Ertesi gün yerim dediğiniz besin zehir saçıyor!

Bazı besinler buzdolabına girdikten sonra resmen zehir saçıyor. Gıda zehirlenmesi düşündüğünüz kadar nadir bir hastalık değil. Özellikle uygun koşullarda saklanmayan gıdalar, birçok tehlikeyi içerisinde barındırıyor. Gıda zehirlenmesi, mikroorganizmalar ya da bakteri toksinleri nedeniyle bozulmuş yiyeceklerin tüketilmesi sonucu ortaya çıkar. Besin zehirlenmesi için tipik belirtiler mide ağrısı, ishal ve kusmadır. Hafif zehirlenmeler genellikle birkaç gün içinde kendi kendine iyileşir. Gıda Zehirlenmesi Belirtileri Ve Tipleri Nelerdir? Gıda zehirlenmesinin belirtileri kontaminasyon kaynağına ve tipine göre değişir. Çoğu gıda zehirlenmesinde yaygın olarak görülen belirtiler arasında Ateş, Karın ağrısı ve krampları, Kusma, Mide bulantısı ve Sulu veya kanlı ishal bulunur. Bu belirtiler ve semptomlar, kontamine yiyecekleri yedikten sonra saatler içinde başlayabildiği gibi, bazı vakalarda günler hatta haftalar sonra başlayabilir. Gıda zehirlenmesinin neden olduğu hastalık ise genellikle birkaç saatten birkaç güne kadar sürer. Gıda zehirlenmesi şüphesinin olduğu durumlarda aşağıda listelenen belirti ve semptomları gösteren bireylerin tıbbi yardım için bir tıp merkezine başvurması gereklidir:  38.4° C'den yüksek ağız içi sıcaklık Aşırı ağrı veya şiddetli karın krampları Aşırı susama, ağız kuruluğu, idrara az çıkma veya hiç çıkmama, şiddetli halsizlik, baş dönmesi ve sersemlik gibi su kaybı ya da dehidrasyon, yani susuzluk belirtileri Bulanık görme, kas güçsüzlüğü ve kollarda karıncalanma gibi nörolojik semptomlar Kanlı kusma veya dışkı Sık kusma atakları ve içilen sıvıların tutulamaması ya da Üç günden fazla devam eden ishal gibi semptom ve belirtiler. Gıda Zehirlenmesi Nasıl Tedavi Edilir? Gıda zehirlenmesi tedavisi tipik olarak biliniyorsa hastalığın kaynağına ve bireyde görülen belirtilerin şiddetine bağlıdır. Çoğu vakada hastalık birkaç gün içinde tedavi edilmeden kendiliğinden düzelir, ancak bazı gıda zehirlenmesi vakaları daha uzun sürebilir ve tedavi gerektirebilir. Gıda zehirlenmesi sürecinde atılması gereken en önemli adım, genellikle uzun süreli ishal nedeniyle vücudu etkileyen dehidrasyonun etkisinin azaltılması için kaybolan sıvı ve vücudun sıvı dengesini koruyan sodyum, potasyum ve kalsiyum gibi minerallerden meydana gelen elektrolitlerin yeniden geri kazanılmasıdır. Özellikle çocuklar, bağışıklık sistemi zayıf bireyler ve yaşlı yetişkinler, uzun süreli ishal ve kusma görülen vakalarda, dehidrasyonun önlenmesi veya tedavi edilmesi için damardan yani intravenöz olarak tuz ve sıvı alabilecekleri şekilde hastaneye yatırılmaya ihtiyaç duyabilirler. Gıda zehirlenmesinin belirli bir bakteri türünden kaynaklandığı ya da şiddetli belirtilerin görüldüğü vakalarda doktor tarafından antibiyotik reçete edebilir. Listeria'nın neden olduğu gıda zehirlenmelerinden kaynaklı hastaneye yatış sürecinde bireyin intravenöz olarak verilen antibiyotiklerle tedavi edilmesi gerekir. Tedavi ne kadar erken başlarsa o kadar etkili olur. Hamilelik sürecinde, derhal başlanan antibiyotik tedavisi, enfeksiyonun bebeği etkilemesini önlemeye yardımcı olabilir. Antibiyotikler sadece bakteriyel kaynaklı gıda zehirlenmeleri için etkilidir ve virüslerin neden olduğu gıda zehirlenmelerine yardımcı olmaz. Aksine antibiyotikler bazı viral ve hatta etkili olmadıkları bakteriyel gıda zehirlenmelerinde semptomları kötüleştirebilir. Bu sebeple doktor tavsiyesi olmadan antibiyotik kullanılmamalıdır. Gıda Zehirlenmesine karşı Yaşam Tarzı Değişiklikleri Ve Evde Bakım Bir çok vakada gıda zehirlenmesi 48 saat içinde kendiliğinden ve tedavi ihtiyacı olmadan düzelir. Hasta birey kendisini daha rahat tutmak ve iyileşme sürecinde dehidrasyonu engellemek için çeşitli adımları