Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Ömrünü milli kültüre adadı: Oktay Sinanoğlu

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 19.04.2022 - 15:58, Güncelleme: 19.04.2022 - 15:58
 

Ömrünü milli kültüre adadı: Oktay Sinanoğlu

“Türk Einstein" olarak adlandırılan ve 26 yaşında "Dünyanın en genç profesörü" unvanını alan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun vefatının üzerinden 7 yıl geçti.

Bir konuşmasında Batıcılığı eleştiren Sinanoğlu, "Bir milleti yaşatan kendi gelenekleri, binlerce yıllık süzme süzme gelmiş kültürüdür. Kültür, Hakkari'de bale gösterisi yapmak değildir. Kültür arada bir konsere gidip hava atmak değildir. Çağdaşlık, Moda'nın ara sokaklarında köpek gezdirmek değildir. Bizde böyle sahte çağdaş aydın sınıfı yetiştirilmiştir. Kendi kültüründen kopuk, kendi halkından tiksinen, kendi kültürüne yabancı ama arada halkçılık edebiyatı yapan tipler yetişmiştir. Türkiye'nin başına da bunlar bela edilmiştir." demişti. 19 Nisan 2015'te aramızdan ayrılan Sinanoğlu, moleküler biyoloji, kimya ve matematik ile Türkçe alanlarındaki çalışmalarıyla biliniyor. İşte Türk Einstein'in yaşam öyküsü: Prof.Dr. Oktay Sinanoğlu 1935'te babası Nüzhet Haşim Sinanoğlu'nun Türkiye Başkonsolosluğunda görev yaptığı İtalya'nın Bari kentinde doğdu. Ankara'da 1953'te Türkiye Eğitim Derneği (TED) Yenişehir Lisesi'ni birincilikle bitiren Sinanoğlu, TED tarafından Amerika'ya burslu kimya mühendisliği eğitimi için gönderildi. ABD'de 1956'da Kaliforniya Üniversitesi'nde (Berkeley) Kimya Mühendisliği bölümü ile 1957'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nü birincilikle bitiren Sinanoğlu, yüksek kimya mühendisi oldu. Berkeley'de 1959'da "Kuramsal Kimya" üzerine doktora yapan Sinanoğlu, iki yılda tamamladığı doktorası süresince ABD Atom Enerjisi Merkezi'nde araştırmalarda bulundu. 26 YAŞINDA PROFESÖR OLDU Harvard ve Yale üniversitelerinde 1961'de genç yaşta dersler veren Sinanoğlu, yeni buluşlarını, verdiği dersler ve yayınlarıyla dünyaya tanıttı. 26 yaşında profesör olan Sinanoğlu, Türkiye'de de kuramsal kimyanın gelişmesinde öncülük etti. 1973'te de Almanya'nın en önemli ödüllerinden biri olan "Aleksander Von Humboldt Bilim Ödülü"nü kazanan ilk kişi olarak tarihe geçen Sinanoğlu, 1975'te Japonya'nın Uluslararası Seçkin Bilim Ödülü'nü kazandı ve aynı yıl özel kanunla kendisine "Türkiye Cumhuriyeti Profesörü" unvanı verildi. Sinanoğlu ulusal ve uluslararası birçok unvana layık görülürken kuantum fiziği ve kimyası, moleküler biyoloji ve matematik alanlarında yüzlerce teorem geliştirerek, dünya bilim literatürüne önemli katkılarda bulundu. Nobel Kimya Ödülü'ne iki kez aday gösterilen Sinanoğlu, canlılara biyolojik kimliğini veren DNA'ların şifresini çözerek, bilinmeyen türden canlılar yaratmanın teorisini kurdu. ÖMRÜNÜ MİLLİ KÜLTÜRE ADADI Oktay Sinanoğlu, bilimsel çalışmaların yanı sıra hayatı boyunca Türkçe ve milli kültürün korunması için de çaba sarf etti. Çok sayıda konferansa katılan Sinanoğlu, buralarda Türkçe eğitimin önemine işaret ederek, kültür emperyalizmi konusunda Türk milletini uyardı. BATI’YI BÖYLE ELEŞTİRMİŞTİ Bir söyleşisinde "Bütün Türk devletlerinde insan düşünülmüştür, her türlü insan. Batı vahşidir. Bunu bilesiniz. Onların birkaç yüzyılda öğrendikleri matematik, bilim falan Türkler sayesinde olmuştur. Abartmıyorum." diyen Sinanoğlu, her fırsatta Batı merkezli tehditlere dikkat çekti Sinanoğlu, hayatını anlattığı bir röportajında ise İngilizler ve Amerikalıların tek gayesinin dünyayı sömürgeleştirmek olduğunu belirterek, "Aslında benim en büyük buluşum, İngiliz ve Amerikan numaralarıyla Türkçeyi yok etmek üzere yola çıktıklarını anlamam. Modern dünyada bir ülkeyi sömürge haline getirmek için savaşla, topla uğraşmayacak, dilinden başlayacaksınız." ifadelerini kullandı. Bir konuşmasında Batıcılığı eleştiren Sinanoğlu, "Bir milleti yaşatan kendi gelenekleri, binlerce yıllık süzme süzme gelmiş kültürüdür. Kültür, Hakkari'de bale gösterisi yapmak değildir. Kültür arada bir konsere gidip hava atmak değildir. Çağdaşlık, Moda'nın ara sokaklarında köpek gezdirmek değildir. Bizde böyle sahte çağdaş aydın sınıfı yetiştirilmiştir. Kendi kültüründen kopuk, kendi halkından tiksinen, kendi kültürüne yabancı ama arada halkçılık edebiyatı yapan tipler yetişmiştir. Türkiye'nin başına da bunlar bela edilmiştir." demişti. Sinanoğlu çoğu Türkiye'deki eğitim sorunları ve siyasi sorunları konu alan "Adam", "Göçmen Hamamı", "Bye Bye Türkçe", "Hedef Türkiye", "Dayatmalar Kabusu", "İlerisi İçin", "Ne Yapmalı", "2050'ye 5 Kala: Dünyanın 105 Yıllık Tarihi" ve 3 ciltlik "Yeni Bilim Ufukları" kitap dizisini de kaleme aldı. Oktay Sinanoğlu, 19 Nisan 2015'te, ABD'nin Miami kentinde, solunum yetmezliğine bağlı olarak tedavi gördüğü hastanede yaşama veda etti. Naaşı Türkiye'ye getirilen Sinanoğlu, İstanbul'da Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.  
“Türk Einstein" olarak adlandırılan ve 26 yaşında "Dünyanın en genç profesörü" unvanını alan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun vefatının üzerinden 7 yıl geçti.

