Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Kritik toplantı sonrası ortak bildiri

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 19.07.2022 - 22:34, Güncelleme: 19.07.2022 - 22:34
 

Kritik toplantı sonrası ortak bildiri

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi başkanlığındaki Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 7. Toplantısı'nın ardından yayımlanan bildiride, terörle mücadeleden, düzensiz göç ve küresel gıda krizine kadar birçok konuda iş birliği mesajına yer verildi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile İran Cumhurbaşkanı Reisi başkanlığında, Tahran'daki Sadabad Sarayı'nda düzenlenen Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 7. Toplantısı'nın ardından ortak bildiri yayımlandı. Bildiride tarafların, ikili ilişkilerinin mevcut durumunun yanı sıra bölgesel ve küresel gelişmelerin ışığında aralarındaki son dört asırdır kardeşlik ve dostluk ilişkilerinin varlığı ve devamı ile bu ilişkilerin, karşılıklı saygı, karşılıklı çıkar ve iyi komşuluk temelinde genişletilmesinin önemi vurgulandı. İki ülkenin üst düzey yetkililerinin ekonomik, ticari ve transit geçişlerle ilgili bağlarını sürekli biçimde geliştirmeye yönelik güçlü siyasi iradelerini yinelediği belirtilen bildiride, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin geçmiş toplantılarında alınan kararların uygulanması ihtiyacı kaydedildi. Türkiye ve İran'ın ikili ve bölgesel düzeyde, terörün her türüne ve biçimine karşı güçlü siyasi iradelerini ifade ettiği vurgulanan bildiride, şu ifadeler yer aldı: "Taraflar, çatışmaların barışçı çözümü için bölgesel ve uluslararası mekanizmaların asli, yadsınamaz önemini ve daha adil bir uluslararası düzenin kurulmasını teminen adaletli, tam kapsayıcı ve insani yaklaşımların gerekliliğini vurgulayarak; siyasi, ekonomik, kültürel, bilimsel ve güvenlik iş birliğinin yanı sıra iki ülke arasında sürekli üst düzey heyet teatileri ziyaretleri yoluyla, ikili ilişkilerin daha da güçlendirilmesi yönündeki amaçlarını bir kez daha tekrarlamışlardır."   Yatırımlar Tarafların mevcut mekanizmalardan tam anlamıyla yararlanmak ve Karma Ekonomik Komisyon, Tercihli Ticaret Anlaşması (PTA), ulaştırma, bankacılık, gümrük, sağlık ve tarım alanlarında ortak iş birliği komiteleri dahil yürürlükte bulunan anlaşmaları ve düzenlemeleri tam olarak uygulamak suretiyle ikili ticaret hacmini artırma ve ekonomik iş birliği için yeni imkanlar yaratma konusundaki taahhütlerini vurguladığı belirtilen bildiride, tarafların, yatırımlara yönelik güvenli ve cazip bir ortam yaratmak dahil, iki ülkenin özel sektörlerine garanti ve teşvik sağlamanın önemini yineledikleri kaydedildi. Bildiride, bölgesel kara yolları ve demir yolları transit ve ulaştırma koridorlarında altyapıya ortak yatırım yapılması yönünde özel sektörleri teşvik konusundaki iradelerini ifade eden iki ülkenin, enerji alanında ikili iş birliğinin güçlendirilmesi ve genişletilmesini vurguladığı belirtildi. Evrenin korunması ve su kaynakları yönetimi alanlarında ortak iş birliğini güçlendirmek ve genişletmek amacıyla ikili istişarelerin sürdürülmesini ve ortak çalışma gruplarının kurulmasının vurgulandığına da yer verilen bildiride, "Taraflar, konsolosluk işlerinde iş birliğini genişletmeye yönelik çabaların artırılması ve konsolosluk istişarelerinin düzenli olarak yapılması ihtiyacı konusundaki ortak çıkarlarını vurgulamışlar; Türkiye Büyük Millet Meclisi ile İran İslam Cumhuriyeti İslami Şura Meclisi arasında halihazırda mevcut parlamenter diplomasinin ve bunun parlamenter iş birliği yoluyla genişlemesinin üzerinde durmuşlar; uluslararası siyasi uyuşmazlıkların tek taraflı yaptırımlarla değil, yalnızca anlamlı siyasi diyalogla ele alınabileceğine dair inançlarını ifade etmişlerdir." ifadeleri kullanıldı. Ukrayna-Rusya savaşı İki ülkenin, uluslararası hukuk çerçevesinde, çatışmaların barışçı çözümüne ve bölgesel ve küresel meseleler karşısında güç kullanılmamasına ilişkin ortak çıkarlarını ifade ettiğine yer verilen bildiride, tarafların, Ukrayna'daki savaşın olumsuz sonuçları hakkındaki endişelerini ifade ederken, müzakereler sonucunda elde edilebilecek bir çözümün gerekliliğini ve aciliyetini ve ortaya çıkan küresel gıda krizi dahil, ancak bununla sınırlı olmamak üzere, krizin insani yansımalarının ele alınmasına yönelik ortak çabaların önemini vurguladıkları kaydedildi. Terör örgütleriyle mücadele İki ülkenin, tüm