Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

İyi Parti’den PKK’ya destek!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 05.01.2024 - 10:47, Güncelleme: 05.01.2024 - 10:47
 

İyi Parti’den PKK’ya destek!

Can Atalay için çırpınıyor!

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, teröristbaşı Öcalan'ın posterlerinin açıldığı Gezi isyanını organize eden Can Atalay için ortalığı birbirine katan İYİ Parti'yi eleştirdi. Karahasanoğlu'nun bugünkü yazısı... Kimse kusura bakmasın.. Gözümüzün içine soka soka.. Teröristbaşı Apo’nun posterlerinin açıldığı gezi isyanını organize eden Can Atalay.. “Ben ne yapabilirim ki, günlerce süren bir eylemde, Apo posteri de açılır. Başka poster de açılır” diye kendisini kurtaramaz.. O gezi isyanında, siz hiç, Kelime-i Tevid bayrağı açıldığını gördünüz mü? Görmediniz. Çünkü Kelime-i Tevhid bayrağını taşıyanlar, o gezi isyanında ne yapılmak istendiğini çok iyi biliyorlardı.. Ve o gezi isyanına katılmadılar.. Gezi isyanında, DHKPC yandaşı sloganlar atıldı mı? Atıldı.. DHKPC’li teröristler, gezi isyanına destek verdi mi? Verdi.. Buna rağmen, Can Atalay bir gün olsun, “Bu gezi eylemleri, bizim kontrolümüzden çıktı. Artık yapılanları tasvip etmiyoruz” dedi mi? Demedi.. FETÖ’cü polislerin ve savcı-hakimlerin korumasında, o gezi isyanında ilk günlerde yeterince dava açılmamış olması.. Onların işledikleri suçtan, kurtulmalarını gerektirir mi? Gerektirmez.. Gezi isyanı bahane edilerek, bir savcımız, DHKPC’li teröristler tarafından şehid edildi mi? Edildi. Bu cinayetin üzerinden 6 yıl geçtikten sonra dahi, CHP’li vekiller, gezi isyanını, savcının şehid edilmesini gizleyerek, “Sivil eylem” diye tanıtmaya kalktılar mı? Kalktılar.. Gezi isyanının organizatörlerinden Can Atalay, yıllar sonra da olsa.. FETÖ’cü emniyetçiler, savcı ve hakimler tasfiye edildikten sonra.. Yargılanmaya başlanıp, cezaevine konulduktan sonra.. Can Atalay’ı cezaevinden çıkarmak için.. Bu ülkede 50 bin insanın ölümüne sebep olan ve halen de askerlerimize kurşun sıkmaya devam eden PKK’lı teröristler için “gerilla” güzellemesi yapan, “zaman zaman şiddete başvuran hak arayan örgüt” tanımlaması yapan HDP’nin içinde bulunduğu bir ittifaktan aday gösterilerek, cezaevinden çıkarılmak istendi mi? İstendi.. Tekrar hatırlatalım.. Halen Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davası bekleyen.. Teröre destek verdiği, Yargıtay Başsavcılığı’nın iddianamesine girmiş olan HDP ile TİP ittifakının adayı olarak, Can Atalay meclise sokulmak istendi mi? İstendi.. Bu şartlar altında.. İyi Partililerin, Can Atalay’a hangi açıdan yaklaşmaları gerekir? “Sen, Apo posteri açılan gezi isyanının organizatörüsün. Apo posterinin açılmasına bir itirazın olmamış. Bir kınaman olmamış.. Biz senin avukatlığını yapamayız.” İyi Partililer devam etmeli: “Gezi isyanında DHKPC’li teröristler aktif rol oynamışlar. Bu DHKPC’liler aleyhine, Can Atalay’ın bir açıklaması yok. Kusura bakmayın. Biz DHKPC ile iş tutanların avukatlığını yapamayız.”  İyi Partililer devam etmeli: “Gezi isyanı sırasında, topluluğu dağıtmak isterken atılan gaz fişeğinin isabet ettiği kişi bahane edilerek, ‘Gaz fişeğini atan polis hemen bulunsun’ tehditleri yapılıp, o polisin bulunmuş olmasına rağmen, hemen kimliği açıklanmadı diye, bir savcı, görevi başında iken şehid edildiği süreçte, Can Atalay’ın bu olayları önleyecek, kınayacak, telin edecek bir açıklaması yok ise, kusura bakmasın, biz onun avukatlığını yapamayız.” Evet, milliyetçilik iddiasındaki İyi Partililerin bunları söylemeleri gerekir.. Ama maalesef. Milliyetçilik iddiasındaki İyi Partililer, PKK’lılarla birlikte.. HDP’lilerle birlikte..  Can Atalay’ı cezaevinden çıkarmak için.. Sabah akşam açıklama yapıyorlar.. Dün de.. İyi Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu’dan bir atak geldi.. Kürşat Zorlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un cevaplaması talebiyle soru önergesi vermiş.. Zorlu, önergesinde şöyle diyor: “Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri, Anayasa Mahkemesi kararına uymamakla açıkça görev suçu işlemekte oldukları, Anayasal düzene aykırı hareket ettikleri pek çok hukukçunun ortak görüşü haline gelmiştir!” Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi kararları çeliştiğinde, hangisine uyulacağı konusunda, Kürşat Zorlu’nun elinde bir düzenleme var mı? Varsa göstersin. Yoksa, milliyetçilik iddiası ile siyaset yaparken, PKK’lıların desteklediği parti ittifakından seçime giren Can Atalay’ın avukatlığına soyunmasın.. Devam ediyor Zorlu: “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” PKK yandaşlığı, Kürşat Zorlu’nun aklını başından almış.. Mahkeme kararı diye, Anayasa Mahkemesi’nin kararını gösteriyor da.. Yargıtay’ı boru mu sanıyor, Kürşat Zorlu.. Anayasayı aç oku. Yüksek mahkemeler arasında sayılıyor, Yargıtay.. O zaman zorun ne senin, Zorlu? PKK’nın desteklediği bir ittifak çatısında seçime giren adamı, cezaevinden çıkarmak için, niye çırpınıyorsunuz? Ha, “hukuk” diyorsan.. Buyur, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararındaki şu cümleye cevap ver: “Fetullah Gülen, Adil Öksüz, Cemil Bayık, Murat Karayılan ve bunlar gibi şüpheli ya da sanıkların milletvekili seçilmelerinin, yemin ederek göreve başlamalarının ve TBMM’ye girmelerinin, hatta takip eden seçimlerde milletvekili olmaya devam etmeleri halinde, dokunulmazlıkları kaldırılsa bile ceza almaları durumunda verilen cezaların infaz edilememesinin önü açılır ki bu durumun hukuken isabetli olduğunu savunmanın izahı kabil olduğunu söylemek mümkün değildir!” Haydi, yüreğin varsa. Bilgin varsa.. Cesaretin varsa.. Cevap ver, Yargıtay’ın hatırlatmasına.. Cevap veremiyorsanız.. Askerimize kurşun sıkan PKK’lılarla dost olanlara avukatlık yapmayın.. Avukatlık değil.... PKK’lılara.. Yandaşlarına hakkettikleri cezanın uygulanması sürecinde, gölge  bile olmamanız gerekir... Milliyetçilik iddianızda, samimi iseniz.. PKK’nın oy verilmesini istediği bir kişiyi cezaevinden çıkarmaya çalışmak, PKK’ya can suyu olmaktır. Kimse kusura bakmasın. Gerçek budur!
Can Atalay için çırpınıyor!

