Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

İşte CHP'nin gerçek yüzü... Sansürün ne olduğunu tek tek yaşayıp gördüler!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 16.04.2023 - 14:30, Güncelleme: 16.04.2023 - 14:30
 

İşte CHP'nin gerçek yüzü... Sansürün ne olduğunu tek tek yaşayıp gördüler!

CHP’nin medyaya yönelik baskı, sansür ve müdahalelerinden muhalefet medyası da nasibini alıyor. Son olarak gazeteci Cüneyt Özdemir’in gündeme taşıdığı ambargoyu yakın dönemde Yılmaz Özdil ve Can Ataklı da itiraf etti.

İktidar tarafından basın özgürlüğünün kısıtlandığını, yandaş basın oluşturulduğunu, gazetecilere sansür uygulandığını öne süren muhalefetin gerçek yüzü ifşa olmaya devam ediyor. 6’lı koalisyon masasına öncülük eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin henüz daha muhalefetteyken medyaya baskı örneklerine her gün bir yenisi ekleniyor. Medya kuruluşlarına el koyma hedeflerini miting meydanlarında dillendiren, gazetecileri susturmak için dava üstüne dava açtığı kamuoyuna yansıyan Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’den, CHP’ye yakın gazeteciler de büyük baskı görüyor. Eleştirir eleştirmez yasaklı listeye girdi AK Parti karşıtlığıyla bilinen Can Ataklı ve Yılmaz Özdil’in çalıştıkları kurumlardan kovulma itirafı olarak CHP’nin baskısını itiraf ettiği hakikat, son olarak Cüneyt Özdemir’in ifşaatıyla su yüzüne çıktı. Gazeteci Cüneyt Özdemir, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiği için yayınlarına ambargo uygulandığını söyledi. Özdemir, Kılıçdaroğlu’nun 12 Nisan’da yaptığı “Cumhurbaşkanı olarak beni rahatlıkla eleştirebileceksiniz.” paylaşımını alıntılayarak şu ifadeleri kullandı: “Kemal bey sizi azıcık eleştirdiğim için küstünüz yayınlarımıza katılmıyorsunuz! Kimi arayalım?” Kovulması için CHP'nin parasıyla kara propaganda Benzer itiraflar yakın dönemde “CHP’nin sesi” olarak tanınan ve doğuştan CHP’li olduklarını alenen dile getiren gazeteci ve yazarlardan da geldi. Sözcü TV Genel Yayın Yönetmeni Yılmaz Özdil, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını eleştirdiği için görevine son verildi. Özdil’in Sözcü gazetesindeki yazarlık kariyeri de sonlandı. Yılmaz Özdil, 7 Mart’ta yaptığı açıklamada, CHP’nin fonuyla hakkında kampanya başlatıldığını söyledi. Özdil, şu ifadeleri kullandı: "Görevden derhal uzaklaştırılmam için, bir saniye bile görevde kalmamam için, CHP yönetiminin adını kullanarak aleyhime kampanya başlatılmasına üzülmedim desem yalan olur. AKP kampanyalarına alışığım, umurumda bile olmadığını beni tanıyan herkes bilir ama doğma büyüme bir CHP’li olarak bu kampanyaya parti kaynaklarının harcanmasına gerçekten üzüldüm. CHP’nin parasına yazık kardeşim." "Bu herifi at" dediler Benzer bir itiraf Gazeteci Yazar Can Ataklı’dan geldi. AK Parti iktidarı aleyhindeki ağır eleştiri ve hakaretleriyle bilinen Can Ataklı, 11 Mayıs 2022 tarihindeki açıklamasında, hiçbir zaman AK Parti’nin kendisinin işinden kovulması için girişimde bulunmadığını ancak CHP tarafından defalarca bu yönde direktif geldiğini belirtti. Can Ataklı, CHP’nin medyaya baskısı şu sözlerle gündeme taşıdı: "Hep muhalif oldum. 30 yılı aşkın süredir, ne AKP’den ne Refah’tan ne MHP’den, ANAP’tan, Doğruyol’dan hiçbir tepki gelmezken, CHP’li birinden tepki gelmesi ürkütücü. Bugüne kadar hiçbir AKP’li benim patronlarımdan birini arayıp çalıştığım yerlerde ‘bu herifi at’ demediler. Ama CHP’liler genel merkez dahil 3 ya da 4 kere benim bildiğim direkt patronlarımı arayarak ‘at bu adamı’ dediler. Bu tehlike!" Muhalif gazeteci Can Ataklı, CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki eleştirilerinin ardından kendisine uygulanan baskıyı ise şu sözlerle anlattı: "Bu baskı altında ben de yoruldum. Hem bazı şeyleri söyleyeceksin ama bir güruh saldırıyor. Herkes CHP’nin ve İmamoğlu’nun şerrinden korkuyorlar. Anında AK Parti’den daha sert saldırıyorlar. Patronlara gidiyorlar. İşten at diyorlar…"
CHP’nin medyaya yönelik baskı, sansür ve müdahalelerinden muhalefet medyası da nasibini alıyor. Son olarak gazeteci Cüneyt Özdemir’in gündeme taşıdığı ambargoyu yakın dönemde Yılmaz Özdil ve Can Ataklı da itiraf etti.

