Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

O paraları alırken, hiç mi utanmadınız?

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 22.10.2022 - 22:53, Güncelleme: 22.10.2022 - 22:53
 

O paraları alırken, hiç mi utanmadınız?

Yayın çizgisini milli basın yönüne çevirme çabası gösteren eski Aydınlıkçı Soner Yalçın’ın odatv’sinde, Kaan Arslanoğlu ilginç bir analize imza attı.

“Devletten nemalanan ünlü yazarlar.. İsim isim liste” başlığı ile bir yazı kaleme alan Kaan Arslanoğlu, Orhan Pamuk’un AK parti iktidarı döneminde 129 kez para aldığını iddia etti.. AK Parti iktidarı için her fırsatta eleştiri getiren Ahmet Ümit de 61 kez para ödemesi almış.. Listede kimler var kimler.. Orhan Pamuk, Ahmet Ümit, İlber Ortaylı, ve Fatih Altaylı’nın eşi Hande Altaylı.. Yazıda “Öteki şahıslar da bol bol nasiplenmiş. Çok belli bir ağın yazarları. Ortak özellikleri her fırsatta Türkiye karşıtı konuşmaları, PKK ve HDP yanlısı bildirilere imza atmaları. Büyük çoğunluğu “yetmez ama evet”çi. Oya Baydar için 36 kez, Ayfer Tunç 34, Elif Şafak 26, Burhan Sönmez 24, Perihan Mağden 17, Aslı Erdoğan için 12, vb…” diye yazan Arslanoğlu, “Konu TEDA Projesi. Kültür Bakanlığı güya Türk edebiyatını, Türkçeyi dışa tanıtmak için 2005 yılından bu yana yabancı yayınevlerine destek sağlıyor. Parayı aslında yayınevi alıyor, yazara yüklü bir telif ödüyor. İşi bedavaya getiriyor, sonraki baskılarda kârdan yazara vermeye devam ediyor. Yazar sadece hiç yoktan para kazanmıyor, kitapları bu sayede daha çok satıyor, daha çok basılıyor. Daha ünlü oluyor, Türkiye karşıtlığını daha bir güçlü icra ediyor.” yorumunda bulunuldu. Arslanoğlu, projenin ayrıntılarını da şöyle aktardı: “Şimdi daima şeytandan yana olanlar bazı itirazlar dile getirebilir. Yabancı yayınevleri bu yazarlar için başvurmuşsa ve bunlar da ülkenin popüler yazarlarıysa kültür bakanlığı neden para vermesin. Önce şu: Neden versin? Kültür Bakanlığı ülke düşmanlarını beslemek zorunda mı? Ayrıca bu yayınevleri neden bu yazarlar için başvuru yapıyor? Çünkü şunu on yıllardır iyi biliyoruz ki, bu yazarlar aynı şebekenin insanlarıdır, hemen hepsi ajanslarla, menajerlerle çalışır, aynı medya kuruluşları, aynı siyasi çevrelerin üyeleridir… Yurt dışı bağlantıları kendileri kurar, daha doğrusu çoğu kez yurt dışı onlarla bağlantı kurar ve bu sıradan 5. kol faaliyetinin günlük işleyişidir. Zaten işin lobicilikle yürüdüğü edebiyatımızın asıl değerleri olan bunlardan çok daha önemli  merhum yazarların bu projede haksızlığa uğramasından bellidir. Haksızlığa uğrayan aslında onlar değil, Türkiye ve Türk edebiyatıdır. “BEN NİYE YOKUM” Kendisinden de örnek veren Arslanoğlu, yazısına şöyle devam etti: “Yazarlığa başladığımdan beri bu edebiyat çeteciliğine muhalefet ediyorum. Hiçbir zaman PKK’yı desteklemedim. AKP’yi de desteklemedim. 2008 Frankfurt Kitap Fuarı’nda Türkiye onur konuğuydu. Bu fuara iktidar ve adı geçen yazarlar büyük önem veriyordu. Dışa açılan bağların birçoğu zaten orada kuruldu. Kültür Bakanlığı davet etti, ben projenin yanlış içeriğini gördüğüm için reddettim. Besleme o tarihten önce başlamıştı, ondan sonra artarak sürdü. Beslenmeyi reddettim. O yüzden TEDA’nın ayrıntılarını da daha bir hafta önce öğrendim, ve şimdi yazıyorum.”   