Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

İmamoğlu’na söyleyin de Feshane’deki rezaleti bitirsin!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 26.06.2023 - 10:10, Güncelleme: 26.06.2023 - 10:10
 

İmamoğlu’na söyleyin de Feshane’deki rezaleti bitirsin!

Haber 7'den Zekeriya Say'ın Yazısı...

Feshane, 1839'da Padişah Abdülmecit'in fermanıyla, Osmanlı ordusunun fes ve aba ihtiyacını karşılamak amacıyla kuruldu. Osmanlı İmparatorluğu'nda sanayileşmenin simgesiydi. Türkiye'nin gerçek anlamdaki ilk tekstil sanayiinin kurulduğu yer olan tarihi Feshane binası, 1930'larda Sümerbank'a geçti. Uzun yıllar virane halde kalan tarihi yapı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 1995 yılında restore edilerek “festival merkezi” olarak vatandaşın hizmetine sunuldu. 1999’da ise, o dönem İBB Başkanı olan şimdilerde her fırsatta CHP’li Ekrem İmamoğlu ile poz veren Ali Müfit Gürtuna döneminde, 10 yıllığına özel bir şirkete kiralandı. Şirket, güya Feshane binasında eski İstanbul'u yaşatacaklarını söylüyordu. İstanbul'un en büyük kongre, fuar, sergi sarayı olması amaçlanan Feshane, bu dönemde “televoleci” sanatçıların “resmi geçit alanı” haline geldi. Kubat, Zara, Gülben Ergen, Rafet El Roman, Haluk Levent, Emel Sayın ve Nükhet Duru gibi isimler burada konser verdi. Eyüpsultan Camisine yakın olduğu için içki servisi yapamamaktan yakınan şirket, sözleşmenin onuncu ayında, istenildiği takdirde bundan sonra içkili organizasyonlar için salon tahsis edeceklerini belirtti. “Direklerarası eğlenceleri” adı altında, “vur patlasın, çal oynasın” geçen ve Ramazan’ın ruhunu inciten “şamata”lar, İBB Başkanlığına Kadir Topbaş’ın seçilmesiyle sona erdi. 2004 yılında,  Feshane binasının Kültür Bakanlığı'na devredilmesini onayladı. Ağustos 2005 tarihinde ise Feshane’nin işletmesi bu kez İBB iştiraki Beltur’a devredildi. İmamoğlu 'Tasavvuf Müzesi' dedi konser merkezi yaptı'Eyüp Sultan'ın maneviyatına hançer Tarihi yapı, “Feshane Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi” adıyla ismine yakışır organizasyonlara ev sahipliği yapmaya başladı. Direklerarasının “görkemli(!)” eğlenceleri, yerini eski Ramazan ruhunu yansıtan gösterilere bıraktı. Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Ramazan ayı etkinliklerine milyonlarca kişi akın etti Hacı adayları, Feshane'de düzenlenen “uğurlama törenleri” ile kutsal topraklara yolcu edildi.  Seyahat acenteleri, umre fuarları düzenledi. ‘Helal gıda sempozyumları” burada yapıldı. 15 Temmuz şehidi Erol Olçok, şehid oğlu Abdullah Tayyip’i Feshane'de sünnet etti.  28 Şubat’ta mağdur edilen başörtülüler tarafından kurulan Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER), aralarında 'ikna odası'nın mucidi CHP’li Nur Serter olmak üzere, başı örtülü-başı açık ayrımı yapmadan herkesi Feshane'deki 'kamusal alan'larına davet etti.  Gümüşhane, Kastamonu, Sivas, Giresun, Çankırı, Konya, Elazığ ve Diyarbakır günleri burada gerçekleştirildi. Samsun günlerine katılarak, Başkan Erdoğan’ın 'milli içkimiz' dediği ayranın tadına bakan Kılıçdaroğlu, 14 gün sonra bu kez Ordu günleri etkinliğine katılarak: “Neden sadece İslam coğrafyasında kan akıyor?” şeklindeki, belki de hayatının en anlamlı sorusunu Feshane’de sordu. Tabii arada yol kazaları da yaşandı… Gördüğü her şeye tokat atmayı alışkanlık haline getiren Mustafa Sarıgül, kendisini protesto eden bir vatandaşı, Trabzon Günleri'ne katılmak için geldiği Feshane'de yumrukladı. 