biçimleri ve tezahürleriyle terörizmi kınadıklarını teyit ederek ve fark gözetmeksizin bütün terör örgütleriyle mücadele ihtiyacını hatırda tuttukları belirtilen bildiride, "Taraflar, ortak sınırları boyunca terör örgütlerinin ve organize suç şebekelerinin varlığını ve faaliyetlerini önlemek için karşılıklı olarak kararlaştırılacak mevcut ve daha fazla ikili mekanizmalardan tam olarak yararlanacaklarına dair kararlılıklarını da vurgulamışlardır." değerlendirmesi yapıldı. Düzensiz göç Bildiride, Türkiye ile İran'ın, göçün temel nedenlerinin tespit edilmesi konusunda iş birliğinin önemini vurguladığı ve düzensiz göç hareketleriyle baş edebilmek amacıyla sınır yönetiminin geliştirilmesinin ve bu bağlamda iki ülkenin ilgili kurumları arasında, 14 Mart 1937 tarihli Türkiye-İran sınır anlaşması çerçevesinde eş güdümün artırılmasının öneminin ve Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü'nün hükümlerinin altını çizdikleri vurgulandı. Suriye, Yemen ve Afganistan Bildiride, "Taraflar, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine ve ulusal egemenliğine olan bağlılıklarına işaret edilerek, "Suriye halkının acılarını hafifletmenin tek yolunun siyasi bir çözümden geçtiğini ve Astana anlaşmalarının uygulanmasının önemini bildirmişlerdir." denildi. İki ülkenin, Yemen'de devam eden siyasi ve insani krizin acilen sona erdirilmesi gerektiği ifade edilen bildiride, "Uluslararası toplumu Yemen halkına, özellikle de çocuklara gıda ve diğer temel ihtiyaçları sağlamak için birlikte çalışmaya çağırmışlar; tarafların vardığı ateşkesi memnuniyetle karşılamışlar ve çatışmayı çözmek için bunun kalıcı bir ateşkesi ve siyasi bir süreci beraberinde getirmesini umduklarını ifade etmişler ve BM Genel Sekreterinin özel temsilcisinin bu yöndeki çabalarını desteklemişlerdir." değerlendirmesi yer aldı. Tarafların, Afganistan'da, bütün siyasi ve etnik grupları temsil edecek, etnik ve mezhepsel ayrım olmaksızın tüm Afgan vatandaşlarının güvenliğini sağlayacak, tüm biçimleriyle ve tezahürleriyle terörizmle etkin mücadele edecek kapsayıcı bir hükümet kurulmasının gerekliliğini yinelediği ve sürdürülebilir sosyal ve ekonomik kalkınma için gerekli olan, kadınların yaşamın her alanına tam, eşit ve anlamlı katılımlarının ve dahil edilmelerinin önemini vurguladıkları belirtildi. Irak'ın toprak bütünlüğü Türkiye ve İran'ın, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasını vurguladıkları ifade eden bildiride, şunlar kaydedildi: "Taraflar, ülkedeki siyasi sürece ve kapsayıcı ve işleyen yeni bir hükümet kurulmasına yönelik desteklerini dile getirmişler; terörle mücadele ve ülkenin yeniden inşasına yönelik çabalarında Irak hükümetine desteklerini ifade etmişler; bölgede kalıcı istikrarın sağlanması için ekonomi ve ticaret alanlarında bölgesel iş birliğinin genişletilmesinin önemini belirtmişler, ayrıca Irak topraklarının, teröristlerin komşu ülkelere yönelik saldırılar düzenleme amacıyla kullanmalarına izin verilmemesinin öneminin altını çizmişler." Filistin meselesi İslam dünyasının en temel meselesi olan Filistin ve Kudüs'ün her zaman ilgi ve dikkatleri dahilinde olduğunu vurgulayan iki ülke, Filistin meselesinin vazgeçilmez haklarını gerçekleştirme çabalarına ve eylemlerine ilkeli biçimde destek sağlama sözü verdikleri belirtildi. Bildiride, tarafların, yasa dışı yerleşim eylemleri de dahil olmak üzere, tüm tek taraflı politikalara bir son verilmesinin ve Kudüs-ü Şerif'in kutsallığının korunmasının önemini vurguladıkları kaydedildi. Bildiride, "Taraflar, Güney Kafkasya'da çok yönlü iş birliğinin geliştirilmesi için 3+3 Bölgesel Danışma Platformu'nun öneminin ve toplantılarının düzenlenmesinin gerekliliğinin altını çizmişler, Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, EİT ve D-8 gibi her iki ülkenin de üyesi olduğu uluslararası kuruluşlarda iş birliğinin önemini vurgulamışlardır." ifadelerine yer verildi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi başkanlığındaki Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 7. Toplantısı'nın ardından yayımlanan bildiride, terörle mücadeleden, düzensiz göç ve küresel gıda krizine kadar birçok konuda iş birliği mesajına yer verildi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile İran Cumhurbaşkanı Reisi başkanlığında, Tahran'daki Sadabad Sarayı'nda düzenlenen Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 7. Toplantısı'nın ardından ortak bildiri yayımlandı.