Yazarlara desteğin süreç içinde bir değişim gösterdiğinin de altını çizen Kaan Arslanoğlu, olumlu tespitlerde de bulundu: “Doğruya doğru… Şu ana kadar çevrilip para sayılan 2854 eser arasında çok değerli kitaplarımız da var… Evet, örneğin Atatürk’ün Nutuk’u… 1 adet Arnavutluk için basılmış. Yok değil. Var. Hepsi var arkadaşlar, burada bir haksızlık yokmuş… Kutadgu Bilig 1 kez basılmış Makedonya’ya yollanmış. Divanı Lügatit Türk de var. 1 tane. Var mı var… Attila İlhan bile var, ne konuşuyorsunuz… 1 tane. Mahmut Şevket Esendal 1, Yusuf Atılgan 6, Hüseyin Rahmi 8, Mithat Cemal Kuntay 1, Yakup Kadri 6, Yaşar Kemal 8, Sait Faik 9, Cemil Meriç 1, Mesnevi 3, Mehmet Uzun 1, Kemal Tahir 1…” SIKI DURUN, SABAHTAN AKŞAMA KADAR AK PARTİ’YE KÜFREDEN FATİH ALTAYLI’NIN KARISI DA PARA ALMIŞ: Arslanoğlu şu bilginin altını çizdi: “Allah uzun ömür versin, yaşayan büyük yazarımız Hande Altaylı ise 11… Şimdi hâlâ burada bir kulis yok mu diyorsunuz?” LİSTEDEKİ YAYINEVLERİ Arslanoğlu, “Yayınevlerine kısaca bir göz atalım” dedikten sonra da, listeyi yayınlamış: “Destek alan fakir yayınevleri, Batı Avrupa, ABD’den kabaca yüzde 25, Asya’dan yüzde 29, Öteki Avrupa ülkelerinden yüzde 44 oranında. Publishing House De Geus BV, Hollanda yayınevi, Elif gelinin, Ayşe Kulin ve Yaşar Kemal’in eserleri için bağış almış. Marion Boyarsadlı zavallı bütçeli dev İngiliz yayın kuruluşu Elif Shafak ve Latife Tekin üstüne uzmanlaşmış. Arnavutluk’tan Fan Noli, Ukrayna’dan Folio, Azerbaycan’dan Qanun, Bosna’dan Buybook sıcak paranın kokusunu almışlar, liberal yazarlarımıza, hep aynı kişilere sıcak teveccüh göstermişler. Almanya’dan Orlando, ünlü yazar menajeri, Taraf yazarı Barbaros Altuğ’la çalışıyor. Katliam suçundan hüküm giymiş Pınar Selek kızımızın kitabı için destek almış. Selek başka kitapları için 2 destek daha almış. Batı’ya parmak kaldıran yazar kesilmiş başımıza. Fransa’dan Edition Gallimard Nazilerle işbirliği yapan bir ünlü yayın evi. Paraya sıkışmışlar, Türkiye Hızır gibi yetişmiş, Zülfü bey ve Orhan beyin kitaplarını bastırmış. Peki ya nitelik? Para işinin tartışması bitmez de, nitelikliyse eğer bunlar, “yiyorlar ama yazıyorlar” diyebiliriz… Yeter ki ülkeyi güzel temsil etsinler. Heyhat, o da yok. Bu tayfanın en iyisi yine Orhan Pamuk’tur. Ona "Büyük Ortadoğu Projesi" çerçevesinde NOBEL bile verdiler. Daha bu dinamiti patlatmadan onun vasat ve karşıdevrimci bir yazar olduğunu anlatıyorduk. Pek çok önemli edebiyatçı da o zaman aynı görüşteydi. Gerçekten böyle, balık hafıza unuttu gitti. Fakat zaten NOBEL bunun için verildi. Rüzgar tersine döndü. Öyle bir yellenmeye maruz kaldılar ki daha önce onu yerden yere vuranlar dayanamadı, uyandıklarında kendilerini HDP’ci ve Pamukçu buldular. Yukardaki liste bu dönüşümün küçük bir yansımasıdır. Para, ün kuyruğunda nice güzel kadınlar güzel erkekler o güzel dolarlara bindiler, ülke vicdanından çekip gittiler.” ALTAYLI’NIN ORTAĞI İLBER ORTAYLI'YA DA ASLAN PAYI VERİLMİŞ Arslanoğlu’nun yazısında, Fatih Altaylı ile çıktığı programlarda, zaman zaman AK Parti milletvekillerine de hakaretlerde bulunan İlber Ortaylı’nın yardımlarda aslan payına sahip olduğu da hatırlatılmış: “Laf İlber beye gelmişken… Onun kitapları için de 34 kez para ödenmiş. Proje kapsamında az sayıda kuramsal kitaba destek verilmiş, aslan payını İlber Ortaylı kapmış. Demek ki Türkiye’de ondan başka tarihçi yokmuş. İktidara yaptığı onca hizmetten sonra Cumhurbaşkanlığı ödülünü alması da, parasal destekler de hakkıdır, helaldir. Yalnız burada tuhaf olan şey, geniş bir cumhuriyetçi, Atatürkçü muhalif kesimin ara sıra ettiği birkaç sözden ötürü onu Atatürkçü ve muhalif sanmasıdır. Fethullah Gülen’e defalarca övgüler düzmüş, onun projelerinde çalışmış ve bundan da pişman olmamış biridir.” ÖDENEN RAKAMLAR: “Peki ne kadar para ödeniyor? Medyada doğru dürüst haber bulmak çok zor, sanki devlet sırrı… Saklanıyor. Bulabildiklerimden en güveniliri 2018 tarihli TRT haberi. Oradan hesapladığıma göre kitap başı 15 binin üstünde bir rakam. Bugünün parasıyla 41 bin…” bilgisi ile yazısını sürdüren Arslanoğlu, yazısının son bölümünde ise, “40 yıldır PKK savaşı veriyoruz, bu konuda tek bir ciddi film yok.” eleştirisinde bulundu.
Yayın çizgisini milli basın yönüne çevirme çabası gösteren eski Aydınlıkçı Soner Yalçın’ın odatv’sinde, Kaan Arslanoğlu ilginç bir analize imza attı.

