Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

İran’da idam edilme ihtimali olan şair, yazma özgürlüğünü Türkiye’de buldu

Eğitim (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 04.07.2021 - 00:32, Güncelleme: 04.07.2021 - 00:32
 

İran’da idam edilme ihtimali olan şair, yazma özgürlüğünü Türkiye’de buldu

İran’da idam edilme ihtimali olan şair, yazma özgürlüğünü Türkiye’de buldu İran’da kitap yazdığı için göç etmek zorunda kalan şair Vafi, Türkiye’de 12 tane kitap yazdı “Türkiye’ye geldiğim için benim cezam daha ağırlaşmış”

İranlı şair Alireza Pourbozorg Vafi, ülkesinde yazdığı bir kitap yüzünden Türkiye’ye sığınmak zorunda kalırken, burada yaşadığı son 8 yılda 12 tane kitap yazdı. Yazar Vafi, İran’da bulamadığı yazma özgürlüğünü Türkiye’de bulduğunu belirtti. 67 yaşındaki İranlı şair Vafi, yazdıkları yüzünden 59 yaşındayken ülkesini terk etmek zorunda kaldı. İranli Vafi, hayat boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve İngilizce dillerinde 100’den fazla kitabı okura sundu. Ancak yaklaşık 8 yıl önce yazdığı bir kitapta Irak-İran savaşını değerlendiren yazar ve şair Vafi, kısa süre sonra özgür bir yaşam için Türkiye sığınan ve o günden bugüne kadar Türkiye’de yaşayan İranlı şair, 12 kitap daha yazarak haksızlık, özgürsüzlük, savaş ve mülteci sorunlarına karşı kendi görüşlerini ortaya koydu. Türkiye’de kitap yazmaktan başlayarak basımına kadar çok hızlı yapıldığı söyleyen Vafi, “İran’da 1 tane kitap veriyorsun, sonra ‘bu kelimeni değiş, bu şiiri sil’ diyerek kitabın baskısı sürüyor. Ama Türkiye’de öyle bir şey yok” dedi. Ordu bana “Biz seni gizleyemeyiz, sen Türkiye’ye git” dedi Yazar ve şair Alireza Pourbozorg Vafi, Türkiye’ye geliş hikâyesini anlattı. Bir gün evine gelen 25 ordu mensubunun kendisini zorla götürdüğü ve ordu komutanının “Biz seni gizleyemeyiz, sen Türkiye’ye git” sözleri üzerine kısa sürede Türkiye’ye sığındığını belirten Vafi, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ben İran’da bir kitap yazdım. Adı ‘İranlılar ve İran’ın Dövüşüne’. Orada çok hak sözler yazdım. Bir gün televizyonda canlı programım vardı. O gün ben konuştum, hak sözleri söyledim. Yarın ayrı bir programım vardı. Ama 25 kişi dökülerek ‘gerek biz bunu mahvedelim, öyle öldüreceğiz ki kanı da parasız olsun’ dediler. Sonra ben geldim ordu sahiplerine ‘niye böyledir, neden böyle?’ diye sordum. ‘Seni gizleyemeyiz. Sen Türkiye’ye git ve kalırsın orada. İnşallah, durumlar düzeldikten sonra dönersin İran’a’ dediler. Daha sonra 2013 yılında geldim ben buraya. 1 yıl Ankara’da yaşadım ondan sonra gittim oradaki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’ya. UNESCO beni Birleşmiş Milletlere (BM) verdi, BM ise beni Eskişehir’e gönderdi. Şimdi 8 yıldır Eskişehir’de yaşıyorum.” “İran’da kitap yayınlamamak çok zor, Türkiye’deyken 12 tane kitap yayınladım” Türk dünyasında tanılan şair Üstat Şehriyar’in 20 yıllık öğrencisi olan Vafi, önce nasıl şair olduğunu anlattı, sonra da İran’da bir kitap yayınlanmanın zorluklarını dile getirdi. Vafi, “Benim babam çok şiir bilen idi. Tebriz’in şairleri gelirdi bizim eve ve şiir okurlardı. Orada babam onları islah ederdi. Ben de şiirlerle böyle tanıştım. Bir de benim abim rahmetli Nasir Purbuzurg vardı. O da güzel bir şairdi. Ondan Üstat Şehriyar’a ulaşmama kadar öğrendim. Üstat Şehriyar Türk dünyasının en büyük şairidir. ‘Haydar Babaya Selam’ı yazan şairdir ve güzel gazelleri vardır. 