“MTSO’DA YENİ HEYECANA VE YENİ KANA İHTİYAÇ VAR”

Ekonomide yeni küresel düzenin belirlendiği yeni bir döneme girilmiş olduğunu dile getiren Yüksel, “Mersin’in bölgesel ticaretin merkezi haline gelmesinde MTSO’ya çok önemli görevler düşüyor. Ayrıca 2023 Türkiye’sinde genel seçimlere de denk geliyor. İşte bu nedenle MTSO’ya her zaman olduğundan daha fazla bir görev düşüyor. Bu nedenle yeni başkanın, adalet, liyakat ve istişare ile MTSO’yu yönetmeye ve güçlü bir ekonomi, güçlü bir Türkiye hedefi için Mersin iş dünyasına da güç katabilecek düzeyde olması gerekiyor.” diye konuştu. “DÜNYADA BÜYÜK BİR ENERJİ KRİZİ VAR!” MTSO’nun yeni dönemde yeni bir heyecana, yeni bir kana ihtiyacı olduğunu önemle vurgulayan Orhan Kemal Yüksel, “Dünyada büyük bir enerji krizi var, yeni başkan bunu önemsemek ve başarı ile uygulamak durumunda. Yeni pozisyonlar ve ekonominin gereklerine uygun karar almak durumunda. Geçmiş dönem olduğu gibi sadece statükoyu koruyarak, kişisel menfaatleri gözeterek Mersin’in en büyük sivil toplum örgütünü bir yerlere taşımak mümkün değildir. Sürekli sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası ile istişarelerde bulunulması gerektiğini vurgulayan Yüksel, “MTSO bölge ekonomimizin en güvenilir çatısı olarak yapılandırılmalı. Sanayide ve ticarette yeni bir başarı hikayeleri yazmaya bu kentin ihtiyacı var. Bunun için yapacakları yol haritalarının açıklaması gerekir. Projeleri, ekonomimizin lokomotifi olan KOBİ’ler için özellikle finansal desteklerle ilgili bilgi alabilecekleri bir merkez kurulması konusunda yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verilmeli. MTSO üyelerinin kurumsal altyapısının güçlendirilmesi için, küresel pazarlarla buluşturulmaları konusunda da neler yapılacağı açıklanmalıdır.”şeklinde konuştu. “ORTAK SES ORTAK ÇÖZÜM ORTAK GÜÇ” MTSO’nun başarısının her üyesinin ortak sesi, ortak çözüm arayışı ve ortak gücü olmaktan geçtiğinin altını çizen Orhan Kemal Yüksel, “Mersin Türkiye ekonomisinin gelişmesinde önemli bir paya sahip. Hayata geçirilecek projelerle Mersin ticaretin merkezi haline getirilmelidir. Bu da ancak, ‘Güçlü bir Meclis, Güçlü bir Yönetim’ ile mümkündür. Türkiye’deki tüm oda ve borsalar demokratik kurumlardır. Bu kurumların başarısı, her üyesinin ortak sesi, ortak çözüm arayışı ve ortak gücü olmaktan geçer. Bu arada Mersin’in aynı zamanda bir ihracat kenti olduğu unutulmamalıdır. Ancak arzu edilen hedeflere mevcut klasik yöntemlerle ulaşmanın çok zor olduğu artık görülmeli. Üretim ekonomisine dönülmeli ve kapasitenin arttırılması gerekmektedir. Aksi halde ihracatı artırmak da mümkün değildir. Bir sanayicinin mevcut kapasitesini 2-3 misline çıkarması için kaynak gerekir. Oysa yerel kaynaklar yetersiz. Bunun için ortak yatırım yapılması gerekir. Ya bu tür sanayiciler kendi arasında bir araya gelecek ortak tesis kuracak, ya dışarıdan yabancı yatırımcı getirilecek, ya da ucuz finansman kaynaklarına ulaşacak. Bunları organize etme görevi de MTSO’nundur. Mersinli sanayici üretim kapasitesini artırdığı zaman ihracatı da artacaktır. İthalata dayalı ihracat da çok doğru bir uygulama değildir. Sanayicilerimizin kendi hammaddesini üretmesi gerekiyor. Kentimize hem yabancı yatırımcıyı çekmek, hem de içimizdeki büyük ölçekli şirketleri yatırıma teşvik etmek gerekiyor. Tüm bunları MTSO yönetimine gelecek olan kadronun çözmesi ve başarması gerekiyor. Bunun için de MTSO’ya vizyonlu bir başkan ve yönetim gerekiyor. Yineliyorum, yeni başkanın, adalet, liyakat ve istişare ile MTSO’yu yönetme ve güçlü bir ekonomi, güçlü bir Türkiye hedefi için Mersin iş dünyasına da güç katabilecek düzeyde olması gerekiyor.” diyerek sözlerini tamamladı.