“Devletten nemalanan ünlü yazarlar.. İsim isim liste” başlığı ile bir yazı kaleme alan Kaan Arslanoğlu, Orhan Pamuk’un AK parti iktidarı döneminde 129 kez para aldığını iddia etti.. AK Parti iktidarı için her fırsatta eleştiri getiren Ahmet Ümit de 61 kez para ödemesi almış..

Listede kimler var kimler..

Orhan Pamuk, Ahmet Ümit, İlber Ortaylı, ve Fatih Altaylı’nın eşi Hande Altaylı..
Yazıda “Öteki şahıslar da bol bol nasiplenmiş. Çok belli bir ağın yazarları. Ortak özellikleri her fırsatta Türkiye karşıtı konuşmaları, PKK ve HDP yanlısı bildirilere imza atmaları. Büyük çoğunluğu “yetmez ama evet”çi.

Oya Baydar için 36 kez, Ayfer Tunç 34, Elif Şafak 26, Burhan Sönmez 24, Perihan Mağden 17, Aslı Erdoğan için 12, vb…” diye yazan Arslanoğlu, “Konu TEDA Projesi. Kültür Bakanlığı güya Türk edebiyatını, Türkçeyi dışa tanıtmak için 2005 yılından bu yana yabancı yayınevlerine destek sağlıyor. Parayı aslında yayınevi alıyor, yazara yüklü bir telif ödüyor. İşi bedavaya getiriyor, sonraki baskılarda kârdan yazara vermeye devam ediyor. Yazar sadece hiç yoktan para kazanmıyor, kitapları bu sayede daha çok satıyor, daha çok basılıyor. Daha ünlü oluyor, Türkiye karşıtlığını daha bir güçlü icra ediyor.” yorumunda bulunuldu.