20 yıl onun talebesi oldum ben. Ondan öğrendiklerim çoktur. O beni adlandırdı, şairlendirdi, o beni itibarlandırdı. Bugüne kadar benim 140 kitabım vardır. Buraya baka bilirsiniz; İran’da yazdıklarım, bunlar Türkiye’de yazdıklarımdır. Bu 12 tane kitabı ben Eskişehir’de yazmışım ve çok mutluyum ki, burada kültür vardır, dernekler var. Benim kitaplarımı alarak bana yardımcı oluyorlar, destek oluyorlar. Ben burada çok güzel şivelerin var olduğunu çok seviyorum. Baskıya kitap götürüyorum ben, orada baskıcı tam işlerini görüyor, izin alıyor bana bandurul alıyor. Her işini yaparak kitabı da basarak bana veriyor. İran’da böyle değildir ama. 1 tane kitap veriyorsun ‘bu kelimeni değiş, bu şiiri sil’ diyerek 1-2 yıl sürüyor kitabın baskısı. Burada öyle bir şey yoktur. Ben burada bu durumu çok beğeniyorum. Çünkü kültür bu, kafandan her ne geçiriyorsa onu yazıya döke biliyorsun” şeklinde konuştu. Gördüğü haksızlar yazma tarzını değiştirdi İranlı şair Vafi, bir lirik şairi olmasına rağmen ülkesinde ve dünyada gördüğü haksızlıklar nedeniyle gazel yazmak yerine insanlık sorunlarını yazmaya başladı. Bu konuda konuşan Vafi, “Ben lirik şairiyim, gazel şairiyim. Ama şimdi mesela bakıyorsun mültecilerin sıkıntılarını yazıyorum veya İran’daki idamlardan şiirler yazıyorum. Şiirimi de bozmuş artık İran’ın bu bozuk durumu. Her gün bir acı haber duyuyoruz, acı sözler duyuyoruz. Bütün bunlar bizi yoruyor. Ben oturup gazel yazmayı çok seviyorum, benim gazellerim çok biliniyor. Ama burada mecburum. Bakıyorum ki, birisi idam oluyor, birisi ceza evine gidiyor, birisi öyle, birisi böyle oluyor. Ben de millet, halk şairiyim. Bunun için ben onları yazıyorum” diye anlattı. “Türkiye’ye geldiğim için benim cezam daha ağırlaşmış” “Bana diyorlar, ‘gel İran’a 10 tane idamın vardır’” diye ülkesine dönemeyeceği söyleyen Vafi, Türkiye’de geldiği için artık gitse da da ağır bir şekilde cezalandıracağını belirtti. Şair Vafi, “Maalesef İran’da doğru kanun yok şu an. Yani eğer ben bilsem ki İran’a döneyim şimdi beni kaybetmeyeler, beni terör belirtirler, beni ceza evine gönderirler. Yani bu yaşta hiç bir yer bana yapışmaz. Şu an ki ben bu kitapları yazmışı, birçok sıkıntıları yazmışım; bana söylediler, ‘gel İran’a 10 tane idamın vardır’. Ben kitaplarımda sıkıntılı bir söz yazmamışım. Ben orada yaşanan acılıkları, sıkıntıları yazmışım. Herkesi yalanla, yanlışla idam ediyorlar. Ben de onlardan biriyim. Ailem bana söylediler ‘şimdi gelme İran’a’. Çünkü ben buraya geldiğimden bu kitapları yazmışım ve buraya geldiğim için benim cezam ağırlaşmıştır” dedi. 67 yaşındaki şair insanlık için yazıyorsa da kendi tek başına yaşıyor Ailesinin İran’da yaşadığı söyleyen yazar ve şair Vafi, 67 yaşında tek başına kalan şair yaşam zorluklarını şöyle anlattı: “Bu saygılı işi yaptığım için çok mutluyum, ama kendi durumum sıkıntılı. Çünkü benim ailem İran’dadır. Kendim burada yalnız yaşıyorum. Çoğu zaman gücüm kalmıyor, hırım yok. Bazen hırım yok ki, kalkıp gidip bir çay yapayım, çay içeyim. Ama yaşamak zorundayım. 67 yaşım var benim. Çok ağır yürüyorum, ama çare yok. Geçinmek zorundayım.”
İran’da idam edilme ihtimali olan şair, yazma özgürlüğünü Türkiye’de buldu İran’da kitap yazdığı için göç etmek zorunda kalan şair Vafi, Türkiye’de 12 tane kitap yazdı “Türkiye’ye geldiğim için benim cezam daha ağırlaşmış”

