meşhur edilen 6'ncı maddeden ibaret değildir. Kanun amacıyla, kapsamıyla, tanımları ve ilkeleriyle bir bütündür." "O ülkelerin hiçbirinden başıboş köpek yok" "Burada bir küçük parantez açarak 5199 sayılı Kanun’un 18.10.1995 tarihli genel gerekçesinde aslında olmayan uluslararası bir takım belgelere dayanıldığı (UNESCO’da yayınlandığı iddia edilen Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi), uygulamalarına değinilen ülkelerden hiç birisinde başıboş köpek olmadığı için günümüzde gelinen durumda hayvanları korumakta kifayetsiz kaldığı gibi özellikle başıboş köpekler karşısında insanları korunmak zorunda bıraktığını da belirtmekte fayda görüyorum." "Kanunda köpeklerin yaşam alanının sokaklar olduğuna dair bir madde yoktur" 5199 sayılı Kanun'unda köpeklerin yaşam alanının sokaklar olduğuna dair hiçbir ibarenin bulunmadığını belirten Koçak, "5199 sayılı Kanun, yaşama ortamını, bir hayvan veya hayvan topluluğunun doğal olarak yaşadığı yer olarak belirtmektedir. Ancak kanunda köpeklerin yaşam alanının sokaklar olduğuna dair bir madde yoktur. Kanun’un İlkeler başlıklı 4 üncü maddesinde “Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir” emredici hükmüyle açıkça sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi desteklenmesi gerektiği ifade edilmektedir ki sahipli hayvanların temel özelliği bir sahip eşliğinde, sahibe ait ortamda, sahip ile birlikte yaşamasıdır. Bu maddeden de açıkça anlaşıldığı üzere Belediyeler, başıboş köpeklere sahipli hayvan gibi yaşam desteği sağlamalı, onlara ait ortamlarda onlar için görevlendirilmiş çalışanlar ya da gönüllülerle birlikte yaşamalarını sağlamalıdır."  ifadelerinde bulundu. Maddeleri tek tek açıkladı Maddeleri tek tek açıklayan Avukat Koçak, belediyelerin sığındığı mazeretlerin bir dayanağı olmadığını şu sözlerle ifade etti: "Maddenin (g) bendinde, insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenliğinin dikkate alınması ilkesini benimsemiştir. Şayet başıboş köpekler insan hijyen, sağlık ve güvenliğini tehdit ediyorsa belediyeler işlemlerini bunu dikkate alarak ihdas etmelidir. Maddenin (h) bendi: “Hayvanların türüne özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılma ve taşınması esastır.” hükmü gereği başıboş köpeklerin de türlerine özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılması ve taşınması gerekmektedir. Bu ilkenin, bakılma, beslenme ve barındırılma unsurlarının sokakta başıboş olarak sağlanamayacağı açıktır. Maddenin (j) bendi 7332 sayılı Kanun ile değiştirilerek: “Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlar ve eğitim çalışmaları yapar.” ilkesini “esastır” takdiri durumundan çıkararak “yapar” kesin hükmüne dönüştürmüştür. Belediyelerin gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde başıboş köpekler için bakımevi kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlaması emredici bir hükümdür. Başıboş köpeklerin bakımı Davalı İdare’nin görevidir, bu bakım görevinin de bakımevinde yerine getirileceği madde metninde açıkça görülmektedir. Başıboş köpeklerin alındığı yere konulması zorunlu değil! Nihayetinde 5199 sayılı Kanun’un 6. maddesi ise “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.” hükmünü getirmiştir. Bu hüküm yukarıda bahsi geçen 4. madde (j) bendi gibi emredici bir hüküm değildir. Bir esastır, yani uygulanması emredilmeyip tavsiye niteliğindedir. Kanun ilke maddesi, KESİN EMREDİCİ bir hüküm ile “sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlar ve eğitim çalışmaları yapar” diyerek Davalı İdareye