Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Hayrettin Karaman'dan 'İslami Finans Sistemi' çağrısı!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 05.06.2022 - 19:05, Güncelleme: 05.06.2022 - 19:05
 

Hayrettin Karaman'dan 'İslami Finans Sistemi' çağrısı!

Yeni Şafak Gazetesi yazarı İlahiyatçı Hayrettin Karaman, bugünkü köşesinde, faize ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Artık bütün İslâmî finans sistemini ihtiva eden bir kanunun çıkarılması daha fazla beklenemez duruma gelmiştir." çağrısı yaptı.

Yeni Şafak Gazetesi yazarı İlahiyatçı Hayrettin Karaman, Katılım bankalarına ilişkin önerilerde bulundu. Yazısına, "Ortak üretim, yatırım ve ticaret ağırlıklı olmak ve faizin hiçbir şekline ve miktarına yer ve yol vermemek şartıyla çalışan İslâmî finans kuruluşlarına ve bu meyanda aynı mahiyette ve nitelikte katılım bankalarına Müslümanların ihtiyacı tartışılamaz." ifadeleri ile başlayan Karaman, "Uzun zamandan beri faaliyet içinde olan önceki adı Özel Finans Kurumları, sonraki adı Katılım Bankaları olan kurumlar, önemli bir boşluğu doldurmak üzere düşünülmüştür ve mevcut şartların elverdiği ölçüde bu işlevi yerine getirmeye çalışmaktadır." dedi. İslami finans uzmanları ihtiyacı Faaliyetlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu denetiminde sürdüren Katılım Bankaları için, özel bir kanun ihtiyacı olduğunu söyleyen Karaman, "Başta iyi yetişmiş 'İslâmî finans uzmanları' olmak üzere mevzuat ve daha başka eksikleri bulunan bu kurumlar için bir özel kanun ihtiyacı zaruret derecesindedir. Uzman yetiştirme bakımından bu konuda lisans üstü öğretim ve eğitim veren bazı üniversitelerimizin ümit veren faaliyetleri vardır." ifadelerini kullandı. Katılım Bankaları için, "Başta KHK ile kuruldu, iyi bir yönetmeliği vardı. Doksanlı yıllarda yenilenen Genel Bankalar Kanunu’nun 48. Maddesi içinde 'Katılım Bankalarının yalnızca adı geçti, yaptığı işlemlerin tamamının da teknik olarak kredi sayılacağı' ifadesine yer verildi. Bu madde de buna bağlı olarak çıkan yönetmelik de Katılım Bankalarının gayesine ve işlemlerine uygun olmak şöyle dursun ters düşüyordu. Katılım Bankaları bağlayıcı sözleşmelere dayanarak kanun ve yönetmelikteki ters hükümleri aşmaya çalıştılar." değerlendirmesi yapan Karaman, şöyle devam etti: Bu bankaların ve genel olarak İslâmî finansın özel kanunu ve yönetmeliği olsun diye farklı platformlarda çalışmalar yapıldı, taslaklar yazıldı. Artık bütün İslâmî finans sistemini ihtiva eden bir kanunun çıkarılması daha fazla beklenemez duruma gelmiştir. Daha önceki çalışmalar geniş istişarelerle yürütülüyordu; bunu bir faydası bir de zararı vardı: Faydası maksada uygunluk bakımından mükemmel olması idi. Zararı her kafadan bir ses her cihetten bir hassasiyet sebebiyle sürüncemede kalması idi. Hayrettin Karaman, konuya ilişkin önerilerini şöyle sıraladı: 1. Eğer bu günlerde bu önemli boşluk doldurulacaksa sürüncemeyi engelleyecek ölçüde istişareye yer verilmelidir. 2. İslâmî finansın banka ayağında ticaret yanında ortaklık ve kiralamaya ağırlık verilmelidir. 3. Alım-satım (murabaha) işleminde bankanın müşteriye, göstermelik olmayan, yazılı belgeye dayanan vekalet verme uygulaması mutlaka devam etmelidir. 4. Sıkı bir denetim sistem ve uygulaması şarttır. Kurumlar kendi iç denetim mekanizmalarını oluşturmalı ve etkinliğini devlet kurumları izlemelidir. 5. Kurumun İslâmîliğinin olmazsa olmaz şartı danışma (fetva) komiteleridir. a) Bu kuruluşlarda ağırlık, İslâmî finans ve İslam Hukuku’nun konu ile ilgili dallarında lisans üstü dereceye sahip İlahiyat mezunu üyelerde olmalıdır. b) Danışma kurulları elbette ehliyetli üyeler tarafından İslâmî hükümlere göre hazırlanmış standartlara göre çalışacaklardır, ancak fıkıhta ictihad ve ihtilafa açık konularda kurulların birbirini bağlayıcı olmaları ve tek fıkıh içtihadının dayatılması İslâmî usule aykırıdır. c) Kanunun geçici maddeleri arasında, öteden beri Katılım Bankalarının danışma kurul ve komitelerinde ehliyeti müsellem olarak hizmet vermiş olan üyelerde akademik şart aranmayacağına yer verilmelidir (Benim böyle bir eksiğim de derdim de yok; ama değerli üyelerin harcanmasını da israf olarak görüyorum). d) Katılım Bankalarının 20 yıl boyunca insanların güvenini temin etmek adına yürüttüğü faaliyetler önemlidir. Kanun çalışmasında bugüne kadar elde edilen kazanımların kaybedilmemesi adına bu güveni zedeleyici unsurlardan kaçınılması önemlidir. Bunlar bana göre mutlaka olması gereken hususlardır, bir köşe yazısında mutasevver bir kanunun bütün maddelerini elden geçirmem beklenemez.
Yeni Şafak Gazetesi yazarı İlahiyatçı Hayrettin Karaman, bugünkü köşesinde, faize ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Artık bütün İslâmî finans sistemini ihtiva eden bir kanunun çıkarılması daha fazla beklenemez duruma gelmiştir." çağrısı yaptı.