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, teröristbaşı Öcalan'ın posterlerinin açıldığı Gezi isyanını organize eden Can Atalay için ortalığı birbirine katan İYİ Parti'yi eleştirdi.

Karahasanoğlu'nun bugünkü yazısı...

Kimse kusura bakmasın..

Gözümüzün içine soka soka..

Teröristbaşı Apo’nun posterlerinin açıldığı gezi isyanını organize eden Can Atalay..

“Ben ne yapabilirim ki, günlerce süren bir eylemde, Apo posteri de açılır. Başka poster de açılır” diye kendisini kurtaramaz..

O gezi isyanında, siz hiç, Kelime-i Tevid bayrağı açıldığını gördünüz mü?

Görmediniz.

Çünkü Kelime-i Tevhid bayrağını taşıyanlar, o gezi isyanında ne yapılmak istendiğini çok iyi biliyorlardı..

Ve o gezi isyanına katılmadılar..

Gezi isyanında, DHKPC yandaşı sloganlar atıldı mı?

Atıldı..

DHKPC’li teröristler, gezi isyanına destek verdi mi?

Verdi..

Buna rağmen, Can Atalay bir gün olsun, “Bu gezi eylemleri, bizim kontrolümüzden çıktı. Artık yapılanları tasvip etmiyoruz” dedi mi?

Demedi..

FETÖ’cü polislerin ve savcı-hakimlerin korumasında, o gezi isyanında ilk günlerde yeterince dava açılmamış olması.. Onların işledikleri suçtan, kurtulmalarını gerektirir mi?

Gerektirmez..

Gezi isyanı bahane edilerek, bir savcımız, DHKPC’li teröristler tarafından şehid edildi mi?

Edildi.

Bu cinayetin üzerinden 6 yıl geçtikten sonra dahi, CHP’li vekiller, gezi isyanını, savcının şehid edilmesini gizleyerek, “Sivil eylem” diye tanıtmaya kalktılar mı?

Kalktılar..

Gezi isyanının organizatörlerinden Can Atalay, yıllar sonra da olsa..

FETÖ’cü emniyetçiler, savcı ve hakimler tasfiye edildikten sonra..

Yargılanmaya başlanıp, cezaevine konulduktan sonra..

Can Atalay’ı cezaevinden çıkarmak için..

