Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Eski Adalet Bakanı: MHP'li faşistleri ve Refahlıları mı işe alacaktım?

Siyaset (Web Sitesi) - Web Sitesi | 04.07.2022 - 15:36, Güncelleme: 04.07.2022 - 15:36
 

Eski Adalet Bakanı: MHP'li faşistleri ve Refahlıları mı işe alacaktım?

Star Yazarı Yakup Köse bugünkü köşe yazısında 29 yıldır esaret altında olan Sivas mağdurlarına değindi

Star Yazarı Yakup Köse bugünkü 'Sivas mağdurları serbest bırakılmalı' başlıklı köşe yazısında 29 yıldır esaret altında olan Sivas mağdurlarına değindi. Köse yazısında 'Hâdisenin olduğu gün Sivas'ta olmayanların bile ağırlaştırılmış müebbet ceza aldıkları bir davada Özdemir'in bahsettiği askerin geri çekilme emrinin kimin verdiğinin araştırılmasını beklemek o dönem için boş bir beklenti olurdu. Peki şimdi?..' ifadelerine yer verdi. İşte o yazı: Sivas mağdurlarının hâlâ süren esaretinden bahsediyorum. 29 yıldır hapishanedeler. Ceza ve infaz kanunlarındaki çeşitli değişiklikler veya yeniden yargılamalarla cezaevleri boşalırken bir tek Sivas davası mağdurları cezaevinde tutuluyor. Bir tek onlar cezaevinden ancak ya tabutla veya sedye ile çıkabiliyorlar. Sedye ile çıkan da zaten ölüm döşeğinde oluyor. Sivas Davası bir intikam davası. İntikam alanların kimler olduğunu bir sene önceki yazımda, neredeyse vatandaşlık kimlik numaralarına kadar yazmışım: Ne diyordu Yargıtay Onursal Üyesi Cevdet İlhan Günay: "Hâkim arkadaşlarımız derler ki, bir yere gelebilmek için TSE damgalı olmak lâzım. TSE ama açılımı Türk Standartları Enstitüsü değil. Onun açılımı, Tunceli-Sivas-Erzincan'dır!" TSE hattından Alevî Dedesi Seyfi Oktay'ın Adalet Bakanı olmasını hatırlayalım... Yine TSE hattından, eski Adalet Bakanları'ndan Mehmet Moğultay şu sözünü de hatırlayalım: "MHP'li faşistleri ve Refahlıları mı işe alacaktım?" Türk yargısında gerçekleştirdikleri mezhepçi kadrolaşmaya tepki gösterenlere bu sözü söyleyen Moğultay yıllar sonra sözünü inkâr değil tashih etti. Yaptıkları mezhepçi kadrolaşmayı itiraf etti de diyebiliriz: "Ben hiçbir zaman faşist kelimesini kullanmadım ve Refah Partililerden bahsetmedim. 1995 İstanbul Kongresi'nde, "Ben CHP'lileri işe almayacağım da MHP'lileri mi alacağım" demiştim." Ben de Moğultay'ın tashihine (itirafına) şu mukabelede bulunmuştum: "Sayın Bakan, babanın şirketine işçi mi alıyorsun yoksa ülkede adaleti sağlasınlar diye hâkim savcı mı?" Hukuku mezhepsel bir intikam aracı haline getirenler belli. Bir de Sivas hâdisesinde olayları önlemeleri gerekirken müdahale etmeyi bırakın olay yerinden ayrılan kolluk kuvvetlerini konuşmalıyız. Gazeteci Cüneyt Özdemir'in şu sözleri Sivas Davası'nın yeniden görülmesi için yeterli karînedir: "Hâlâ cevabını bulamadığım bir soru var. O dönem yayınlamamıştık. Dosyayı Can Dündar hazırlamıştı, ofiste çok tartışma çıktı 'yayınlayalım mı, yayınlamayalım mı' diye. Birand 'Yayınlamayalım' dedi. Yayınlamadığımız görüntü şuydu: Sivas Katliamı'na baktığımız zaman, büyük bir halk geliyor ve 'yakın la yakın' diyorlar. İnsanlar otelde sıkışıyor ve ellerinde silahlarla bir grup asker geliyor. Sonra o asker çekiliyor. Sonra da bildiğiniz olaylar oluyor. Hep merak ettiğim şu: Asker neden çekildi? Kim çekti o askeri oradan?" Hâdisenin olduğu gün Sivas'ta olmayanların bile ağırlaştırılmış müebbet ceza aldıkları bir davada Özdemir'in bahsettiği askerin geri çekilme emrinin kimin verdiğinin araştırılmasını beklemek o dönem için boş bir beklenti olurdu. Peki şimdi?.. Askerin geri çekilme emrini veren bulunursa ipin ucu da bulunmuş olur. Adaletin sağlanması için ipin diğer ucuna kadar gidilmeli. Bu süreç zarfından da daha fazla mağduriyet oluşmaması için Sivas Davası mahkûmları serbest bırakılmalı.
Star Yazarı Yakup Köse bugünkü köşe yazısında 29 yıldır esaret altında olan Sivas mağdurlarına değindi

