HDP'den Barış Pehlivan'a gazetecilik dersi! Birbirlerine girdiler
HDP'den Barış Pehlivan'a gazetecilik dersi! Birbirlerine girdiler
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan'ın, "Bir HDP'li yetkili ile görüştüm." diyerek kapatma davasına yönelik yazdığı yazıya tepki gösterdi. Pehlivan'a gazetecilik dersi veren HDP'li Temel, "Hiçbir partili yetkili ismini vermeden, kendini gizleyerek konuşmaz." dedi.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan'ın, "Bir HDP'li yetkili ile görüştüm." diyerek kapatma davasına yönelik yazdığı yazıya tepki gösterdi. Pehlivan'a gazetecilik dersi veren HDP'li Temel, "Hiçbir partili yetkili ismini vermeden, kendini gizleyerek konuşmaz." dedi.
Gazetecilikte, kaynak ismi kullanmadan "Bir yetkiliden görüş aldım." söylemi, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı yayın kuruluşları başta olmak üzere CHP'ye yakın medyada da yaygınlaşırken, tartışma konusu olarak gündemdeki yerini koruyor.
İsimsiz yetkili kendilerini vurunca kızdılar!
Özellikle iktidarı eleştirmek için yaygın hale gelen kaynaksız röportaj haberi, bu sefer de HDP'yi kızdırdı. Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, HDP’nin kurmay kadrosundan bir isimle "kapatma davası hakkında görüştüğünü" yazdı. Ancak kaynak ismi yerine, "Bir HDP'li yetkili ile görüştüm." dedi.
Kaynaksız röportaj haberi kendileri ile ilgili olunca başını çıkartan HDP Basın Yayın ve Propaganda Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Pehlivan'ın yazısına tepki gösterdi. Temel, "Hiçbir HDP’li yetkili ismini vermeden, kendini gizleyerek konuşmaz. İsmini gizleyerek konuşuyorsa HDP’li değildir. Yetkili hiç değildir." dedi.
Barış Pehlivan HDP'nin tepkisini çeken yazısında şu ifadeleri kullandı:
HDP’de şöyle bir olgu da konuşuluyordu: 'Doğu Masası' çalışmaları, Cumhuriyet Halk Partisi’ni bölgede AKP’den daha etkin yapmaya başlamış. Kimi Kürt aşiretlerin CHP’ye katılması da bunun işareti olarak değerlendiriliyormuş. Tamam da tüm bu tezlere rağmen yine de HDP kapatılırsa?
Yazının girişinde değindiğim, 'En uç senaryo bile masada' yanıtını aldım. Nedir o senaryo, diye sorduğumda ise şöyle dedi HDP yetkilisi: 'Yani nefes alamaz hale gelirsek, gerekirse seçime hiç girmeyiz. Belki kendi açımızdan beş yılı kaybetmeyi göze alırız, ama bunun sonucu olarak Türkiye’yi de bu karanlıktan kurtarırız.'
Peki, ya en olası senaryo neydi? Biliyoruz ki, seçime bağımsız adaylarla girme dışında en çok konuşulan ihtimal Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) çatısı altında birleşme. Konuştuğum isim ise HDP’nin sol partilerle yaptığı üçüncü yol arayışına dikkat çekti. Oradaki diğer partilerin çatısı altında da seçime girebileceklerini işaret edip 'En az beş ayrı parti seçeneği var masada' dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.