atabilir. Hastalık ve dehidrasyon bireyi zayıflatacak ve yoracaktır. Bu nedenle dinlenmeye vakit ayırmak gereklidir. Birkaç saat boyunca yeme ve içmenin bırakılması mideyi sakinleştirebilir. Kırık buz parçacığı emmenin veya küçük yudumlarla su içmenin dehidrasyona karşı faydalı olabildiği gözlemlenmiştir. Bununla birlikte şeffaf soda türleri, et suyu ve kafeinsiz spor içeceklerinin de faydalı olduğu görülmüştür. Şiddetli dehidrasyon belirtileri veya ishal durumunda oral rehidrasyon solüsyonları da etkili olabilir. Normal şartlarda yeterince sıvı alan bireylerin idrarlarının şeffafa yakın bir renkte olması gerekir. Doktor, gıda zehirlenmesinin belirtilerine göre probiyotik kullanımını tavsiye edebilir, ancak probiyotik kullanmadan önce doktora danışmak gereklidir. Bireyin yavaş yavaş yemek yemeye geri dönmesinin daha faydalı olduğu gözlemlenmiştir. Kuru kraker tarzı gıdalar, hafif tostlar, muz veya pirinç gibi az yağlı ve sindirimi kolay yiyecekler ile başlanılması uygun görülürken, bulantının geri geldiği durumlarda yemek bırakılmalıdır. Bütün semptomların tamamen geçtiğinden ve zararlı maddelerin vücuttan tamamen atıldığından emin olana kadar belirli yiyeceklerden ve maddelerden kaçınılmalıdır. Bunlar arasında süt ürünleri, kafein, alkol, nikotin ve yağlı veya çok baharatlı yiyecekler bulunur. Uygun koşullarda muhafaza edildiğinde herhangi bir risk barındırmadığı düşünülse de bazı yiyecekler özel olarak ertesi günde tüketilmemesi gereken bazı özellikler barındırır. Bu nedenle neleri, neden yiyemeyeceğiniz hakkında bir fikre sahip olmak oldukça önemlidir. İşte ‘yeniden yerim’ dememeniz gereken o gıdalar… Ertesi gün yerim dediğiniz besin zehir saçıyor! PİZZA  En lezzetli seçeneklerden biri olan pizza, ertesi güne kaldığında ve soğuduğunda da lezzetinden bir şey kaybetmese de oldukça tehlikeli olabilir. Örneğin; gıda kaynaklı hastalıkları önlemek için pizzayı tezgahta iki saatten fazla bekletmemek gerekir. Kalan pizzayı tüketebilmek için mümkün olan en kısa sürede hava almayan bir kabın içine koymanız gerekiyor. Ayrıca pizza soğuduktan sonra birkaç gün boyunca tüketim için güvenlidir. İki günün ardından bu pizzadan yemeniz büyük risk taşır. DENİZ ÜRÜNLERİ  Deniz ürünleri, yeni ve doğru yöntemle piştiğinde bir sağlık deposu olsa da ısıtılan bir deniz ürünü, oldukça tehlikeli olabilir. Örneğin; tadını ve dokusunu kaybedebilir. Ayrıca pişmiş deniz ürünlerini dört günden daha uzun süre muhafaza etmek, bakteri üreme sürecini tetikler ve oldukça riskli bir enfeksiyon sürecini başlatabilir. Üstelik deniz ürünleri, oda sıcaklığında iki saatten daha uzun süre bekletilmemelidir. ISPANAK  Ispanak bir tür süper gıda olarak sınıflandırılır. Gözler, kemikler, saç, cilt ve hatta kalp için olmazsa olmaz faydaları bir arada sunar. Ancak ıspanağı mikrodalgada ısıtmamaya dikkat etmeniz gerekir. Bu yeşil yapraklı sebze, nitrat bakımından oldukça yüksektir ve tekrar ısıtıldığında toksik bir hale gelebilir. Ayrıca bu sebzeyi ikinci kez ısıtmak, ıspanaktaki demiri oksitleyerek tüketilmesini tehlikeli hale getirebilir. Bu nedenle ıspanağı yeni pişmiş olarak tüketmek çok daha sağlıklıdır. TAVUK Tavuğu çözdürürken ve çiğ tavuğu tüketirken olası salmonella tehlikesine karşı kendinizi koruyabilirsiniz. Az pişmiş tavuk da salmonella enfeksiyonuna yol açabilir. Bu nedenle tavuğun iyi piştiğinden emin olmanız da oldukça önemli. Tavuğun uygun olmayan şekilde yeniden ısıtılması da tehlikeli olabilir. Pişirme, tavuktaki bakterileri kalıcı olarak ortadan kaldırmaz ve salmonella gibi bakterilerin pişirildikten sonra bile yeniden üremesi mümkündür. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, mikrodalgalar her zaman eşit düzeyde ısıyla yiyeceklere nüfuz etmez. Bu da enfeksiyon olasılığını artırır. Tavuğu fırında veya set üstü ocakta yeniden ısıtmak ve için en az 70 derecede olduğundan emin olmak gelir.  