Arslanoğlu, projenin ayrıntılarını da şöyle aktardı:

“Şimdi daima şeytandan yana olanlar bazı itirazlar dile getirebilir. Yabancı yayınevleri bu yazarlar için başvurmuşsa ve bunlar da ülkenin popüler yazarlarıysa kültür bakanlığı neden para vermesin. Önce şu: Neden versin? Kültür Bakanlığı ülke düşmanlarını beslemek zorunda mı? Ayrıca bu yayınevleri neden bu yazarlar için başvuru yapıyor? Çünkü şunu on yıllardır iyi biliyoruz ki, bu yazarlar aynı şebekenin insanlarıdır, hemen hepsi ajanslarla, menajerlerle çalışır, aynı medya kuruluşları, aynı siyasi çevrelerin üyeleridir… Yurt dışı bağlantıları kendileri kurar, daha doğrusu çoğu kez yurt dışı onlarla bağlantı kurar ve bu sıradan 5. kol faaliyetinin günlük işleyişidir. Zaten işin lobicilikle yürüdüğü edebiyatımızın asıl değerleri olan bunlardan çok daha önemli  merhum yazarların bu projede haksızlığa uğramasından bellidir. Haksızlığa uğrayan aslında onlar değil, Türkiye ve Türk edebiyatıdır.

“BEN NİYE YOKUM”

Kendisinden de örnek veren Arslanoğlu, yazısına şöyle devam etti: “Yazarlığa başladığımdan beri bu edebiyat çeteciliğine muhalefet ediyorum. Hiçbir zaman PKK’yı desteklemedim. AKP’yi de desteklemedim. 2008 Frankfurt Kitap Fuarı’nda Türkiye onur konuğuydu. Bu fuara iktidar ve adı geçen yazarlar büyük önem veriyordu. Dışa açılan bağların birçoğu zaten orada kuruldu. Kültür Bakanlığı davet etti, ben projenin yanlış içeriğini gördüğüm için reddettim. Besleme o tarihten önce başlamıştı, ondan sonra artarak sürdü. Beslenmeyi reddettim. O yüzden TEDA’nın ayrıntılarını da daha bir hafta önce öğrendim, ve şimdi yazıyorum.”

 

Yazarlara desteğin süreç içinde bir değişim gösterdiğinin de altını çizen Kaan Arslanoğlu, olumlu tespitlerde de bulundu:

“Doğruya doğru… Şu ana kadar çevrilip para sayılan 2854 eser arasında çok değerli kitaplarımız da var… Evet, örneğin Atatürk’ün Nutuk’u… 1 adet Arnavutluk için basılmış. Yok değil. Var. Hepsi var arkadaşlar, burada bir haksızlık yokmuş… Kutadgu Bilig 1 kez basılmış Makedonya’ya yollanmış. Divanı Lügatit Türk de var. 1 tane. Var mı var… Attila İlhan bile var, ne konuşuyorsunuz… 1 tane. Mahmut Şevket Esendal 1, Yusuf Atılgan 6, Hüseyin Rahmi 8, Mithat Cemal Kuntay 1, Yakup Kadri 6, Yaşar Kemal 8, Sait Faik 9, Cemil Meriç 1, Mesnevi 3, Mehmet Uzun 1, Kemal Tahir 1…”

SIKI DURUN, SABAHTAN AKŞAMA KADAR AK PARTİ’YE KÜFREDEN FATİH ALTAYLI’NIN KARISI DA PARA ALMIŞ:

Arslanoğlu şu bilginin altını çizdi:

“Allah uzun ömür versin, yaşayan büyük yazarımız Hande Altaylı ise 11… Şimdi hâlâ burada bir kulis yok mu diyorsunuz?”

