Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan'ın 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ mesajı

Gurur abidesi tarih ve medeniyet yolculuğunda Malazgirt zaferiyle kapısını açtığı Anadolu'yu ebedi vatan kılan, İstanbul’un fethiyle bir çağı kapatıp yeni bir çağ açan, Kurtuluş Savaşı'nda yedi düvele karşı savaşıp bağımsızlık destanı yazan, mensubu olmaktan gurur duyduğumuz necip Türk Milleti, tarih sahnesine çıktığı günden bugüne; “yaradılanı yaradandan ötürü severiz” anlayışı ile sevginin şefkatin, merhametin temsilcisi olmuştur. Ancak, varlığına, bütünlüğüne kasteden; ülkesini,devletini,milletini bölmek, parçalamak isteyenlere karşı ise kılıçtan keskin olmuş, göğsündeki iman ateşi ile canı pahasına mücadele etmiştir.   Kurtuluş Savaşı öncesi ülkesini uçuruma  sürüklemeye; devletinden, vatanından, bayrağından, milli ve manevi değerlerinden, özgürlüğünden mahrum bırakmaya kalkışanlara karşı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Ya İstiklal ya ölüm!” anlayışıyla hareket eden aziz ecdadımız, imkanı olan düşman devletlere karşı iman, yürek ve bilek gücüyle savaşmış ve galip gelmiştir. Anadolu’dan milletimizi çıkarmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmış, ebedi bağımsızlığının nişanesi olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.   Kurtuluş Savaşı yıllarında emellerine ulaşamayan, ülkemizin kalkınma ve gelişmesine, her alanda bağımsız bir şekilde ilerlemesine engel olmak isteyen hain şer odakları; 15 Temmuz öncesindeki on yıllar boyunca  kamu kurumlarının içine sızmış, kendisine emanet edilen devlete ve millete ait araçları, silahları kendi vatandaşlarına doğrultmaktan ve cüret edip kullanmaktan çekinmemiş, ülkemizi kaosa, karanlıklara sürüklemek ve milli iradeyi yok etmek istemişlerdir. 15 Temmuz 2016 gecesi, haddi aşan bu hainlerin karşısına, cesareti, feraseti, kararlılığı, vatan ve bağımsızlık aşkı ile göğsünü siper eden kahraman vatan evlatlarımız çıkmış ve alçakça planlarını başlarına yıkmıştır.   Kutsal vatan toprağına aşk ile bağlı olan necip Milletimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Milletin gücünün üstünde bir güç tanımıyoruz” diyerek yaptığı çağrısıyla tankların önünde durmuş, gövdesini mermilere siper etmiş, şehit olmuş,gazi olmuş, ülkemizi zapt edip diz çöktürmeye çalışan silahlı terör örgütü FETÖ mensuplarına gereken karşılığı vermek suretiyle ecdadının Şehit kanlarıyla sulayarak kendisine emanet bıraktığı vatan toprağına sahip çıkmıştır.  “Türkiye Yüzyılının Kahramanları”, bağımsızlığından asla ödün vermeyeceğini tüm dünyaya bir kez daha haykırmıştır. Üzerinden zaman geçtikçe ülke olarak aziz milletimizin sağlam duruşu sayesinde ne kadar büyük bir badire atlattığımız daha net bir şekilde anlaşılmaktadır.   Ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesinde sonsuza kadar yaşatacağımız kardeşlik ruhuyla; milletimize, bayrağımıza, ezanımıza, bağımsızlığımıza, demokrasimize karşı yıkıcı saldırılara kalkışanlara canı pahasına asla geçit vermeyeceğini gösteren kahraman Şehitlerimiz, Gazilerimiz her daim zihnimizde ve gönlümüzde yer alacak; aziz hatıraları asla unutulmayacak, tarihimizin en müstesna sayfaları arasında yer alacaktır.   Şanlı ecdadımıza layık olmak adına, ülkemizin güçlü geleceği için her alanda daha çok çalışacağız, üreteceğiz; başarı basamaklarını birer birer yukarılara doğru emin adımlarla çıkacağız. Türkiye’mizin yeni yüz yılını bilimde,teknolojide,kültürde,sanatta,edebiyatta daha nice başarılarla, nice atılımlarla hep birlikte inşa edeceğiz.    Bu duygu ve düşüncelerle, hain darbe girişiminin yedinci sene-i devriyesinde; 15 Temmuz Şehitlerimizi, bütün Şehitlerimizi rahmetle, Gazilerimizi şükranla yad ediyorum. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün devletimiz ve milletimiz için hayır ve iyiliklere vesile olmasını diliyorum.