İktidardan gol yedi tabanı tehdit etti

İçinde “başörtüsü” geçmeyen 3 maddelik seçim ayarlı kanun teklifi ile oy avcılığına soyunan ve Başkan Erdoğan’ın “samimiysen Anayasa ile değiştirelim” restiyle kendi kalesine gol atan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir yandan içine düştüğü zor durumdan kurtulmaya çalışırken diğer yandan kendi tabanından yükselen tepkilerle baş etmeye çalışıyor. Teklif yüzünden çılgına dönen seküler yobazlar tehditler savururken, köşeye sıkışan Kılıçdaroğlu tabanın gazını almak için İstanbul Sözleşmesi kartını devreye soktu. Milleti uyutmaya çalışıyor Olmayan sorunu varmış gibi gösterip siyasi rant devşirmeye çalışırken suçüstü olan Kılıçdaroğlu’nun seçim ayarlı hamlesini değerlendiren TÜRKAD Başkanı Av. Mehmet Sarı, şunları dile getirdi: “Kılıçdaroğlu’nun yaptığı milletin hakkını, hukukunu gözetmediği, sadece seçim hesabı için yapıldığı ortaya çıktı. Bunun milliyetçi muhafazakâr tabandan da ne kadar oy devşirip ne kadar oy çalarım planı olduğunu hep birlikte gördük. Bu yasa teklifiyle birlikte CHP’nin içerisindeki hizipler arasında da bir mücadele olduğu net bir şekilde anlaşıldı. Nitekim somut bir çözüm önerisi içermeyen teklif sadece gündem oluşturmakla kalmadı, CHP içerisinde aykırı, milletin değerlerine ters, bunlara karşı ciddi anlamda direnç gösteren tabanı da harekete geçirdi. Helalleşme tiyatrosu Böylece CHP’nin muhafazakar ve milliyetçi kesime karşı yapmış olduğu bu helalleşme açılım süreçlerinin hepsinin sadece bir tiyatronun parçası olduğu net bir şekilde görüldü. Milleti uyutmaya, milleti aldatmaya matuf bir plan olduğu aleni ve aşikar bir hal alan yasa teklifi yüzünden Kılıçdaroğlu bu sefer de farklı yönde attığı tweetlerle, hakaret içeren ifadelerle tekrardan eskiye dönüş yaptı. İdeolojik ve CHP’nin kısır hegemonyasına tekrardan teslim oldu. Kılıçdaroğlu’nun altılı masa üzerinde kuracağı hâkimiyet, CHP tabanı üzerinde kuracağı hâkimiyet de sarsılır hale geldi. Bunun üzerine çark etmek zorunda kaldı ve cumhurbaşkanımıza karşı hakaret içeren kelimeler kullandı. Konuştukça batıyor Araştırmacı Yazar Doğan Çağlar da, şunları söyledi: “CHP lideri olmayan sorunları varmış gibi gösterip ‘bunu ben çözerim’ diyor. Temsil ettikleri zihniyet bir zamanlar Mecliste başörtülü milletvekiline, ‘Bu kadına haddini bildirin’ sözleriyle ve alkışlarla Meclis’ten kovmalarıyla hatırlıyoruz. Dolaysıyla yasa teklifini çok samimi bulmuyoruz. Parti tabanında da başörtüsüne karşı olan birçok insan var. Buna karşılık olarak Kemal Bey’in ‘LGBT’lilere özgürlük vereceğiz’ söylemi sebebiyle olay daha karmaşık hale geldi. Kılıçdaroğlu hem konuştukça hem de ‘bir şeyi çözeceğim’ dedikçe daha fazla kargaşaya sebep oluyor. İleride de doğru giden şeyleri bozabilir, çözülmüş olan sorunları bir daha çözeceğiz deyip daha büyük sıkıntılara sebep olabilir endişesi oluşturuyor. Bu yüzden kendi partisi içerisinde hem liderliği hem de cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili soru işaretleri vardı. Bu hareketi ile bunu perçinlemiş oldu. Kendisinin bir an önce emekliye ayrılıp kafasını dinlemesi gerekiyor.” . Milletimiz olanları görüyor Kılıçdaroğlu’nun beraber oturduğu masadan da tepkiler gördüğünü kaydeden Çağlar, şöyle devam etti: “Aday olmak içinde elinden gelen her şeyi yapacak onu biliyoruz ama pek kabul görmeyeceği de ortada. Bu ülkenin en büyük muhalefet partisinin lideri iseniz ve her şeyi eleştirip sorunları ben çözerim diye bir iddiada bulunuyorsanız, aday olacaksınız. Aday olmuyorsanız, kendinizi bu noktada yeterli ve liyakat sahibi görmüyorsunuz anlamına geliyor. O zaman da CHP’nin başında durmanın anlamı yok. İstifa edeceksiniz. İstifa etmiyorsanız da aday olacaksınız. Böyle fikir çatışmalarının olduğu bir masaya ya da parti liderine insanlar nasıl bakacak? Bizim milletimiz karakter sahibidir. Bunları değerlendirecektir.”