Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Kemal Kılıçdaroğlu , Sonunda bunu da dedi

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 10.02.2023 - 12:31, Güncelleme: 10.02.2023 - 12:31
 

Kemal Kılıçdaroğlu , Sonunda bunu da dedi

Yazıklar olsun sana

Ana muhalefet liderinin yapacağı onca iş varken, iktidarı, "insanların enkaz altından kurtarılmasını ve yardımları engellemek için sahaya inmiş bir organizasyon" olarak ilan etmesinin muhalefet olmadığını belirten Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, "Savaşın eşiğine geldiğimiz Yunanistan bile Karadeniz türküleriyle yas tutarken, 'Yardım eden tutuklanıyor' türünden bir ajitasyon, travma halindeki toplumumuzu germekten başka ne işe yarar?" diye sordu. Altınok, şunları kaydetti: "Kolektif bir travma yaşıyoruz. Bu yüzden hâlâ başımıza gelen felaketin boyutlarını tam olarak anlayabilmiş değiliz. Kolay mı? Gece yarısı İngiltere'nin yüzölçümüne yakın bir bölgede deprem olmuş. Tren raylarını 3 metre sağa sola eğecek kadar şiddetli sarsıntılar saatlerce sürmüş. 13 milyona yakın insan tam da zamanında bastıran karakışın ortasında evsiz sokaklarda. Dün bu yazıyı yazdığım saatlerde açıklanan ölü sayısı 14 bin 14. Tek bir bina çöktüğünde bile tam teçhizatlı 30-40 kişilik ekiplerin yürüttüğü kurtarma çalışmalarının günlerce sürdüğünü biliyoruz. Şimdi bu durumda üzerinde hassasiyetle çalışılması gereken 10 bine yakın enkaz olduğu belirtiliyor. Dünya üzerinde bu yükün altından kalkabilecek kadroya sahip hiçbir ülke yok. Elinizde yeterli sayıda uzman adamınız olsa da tümünü harekete geçirmeniz bile epey zaman alır. Böylesine bir felaket karşısında arama kurtarma çalışmalarının organizasyonunda ve depremzedelere yardım faaliyetlerinde eksikliklerin, hataların olması da şaşırtıcı değil. Elbette bu aksaklıkların dile getirilmesi son derece normal. Hatta bu hengâmenin içinde süreci hızlandırmaya katkı sağlayacağı için eleştiri elzemdir de. Görüyorsunuz kimse de lafını sakınmıyor zaten. Kuşkusuz daha enkaz altındakiler için kritik saatler dolmamışken Kılıçdaroğlu'nun "Suçum yardım etmekse gelin tutuklayın" aşamasına geçmesi bu sınıfa girmiyor. Ana muhalefet liderinin yapacağı onca iş varken, iktidarı, insanların enkaz altından kurtarılmasını ve yardımları engellemek için sahaya inmiş bir organizasyon olarak ilan etmesi muhalefet mi? Savaşın eşiğine geldiğimiz Yunanistan bile Karadeniz türküleriyle yas tutarken, "Yardım eden tutuklanıyor" türünden bir ajitasyon, travma halindeki toplumumuzu germekten başka ne işe yarar? Ayrıca ana muhalefetten gelen bu ithamın, sahada insanüstü fedakârlıkla çalışan arama kurtarma ekiplerinin, sağlık personelinin, gazetecilerin, polisin, askerin üzerinde yaratacağı baskıyı hesap edemiyor musunuz? Yoksa hesabı başkalarına mı bıraktınız? Eğer öyleyse tüm samimiyetimle söylüyorum, dinlemeyin Kemal Bey. Elinizde hükümet kadar yerel yönetim gücü var. Eğer illa propaganda yapacaksanız da imkânlarınızı kullanın. Bir siyasetçi olarak, doğal afetin yarattığı kaosu derinleştirmeye çalışmak, bu yola tenezzül etmek ne size ne de depremzedelere fayda sağlar."
Yazıklar olsun sana

Ana muhalefet liderinin yapacağı onca iş varken, iktidarı, "insanların enkaz altından kurtarılmasını ve yardımları engellemek için sahaya inmiş bir organizasyon" olarak ilan etmesinin muhalefet olmadığını belirten Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, "Savaşın eşiğine geldiğimiz Yunanistan bile Karadeniz türküleriyle yas tutarken, 'Yardım eden tutuklanıyor' türünden bir ajitasyon, travma halindeki toplumumuzu germekten başka ne işe yarar?" diye sordu.

Altınok, şunları kaydetti:

"Kolektif bir travma yaşıyoruz. Bu yüzden hâlâ başımıza gelen felaketin boyutlarını tam olarak anlayabilmiş değiliz.

Kolay mı?

Gece yarısı İngiltere'nin yüzölçümüne yakın bir bölgede deprem olmuş. Tren raylarını 3 metre sağa sola eğecek kadar şiddetli sarsıntılar saatlerce sürmüş. 13 milyona yakın insan tam da zamanında bastıran karakışın ortasında evsiz sokaklarda. Dün bu yazıyı yazdığım saatlerde açıklanan ölü sayısı 14 bin 14.

Tek bir bina çöktüğünde bile tam teçhizatlı 30-40 kişilik ekiplerin yürüttüğü kurtarma çalışmalarının günlerce sürdüğünü biliyoruz. Şimdi bu durumda üzerinde hassasiyetle çalışılması gereken 10 bine yakın enkaz olduğu belirtiliyor.

Dünya üzerinde bu yükün altından kalkabilecek kadroya sahip hiçbir ülke yok. Elinizde yeterli sayıda uzman adamınız olsa da tümünü harekete geçirmeniz bile epey zaman alır.

Böylesine bir felaket karşısında arama kurtarma çalışmalarının organizasyonunda ve depremzedelere yardım faaliyetlerinde eksikliklerin, hataların olması da şaşırtıcı değil.

Elbette bu aksaklıkların dile getirilmesi son derece normal. Hatta bu hengâmenin içinde süreci hızlandırmaya katkı sağlayacağı için eleştiri elzemdir de. Görüyorsunuz kimse de lafını sakınmıyor zaten.

Kuşkusuz daha enkaz altındakiler için kritik saatler dolmamışken Kılıçdaroğlu'nun "Suçum yardım etmekse gelin tutuklayın" aşamasına geçmesi bu sınıfa girmiyor.

Ana muhalefet liderinin yapacağı onca iş varken, iktidarı, insanların enkaz altından kurtarılmasını ve yardımları engellemek için sahaya inmiş bir organizasyon olarak ilan etmesi muhalefet mi?

Savaşın eşiğine geldiğimiz Yunanistan bile Karadeniz türküleriyle yas tutarken, "Yardım eden tutuklanıyor" türünden bir ajitasyon, travma halindeki toplumumuzu germekten başka ne işe yarar?

Ayrıca ana muhalefetten gelen bu ithamın, sahada insanüstü fedakârlıkla çalışan arama kurtarma ekiplerinin, sağlık personelinin, gazetecilerin, polisin, askerin üzerinde yaratacağı baskıyı hesap edemiyor musunuz?

Yoksa hesabı başkalarına mı bıraktınız?

Eğer öyleyse tüm samimiyetimle söylüyorum, dinlemeyin Kemal Bey.

Elinizde hükümet kadar yerel yönetim gücü var. Eğer illa propaganda yapacaksanız da imkânlarınızı kullanın. Bir siyasetçi olarak, doğal afetin yarattığı kaosu derinleştirmeye çalışmak, bu yola tenezzül etmek ne size ne de depremzedelere fayda sağlar."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.