2007 yılında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İSMEK kurslarında eğitim gören iki kadının, Feshane'de açılacak sergide yer alması için yaptıkları stilistik çizimleri, “müstehcen bulunduğu” gerekçesiyle burada sergilenmedi. Aynı yıl gerçekleşen “Uluslararası Kudüs Buluşması"nda sergilenen bir tablo da çokça konuşuldu. Filistinli ressam Essa Yakup, çizdiği bir yağlı boya tablosunda, 10 yaşındaki oğlunu “bombacı çocuk” olarak resmetmişti. Söz konusu tablonun olduğu sergide Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tabloları da sergiliyordu. Gül’ün Basın Başdanışmanı Ahmet Sever, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün resminin bir Filistinli çocuğun resmiyle birlikte yan yana konulmasından son derece rahatsız olduğunu bildirerek, resmin indirilmesi için babaya resmi kanalardan uyarıda bulundu. Bu arada, O dönem Feshane’de düzenlenen sergileri ziyaret eden laikçi azınlığın kalemşörleri de, belediyenin işlettiği tarihi yapıda ‘Cola Turka’ dışında içecek satılmamasını ve ‘içki”nin yasak olmasını çokça dillerine doladı. Melih Aşık, 6 Şubat 2008 tarihli yazısında, “… Feshane'de de içki verilmiyor. Anakent Belediyesi, işlettiği mekânlarda içki yasağı uyguluyor. Şimdilik "Türbanı isteyen takar isteyen takmaz" diyorlar.. Ama yetki ellerine geçince "İçkiyi isteyen içer, isteyen içmez" demiyorlar. Herkes onların istediği gibi yaşayacak... Özgürlükçü geçinen zihniyetin iç yüzü işte bu...” diyerek, Eyüp Sultan Camii avlusundaki Eba Eyyub Türbesi’ne birkaç yüz metre mesafedeki Feshane’de zıkkımlanamamaktan şekvacı oldu. 2018 yılına gelindiğinde ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Feshane’de güçlendirme çalışmaları başlattı. Seçimlerden önce, 5 Mart 2019 da Eyüp Sultan’da açıklamalar yapan Başkan Erdoğan, “Feshane'yi benden önceki CHP belediyesi su basmaktan kurtaramadı. Bu kardeşiniz kurtardı. Şimdi Feshane Tasavvuf ve Osmanlı Kıyafetleri Müzesi'nin de inşasına başladık” diyerek müze çalışmasının müjdesini verdi. Seçimlerin ardından göreve gelen ve Feshane’nin etrafını kendi karikatürleriyle donatan CHP’li Ekrem İmamoğlu ise önce “Feshane-i Amire’yi Tasavvuf Müzesi yapacağız” diyerek restorasyon çalışmaları AK Parti döneminde başlayan projeye çöktü. Ardından, 2021 yılında İngiltere’deki bir müzayededen aldığı Zuhruf Suresi’nin yer aldığı 1200 yıllık, Maide Suresi’nin yer aldığı 1100 yıllık, 5 surenin yer aldığı 700 yıllık Kur’an-ı Kerim sayfaları ile Mesnevi ve Bahaeddin Veled’in İbtidâ-Nâme eserlerini Feshane'deki Tasavvuf Müzesi'nde sergileneceğini duyurdu. Derken… “Bölgenin ruhuna uygun etkinlikler yapılacak” dediği Feshane’yi 24 Haziran’da açan İmamoğlu’nun, ecdat yadigârı yapıyı, çırıl çıplak heykellerle, anadan üryan resimlerle, satanist sembollerle, Allah’ın lanetlediği eşcinsel sapkınların propagandalarıyla kirlettiği ortaya çıktı. Seçimden önce Eyüp Sultan’da sabah namazı kılıp Yasin okuyan İmamoğlu, görevinin 4 yılında… Hicret'ten sonra Peygamber Efendimiz Muhammed'i Medine'deki evinde konuk eden Ebu Eyyub El Ensari’nin mezarının dibindeki Feshane’nin duvarlarına, “Bugün Kendimi Peygamber Gibi Hissettim” yazıları yazdıracak kadar ileri gitti. Beni üzen asıl şey ise, Filistinli bir babanın 10 yaşındaki oğlunu resmettiği bir yağlı boya tablo ile kendi fotoğrafları yan yana geldiği için ortalığı ayağa kaldıranların… Aradan geçen 2 güne rağmen bir sahabe mezarı ile bir LGBTİ paçavrasını yan yana getirecek kadar zıvanadan çıkan Ekrem İmamoğlu’na tek laf etmemesi… Mütedeyyin camia günlerdir yazıyor, çiziyor, tepki gösteriyor fakat SP’nin oylarıyla seçilen CHP’li Ekrem İmamoğlu geri adım atmıyor. Belki Abdullah Gül ve Temel Karamollaoğlu abilerimiz tepki gösterirse, Feshane’deki rezalet sona erer!
Haber 7'den Zekeriya Say'ın Yazısı...