Bildiride tarafların, ikili ilişkilerinin mevcut durumunun yanı sıra bölgesel ve küresel gelişmelerin ışığında aralarındaki son dört asırdır kardeşlik ve dostluk ilişkilerinin varlığı ve devamı ile bu ilişkilerin, karşılıklı saygı, karşılıklı çıkar ve iyi komşuluk temelinde genişletilmesinin önemi vurgulandı.

İki ülkenin üst düzey yetkililerinin ekonomik, ticari ve transit geçişlerle ilgili bağlarını sürekli biçimde geliştirmeye yönelik güçlü siyasi iradelerini yinelediği belirtilen bildiride, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin geçmiş toplantılarında alınan kararların uygulanması ihtiyacı kaydedildi.

Türkiye ve İran'ın ikili ve bölgesel düzeyde, terörün her türüne ve biçimine karşı güçlü siyasi iradelerini ifade ettiği vurgulanan bildiride, şu ifadeler yer aldı:

"Taraflar, çatışmaların barışçı çözümü için bölgesel ve uluslararası mekanizmaların asli, yadsınamaz önemini ve daha adil bir uluslararası düzenin kurulmasını teminen adaletli, tam kapsayıcı ve insani yaklaşımların gerekliliğini vurgulayarak; siyasi, ekonomik, kültürel, bilimsel ve güvenlik iş birliğinin yanı sıra iki ülke arasında sürekli üst düzey heyet teatileri ziyaretleri yoluyla, ikili ilişkilerin daha da güçlendirilmesi yönündeki amaçlarını bir kez daha tekrarlamışlardır."