başıboş köpeklerin bakımlarını yapma görevini vermiştir. Devam eden 6. Maddesinde ise bir esas belirleyerek Davalı İdareye bir takdir yetkisi vermiştir, kesin hüküm değildir. Davalı İdare aslen ilke maddesinde belirlenen bakımevi kurarak bakımlarını yapma yükümlülüğünü taşımaktadır. "Başıboş köpeklerin 'sokak'ta kalması gerektiği iddiası hukuki dayanaktan yoksundur" Açıkça görüldüğü üzere Belediyelerin 5199 sayılı Kanun’u gerekçe göstererek insan hijyen, sağlık ve güvenliğini tehdit eden, yaralanma ve hatta ölümle sonuçlanan saldırlar yapan başıboş köpeklerin “sokak” ta kalması gerektiği iddiası hukuki dayanaktan yoksundur. Tüm tartışmaların odağındaki konu itlaf, ötenazi, uyutma! Kanun’un 6. Maddesi “Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır.” hükmünü getirerek atıf yapmıştır. İlgili Kanun incelendiğinde “Hayvan Refahı” başlıklı 9 uncu madde 3 nolu fıkrası “Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır.” Genel kuralı yanında “a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında”, “b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda” ve “c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda” veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. hükmüyle ötenazi uygulanabilecek durumları belirlemiştir." Kanunda 'ötenazi' uygulaması da mevcut Avukat Koçak, başıboş köpeklerin insan ve diğer hayvanların sağlığına yönelik tehdit oluşturması halinde Veteriner hekimin kararı ile kanuna göre uyutulabileceğini de açıklayarak şu ifadelerde bulundu: "5199 sayılı Kanun’un ilke maddelerinde “hayvanların korunması ve rahat yaşamlarının sağlanmasında; insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır” hükmü birlikte değerlendirildiğinde aslında mevzuatımızda insan ve diğer hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike arz eden, olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner kararı ile başıboş köpekler için ötenazi uygulanabileceği açık ve net olarak görülmektedir." "Belediyeler uydurma bahanelerle görevlerini yerine getirmiyor" Belediyelerin 5199 sayılı yasayı gerekçe göstererek uydurma bahanelerle görevlerini aksattıklarını kaydeden Avukat Devrim Koçak, "Tüm bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde Belediyelerin görev ve sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmediği, vatandaşı mevzuata aykırı uydurma bahaneler ile geçiştirdikleri ve kamu hizmetinde insan hayatına mal olacak hatalar yaptıkları açıkça görülmektedir" ifadelerinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Belediye başkanları bizzat sorumludur Geçtiğimiz haftalarda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında, başıboş köpekler ile ilgili belediyelerin sorumlu olduğunun altını çizerek “İllerinizde barınakları oluşturun, eksikler var ise bakanımıza iletin. Yeni barınaklarınız eksiksiz olsun” talimatını vermişti. Yeni barınakların eksiksiz olmasını isteyen Erdoğan’ın meselenin çözümü ile alakalı “Sorundan ve çözümden belediye başkanları bizzat sorumludur” demişti.  
Başıboş köpek sorunu vatandaşları çileden çıkarmaya devam ediyor. "Köpekperestler"in kullandığı 5199 sayılı kanunu bahane eden belediyeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatlarına da uymayarak, sokaklarda tehlike oluşturan başıboş köpekleri toplamıyor. Kanuna göre, belediyeler vatandaşları tehdit eden ve can güvenliğini tehlikeye atan başıboş köpekleri toplamakla sorumlu. Yine kanuna göre, tehlike oluşturuyorsa vatandaşların can güvenliği nedeniyle başıboş köpeği aldığı yere koyamaz.