Bu ülkede 50 bin insanın ölümüne sebep olan ve halen de askerlerimize kurşun sıkmaya devam eden PKK’lı teröristler için “gerilla” güzellemesi yapan, “zaman zaman şiddete başvuran hak arayan örgüt” tanımlaması yapan HDP’nin içinde bulunduğu bir ittifaktan aday gösterilerek, cezaevinden çıkarılmak istendi mi?

İstendi..

Tekrar hatırlatalım..

Halen Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davası bekleyen.. Teröre destek verdiği, Yargıtay Başsavcılığı’nın iddianamesine girmiş olan HDP ile TİP ittifakının adayı olarak, Can Atalay meclise sokulmak istendi mi?

İstendi..

Bu şartlar altında..

İyi Partililerin, Can Atalay’a hangi açıdan yaklaşmaları gerekir?

“Sen, Apo posteri açılan gezi isyanının organizatörüsün. Apo posterinin açılmasına bir itirazın olmamış. Bir kınaman olmamış.. Biz senin avukatlığını yapamayız.”

İyi Partililer devam etmeli:

“Gezi isyanında DHKPC’li teröristler aktif rol oynamışlar. Bu DHKPC’liler aleyhine, Can Atalay’ın bir açıklaması yok. Kusura bakmayın. Biz DHKPC ile iş tutanların avukatlığını yapamayız.” 

İyi Partililer devam etmeli:

“Gezi isyanı sırasında, topluluğu dağıtmak isterken atılan gaz fişeğinin isabet ettiği kişi bahane edilerek, ‘Gaz fişeğini atan polis hemen bulunsun’ tehditleri yapılıp, o polisin bulunmuş olmasına rağmen, hemen kimliği açıklanmadı diye, bir savcı, görevi başında iken şehid edildiği süreçte, Can Atalay’ın bu olayları önleyecek, kınayacak, telin edecek bir açıklaması yok ise, kusura bakmasın, biz onun avukatlığını yapamayız.”

Evet, milliyetçilik iddiasındaki İyi Partililerin bunları söylemeleri gerekir..

Ama maalesef.

Milliyetçilik iddiasındaki İyi Partililer, PKK’lılarla birlikte.. HDP’lilerle birlikte.. 

Can Atalay’ı cezaevinden çıkarmak için..

Sabah akşam açıklama yapıyorlar..

Dün de..

İyi Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu’dan bir atak geldi..

Kürşat Zorlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un cevaplaması talebiyle soru önergesi vermiş..

Zorlu, önergesinde şöyle diyor:

“Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri, Anayasa Mahkemesi kararına uymamakla açıkça görev suçu işlemekte oldukları, Anayasal düzene aykırı hareket ettikleri pek çok hukukçunun ortak görüşü haline gelmiştir!”

Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi kararları çeliştiğinde, hangisine uyulacağı konusunda, Kürşat Zorlu’nun elinde bir düzenleme var mı?

Varsa göstersin.

Yoksa, milliyetçilik iddiası ile siyaset yaparken, PKK’lıların desteklediği parti ittifakından seçime giren Can Atalay’ın avukatlığına soyunmasın..

Devam ediyor Zorlu:

“Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”

PKK yandaşlığı, Kürşat Zorlu’nun aklını başından almış..

Mahkeme kararı diye, Anayasa Mahkemesi’nin kararını gösteriyor da..

Yargıtay’ı boru mu sanıyor, Kürşat Zorlu..

Anayasayı aç oku.

Yüksek mahkemeler arasında sayılıyor, Yargıtay..

O zaman zorun ne senin, Zorlu?

PKK’nın desteklediği bir ittifak çatısında seçime giren adamı, cezaevinden çıkarmak için, niye çırpınıyorsunuz?

Ha, “hukuk” diyorsan..

Buyur, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararındaki şu cümleye cevap ver:

“Fetullah Gülen, Adil Öksüz, Cemil Bayık, Murat Karayılan ve bunlar gibi şüpheli ya da sanıkların milletvekili seçilmelerinin, yemin ederek göreve başlamalarının ve TBMM’ye girmelerinin, hatta takip eden seçimlerde milletvekili olmaya devam etmeleri halinde, dokunulmazlıkları kaldırılsa bile ceza almaları durumunda verilen cezaların infaz edilememesinin önü açılır ki bu durumun hukuken isabetli olduğunu savunmanın izahı kabil olduğunu söylemek mümkün değildir!”

Haydi, yüreğin varsa. Bilgin varsa.. Cesaretin varsa..

Cevap ver, Yargıtay’ın hatırlatmasına..

Cevap veremiyorsanız..

Askerimize kurşun sıkan PKK’lılarla dost olanlara avukatlık yapmayın..

Avukatlık değil....

PKK’lılara.. Yandaşlarına hakkettikleri cezanın uygulanması sürecinde, gölge  bile olmamanız gerekir...

Milliyetçilik iddianızda, samimi iseniz..

PKK’nın oy verilmesini istediği bir kişiyi cezaevinden çıkarmaya çalışmak, PKK’ya can suyu olmaktır.

Kimse kusura bakmasın.

Gerçek budur!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.