İktidar tarafından basın özgürlüğünün kısıtlandığını, yandaş basın oluşturulduğunu, gazetecilere sansür uygulandığını öne süren muhalefetin gerçek yüzü ifşa olmaya devam ediyor. 6’lı koalisyon masasına öncülük eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin henüz daha muhalefetteyken medyaya baskı örneklerine her gün bir yenisi ekleniyor.

Medya kuruluşlarına el koyma hedeflerini miting meydanlarında dillendiren, gazetecileri susturmak için dava üstüne dava açtığı kamuoyuna yansıyan Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’den, CHP’ye yakın gazeteciler de büyük baskı görüyor.

Eleştirir eleştirmez yasaklı listeye girdi

AK Parti karşıtlığıyla bilinen Can Ataklı ve Yılmaz Özdil’in çalıştıkları kurumlardan kovulma itirafı olarak CHP’nin baskısını itiraf ettiği hakikat, son olarak Cüneyt Özdemir’in ifşaatıyla su yüzüne çıktı.

Gazeteci Cüneyt Özdemir, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiği için yayınlarına ambargo uygulandığını söyledi. Özdemir, Kılıçdaroğlu’nun 12 Nisan’da yaptığı “Cumhurbaşkanı olarak beni rahatlıkla eleştirebileceksiniz.” paylaşımını alıntılayarak şu ifadeleri kullandı:

“Kemal bey sizi azıcık eleştirdiğim için küstünüz yayınlarımıza katılmıyorsunuz! Kimi arayalım?”

Kovulması için CHP'nin parasıyla kara propaganda

Benzer itiraflar yakın dönemde “CHP’nin sesi” olarak tanınan ve doğuştan CHP’li olduklarını alenen dile getiren gazeteci ve yazarlardan da geldi.

Sözcü TV Genel Yayın Yönetmeni Yılmaz Özdil, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını eleştirdiği için görevine son verildi. Özdil’in Sözcü gazetesindeki yazarlık kariyeri de sonlandı. Yılmaz Özdil, 7 Mart’ta yaptığı açıklamada, CHP’nin fonuyla hakkında kampanya başlatıldığını söyledi. Özdil, şu ifadeleri kullandı:

"Görevden derhal uzaklaştırılmam için, bir saniye bile görevde kalmamam için, CHP yönetiminin adını kullanarak aleyhime kampanya başlatılmasına üzülmedim desem yalan olur. AKP kampanyalarına alışığım, umurumda bile olmadığını beni tanıyan herkes bilir ama doğma büyüme bir CHP’li olarak bu kampanyaya parti kaynaklarının harcanmasına gerçekten üzüldüm. CHP’nin parasına yazık kardeşim."

"Bu herifi at" dediler

Benzer bir itiraf Gazeteci Yazar Can Ataklı’dan geldi. AK Parti iktidarı aleyhindeki ağır eleştiri ve hakaretleriyle bilinen Can Ataklı, 11 Mayıs 2022 tarihindeki açıklamasında, hiçbir zaman AK Parti’nin kendisinin işinden kovulması için girişimde bulunmadığını ancak CHP tarafından defalarca bu yönde direktif geldiğini belirtti.

Can Ataklı, CHP’nin medyaya baskısı şu sözlerle gündeme taşıdı:

"Hep muhalif oldum. 30 yılı aşkın süredir, ne AKP’den ne Refah’tan ne MHP’den, ANAP’tan, Doğruyol’dan hiçbir tepki gelmezken, CHP’li birinden tepki gelmesi ürkütücü. Bugüne kadar hiçbir AKP’li benim patronlarımdan birini arayıp çalıştığım yerlerde ‘bu herifi at’ demediler. Ama CHP’liler genel merkez dahil 3 ya da 4 kere benim bildiğim direkt patronlarımı arayarak ‘at bu adamı’ dediler. Bu tehlike!"

Muhalif gazeteci Can Ataklı, CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki eleştirilerinin ardından kendisine uygulanan baskıyı ise şu sözlerle anlattı:

"Bu baskı altında ben de yoruldum. Hem bazı şeyleri söyleyeceksin ama bir güruh saldırıyor. Herkes CHP’nin ve İmamoğlu’nun şerrinden korkuyorlar. Anında AK Parti’den daha sert saldırıyorlar. Patronlara gidiyorlar. İşten at diyorlar…"

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.