Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Horlama ömrü kısaltıyor

Sağlık (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.12.2021 - 11:50, Güncelleme: 16.12.2021 - 12:28
 

Horlama ömrü kısaltıyor

KTÜ Farabi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bülbül: “Uyku Apnesi hastalığında, dil ve yumuşak damak, uyku sırasında geriye doğru kayarak solunum yolunun daralmasına veya tamamen tıkanmasına neden olmaktadır”

 Horlama ile kendini gösteren Uyku Apnesi hastalığının tedavi edilmediği taktirde damar sertliği, hipertansiyon, kalp krizi, ritim bozukluğu, kalp yetmezliği ve beyin kanaması gibi pek çok hastalığa zemin hazırlayarak ölümlere neden olduğu belirtildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bülbül, Uyku Apnesi olan hastaların tedavilerinin kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Uyku Apnesi hastalığında, dil ve yumuşak damak, uyku sırasında geriye doğru kayarak solunum yolunun daralmasına veya tamamen tıkanmasına neden olduğuna dikkat çeken Bülbül, tedavi edilmediğinde erken ölümlere ve sakatlıklara yol açabildiğine dikkat çekti. "Horlayarak uyuyan insanların, güzel ve kaliteli uyuduğu sanılıyor ancak maalesef öyle değil" Horlama şikayetiyle kendilerine çok sayıda hastanın başvurduğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz Bülbül, “Halk arasında 'horul horul ne de güzel uyuyor' diye bir söylem var. Horlayarak uyuyan insanların, güzel ve kaliteli uyuduğu sanılıyor ancak maalesef öyle değil. Gece kaliteli uyku uyumayan bu insanlar, gündüz mesaide ya da okulda uyuyor. Şoförler ise direksiyon başında uyuyup trafik kazası yapıyor, marangoz elini testereye kaptırıyor. Velhasıl hem kendi hayatını hem de başkalarının hayatını riske ediyor” dedi. "Uyku Apnesi hastalığında, dil ve yumuşak damak, uyku sırasında geriye doğru kayarak solunum yolunun daralmasına veya tamamen tıkanmasına neden olmaktadır" diyen Bülbül "Bu da apne sırasında kan oksijen düzeyinin tekraren kritik düzeylere düşmesine yol açmaktadır. Bu durum, pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Damar Sertliği, Hipertansiyon, Kalp Krizi, Kalp Yetmezliği, Ritim Bozuklukları ve Beyin Kanaması gibi pek çok hastalığa zemin hazırlamaktadır. Tedavi edilmediğinde ise erken ölümlere ve sakatlıklara yol açabilmektedir" diye konuştu. "Tedavi sonrasında sabahları genellikle daha dinç ve dingin uyanmaya başlıyor" Hastaların kendilerine genellikle horlama, gündüz aşırı uyuma hali ve uykuda nefes durması şikâyetleri ile başvurduğunu kaydeden Prof. Dr. Bülbül "Hastayı, bir gece teşhis amaçlı olarak yatırıyoruz. Tanısı doğrulanan hastaların bir kısmını, ikinci bir gece daha yatırıp PAP (Pozitif Havayolu Basıncı) tedavisi için gereken cihaz türü ve basıncın tespitini yapıyoruz ve daha sonrasında belirlenen cihazı her akşam düzenli kullanmak üzere hastamıza reçete ediyoruz. PAP Cihazı, basitçe sessiz çalışan bir kompresör ve sıkı bir yüz maskesinden ibaret olup uyku sırasında solunum yollarına basınçlı hava uygulayarak hastanın sağlıklı soluk alıp vermesini sağlıyor. PAP tedavi yöntemi uygulanan hastalarımız, tedavi sonrasında sabahları genellikle daha dinç ve dingin uyanmaya başlıyor. ‘Uyku nedir şimdi öğrendim, ben şimdiye kadar hiç uyumamışım.’ diyen hastalarımız oluyor. Tabii PAP tedavi yöntemi, altın standartlarda bir tedavi yöntemi olmakla birlikte gereken hastalarda Kulak, Burun, Boğaz ve Diş Hekimi arkadaşlarımız ile alternatif çözümler de sunmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. "Geceleri çok fazla horladığımdan dolayı sabahları kalktığımda boğazlarım çok ağrıyordu" Yıllardır süren bir horlama şikayetinin bulunduğunu ve KTÜ Farabi Hastanesi Uyku Ünitesi’ne bu nedenle başvurduğunu belirten 53 yaşındaki Ömer Uzun, geceleri çok fazla horladığından dolayı sabahları kalktığında boğazlarının çok ağrıdığını söyledi. Uyku Ünitesi’nde ağır Uyku Apnesi tanısı konan hasta, tedavi için yattığı hastanenin ikinci gecesinin, hayatındaki en mutlu anlarından biri olduğunu ifade ederek “Yıllardır şikâyetlerim vardı ancak 5 yıldır dayanılmaz bir hal almıştı. Geceleri çok fazla horladığımdan dolayı sabahları kalktığımda boğazlarım çok ağrıyordu. Her gece 4-5 kere boğularak yataktan fırlıyordum. Eşim, pek çok kez ‘Ölüyorsun kalk hastaneye gidelim.’ derdi. Gündüzleri, gecelerin verdiği stres ve yorgunlukla ıstırap içinde geçerdi. Tabiri yerindeyse geceden gündüze, gündüzden geceye, yorgunluktan yorgunluğa koşuyordum. Gözlem amaçlı Uyku Ünitesi’nde bir gece kaldım. İkinci gece o kadar iyi uyudum ki sabah sanki başka bir dünyada uyandım. Dünyayı daha güzel görmeye başladım. Kış mevsiminden bahara geçiş gibi hissettim. O gün, akşama kadar çalıştım, ayakta durdum ama hiç yorulmadım. Geceye kadar gayet mutluydum. Ancak kendi evimde cihaz olmadan uyuyunca her şey bitti. Yorgunluk, bitkinlik yeniden başladı. Bu süreçte, tedavi olacağıma olan umudum ve doktoruma olan güvenim beni motive etti. Tedavi sürecim henüz bitmedi ancak artık her gecem Uyku Ünitesi’nde uyuduğum o mükemmel uykunun hayali ile devam ediyor ve sabahları daha mutlu uyanıyorum” ifadelerini kullandı.
KTÜ Farabi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bülbül: “Uyku Apnesi hastalığında, dil ve yumuşak damak, uyku sırasında geriye doğru kayarak solunum yolunun daralmasına veya tamamen tıkanmasına neden olmaktadır”