KIZARTILMIŞ BESİNLER Soğan halkası, patates kızartması gibi yağlı yiyeceklerin içindeki yağ sorun oluşturabileceği için tekrar ısıtılması gerekir. Bu yağlar yeniden ısıtma işlemi sırasında çok ısındığında ise toksin içeren bir gıdaya dönüşebilir. Bu nedenle kızartılmış besinleri yeniden ısıtılması için en iyi uygulama, düşük sıcaklıkta fırına koymaktır. YENİDEN ISITMA RİSKİ  Tekrar tekrar yemek ısıtmak, güvenli bir işlem değildir. İlk artakalan yemekleri ilk kez ısıtırken bile oldukça dikkatli olmak gerekir. Aynı yemekleri her yeniden ısıtma işlemi ise o yiyeceğin gıda zehirlenmesi riskini artırır. Bu nedenle, yalnızca tüketmeyi planladığınız kadar yiyecek ısıtmanız daha doğrudur. MANTAR  Mantarlar, içeriğindeki selenyum, bakır ve magnezyum içeriği ile oldukça sağlıklıdır. Meme kanseri, prostat kanseri gibi birçok kanser türünü engeller. Ayrıca bir muza eşit düzeyde potasyum ve D vitamini içerirler. Ancak mantar içeren artakalan yemekleri tüketirken oldukça dikkatli olmak gerekir. Mantarlardaki protein, uygun şekilde depolanamadığında içeriğindeki mikroorganizmalar tarafından tehlikeye girebilir. Ayrıca mantarlar, oldukça çabuk bozulan bir türdür. Bu nedenle yeniden ısıtmaya fırsat vermeden pişirdikten sonra tek seferde tüketmek çok daha güvenlidir. {relation id:1661575 slug:'b-vitamininden-ve-proteinden-zengin-makarna-yiyerek-zayiflamak-mumkun-mu'} PATATES En popüler yiyeceklerden biri olan patates, daha sonra yemek için o kadar güvenli olmayan seçenekler arasında yerini alır. Patatesleri alüminyum folyoya sarılı olarak tezgahta bırakmak, Clostridium botulinum'un büyümesine neden olabilir. Bu bakteri, nefes alma zorluğuna neden olabilecek botulizm adlı bir hastalığa neden olur. Patatesleri saklamak için mutlaka buzdolabı gibi soğuk bir ortam tercih edilmelidir. Arta kalan patatesler, yaklaşık dört gün boyunca tüketmek güvenlidir. YUMURTA  Yumurta, genellikle hazırlandıktan sonra taze olarak tüketilmelidir. Bu yiyecekleri saklamak isteseniz bile buzdolabında maksimum iki saat saklanmalıdır. Buradaki en büyük tehlike ise salmonelladır. Bu nedenle arta kalan yumurtaları tüketmemek daha sağlıklı bir seçenektir. PİRİNÇ Pirinç, tüm mutfakların, vazgeçilmez temel gıda maddelerinden biri. Fakat artalan bir pirinç yemeği, oldukça tehlikeli olabilir. Bunun nedeni, bazı pirinçlerin pişirildikten sonra bile hayatta kalabilen Bacillus cereus adlı bakterilerin sporlarını barındırabilmesidir. Pirinç çok uzun süre oda sıcaklığında soğutulmadan bırakıldığında, bakterilerin çoğalmasına ve gıda zehirlenmesine neden olabilir. Bu nedenle, yalnızca bir öğün için yeterli miktarda pirinç yapmak en iyi yöntemdir.  Buzdolabında kalan pirinç pilavı, dolma gibi çeşitli pirinç içeren yemekleriniz mevcutsa, bu besin, üç gün içinde tüketilmelidir. Fakat tüketmeden önce kokusunda veya tadından herhangi bir tuhaflık olmadığını da kontrol etmeniz önemlidir.  MAKARNA  Soğuk pizza gibi makarna da sevdiğiniz seçeneklerden biridir. Bir sonraki öğününüzde yiyebilmek için makarnayı mutfak tezgahında tutmak cazip gelse de, bunu yapmak oldukça tehlikelidir. Örneğin; Belçika'da 20 yaşındaki bir adam artık makarna yedikten sonra öldü. Eve daha yakın bir yerde, Massachusetts eyaletindeki bir üniversite öğrencisi, yemekten arta kalan lo mein ve tavuk yemekten sonra gıda zehirlenmesine yakalandı ve septik şoka girdi. Buzdolabınızda kalan makarna bulursanız ve ne kadar süredir orada olduğundan emin değilseniz, en iyi seçeneğiniz onu çöpe atmaktır. Ve yemek yapıyorsanız ve çok fazla makarna yaptıysanız, diğer birçok yiyecek gibi, arta kalan makarnanın da pişirmeden sonraki iki saat içinde buzdolabınıza konması gerektiğini unutmayın.