Firari Can Dündar'dan şok "Tayyip Erdoğan" itirafı! Yer yerinden oynayacak

Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı arasında cereyan edecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerine az bir süre kaldı. AK Parti, MHP ve BBP bileşeninden oluşma Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığında mutabık kalırken; Millet İttifakı'nda 'aday' belirsizliği sürüyor. Türkiye'de yapılmasına karşın bölgedeki ülkelerin, özellikle Avrupa'nın pür dikkat takip ettiği seçimlere yönelik  Almanya'da çok konuşulacak bir haber yayınlandı. Die Zeit Gazetesi'nde çıkan FETÖ firarisi Can Dündar imzalı 'Batı, Erdoğan'dan vazgeçer mi?' başlıklı haberde "Batı'ya rağmen Cumhurbaşkanı olacak" ifadelerinin yer alması, Avrupa'nın Türkiye'deki seçimlere yönelik niyetini gözler önüne serdi.    MİT tırlarının durdurulması davasında hapse mahkum edilen FETÖ iltisaklı Can Dündar, Cumhur İttifakı'nı iktidara taşıyacak şartların yeniden oluştuğunu, Erdoğan'ın Ukrayna'daki rolünün belirleyici olacağını yazdı. Dündar, Erdoğan'ın Rusya-Ukrayna savaşındaki rolünü ve bunun Avrupa'daki yansımasını şu sözlerle anlattı: "Bütün dünyanın gözünün çevrildiği coğrafyada, hem Putin ile hem Zelenski ile görüşebilmesi, Putin'i tahıl koridorunu açmaya ikna edebilmesi, esir takası ya da doğal gaz müzakerelerinde ara buluculuk yapabilmesi, onu yeniden manşetlere taşıdı." Türkiye'nin Rusya'dan hava savunma sistemleri aldığı bir dönemde Ukrayna'ya insansız savaş uçakları sattığının altını çizen Dündar, Ankara'nın bölge ülkeleri arasında siyasi nüfuz kazanışını ve bunun ekonomiye olumlu anlamda yansıdığını itiraf etti. Batı'nın dış politikada kurulmuş birçok denklemde Erdoğan'a muhtaç kaldığını belirten FETÖ firarisi, devam eden Ukrayna-Rusya Savaşı'ndan ve mülteci meselesinden ötürü el mahkum olduklarını belirtti. Haberin son bölümünde seçim tahlili yapan Dündar, Erdoğan'ın Avrupalı ülkelere rağmen Cumhurbaşkanı olacağını yazdı. "Ya kaybedersek" dedi, halkı sokağa çağırdı FETÖ firarisi Can Dündar, videonun son bölümünde seçimlerin kaybedilmesi durumunda açık açık halkı sokağa çağırarak şu ifadeleri kullandı: "Derin bir çaresizlik bu… 85 milyon etkisiz eleman, bir stadyuma doluşmuş, hayatının gidişatını belirleyecek 8-10 kişinin maçını izliyor. Ya kaybedersek? Onlar bir şekilde hayatlarına devam eder; biz edemeyiz. Açız, hapisteyiz, sürgünüz, yoksuluz, gelecekten umutsuzuz. Ve henüz farkında değiller ama sabrımız taşmak üzere… Gün be gün daha net görüyoruz: Böyle olmayacak. Tribündekiler sahaya inmeden, bu maç kazanılamayacak."