Star Yazarı Yakup Köse bugünkü 'Sivas mağdurları serbest bırakılmalı' başlıklı köşe yazısında 29 yıldır esaret altında olan Sivas mağdurlarına değindi. Köse yazısında 'Hâdisenin olduğu gün Sivas'ta olmayanların bile ağırlaştırılmış müebbet ceza aldıkları bir davada Özdemir'in bahsettiği askerin geri çekilme emrinin kimin verdiğinin araştırılmasını beklemek o dönem için boş bir beklenti olurdu. Peki şimdi?..' ifadelerine yer verdi. İşte o yazı:

Sivas mağdurlarının hâlâ süren esaretinden bahsediyorum. 29 yıldır hapishanedeler. Ceza ve infaz kanunlarındaki çeşitli değişiklikler veya yeniden yargılamalarla cezaevleri boşalırken bir tek Sivas davası mağdurları cezaevinde tutuluyor. Bir tek onlar cezaevinden ancak ya tabutla veya sedye ile çıkabiliyorlar. Sedye ile çıkan da zaten ölüm döşeğinde oluyor.

Sivas Davası bir intikam davası. İntikam alanların kimler olduğunu bir sene önceki yazımda, neredeyse vatandaşlık kimlik numaralarına kadar yazmışım:

Ne diyordu Yargıtay Onursal Üyesi Cevdet İlhan Günay: "Hâkim arkadaşlarımız derler ki, bir yere gelebilmek için TSE damgalı olmak lâzım. TSE ama açılımı Türk Standartları Enstitüsü değil. Onun açılımı, Tunceli-Sivas-Erzincan'dır!"

TSE hattından Alevî Dedesi Seyfi Oktay'ın Adalet Bakanı olmasını hatırlayalım...

Yine TSE hattından, eski Adalet Bakanları'ndan Mehmet Moğultay şu sözünü de hatırlayalım: "MHP'li faşistleri ve Refahlıları mı işe alacaktım?"

Türk yargısında gerçekleştirdikleri mezhepçi kadrolaşmaya tepki gösterenlere bu sözü söyleyen Moğultay yıllar sonra sözünü inkâr değil tashih etti. Yaptıkları mezhepçi kadrolaşmayı itiraf etti de diyebiliriz: "Ben hiçbir zaman faşist kelimesini kullanmadım ve Refah Partililerden bahsetmedim. 1995 İstanbul Kongresi'nde, "Ben CHP'lileri işe almayacağım da MHP'lileri mi alacağım" demiştim."

Ben de Moğultay'ın tashihine (itirafına) şu mukabelede bulunmuştum: "Sayın Bakan, babanın şirketine işçi mi alıyorsun yoksa ülkede adaleti sağlasınlar diye hâkim savcı mı?"

Hukuku mezhepsel bir intikam aracı haline getirenler belli. Bir de Sivas hâdisesinde olayları önlemeleri gerekirken müdahale etmeyi bırakın olay yerinden ayrılan kolluk kuvvetlerini konuşmalıyız. Gazeteci Cüneyt Özdemir'in şu sözleri Sivas Davası'nın yeniden görülmesi için yeterli karînedir: "Hâlâ cevabını bulamadığım bir soru var. O dönem yayınlamamıştık. Dosyayı Can Dündar hazırlamıştı, ofiste çok tartışma çıktı 'yayınlayalım mı, yayınlamayalım mı' diye. Birand 'Yayınlamayalım' dedi. Yayınlamadığımız görüntü şuydu: Sivas Katliamı'na baktığımız zaman, büyük bir halk geliyor ve 'yakın la yakın' diyorlar. İnsanlar otelde sıkışıyor ve ellerinde silahlarla bir grup asker geliyor. Sonra o asker çekiliyor. Sonra da bildiğiniz olaylar oluyor. Hep merak ettiğim şu: Asker neden çekildi? Kim çekti o askeri oradan?"

Hâdisenin olduğu gün Sivas'ta olmayanların bile ağırlaştırılmış müebbet ceza aldıkları bir davada Özdemir'in bahsettiği askerin geri çekilme emrinin kimin verdiğinin araştırılmasını beklemek o dönem için boş bir beklenti olurdu. Peki şimdi?..

Askerin geri çekilme emrini veren bulunursa ipin ucu da bulunmuş olur. Adaletin sağlanması için ipin diğer ucuna kadar gidilmeli. Bu süreç zarfından da daha fazla mağduriyet oluşmaması için Sivas Davası mahkûmları serbest bırakılmalı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.