Gül’ü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz!

Başarılı gazeteci Zekeriya Say, halkın sevgi ve saygısını git gide kaybeden  eski Cumhurbaşkanı  Abdullah Gül'ün gelecek seçimler için 6'lı masaya nemalanma çabalarına dikkat çekerken,  Abdullah Gül'ün,  Cumhurbaşkanlığı döneminde nasıl yanlış bir yol izlediği ve yol arkadaşlarına ihanetini gözler önüne serdi.  Zekeriya Say, Abdullah Gül'ün gelecek seçimler için çalışmalara başladığını ve koltuk hırsının devam ettiğini belirtti. Zekeriya Say, köşe yazısında,'  2018 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çatı aday olmak isteyen fakat İP lideri Meral Akşener’in engeline takıldığı için, ‘gereken mutabakat sağlanamadı” diyerek hevesi kursağında kalan Abdullah Gül, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı bahane ederek yayınladığı video ile koltuk hırsının dinmediğini bir kez daha gösterdi. Seçimlere 10 ay kala, Beykoz Kavacık’ta 10 dönüm bahçe içinde yer alan 3 bin 500 metrekarelik malikânesinden başını çıkaran Gül, hem cumhurbaşkanı olduğu dönemde ulusal bayramlara katılmadığı yönündeki eleştirilere cevap verdi hem de henüz ortak aday çıkaramayan 6’lı masaya “buradayım” mesajı göndererek yeniden ‘çatı adaylığa’ soyundu. Laikçi kesime kendisini kabul ettirmek için, “gereken tüm bayramlara katıldım” diyen Gül’ün açıklamasını görünce, aklıma geçmişte reddettiği davetler geldi. Zira!.. Sırf futbol milli takımımızın maçını izlemek için Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın davetlisi olarak Ermenistan’a giden… Avrupa Konseyi Daimi Temsilciliği görevinin ardından, “ev eşyası” beyanıyla bin kadar şişe şarabı yurda soktuğu ve “makam aracı” ödeneğinden kendisine “üstü açık spor BMW” aldığı gerekçesiyle “nitelikli zimmet” suçundan 12 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile yargılanan Daryal Batıbay adlı monşerin Strasbourg’daki Timsahlı restoranda ,“Kayseri usulü Perigord kuzusu” eşliğinde verdiği yemeğe katılan..  Eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte, Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki “Joan Miro  Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar” sergisini gezen.. “Türkiye’ye özgü bir başkanlık sisteminin olamayacağının” tartışıldığı Boğaziçi Üniversitesi’ndeki derse eşiyle birlikte iştirak eden.. Yaşar Kemal’in, Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazında, Kemal Kılıçdaroğlu ve Selahattin Demirtaş ile birlikte omuz omuza saf tutan..  “Başörtülüler Arabistan’a gitsin” diyen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in cenaze törenine katılan… Karar yazarı Mustafa Karaalioğlu’nun kızının 9 Eylül 2017’deki düğününde hazır bulunan..  28 Aralık 2017’de ise, Karar gazetesini ziyaret ederek yazar ve yöneticilerle görüşen.. 24 Nisan 2018’de de Uğur Dündar, Levent Gültekin ve Ruşen Çakır gibi Erbakan’la uzaktan yakından ilgisi olmayan kimselerin davet edildiği “Erbakan Ödülleri” töreninde arzı endam eden Abdullah Gül… Cumhurbaşkanlığı makamından ayrıldığı 28 Ağustos 2014’ten beri, her fırsatta ‘kurucusu olmakla’ övündüğü AK Parti’nin bütün davetlerini geri çevirdi.Gül, “Aktif siyasette olmadığım için mitinge katılmayacağım” diyerek, 2015’te düzenlenen ve 2 milyon kişinin katılımıyla gerçekleşen Yenikapı’daki “Fetih Şöleni”ne katılmadı. Ak Parti Kayseri mitingine katılmayı, yine “siyasetin içinde değilim” gerekçesiyle reddetti. Hemşehrisi ve dönemin Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’ın oğlunun Kayseri›deki düğününe gitmedi. 22 Mayıs 2016’da, Binali Yıldırım’ın “Genel Başkanlık” görevini devraldığı, “AK Parti Olağanüstü Kongresi”ne davet edildiği halde icabet etmedi. Binali Yıldırım’ın, “Başbakan”lıktaki 100. günü münasebetiyle Çankaya Köşkü’nde eski AK Partililere verdiği “akşam yemeği”ne davet edildi fakat oralı olmadı. Bu kez AK Partili eski milletvekillerini külliyede ağırlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 23 Şubat 2017’deki davetini geri çevirdi. İki gün sonra, yani 25 Şubat’ta Ankara Arena’da düzenlenen “16 Nisan Anayasa Değişikliği Referandumu” tanıtım toplantısına, 40 bin Ak Partili katılırken, Gül tenezzül bile etmedi.  20 Mart 2017’de, bu kez Başbakan Binali Yıldırım’ın Ak Partili eski bakanlar için düzenlediği “kahvaltılı toplantı” davetini umursamadı. Erdoğan’ın, 33 aylık aradan sonra kurucusu olduğu AK Parti’ye, “Cumhurbaşkanı” kimliğiyle yeniden döndüğü  2 Mayıs 2017’deki törende, gözler en çok Gül’ü aradı. 14 Ağustos 2017’de, “kurucusu” olduğundan sitayişle bahsettiği Ak Parti’nin 16. yıldönümü etkinliklerine, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından telefonla aranarak davet edildiği halde, bu özel daveti geri çevirdi. 7 Ekim 2017’de, Afyonkarahisar’da düzenlenen Ak Parti 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’ için yapılan daveti de “es” geçti. Örneklerden de anlaşılacağı gibi… Cumhurbaşkanlığı süresince milli bayramlara sürekli iştirak eden, Anıtkabir ziyaretlerini aksatmayan Gül, sadece bir kez katılmadığı tören yüzünden nedamet getirirken… Kendisine “kardeşim” diyen AK Partilileri her seferinde yüzüstü bıraktı. Tabii, kendisine Ahmet Sever gibi “Marksist Danışmanlar” seçen, Gezici Vandalları gözlerinden öpen Abdullah Gül’ün gerçek yüzü bir kez daha deşifre olunca… Aklıma, “İngiliz Ekolü”ne bağlı Abdullah Gül’ün bir zamanlar “devlet bakanı” olarak gittiği Amerika’da; “Siz bizim söylediklerimize bakmayın, yaptıklarımıza bakın!” sözleri geldi. Bu fakir de bugüne kadar Gül’ün sözlerine değil hep yaptıklarına baktı. Özetle, Gül’ü tarife ne hacet, ne tür bir çiçek olduğunu iyi biliriz! Bu arada, Gül’ün onca vefasızlığına rağmen sizce Başkan Erdoğan ne yapmıştır? Henüz iki aylık cumhurbaşkanı bile değildi, Gül’ün evine bayram ziyaretine gitti. Kayseri’de kurulan “Abdullah Gül Müzesi”nin açılış kurdelesini Erdoğan kesti. Bülent Arınç, “Altımda araba yok” bahanesiyle Gül’ün babasının cenaze törenine katılmazken, Erdoğan hem törene iştirak etti, hem gözyaşı döktü, hem de tabutu ilk omuzlayanlardan oldu. Erdoğan, Gül’ün gelininin İstanbul Üniversitesi’ndeki mezuniyet törenine bile katıldı.