Başıboş köpek sorunu Türkiye'nin başına bela olmayı sürdürüyor. Bir yandan kamuoyunda "köpekperestler" olarak tabir edilen mamacı gruplar sokaklardaki başıboş köpeklerin kalmasına ısrar ederken diğer yandan belediyeler ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatına rağmen görevlerini yapmıyor. 

Belediyeler, 5199 sayılı kanunu bahane ederek şikayetleri dikkate almıyor

Başıboş Köpek Sorunu Platformu Sözcüsü Avukat Devrim Koçak, belediyelerin 5199 sayılı kanununu bahane ederek görev yapmaktan kaçındıklarına dikkat çekti. Vatandaşların şikayetlerinin dikkate alınmadığını ifade eden Koçak, "Başıboş köpekler konusunda vatandaşlar tarafından yapılan şikayet ve başvurulara verilen cevaplarda, ilk derece yetkili ve görevli olan belediyeler, mevzuat sadece 5199 sayılı Kanun’dan ibaretmiş gibi cevaplar vermektedir." ifadesinde bulundu. 

"Vatandaşlar saldırı tehdidi ile yaşamak zorunda bırakılıyor"

Başıboş köpek saldırılarıyla baş başa bırakıldığını belirten Avukat Koçak, "Genellikle “Başıboş köpeklerin yaşam alanının sokaklar olduğu”, “Rehabilite ve tedavi maksatlı alınan köpeklerin alındıkları alana bırakılmasının zorunlu olduğu”, “Belediye Veteriner İşleri Müdürlüğü’nün 5199 sayılı Kanun kapsamında görev yapmakta olduğu ve bu kanun kapsamında kısırlaştırma, tıbbi müdahale ve rehabilite edilmesi için müdahalelerde bulunulduğu ve alındığı yere bırakılmak zorunda olduğu” ve benzeri gerekçeler ile vatandaşın başvuru ve şikayetlerine etkin çözüm üretilmemekte vatandaş saldırı tehdidi ile yaşamak zorunda bırakıldığı gibi fiilen saldırı ile karşı karşıya kalmaktadır." dedi. 

"Belediyeler hizmetlerinde kamu yararını üstün tutmakla birlikte hizmetin işleyişini kontrol etmekle yükümlüdür"

Belediyelerin kamu yararını gözetmekle yükümlü olduğunu belirten Avukat Koçak, bunun da yeterli olmadığını kaydederek kendi yükümlülüklerinin işleyişini de kontrol etmekle vazifeli olduğunu ve karşılaşılacak tehlikelere karşı önlem alınması gerektiğini de söyledi. Ortaya çıkabilecek zararların tazmininden de sorumlu olduğunu kaydeden Koçak, şu ifadelerde bulundu:

"Belediyeler hizmetlerinde kamu yararını üstün tutarak yapmakla yükümlü bulundukları hizmetleri gereği gibi ifa etmekle birlikte bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi ya da gereği gibi işlememesi sonucunda bir zarara sebebiyet verilmiş olmasının belediyelere hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen maddi ve ya manevi zararları tazmin sorumluluğu yükleyeceği idare hukukunun temel ilkelerindendir."

"Bu kanun 6'ncı maddeden ibaret değildir"

"Dolayısıyla Belediyelerin tazmin sorumluluğu olan bir olayda ön almak, zararın oluşmasını engellemek için gerekli tedbirleri almak zorunluluğu vardır. İşbu asli sorumluluğu aklımızın bir köşesine not ederek 5199 sayılı Kanun’a gelelim, bu kanun da belediyelerce meşhur edilen 6'ncı maddeden ibaret değildir. Kanun amacıyla, kapsamıyla, tanımları ve ilkeleriyle bir bütündür."

"O ülkelerin hiçbirinden başıboş köpek yok"

"Burada bir küçük parantez açarak 5199 sayılı Kanun’un 18.10.1995 tarihli genel gerekçesinde aslında olmayan uluslararası bir takım belgelere dayanıldığı (UNESCO’da yayınlandığı iddia edilen Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi), uygulamalarına değinilen ülkelerden hiç birisinde başıboş köpek olmadığı için günümüzde gelinen durumda hayvanları korumakta kifayetsiz kaldığı gibi özellikle başıboş köpekler karşısında insanları korunmak zorunda bıraktığını da belirtmekte fayda görüyorum."

"Kanunda köpeklerin yaşam alanının sokaklar olduğuna dair bir madde yoktur"

5199 sayılı Kanun'unda köpeklerin yaşam alanının sokaklar olduğuna dair hiçbir ibarenin bulunmadığını belirten Koçak, "5199 sayılı Kanun, yaşama ortamını, bir hayvan veya hayvan topluluğunun doğal olarak yaşadığı yer olarak belirtmektedir. Ancak kanunda köpeklerin yaşam alanının sokaklar olduğuna dair bir madde yoktur.

Kanun’un İlkeler başlıklı 4 üncü maddesinde “Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir” emredici hükmüyle açıkça sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi desteklenmesi gerektiği ifade edilmektedir ki sahipli hayvanların temel özelliği bir sahip eşliğinde, sahibe ait ortamda, sahip ile birlikte yaşamasıdır. Bu maddeden de açıkça anlaşıldığı üzere Belediyeler, başıboş köpeklere sahipli hayvan gibi yaşam desteği sağlamalı, onlara ait ortamlarda onlar için görevlendirilmiş çalışanlar ya da gönüllülerle birlikte yaşamalarını sağlamalıdır."  ifadelerinde bulundu.

Maddeleri tek tek açıkladı

Maddeleri tek tek açıklayan Avukat Koçak, belediyelerin sığındığı mazeretlerin bir dayanağı olmadığını şu sözlerle ifade etti:

"Maddenin (g) bendinde, insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenliğinin dikkate alınması ilkesini benimsemiştir. Şayet başıboş köpekler insan hijyen, sağlık ve güvenliğini tehdit ediyorsa belediyeler işlemlerini bunu dikkate alarak ihdas etmelidir.