Feshane, 1839'da Padişah Abdülmecit'in fermanıyla, Osmanlı ordusunun fes ve aba ihtiyacını karşılamak amacıyla kuruldu.

Osmanlı İmparatorluğu'nda sanayileşmenin simgesiydi.

Türkiye'nin gerçek anlamdaki ilk tekstil sanayiinin kurulduğu yer olan tarihi Feshane binası, 1930'larda Sümerbank'a geçti.

Uzun yıllar virane halde kalan tarihi yapı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 1995 yılında restore edilerek “festival merkezi” olarak vatandaşın hizmetine sunuldu.

1999’da ise, o dönem İBB Başkanı olan şimdilerde her fırsatta CHP’li Ekrem İmamoğlu ile poz veren Ali Müfit Gürtuna döneminde, 10 yıllığına özel bir şirkete kiralandı.

Şirket, güya Feshane binasında eski İstanbul'u yaşatacaklarını söylüyordu.

İstanbul'un en büyük kongre, fuar, sergi sarayı olması amaçlanan Feshane, bu dönemde “televoleci” sanatçıların “resmi geçit alanı” haline geldi.

Kubat, Zara, Gülben Ergen, Rafet El Roman, Haluk Levent, Emel Sayın ve Nükhet Duru gibi isimler burada konser verdi.

Eyüpsultan Camisine yakın olduğu için içki servisi yapamamaktan yakınan şirket, sözleşmenin onuncu ayında, istenildiği takdirde bundan sonra içkili organizasyonlar için salon tahsis edeceklerini belirtti.

“Direklerarası eğlenceleri” adı altında, “vur patlasın, çal oynasın” geçen ve Ramazan’ın ruhunu inciten “şamata”lar, İBB Başkanlığına Kadir Topbaş’ın seçilmesiyle sona erdi.

2004 yılında,   Feshane binasının Kültür Bakanlığı'na devredilmesini onayladı.

Ağustos 2005 tarihinde ise Feshane’nin işletmesi bu kez İBB iştiraki Beltur’a devredildi.

 İmamoğlu 'Tasavvuf Müzesi' dedi konser merkezi yaptı! Eyüp Sultan'ın maneviyatına hançer

İmamoğlu 'Tasavvuf Müzesi' dedi konser merkezi yaptı'Eyüp Sultan'ın maneviyatına hançer

Tarihi yapı, “ Feshane Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi” adıyla ismine yakışır organizasyonlara ev sahipliği yapmaya başladı.

Direklerarasının “görkemli(!)” eğlenceleri, yerini eski Ramazan ruhunu yansıtan gösterilere bıraktı.

Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Ramazan ayı etkinliklerine milyonlarca kişi akın etti

Hacı adayları, Feshane'de düzenlenen “uğurlama törenleri” ile kutsal topraklara yolcu edildi. 

Seyahat acenteleri, umre fuarları düzenledi.

‘Helal gıda sempozyumları” burada yapıldı.

15 Temmuz şehidi Erol Olçok, şehid oğlu Abdullah Tayyip’i Feshane'de sünnet etti. 

28 Şubat’ta mağdur edilen başörtülüler tarafından kurulan Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER), aralarında 'ikna odası'nın mucidi CHP’li Nur Serter olmak üzere, başı örtülü-başı açık ayrımı yapmadan herkesi Feshane'deki 'kamusal alan'larına davet etti. 

Gümüşhane, Kastamonu, Sivas, Giresun, Çankırı, Konya, Elazığ ve Diyarbakır günleri burada gerçekleştirildi.

Samsun günlerine katılarak, Başkan Erdoğan’ın 'milli içkimiz' dediği ayranın tadına bakan Kılıçdaroğlu, 14 gün sonra bu kez Ordu günleri etkinliğine katılarak:

“Neden sadece İslam coğrafyasında kan akıyor?” şeklindeki, belki de hayatının en anlamlı sorusunu Feshane’de sordu.

Tabii arada yol kazaları da yaşandı…

Gördüğü her şeye tokat atmayı alışkanlık haline getiren Mustafa Sarıgül, kendisini protesto eden bir vatandaşı, Trabzon Günleri'ne katılmak için geldiği Feshane'de yumrukladı.

2007 yılında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İSMEK kurslarında eğitim gören iki kadının, Feshane'de açılacak sergide yer alması için yaptıkları stilistik çizimleri, “müstehcen bulunduğu” gerekçesiyle burada sergilenmedi.

Aynı yıl gerçekleşen “Uluslararası Kudüs Buluşması"nda sergilenen bir tablo da çokça konuşuldu.