 Horlama ile kendini gösteren Uyku Apnesi hastalığının tedavi edilmediği taktirde damar sertliği, hipertansiyon, kalp krizi, ritim bozukluğu, kalp yetmezliği ve beyin kanaması gibi pek çok hastalığa zemin hazırlayarak ölümlere neden olduğu belirtildi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bülbül, Uyku Apnesi olan hastaların tedavilerinin kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Uyku Apnesi hastalığında, dil ve yumuşak damak, uyku sırasında geriye doğru kayarak solunum yolunun daralmasına veya tamamen tıkanmasına neden olduğuna dikkat çeken Bülbül, tedavi edilmediğinde erken ölümlere ve sakatlıklara yol açabildiğine dikkat çekti.

"Horlayarak uyuyan insanların, güzel ve kaliteli uyuduğu sanılıyor ancak maalesef öyle değil"
Horlama şikayetiyle kendilerine çok sayıda hastanın başvurduğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz Bülbül, “Halk arasında 'horul horul ne de güzel uyuyor' diye bir söylem var. Horlayarak uyuyan insanların, güzel ve kaliteli uyuduğu sanılıyor ancak maalesef öyle değil. Gece kaliteli uyku uyumayan bu insanlar, gündüz mesaide ya da okulda uyuyor. Şoförler ise direksiyon başında uyuyup trafik kazası yapıyor, marangoz elini testereye kaptırıyor. Velhasıl hem kendi hayatını hem de başkalarının hayatını riske ediyor” dedi.
"Uyku Apnesi hastalığında, dil ve yumuşak damak, uyku sırasında geriye doğru kayarak solunum yolunun daralmasına veya tamamen tıkanmasına neden olmaktadır" diyen Bülbül "Bu da apne sırasında kan oksijen düzeyinin tekraren kritik düzeylere düşmesine yol açmaktadır. Bu durum, pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Damar Sertliği, Hipertansiyon, Kalp Krizi, Kalp Yetmezliği, Ritim Bozuklukları ve Beyin Kanaması gibi pek çok hastalığa zemin hazırlamaktadır. Tedavi edilmediğinde ise erken ölümlere ve sakatlıklara yol açabilmektedir" diye konuştu.