 

Yatırımlar

Tarafların mevcut mekanizmalardan tam anlamıyla yararlanmak ve Karma Ekonomik Komisyon, Tercihli Ticaret Anlaşması (PTA), ulaştırma, bankacılık, gümrük, sağlık ve tarım alanlarında ortak iş birliği komiteleri dahil yürürlükte bulunan anlaşmaları ve düzenlemeleri tam olarak uygulamak suretiyle ikili ticaret hacmini artırma ve ekonomik iş birliği için yeni imkanlar yaratma konusundaki taahhütlerini vurguladığı belirtilen bildiride, tarafların, yatırımlara yönelik güvenli ve cazip bir ortam yaratmak dahil, iki ülkenin özel sektörlerine garanti ve teşvik sağlamanın önemini yineledikleri kaydedildi.

Bildiride, bölgesel kara yolları ve demir yolları transit ve ulaştırma koridorlarında altyapıya ortak yatırım yapılması yönünde özel sektörleri teşvik konusundaki iradelerini ifade eden iki ülkenin, enerji alanında ikili iş birliğinin güçlendirilmesi ve genişletilmesini vurguladığı belirtildi.

Evrenin korunması ve su kaynakları yönetimi alanlarında ortak iş birliğini güçlendirmek ve genişletmek amacıyla ikili istişarelerin sürdürülmesini ve ortak çalışma gruplarının kurulmasının vurgulandığına da yer verilen bildiride, "Taraflar, konsolosluk işlerinde iş birliğini genişletmeye yönelik çabaların artırılması ve konsolosluk istişarelerinin düzenli olarak yapılması ihtiyacı konusundaki ortak çıkarlarını vurgulamışlar; Türkiye Büyük Millet Meclisi ile İran İslam Cumhuriyeti İslami Şura Meclisi arasında halihazırda mevcut parlamenter diplomasinin ve bunun parlamenter iş birliği yoluyla genişlemesinin üzerinde durmuşlar; uluslararası siyasi uyuşmazlıkların tek taraflı yaptırımlarla değil, yalnızca anlamlı siyasi diyalogla ele alınabileceğine dair inançlarını ifade etmişlerdir." ifadeleri kullanıldı.

Ukrayna-Rusya savaşı

İki ülkenin, uluslararası hukuk çerçevesinde, çatışmaların barışçı çözümüne ve bölgesel ve küresel meseleler karşısında güç kullanılmamasına ilişkin ortak çıkarlarını ifade ettiğine yer verilen bildiride, tarafların, Ukrayna'daki savaşın olumsuz sonuçları hakkındaki endişelerini ifade ederken, müzakereler sonucunda elde edilebilecek bir çözümün gerekliliğini ve aciliyetini ve ortaya çıkan küresel gıda krizi dahil, ancak bununla sınırlı olmamak üzere, krizin insani yansımalarının ele alınmasına yönelik ortak çabaların önemini vurguladıkları kaydedildi.

Terör örgütleriyle mücadele

İki ülkenin, tüm biçimleri ve tezahürleriyle terörizmi kınadıklarını teyit ederek ve fark gözetmeksizin bütün terör örgütleriyle mücadele ihtiyacını hatırda tuttukları belirtilen bildiride, "Taraflar, ortak sınırları boyunca terör örgütlerinin ve organize suç şebekelerinin varlığını ve faaliyetlerini önlemek için karşılıklı olarak kararlaştırılacak mevcut ve daha fazla ikili mekanizmalardan tam olarak yararlanacaklarına dair kararlılıklarını da vurgulamışlardır." değerlendirmesi yapıldı.