Maddenin (h) bendi: “Hayvanların türüne özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılma ve taşınması esastır.” hükmü gereği başıboş köpeklerin de türlerine özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılması ve taşınması gerekmektedir. Bu ilkenin, bakılma, beslenme ve barındırılma unsurlarının sokakta başıboş olarak sağlanamayacağı açıktır.

Maddenin (j) bendi 7332 sayılı Kanun ile değiştirilerek: “Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlar ve eğitim çalışmaları yapar.” ilkesini “esastır” takdiri durumundan çıkararak “yapar” kesin hükmüne dönüştürmüştür. Belediyelerin gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde başıboş köpekler için bakımevi kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlaması emredici bir hükümdür. Başıboş köpeklerin bakımı Davalı İdare’nin görevidir, bu bakım görevinin de bakımevinde yerine getirileceği madde metninde açıkça görülmektedir.

Başıboş köpeklerin alındığı yere konulması zorunlu değil!

Nihayetinde 5199 sayılı Kanun’un 6. maddesi ise “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.” hükmünü getirmiştir.

Bu hüküm yukarıda bahsi geçen 4. madde (j) bendi gibi emredici bir hüküm değildir. Bir esastır, yani uygulanması emredilmeyip tavsiye niteliğindedir. Kanun ilke maddesi, KESİN EMREDİCİ bir hüküm ile “sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlar ve eğitim çalışmaları yapar” diyerek Davalı İdareye başıboş köpeklerin bakımlarını yapma görevini vermiştir. Devam eden 6. Maddesinde ise bir esas belirleyerek Davalı İdareye bir takdir yetkisi vermiştir, kesin hüküm değildir. Davalı İdare aslen ilke maddesinde belirlenen bakımevi kurarak bakımlarını yapma yükümlülüğünü taşımaktadır.

"Başıboş köpeklerin 'sokak'ta kalması gerektiği iddiası hukuki dayanaktan yoksundur"

Açıkça görüldüğü üzere Belediyelerin 5199 sayılı Kanun’u gerekçe göstererek insan hijyen, sağlık ve güvenliğini tehdit eden, yaralanma ve hatta ölümle sonuçlanan saldırlar yapan başıboş köpeklerin “sokak” ta kalması gerektiği iddiası hukuki dayanaktan yoksundur.

Tüm tartışmaların odağındaki konu itlaf, ötenazi, uyutma! Kanun’un 6. Maddesi “Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır.” hükmünü getirerek atıf yapmıştır.

İlgili Kanun incelendiğinde “Hayvan Refahı” başlıklı 9 uncu madde 3 nolu fıkrası “Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır.” Genel kuralı yanında “a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında”, “b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda” ve “c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda” veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. hükmüyle ötenazi uygulanabilecek durumları belirlemiştir."

Kanunda 'ötenazi' uygulaması da mevcut

Avukat Koçak, başıboş köpeklerin insan ve diğer hayvanların sağlığına yönelik tehdit oluşturması halinde Veteriner hekimin kararı ile kanuna göre uyutulabileceğini de açıklayarak şu ifadelerde bulundu:

"5199 sayılı Kanun’un ilke maddelerinde “hayvanların korunması ve rahat yaşamlarının sağlanmasında; insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır” hükmü birlikte değerlendirildiğinde aslında mevzuatımızda insan ve diğer hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike arz eden, olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner kararı ile başıboş köpekler için ötenazi uygulanabileceği açık ve net olarak görülmektedir."

"Belediyeler uydurma bahanelerle görevlerini yerine getirmiyor"

Belediyelerin 5199 sayılı yasayı gerekçe göstererek uydurma bahanelerle görevlerini aksattıklarını kaydeden Avukat Devrim Koçak, "Tüm bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde Belediyelerin görev ve sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmediği, vatandaşı mevzuata aykırı uydurma bahaneler ile geçiştirdikleri ve kamu hizmetinde insan hayatına mal olacak hatalar yaptıkları açıkça görülmektedir" ifadelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Belediye başkanları bizzat sorumludur

Geçtiğimiz haftalarda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında, başıboş köpekler ile ilgili belediyelerin sorumlu olduğunun altını çizerek “İllerinizde barınakları oluşturun, eksikler var ise bakanımıza iletin. Yeni barınaklarınız eksiksiz olsun” talimatını vermişti.

Yeni barınakların eksiksiz olmasını isteyen Erdoğan’ın meselenin çözümü ile alakalı “Sorundan ve çözümden belediye başkanları bizzat sorumludur” demişti.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.