Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

İşte Kılıçdaroğlu'nun en büyük kabusu!

Siyaset (Web Sitesi) - Web Sitesi | 14.04.2022 - 11:14, Güncelleme: 14.04.2022 - 11:14
 

İşte Kılıçdaroğlu'nun en büyük kabusu!

2018'de Abdullah Gül planını bozmuştu

Gazeteci Abdulkadir Selvi, "Kılıçdaroğlu’nun en büyük kâbusu, Akşener’in masayı dağıtması. 24 Haziran 2018 seçimlerinde Akşener, Abdullah Gül planını bozmuştu. Bu kez ise Kılıçdaroğlu’nun adaylığına kategorik olarak karşı çıkmamasına rağmen hep “seçilecek aday” formülünü masaya sürüyor." dedi. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Millet İttifakı etrafında şekillenen 6'lı masanın dağılmasının, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun en büyük kabusu olduğunu söyledi. Bugünkü yazısında 6'lı masadaki tartışmalara değinen Selvi'nin yazısının ilgili bölümü şu şekilde: Kılıçdaroğlu, seçimlere kadar ne yapıp edip 6’lı masayı ayakta tutmak istiyor. O yüzden onlara her türlü tavizi veriyor. Çünkü cumhurbaşkanlığı seçiminde onların oylarına ihtiyacı var. O yüzden 6’lı masa dağılacak diye ödü kopuyor. Ancak iktidar yeni Seçim Yasası’yla birlikte Kılıçdaroğlu ve Akşener’in eline büyük bir koz verdi. Seçimlerde partilerin aldıkları oyların sayılması, küçük partilerin ‘Girerim ittifaka, kaparım üç beş milletvekilliği’ hesabını bozdu. Küçük partilerin iktidarına son verdi. Artık Ali Babacan’ın, Ahmet Davutoğlu’nun kaderi Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun elinde. Ama cumhurbaşkanını halk seçeceği için Kılıçdaroğlu da onların oylarına muhtaç. İki anahtarı olan bir kilit durumu söz konusu. Anahtarın biri Akşener ile Kılıçdaroğlu’nun, diğeri ise Babacan, Davutoğlu, Karamollaoğlu ve Gültekin Uysal’ın elinde. BOMBANIN PİMİ 6’lı masanın üzerinde karabulutlar dolaşmaya başladı. Gültekin Uysal, “20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak” çıkışıyla bombanın pimini çekip masanın altına koydu. Bu sözlerin muhatabı Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan. Şimdi 24 Nisan’da 6 lider, Gültekin Uysal’ın ev sahipliğinde toplanacaklar. Ama bu sözden sonra Davutoğlu ile Babacan nasıl gidecek? Giderlerse bunu tabanlarına nasıl izah edecekler? Karizmayı çizdirmezler mi? Giderlerse nasıl yüz yüze bakacaklar? AYAR VERİYORLAR Şöyle bir formül geliştiriyorlar. Kılıçdaroğlu ya da Akşener araya girsin, iki liderin gönlünü alsın, onlar da toplantıya katılsın. Aslında gitmeye istekliler de görüntüyü kurtarmaya çalışıyorlar. Kılıçdaroğlu ve Akşener ise, Davutoğlu ve Babacan’a Gültekin Uysal aracılığıyla ayar veriyor. Daha seçim kazanmadan, iktidar olmadan birbirlerine çelme atmaya başladılar. Bir de seçimi kazansalar Allah memleketin yardımcısı olsun. Kılıçdaroğlu’nun hele yeni Seçim Yasası’yla eli iyice güçlendikten sonra, Davutoğlu ya da Babacan’ın masayı dağıtacağı gibi bir kuşkusu yok. AKŞENER FARKI Kılıçdaroğlu’nun en büyük kâbusu, Akşener’in masayı dağıtması. 24 Haziran 2018 seçimlerinde Akşener, Abdullah Gül planını bozmuştu. Bu kez ise Kılıçdaroğlu’nun adaylığına kategorik olarak karşı çıkmamasına rağmen hep “seçilecek aday” formülünü masaya sürüyor. Gültekin Uysal’ın sıraladığı üç maddeden biri de, “Seçilebilirlik.” Bu bir şifre gibi. MASAYI DAĞITIR MI Model şu: Eğer Erdoğan’a karşı Kılıçdaroğlu ile kazanabileceklerini görürlerse onay verecekler. Ama yok Kılıçdaroğlu ile kazanamayacakları ortaya çıkarsa o zaman her şey değişir. Kılıçdaroğlu buna rağmen cumhurbaşkanı adaylığında ısrar ederse Akşener’in masayı dağıtıp Ekrem İmamoğlu’nu aday göstermesinden korkuyorlar. Ben CHP tarafındaki kaygıyı aktarıyorum. MANSUR YAVAŞ HAMLESİ Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun, Ümit Özdağ’ın usta manevrasıyla ismi birden ön plana çıkan Mansur Yavaş’la apar topar görüşmelerinin de altında bunun yattığı söyleniyor. Mansur Yavaş’ın ‘Ben aday değilim’ demesi bekleniyormuş ama o, “Herkesi kucaklayarak eşit bir şekilde hizmet etmeye çalışıyorum. Bazen bu tür konuşmalara şahit oluyoruz ama çizgimi hiç bozmadım, hiçbir zaman cevap vermeyeceğim. Ben siyasetin içinde değilim, kendimi kamu görevlisi olarak görüyorum” diyerek mükemmel bir cumhurbaşkanı adayı olduğunun tarifini verdi. Zaten Mansur Yavaş’ı da cumhurbaşkanı adayı olarak ön plana çıkaran bu özellikleri. BU KADARINI BEKLEMİYORDUM Akşener ve Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş’tan imambayıldı tarifi beklerken o baklava tarifi vermeyi tercih etti. “Benim belediyecilik anlayışıma göre bir belediye başkanı sadece görevini yapmalı. Ne diğer siyasi partilere ne genel başkanlarına laf söylemeli, içişlerine karışmalı. İşini yapmalıdır” sözleriyle Ekrem İmamoğlu’na kılçık atıp oradan ayrıldı. Eğer Ekrem İmamoğlu’nda ısrar ederseniz ben buradayım mesajını verdi. Doğrusu bu kadarını beklemiyordum. Mansur Yavaş’ın siyasi zekâsına şapka çıkarttım.
2018'de Abdullah Gül planını bozmuştu