İranlı şair Alireza Pourbozorg Vafi, ülkesinde yazdığı bir kitap yüzünden Türkiye’ye sığınmak zorunda kalırken, burada yaşadığı son 8 yılda 12 tane kitap yazdı. Yazar Vafi, İran’da bulamadığı yazma özgürlüğünü Türkiye’de bulduğunu belirtti.
67 yaşındaki İranlı şair Vafi, yazdıkları yüzünden 59 yaşındayken ülkesini terk etmek zorunda kaldı. İranli Vafi, hayat boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve İngilizce dillerinde 100’den fazla kitabı okura sundu. Ancak yaklaşık 8 yıl önce yazdığı bir kitapta Irak-İran savaşını değerlendiren yazar ve şair Vafi, kısa süre sonra özgür bir yaşam için Türkiye sığınan ve o günden bugüne kadar Türkiye’de yaşayan İranlı şair, 12 kitap daha yazarak haksızlık, özgürsüzlük, savaş ve mülteci sorunlarına karşı kendi görüşlerini ortaya koydu. Türkiye’de kitap yazmaktan başlayarak basımına kadar çok hızlı yapıldığı söyleyen Vafi, “İran’da 1 tane kitap veriyorsun, sonra ‘bu kelimeni değiş, bu şiiri sil’ diyerek kitabın baskısı sürüyor. Ama Türkiye’de öyle bir şey yok” dedi.

Ordu bana “Biz seni gizleyemeyiz, sen Türkiye’ye git” dedi
Yazar ve şair Alireza Pourbozorg Vafi, Türkiye’ye geliş hikâyesini anlattı. Bir gün evine gelen 25 ordu mensubunun kendisini zorla götürdüğü ve ordu komutanının “Biz seni gizleyemeyiz, sen Türkiye’ye git” sözleri üzerine kısa sürede Türkiye’ye sığındığını belirten Vafi, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ben İran’da bir kitap yazdım. Adı ‘İranlılar ve İran’ın Dövüşüne’. Orada çok hak sözler yazdım. Bir gün televizyonda canlı programım vardı. O gün ben konuştum, hak sözleri söyledim. Yarın ayrı bir programım vardı. Ama 25 kişi dökülerek ‘gerek biz bunu mahvedelim, öyle öldüreceğiz ki kanı da parasız olsun’ dediler. Sonra ben geldim ordu sahiplerine ‘niye böyledir, neden böyle?’ diye sordum. ‘Seni gizleyemeyiz. Sen Türkiye’ye git ve kalırsın orada. İnşallah, durumlar düzeldikten sonra dönersin İran’a’ dediler. Daha sonra 2013 yılında geldim ben buraya. 1 yıl Ankara’da yaşadım ondan sonra gittim oradaki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’ya. UNESCO beni Birleşmiş Milletlere (BM) verdi, BM ise beni Eskişehir’e gönderdi. Şimdi 8 yıldır Eskişehir’de yaşıyorum.”

