'İslam’a küfretme özgürlüğü istiyorlar!

Henüz İslam'a açıktan küfretmeye gözü yemeyenlerin Araplara, Osmanlı'ya, İslami dünya görüşüne yakın isimlere söverek, ırkçılık gibi İslam'ın yasakladığı şeyleri överek dolaylı yoldan İslam düşmanlığı yaptığı bir dönemdeyiz. Diriliş Postası Yazarı Ramazan Yaşar bahsi geçen karaktersiz çevrelerle ilgili bir yazı kaleme aldı. Henüz İslam'a açıktan küfretmeye gözü yemeyenlerin Araplara, Osmanlı'ya, İslami dünya görüşüne yakın isimlere söverek, ırkçılık gibi İslam'ın yasakladığı şeyleri överek dolaylı yoldan İslam düşmanlığı yaptığı bir dönemdeyiz. Diriliş Postası Yazarı Ramazan Yaşar bahsi geçen karaktersiz çevrelerle ilgili bir yazı kaleme aldı. Yaşar yazısında 'Bizim bu güruhla mücadelemiz kıyamete kadar devam edecek. Onlara Saff Suresi sekizinci ayetiyle sesleniyoruz, “Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.' ayet-i kerimesini hatırlattı. İşte o yazı: "İslam’a sövmekten başka fikri olmayanlar; fikrin değil, İslam’a sövmenin hürriyetini arıyorlar.” Bu söz 1960’lı yıllarda ABD’de Müslümanların liderlerinden olan Malcom X tarafından Amerikan toplumu için söyledi. Altmış yıl sonra bu söz Türkiye’de vücut buldu. Bu sefer “sözde” bir sanatçının hezeyanıyla… Aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren %99’unun Müslüman olduğu söylenen ülkemizde; Müslümanlara “sövmenin” çok çok ötesinde zulümler yapıldı. Bunu yapan “azgın azınlık” halk tarafından iktidardan uzaklaştırılsa da bu güruh İslam düşmanlığından asla vaz geçmedi. Değişen dünyada, demokrasi, insan hakları, dini inançlarını yaşama özgürlüğü en temel değerler olmaya başladığı halde Müslümanlara bu hakları hiçbir zaman tanımadılar. İstedikleri zaman Müslümanları astılar. İstedikleri zaman Müslüman siyasetçileri hapse attılar. İstedikleri zaman cami kapattılar. İstedikleri zaman ezana dil uzattılar. İstedikleri zaman başörtüsüne el uzattılar… Zayıfladıklarını hissetleri anda ise silah kuvvelerini devreye sokup Müslüman halkın siyasi tercihini iktidardan uzaklaştırdılar. İSLAM DÜŞMANLIĞININ SİYASİ AYAĞI KİM? Bu güruhun, bu azgın azınlığın “siyasi ayağı” kim? Öyle ya siyasi ayakları olmadan bu kadar güçlü ve pervasız olamazlar. “Sözde” bir sanatçının, “sapıklığı İmam Hatipli olmasından geliyor” hezeyanıyla hedef aldığı sadece milyonlarca İmam Hatip Lisesi mezunu ya da okuyanı değildir! Her zaman olduğu gibi açıkça İslam’ı hedef alamadıkları için “hacı”, “hoca”, “dinci” gibi uydurdukları kelimeler üzerinden İslam dinine saldırıyorlar. İslam’a, Müslümanlara, halkın dini değerlerine, halkın fikirlerine, halkın yaşam tarzına, giyimine, namazına, ibadet diline, hutbesine, camisine düşman “azgın” bir güruh var Türkiye’de. Bu “azgın azınlığın” koruyucu kalkanı da laik, Kemalist CHP’dir. Son saldırıda da bunu açıkça gördük. Kılıçdaroğlu, “Gülşen’i derhal serbest bırakın” diye hakim ve savcıları tehdit ederek Müslümanlara yapılan aşağılık saldırıya açıkça destek vermiş oldu. CHP BATAKLIĞI KURUTULMADAN İSLAM DÜŞMANLIĞI BİTMEZ Türkiye’deki tüm toplumsal olayların, insanlar arasındaki kutuplaşmanın kendilerini laik ve Kemalist olarak tanımlayan parti ve örgütlerde hayat bulduğunu görüyoruz. Müslüman halka karşı sözlü ve fiili olarak baş gösteren düşmanlığın, kin ve nefretin baş müsebbibi CHP zihniyetidir. Gülşen gibi “sözde” sanatçı müsveddeleri gerekli cezayı almalı. Bu arada onun gibi İslam düşmanlarının yetiştiği yerleri de gözden kaçırmamalıyız. Bu zihniyetin yetiştiği, destek bulduğu ve korunduğu CHP olduğu sürece bu saldırılar bitmez. “Sözde” siyasetçi, “sözde” sanatçı, “sözde” gazeteci de olsalar aynı bataklığın çocukları bunlar. Bugün İslam’a küfretme özgürlüğü isteyenlerin yarın Müslümanlara neler yapacağını hayal bile edemezsiniz! Bizim bu güruhla mücadelemiz kıyamete kadar devam edecek. Onlara Saff Suresi sekizinci ayetiyle sesleniyoruz, “Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.”