"Tedavi sonrasında sabahları genellikle daha dinç ve dingin uyanmaya başlıyor"
Hastaların kendilerine genellikle horlama, gündüz aşırı uyuma hali ve uykuda nefes durması şikâyetleri ile başvurduğunu kaydeden Prof. Dr. Bülbül "Hastayı, bir gece teşhis amaçlı olarak yatırıyoruz. Tanısı doğrulanan hastaların bir kısmını, ikinci bir gece daha yatırıp PAP (Pozitif Havayolu Basıncı) tedavisi için gereken cihaz türü ve basıncın tespitini yapıyoruz ve daha sonrasında belirlenen cihazı her akşam düzenli kullanmak üzere hastamıza reçete ediyoruz. PAP Cihazı, basitçe sessiz çalışan bir kompresör ve sıkı bir yüz maskesinden ibaret olup uyku sırasında solunum yollarına basınçlı hava uygulayarak hastanın sağlıklı soluk alıp vermesini sağlıyor. PAP tedavi yöntemi uygulanan hastalarımız, tedavi sonrasında sabahları genellikle daha dinç ve dingin uyanmaya başlıyor. ‘Uyku nedir şimdi öğrendim, ben şimdiye kadar hiç uyumamışım.’ diyen hastalarımız oluyor. Tabii PAP tedavi yöntemi, altın standartlarda bir tedavi yöntemi olmakla birlikte gereken hastalarda Kulak, Burun, Boğaz ve Diş Hekimi arkadaşlarımız ile alternatif çözümler de sunmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

"Geceleri çok fazla horladığımdan dolayı sabahları kalktığımda boğazlarım çok ağrıyordu"
Yıllardır süren bir horlama şikayetinin bulunduğunu ve KTÜ Farabi Hastanesi Uyku Ünitesi’ne bu nedenle başvurduğunu belirten 53 yaşındaki Ömer Uzun, geceleri çok fazla horladığından dolayı sabahları kalktığında boğazlarının çok ağrıdığını söyledi.
Uyku Ünitesi’nde ağır Uyku Apnesi tanısı konan hasta, tedavi için yattığı hastanenin ikinci gecesinin, hayatındaki en mutlu anlarından biri olduğunu ifade ederek “Yıllardır şikâyetlerim vardı ancak 5 yıldır dayanılmaz bir hal almıştı. Geceleri çok fazla horladığımdan dolayı sabahları kalktığımda boğazlarım çok ağrıyordu. Her gece 4-5 kere boğularak yataktan fırlıyordum. Eşim, pek çok kez ‘Ölüyorsun kalk hastaneye gidelim.’ derdi. Gündüzleri, gecelerin verdiği stres ve yorgunlukla ıstırap içinde geçerdi. Tabiri yerindeyse geceden gündüze, gündüzden geceye, yorgunluktan yorgunluğa koşuyordum. Gözlem amaçlı Uyku Ünitesi’nde bir gece kaldım. İkinci gece o kadar iyi uyudum ki sabah sanki başka bir dünyada uyandım. Dünyayı daha güzel görmeye başladım. Kış mevsiminden bahara geçiş gibi hissettim. O gün, akşama kadar çalıştım, ayakta durdum ama hiç yorulmadım. Geceye kadar gayet mutluydum. Ancak kendi evimde cihaz olmadan uyuyunca her şey bitti. Yorgunluk, bitkinlik yeniden başladı. Bu süreçte, tedavi olacağıma olan umudum ve doktoruma olan güvenim beni motive etti. Tedavi sürecim henüz bitmedi ancak artık her gecem Uyku Ünitesi’nde uyuduğum o mükemmel uykunun hayali ile devam ediyor ve sabahları daha mutlu uyanıyorum” ifadelerini kullandı.

Trabzon HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.