Filistinli ressam Essa Yakup, çizdiği bir yağlı boya tablosunda, 10 yaşındaki oğlunu “bombacı çocuk” olarak resmetmişti.

Söz konusu tablonun olduğu sergide Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tabloları da sergiliyordu.

Gül’ün Basın Başdanışmanı Ahmet Sever, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün resminin bir Filistinli çocuğun resmiyle birlikte yan yana konulmasından son derece rahatsız olduğunu bildirerek, resmin indirilmesi için babaya resmi kanalardan uyarıda bulundu.

Bu arada,

O dönem Feshane’de düzenlenen sergileri ziyaret eden laikçi azınlığın kalemşörleri de, belediyenin işlettiği tarihi yapıda ‘Cola Turka’ dışında içecek satılmamasını ve ‘içki”nin yasak olmasını çokça dillerine doladı.

Melih Aşık, 6 Şubat 2008 tarihli yazısında, “… Feshane'de de içki verilmiyor. Anakent Belediyesi, işlettiği mekânlarda içki yasağı uyguluyor. Şimdilik "Türbanı isteyen takar isteyen takmaz" diyorlar.. Ama yetki ellerine geçince "İçkiyi isteyen içer, isteyen içmez" demiyorlar. Herkes onların istediği gibi yaşayacak... Özgürlükçü geçinen zihniyetin iç yüzü işte bu...” diyerek, Eyüp Sultan Camii avlusundaki Eba Eyyub Türbesi’ne birkaç yüz metre mesafedeki Feshane’de zıkkımlanamamaktan şekvacı oldu.

2018 yılına gelindiğinde ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Feshane’de güçlendirme çalışmaları başlattı.

Seçimlerden önce, 5 Mart 2019 da Eyüp Sultan’da açıklamalar yapan Başkan Erdoğan, “Feshane'yi benden önceki CHP belediyesi su basmaktan kurtaramadı. Bu kardeşiniz kurtardı. Şimdi Feshane Tasavvuf ve Osmanlı Kıyafetleri Müzesi'nin de inşasına başladık” diyerek müze çalışmasının müjdesini verdi.

Seçimlerin ardından göreve gelen ve Feshane’nin etrafını kendi karikatürleriyle donatan CHP’li Ekrem İmamoğlu ise önce “Feshane-i Amire’yi Tasavvuf Müzesi yapacağız” diyerek restorasyon çalışmaları AK Parti döneminde başlayan projeye çöktü.

Ardından, 2021 yılında İngiltere’deki bir müzayededen aldığı Zuhruf Suresi’nin yer aldığı 1200 yıllık, Maide Suresi’nin yer aldığı 1100 yıllık, 5 surenin yer aldığı 700 yıllık Kur’an-ı Kerim sayfaları ile Mesnevi ve Bahaeddin Veled’in İbtidâ-Nâme eserlerini

Feshane'deki Tasavvuf Müzesi'nde sergileneceğini duyurdu.

Derken…

“Bölgenin ruhuna uygun etkinlikler yapılacak” dediği Feshane’yi 24 Haziran’da açan İmamoğlu’nun, ecdat yadigârı yapıyı, çırıl çıplak heykellerle, anadan üryan resimlerle, satanist sembollerle, Allah’ın lanetlediği eşcinsel sapkınların propagandalarıyla kirlettiği ortaya çıktı.

Seçimden önce Eyüp Sultan’da sabah namazı kılıp Yasin okuyan İmamoğlu, görevinin 4 yılında…

Hicret'ten sonra Peygamber Efendimiz Muhammed'i Medine'deki evinde konuk eden Ebu Eyyub El Ensari’nin mezarının dibindeki Feshane’nin duvarlarına, “Bugün Kendimi Peygamber Gibi Hissettim” yazıları yazdıracak kadar ileri gitti.

Beni üzen asıl şey ise, Filistinli bir babanın 10 yaşındaki oğlunu resmettiği bir yağlı boya tablo ile kendi fotoğrafları yan yana geldiği için ortalığı ayağa kaldıranların…

Aradan geçen 2 güne rağmen bir sahabe mezarı ile bir LGBTİ paçavrasını yan yana getirecek kadar zıvanadan çıkan Ekrem İmamoğlu’na tek laf etmemesi…

Mütedeyyin camia günlerdir yazıyor, çiziyor, tepki gösteriyor fakat SP’nin oylarıyla seçilen CHP’li Ekrem İmamoğlu geri adım atmıyor.

Belki Abdullah Gül ve Temel Karamollaoğlu abilerimiz tepki gösterirse, Feshane’deki rezalet sona erer!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.