“İran’da kitap yayınlamamak çok zor, Türkiye’deyken 12 tane kitap yayınladım”
Türk dünyasında tanılan şair Üstat Şehriyar’in 20 yıllık öğrencisi olan Vafi, önce nasıl şair olduğunu anlattı, sonra da İran’da bir kitap yayınlanmanın zorluklarını dile getirdi. Vafi, “Benim babam çok şiir bilen idi. Tebriz’in şairleri gelirdi bizim eve ve şiir okurlardı. Orada babam onları islah ederdi. Ben de şiirlerle böyle tanıştım. Bir de benim abim rahmetli Nasir Purbuzurg vardı. O da güzel bir şairdi. Ondan Üstat Şehriyar’a ulaşmama kadar öğrendim. Üstat Şehriyar Türk dünyasının en büyük şairidir. ‘Haydar Babaya Selam’ı yazan şairdir ve güzel gazelleri vardır. 20 yıl onun talebesi oldum ben. Ondan öğrendiklerim çoktur. O beni adlandırdı, şairlendirdi, o beni itibarlandırdı. Bugüne kadar benim 140 kitabım vardır. Buraya baka bilirsiniz; İran’da yazdıklarım, bunlar Türkiye’de yazdıklarımdır. Bu 12 tane kitabı ben Eskişehir’de yazmışım ve çok mutluyum ki, burada kültür vardır, dernekler var. Benim kitaplarımı alarak bana yardımcı oluyorlar, destek oluyorlar. Ben burada çok güzel şivelerin var olduğunu çok seviyorum. Baskıya kitap götürüyorum ben, orada baskıcı tam işlerini görüyor, izin alıyor bana bandurul alıyor. Her işini yaparak kitabı da basarak bana veriyor. İran’da böyle değildir ama. 1 tane kitap veriyorsun ‘bu kelimeni değiş, bu şiiri sil’ diyerek 1-2 yıl sürüyor kitabın baskısı. Burada öyle bir şey yoktur. Ben burada bu durumu çok beğeniyorum. Çünkü kültür bu, kafandan her ne geçiriyorsa onu yazıya döke biliyorsun” şeklinde konuştu.

Gördüğü haksızlar yazma tarzını değiştirdi
İranlı şair Vafi, bir lirik şairi olmasına rağmen ülkesinde ve dünyada gördüğü haksızlıklar nedeniyle gazel yazmak yerine insanlık sorunlarını yazmaya başladı. Bu konuda konuşan Vafi, “Ben lirik şairiyim, gazel şairiyim. Ama şimdi mesela bakıyorsun mültecilerin sıkıntılarını yazıyorum veya İran’daki idamlardan şiirler yazıyorum. Şiirimi de bozmuş artık İran’ın bu bozuk durumu. Her gün bir acı haber duyuyoruz, acı sözler duyuyoruz. Bütün bunlar bizi yoruyor. Ben oturup gazel yazmayı çok seviyorum, benim gazellerim çok biliniyor. Ama burada mecburum. Bakıyorum ki, birisi idam oluyor, birisi ceza evine gidiyor, birisi öyle, birisi böyle oluyor. Ben de millet, halk şairiyim. Bunun için ben onları yazıyorum” diye anlattı.

“Türkiye’ye geldiğim için benim cezam daha ağırlaşmış”
“Bana diyorlar, ‘gel İran’a 10 tane idamın vardır’” diye ülkesine dönemeyeceği söyleyen Vafi, Türkiye’de geldiği için artık gitse da da ağır bir şekilde cezalandıracağını belirtti.
Şair Vafi, “Maalesef İran’da doğru kanun yok şu an. Yani eğer ben bilsem ki İran’a döneyim şimdi beni kaybetmeyeler, beni terör belirtirler, beni ceza evine gönderirler. Yani bu yaşta hiç bir yer bana yapışmaz. Şu an ki ben bu kitapları yazmışı, birçok sıkıntıları yazmışım; bana söylediler, ‘gel İran’a 10 tane idamın vardır’. Ben kitaplarımda sıkıntılı bir söz yazmamışım. Ben orada yaşanan acılıkları, sıkıntıları yazmışım. Herkesi yalanla, yanlışla idam ediyorlar. Ben de onlardan biriyim. Ailem bana söylediler ‘şimdi gelme İran’a’. Çünkü ben buraya geldiğimden bu kitapları yazmışım ve buraya geldiğim için benim cezam ağırlaşmıştır” dedi.

67 yaşındaki şair insanlık için yazıyorsa da kendi tek başına yaşıyor
Ailesinin İran’da yaşadığı söyleyen yazar ve şair Vafi, 67 yaşında tek başına kalan şair yaşam zorluklarını şöyle anlattı:
“Bu saygılı işi yaptığım için çok mutluyum, ama kendi durumum sıkıntılı. Çünkü benim ailem İran’dadır. Kendim burada yalnız yaşıyorum. Çoğu zaman gücüm kalmıyor, hırım yok. Bazen hırım yok ki, kalkıp gidip bir çay yapayım, çay içeyim. Ama yaşamak zorundayım. 67 yaşım var benim. Çok ağır yürüyorum, ama çare yok. Geçinmek zorundayım.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.