Yeni Şafak Gazetesi yazarı İlahiyatçı Hayrettin Karaman, Katılım bankalarına ilişkin önerilerde bulundu.

Yazısına, "Ortak üretim, yatırım ve ticaret ağırlıklı olmak ve faizin hiçbir şekline ve miktarına yer ve yol vermemek şartıyla çalışan İslâmî finans kuruluşlarına ve bu meyanda aynı mahiyette ve nitelikte katılım bankalarına Müslümanların ihtiyacı tartışılamaz." ifadeleri ile başlayan Karaman, "Uzun zamandan beri faaliyet içinde olan önceki adı Özel Finans Kurumları, sonraki adı Katılım Bankaları olan kurumlar, önemli bir boşluğu doldurmak üzere düşünülmüştür ve mevcut şartların elverdiği ölçüde bu işlevi yerine getirmeye çalışmaktadır." dedi.

İslami finans uzmanları ihtiyacı

Faaliyetlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu denetiminde sürdüren Katılım Bankaları için, özel bir kanun ihtiyacı olduğunu söyleyen Karaman, "Başta iyi yetişmiş 'İslâmî finans uzmanları' olmak üzere mevzuat ve daha başka eksikleri bulunan bu kurumlar için bir özel kanun ihtiyacı zaruret derecesindedir. Uzman yetiştirme bakımından bu konuda lisans üstü öğretim ve eğitim veren bazı üniversitelerimizin ümit veren faaliyetleri vardır." ifadelerini kullandı.

Katılım Bankaları için, "Başta KHK ile kuruldu, iyi bir yönetmeliği vardı. Doksanlı yıllarda yenilenen Genel Bankalar Kanunu’nun 48. Maddesi içinde 'Katılım Bankalarının yalnızca adı geçti, yaptığı işlemlerin tamamının da teknik olarak kredi sayılacağı' ifadesine yer verildi. Bu madde de buna bağlı olarak çıkan yönetmelik de Katılım Bankalarının gayesine ve işlemlerine uygun olmak şöyle dursun ters düşüyordu. Katılım Bankaları bağlayıcı sözleşmelere dayanarak kanun ve yönetmelikteki ters hükümleri aşmaya çalıştılar." değerlendirmesi yapan Karaman, şöyle devam etti:

Bu bankaların ve genel olarak İslâmî finansın özel kanunu ve yönetmeliği olsun diye farklı platformlarda çalışmalar yapıldı, taslaklar yazıldı. Artık bütün İslâmî finans sistemini ihtiva eden bir kanunun çıkarılması daha fazla beklenemez duruma gelmiştir. Daha önceki çalışmalar geniş istişarelerle yürütülüyordu; bunu bir faydası bir de zararı vardı: Faydası maksada uygunluk bakımından mükemmel olması idi. Zararı her kafadan bir ses her cihetten bir hassasiyet sebebiyle sürüncemede kalması idi.

Hayrettin Karaman, konuya ilişkin önerilerini şöyle sıraladı:

1. Eğer bu günlerde bu önemli boşluk doldurulacaksa sürüncemeyi engelleyecek ölçüde istişareye yer verilmelidir.

2. İslâmî finansın banka ayağında ticaret yanında ortaklık ve kiralamaya ağırlık verilmelidir.

3. Alım-satım (murabaha) işleminde bankanın müşteriye, göstermelik olmayan, yazılı belgeye dayanan vekalet verme uygulaması mutlaka devam etmelidir.

4. Sıkı bir denetim sistem ve uygulaması şarttır. Kurumlar kendi iç denetim mekanizmalarını oluşturmalı ve etkinliğini devlet kurumları izlemelidir.

5. Kurumun İslâmîliğinin olmazsa olmaz şartı danışma (fetva) komiteleridir.

a) Bu kuruluşlarda ağırlık, İslâmî finans ve İslam Hukuku’nun konu ile ilgili dallarında lisans üstü dereceye sahip İlahiyat mezunu üyelerde olmalıdır.

b) Danışma kurulları elbette ehliyetli üyeler tarafından İslâmî hükümlere göre hazırlanmış standartlara göre çalışacaklardır, ancak fıkıhta ictihad ve ihtilafa açık konularda kurulların birbirini bağlayıcı olmaları ve tek fıkıh içtihadının dayatılması İslâmî usule aykırıdır.

c) Kanunun geçici maddeleri arasında, öteden beri Katılım Bankalarının danışma kurul ve komitelerinde ehliyeti müsellem olarak hizmet vermiş olan üyelerde akademik şart aranmayacağına yer verilmelidir (Benim böyle bir eksiğim de derdim de yok; ama değerli üyelerin harcanmasını da israf olarak görüyorum).

d) Katılım Bankalarının 20 yıl boyunca insanların güvenini temin etmek adına yürüttüğü faaliyetler önemlidir. Kanun çalışmasında bugüne kadar elde edilen kazanımların kaybedilmemesi adına bu güveni zedeleyici unsurlardan kaçınılması önemlidir.

Bunlar bana göre mutlaka olması gereken hususlardır, bir köşe yazısında mutasevver bir kanunun bütün maddelerini elden geçirmem beklenemez.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.