LİSTEDEKİ YAYINEVLERİ

Arslanoğlu, “Yayınevlerine kısaca bir göz atalım” dedikten sonra da, listeyi yayınlamış:

“Destek alan fakir yayınevleri, Batı Avrupa, ABD’den kabaca yüzde 25, Asya’dan yüzde 29, Öteki Avrupa ülkelerinden yüzde 44 oranında. Publishing House De Geus BV, Hollanda yayınevi, Elif gelinin, Ayşe Kulin ve Yaşar Kemal’in eserleri için bağış almış. Marion Boyarsadlı zavallı bütçeli dev İngiliz yayın kuruluşu Elif Shafak ve Latife Tekin üstüne uzmanlaşmış. Arnavutluk’tan Fan Noli, Ukrayna’dan Folio, Azerbaycan’dan Qanun, Bosna’dan Buybook sıcak paranın kokusunu almışlar, liberal yazarlarımıza, hep aynı kişilere sıcak teveccüh göstermişler. Almanya’dan Orlando, ünlü yazar menajeri, Taraf yazarı Barbaros Altuğ’la çalışıyor. Katliam suçundan hüküm giymiş Pınar Selek kızımızın kitabı için destek almış. Selek başka kitapları için 2 destek daha almış. Batı’ya parmak kaldıran yazar kesilmiş başımıza. Fransa’dan Edition Gallimard Nazilerle işbirliği yapan bir ünlü yayın evi. Paraya sıkışmışlar, Türkiye Hızır gibi yetişmiş, Zülfü bey ve Orhan beyin kitaplarını bastırmış.
Peki ya nitelik? Para işinin tartışması bitmez de, nitelikliyse eğer bunlar, “yiyorlar ama yazıyorlar” diyebiliriz… Yeter ki ülkeyi güzel temsil etsinler. Heyhat, o da yok. Bu tayfanın en iyisi yine Orhan Pamuk’tur. Ona "Büyük Ortadoğu Projesi" çerçevesinde NOBEL bile verdiler. Daha bu dinamiti patlatmadan onun vasat ve karşıdevrimci bir yazar olduğunu anlatıyorduk. Pek çok önemli edebiyatçı da o zaman aynı görüşteydi. Gerçekten böyle, balık hafıza unuttu gitti. Fakat zaten NOBEL bunun için verildi. Rüzgar tersine döndü. Öyle bir yellenmeye maruz kaldılar ki daha önce onu yerden yere vuranlar dayanamadı, uyandıklarında kendilerini HDP’ci ve Pamukçu buldular. Yukardaki liste bu dönüşümün küçük bir yansımasıdır. Para, ün kuyruğunda nice güzel kadınlar güzel erkekler o güzel dolarlara bindiler, ülke vicdanından çekip gittiler.”

ALTAYLI’NIN ORTAĞI İLBER ORTAYLI'YA DA ASLAN PAYI VERİLMİŞ

Arslanoğlu’nun yazısında, Fatih Altaylı ile çıktığı programlarda, zaman zaman AK Parti milletvekillerine de hakaretlerde bulunan İlber Ortaylı’nın yardımlarda aslan payına sahip olduğu da hatırlatılmış:

“Laf İlber beye gelmişken… Onun kitapları için de 34 kez para ödenmiş. Proje kapsamında az sayıda kuramsal kitaba destek verilmiş, aslan payını İlber Ortaylı kapmış. Demek ki Türkiye’de ondan başka tarihçi yokmuş. İktidara yaptığı onca hizmetten sonra Cumhurbaşkanlığı ödülünü alması da, parasal destekler de hakkıdır, helaldir. Yalnız burada tuhaf olan şey, geniş bir cumhuriyetçi, Atatürkçü muhalif kesimin ara sıra ettiği birkaç sözden ötürü onu Atatürkçü ve muhalif sanmasıdır. Fethullah Gülen’e defalarca övgüler düzmüş, onun projelerinde çalışmış ve bundan da pişman olmamış biridir.”

ÖDENEN RAKAMLAR:

“Peki ne kadar para ödeniyor? Medyada doğru dürüst haber bulmak çok zor, sanki devlet sırrı… Saklanıyor. Bulabildiklerimden en güveniliri 2018 tarihli TRT haberi. Oradan hesapladığıma göre kitap başı 15 binin üstünde bir rakam. Bugünün parasıyla 41 bin…” bilgisi ile yazısını sürdüren Arslanoğlu, yazısının son bölümünde ise, “40 yıldır PKK savaşı veriyoruz, bu konuda tek bir ciddi film yok.” eleştirisinde bulundu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.