Düzensiz göç

Bildiride, Türkiye ile İran'ın, göçün temel nedenlerinin tespit edilmesi konusunda iş birliğinin önemini vurguladığı ve düzensiz göç hareketleriyle baş edebilmek amacıyla sınır yönetiminin geliştirilmesinin ve bu bağlamda iki ülkenin ilgili kurumları arasında, 14 Mart 1937 tarihli Türkiye-İran sınır anlaşması çerçevesinde eş güdümün artırılmasının öneminin ve Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü'nün hükümlerinin altını çizdikleri vurgulandı.

Suriye, Yemen ve Afganistan

Bildiride, "Taraflar, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine ve ulusal egemenliğine olan bağlılıklarına işaret edilerek, "Suriye halkının acılarını hafifletmenin tek yolunun siyasi bir çözümden geçtiğini ve Astana anlaşmalarının uygulanmasının önemini bildirmişlerdir." denildi.

İki ülkenin, Yemen'de devam eden siyasi ve insani krizin acilen sona erdirilmesi gerektiği ifade edilen bildiride, "Uluslararası toplumu Yemen halkına, özellikle de çocuklara gıda ve diğer temel ihtiyaçları sağlamak için birlikte çalışmaya çağırmışlar; tarafların vardığı ateşkesi memnuniyetle karşılamışlar ve çatışmayı çözmek için bunun kalıcı bir ateşkesi ve siyasi bir süreci beraberinde getirmesini umduklarını ifade etmişler ve BM Genel Sekreterinin özel temsilcisinin bu yöndeki çabalarını desteklemişlerdir." değerlendirmesi yer aldı.

Tarafların, Afganistan'da, bütün siyasi ve etnik grupları temsil edecek, etnik ve mezhepsel ayrım olmaksızın tüm Afgan vatandaşlarının güvenliğini sağlayacak, tüm biçimleriyle ve tezahürleriyle terörizmle etkin mücadele edecek kapsayıcı bir hükümet kurulmasının gerekliliğini yinelediği ve sürdürülebilir sosyal ve ekonomik kalkınma için gerekli olan, kadınların yaşamın her alanına tam, eşit ve anlamlı katılımlarının ve dahil edilmelerinin önemini vurguladıkları belirtildi.

Irak'ın toprak bütünlüğü

Türkiye ve İran'ın, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasını vurguladıkları ifade eden bildiride, şunlar kaydedildi:

"Taraflar, ülkedeki siyasi sürece ve kapsayıcı ve işleyen yeni bir hükümet kurulmasına yönelik desteklerini dile getirmişler; terörle mücadele ve ülkenin yeniden inşasına yönelik çabalarında Irak hükümetine desteklerini ifade etmişler; bölgede kalıcı istikrarın sağlanması için ekonomi ve ticaret alanlarında bölgesel iş birliğinin genişletilmesinin önemini belirtmişler, ayrıca Irak topraklarının, teröristlerin komşu ülkelere yönelik saldırılar düzenleme amacıyla kullanmalarına izin verilmemesinin öneminin altını çizmişler."

Filistin meselesi

İslam dünyasının en temel meselesi olan Filistin ve Kudüs'ün her zaman ilgi ve dikkatleri dahilinde olduğunu vurgulayan iki ülke, Filistin meselesinin vazgeçilmez haklarını gerçekleştirme çabalarına ve eylemlerine ilkeli biçimde destek sağlama sözü verdikleri belirtildi. Bildiride, tarafların, yasa dışı yerleşim eylemleri de dahil olmak üzere, tüm tek taraflı politikalara bir son verilmesinin ve Kudüs-ü Şerif'in kutsallığının korunmasının önemini vurguladıkları kaydedildi.

Bildiride, "Taraflar, Güney Kafkasya'da çok yönlü iş birliğinin geliştirilmesi için 3+3 Bölgesel Danışma Platformu'nun öneminin ve toplantılarının düzenlenmesinin gerekliliğinin altını çizmişler, Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, EİT ve D-8 gibi her iki ülkenin de üyesi olduğu uluslararası kuruluşlarda iş birliğinin önemini vurgulamışlardır." ifadelerine yer verildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.