Gazeteci Abdulkadir Selvi, "Kılıçdaroğlu’nun en büyük kâbusu, Akşener’in masayı dağıtması. 24 Haziran 2018 seçimlerinde Akşener, Abdullah Gül planını bozmuştu. Bu kez ise Kılıçdaroğlu’nun adaylığına kategorik olarak karşı çıkmamasına rağmen hep “seçilecek aday” formülünü masaya sürüyor." dedi.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Millet İttifakı etrafında şekillenen 6'lı masanın dağılmasının, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun en büyük kabusu olduğunu söyledi.

Bugünkü yazısında 6'lı masadaki tartışmalara değinen Selvi'nin yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

Kılıçdaroğlu, seçimlere kadar ne yapıp edip 6’lı masayı ayakta tutmak istiyor. O yüzden onlara her türlü tavizi veriyor. Çünkü cumhurbaşkanlığı seçiminde onların oylarına ihtiyacı var.

O yüzden 6’lı masa dağılacak diye ödü kopuyor.

Ancak iktidar yeni Seçim Yasası’yla birlikte Kılıçdaroğlu ve Akşener’in eline büyük bir koz verdi. Seçimlerde partilerin aldıkları oyların sayılması, küçük partilerin ‘Girerim ittifaka, kaparım üç beş milletvekilliği’ hesabını bozdu. Küçük partilerin iktidarına son verdi. Artık Ali Babacan’ın, Ahmet Davutoğlu’nun kaderi Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun elinde.

Ama cumhurbaşkanını halk seçeceği için Kılıçdaroğlu da onların oylarına muhtaç.

İki anahtarı olan bir kilit durumu söz konusu. Anahtarın biri Akşener ile Kılıçdaroğlu’nun, diğeri ise Babacan, Davutoğlu, Karamollaoğlu ve Gültekin Uysal’ın elinde.

BOMBANIN PİMİ

6’lı masanın üzerinde karabulutlar dolaşmaya başladı. Gültekin Uysal, “20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak” çıkışıyla bombanın pimini çekip masanın altına koydu. Bu sözlerin muhatabı Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan.

Şimdi 24 Nisan’da 6 lider, Gültekin Uysal’ın ev sahipliğinde toplanacaklar. Ama bu sözden sonra Davutoğlu ile Babacan nasıl gidecek? Giderlerse bunu tabanlarına nasıl izah edecekler? Karizmayı çizdirmezler mi? Giderlerse nasıl yüz yüze bakacaklar?

AYAR VERİYORLAR

Şöyle bir formül geliştiriyorlar. Kılıçdaroğlu ya da Akşener araya girsin, iki liderin gönlünü alsın, onlar da toplantıya katılsın.

Aslında gitmeye istekliler de görüntüyü kurtarmaya çalışıyorlar.

Kılıçdaroğlu ve Akşener ise, Davutoğlu ve Babacan’a Gültekin Uysal aracılığıyla ayar veriyor.

Daha seçim kazanmadan, iktidar olmadan birbirlerine çelme atmaya başladılar. Bir de seçimi kazansalar Allah memleketin yardımcısı olsun.

Kılıçdaroğlu’nun hele yeni Seçim Yasası’yla eli iyice güçlendikten sonra, Davutoğlu ya da Babacan’ın masayı dağıtacağı gibi bir kuşkusu yok.

AKŞENER FARKI

Kılıçdaroğlu’nun en büyük kâbusu, Akşener’in masayı dağıtması.

24 Haziran 2018 seçimlerinde Akşener, Abdullah Gül planını bozmuştu.

Bu kez ise Kılıçdaroğlu’nun adaylığına kategorik olarak karşı çıkmamasına rağmen hep “seçilecek aday” formülünü masaya sürüyor.

Gültekin Uysal’ın sıraladığı üç maddeden biri de, “Seçilebilirlik.”

Bu bir şifre gibi.

MASAYI DAĞITIR MI

Model şu:

Eğer Erdoğan’a karşı Kılıçdaroğlu ile kazanabileceklerini görürlerse onay verecekler. Ama yok Kılıçdaroğlu ile kazanamayacakları ortaya çıkarsa o zaman her şey değişir.

Kılıçdaroğlu buna rağmen cumhurbaşkanı adaylığında ısrar ederse Akşener’in masayı dağıtıp Ekrem İmamoğlu’nu aday göstermesinden korkuyorlar.
Ben CHP tarafındaki kaygıyı aktarıyorum.

MANSUR YAVAŞ HAMLESİ

Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun, Ümit Özdağ’ın usta manevrasıyla ismi birden ön plana çıkan Mansur Yavaş’la apar topar görüşmelerinin de altında bunun yattığı söyleniyor.

Mansur Yavaş’ın ‘Ben aday değilim’ demesi bekleniyormuş ama o, “Herkesi kucaklayarak eşit bir şekilde hizmet etmeye çalışıyorum. Bazen bu tür konuşmalara şahit oluyoruz ama çizgimi hiç bozmadım, hiçbir zaman cevap vermeyeceğim. Ben siyasetin içinde değilim, kendimi kamu görevlisi olarak görüyorum” diyerek mükemmel bir cumhurbaşkanı adayı olduğunun tarifini verdi.

Zaten Mansur Yavaş’ı da cumhurbaşkanı adayı olarak ön plana çıkaran bu özellikleri.

BU KADARINI BEKLEMİYORDUM

Akşener ve Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş’tan imambayıldı tarifi beklerken o baklava tarifi vermeyi tercih etti.

“Benim belediyecilik anlayışıma göre bir belediye başkanı sadece görevini yapmalı. Ne diğer siyasi partilere ne genel başkanlarına laf söylemeli, içişlerine karışmalı. İşini yapmalıdır” sözleriyle Ekrem İmamoğlu’na kılçık atıp oradan ayrıldı.

Eğer Ekrem İmamoğlu’nda ısrar ederseniz ben buradayım mesajını verdi.

Doğrusu bu kadarını beklemiyordum. Mansur Yavaş’ın siyasi zekâsına şapka çıkarttım.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.