Bir konuşmasında Batıcılığı eleştiren Sinanoğlu, "Bir milleti yaşatan kendi gelenekleri, binlerce yıllık süzme süzme gelmiş kültürüdür. Kültür, Hakkari'de bale gösterisi yapmak değildir. Kültür arada bir konsere gidip hava atmak değildir.

Çağdaşlık, Moda'nın ara sokaklarında köpek gezdirmek değildir. Bizde böyle sahte çağdaş aydın sınıfı yetiştirilmiştir. Kendi kültüründen kopuk, kendi halkından tiksinen, kendi kültürüne yabancı ama arada halkçılık edebiyatı yapan tipler yetişmiştir. Türkiye'nin başına da bunlar bela edilmiştir." demişti.

19 Nisan 2015'te aramızdan ayrılan Sinanoğlu, moleküler biyoloji, kimya ve matematik ile Türkçe alanlarındaki çalışmalarıyla biliniyor. İşte Türk Einstein'in yaşam öyküsü:

Prof.Dr. Oktay Sinanoğlu 1935'te babası Nüzhet Haşim Sinanoğlu'nun Türkiye Başkonsolosluğunda görev yaptığı İtalya'nın Bari kentinde doğdu.

Ankara'da 1953'te Türkiye Eğitim Derneği (TED) Yenişehir Lisesi'ni birincilikle bitiren Sinanoğlu, TED tarafından Amerika'ya burslu kimya mühendisliği eğitimi için gönderildi.

ABD'de 1956'da Kaliforniya Üniversitesi'nde (Berkeley) Kimya Mühendisliği bölümü ile 1957'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nü birincilikle bitiren Sinanoğlu, yüksek kimya mühendisi oldu. Berkeley'de 1959'da "Kuramsal Kimya" üzerine doktora yapan Sinanoğlu, iki yılda tamamladığı doktorası süresince ABD Atom Enerjisi Merkezi'nde araştırmalarda bulundu.

26 YAŞINDA PROFESÖR OLDU

Harvard ve Yale üniversitelerinde 1961'de genç yaşta dersler veren Sinanoğlu, yeni buluşlarını, verdiği dersler ve yayınlarıyla dünyaya tanıttı. 26 yaşında profesör olan Sinanoğlu, Türkiye'de de kuramsal kimyanın gelişmesinde öncülük etti.

1973'te de Almanya'nın en önemli ödüllerinden biri olan "Aleksander Von Humboldt Bilim Ödülü"nü kazanan ilk kişi olarak tarihe geçen Sinanoğlu, 1975'te Japonya'nın Uluslararası Seçkin Bilim Ödülü'nü kazandı ve aynı yıl özel kanunla kendisine "Türkiye Cumhuriyeti Profesörü" unvanı verildi.

Sinanoğlu ulusal ve uluslararası birçok unvana layık görülürken kuantum fiziği ve kimyası, moleküler biyoloji ve matematik alanlarında yüzlerce teorem geliştirerek, dünya bilim literatürüne önemli katkılarda bulundu.

Nobel Kimya Ödülü'ne iki kez aday gösterilen Sinanoğlu, canlılara biyolojik kimliğini veren DNA'ların şifresini çözerek, bilinmeyen türden canlılar yaratmanın teorisini kurdu.

ÖMRÜNÜ MİLLİ KÜLTÜRE ADADI

Oktay Sinanoğlu, bilimsel çalışmaların yanı sıra hayatı boyunca Türkçe ve milli kültürün korunması için de çaba sarf etti. Çok sayıda konferansa katılan Sinanoğlu, buralarda Türkçe eğitimin önemine işaret ederek, kültür emperyalizmi konusunda Türk milletini uyardı.

BATI’YI BÖYLE ELEŞTİRMİŞTİ

Bir söyleşisinde "Bütün Türk devletlerinde insan düşünülmüştür, her türlü insan. Batı vahşidir. Bunu bilesiniz. Onların birkaç yüzyılda öğrendikleri matematik, bilim falan Türkler sayesinde olmuştur. Abartmıyorum." diyen Sinanoğlu, her fırsatta Batı merkezli tehditlere dikkat çekti

Sinanoğlu, hayatını anlattığı bir röportajında ise İngilizler ve Amerikalıların tek gayesinin dünyayı sömürgeleştirmek olduğunu belirterek, "Aslında benim en büyük buluşum, İngiliz ve Amerikan numaralarıyla Türkçeyi yok etmek üzere yola çıktıklarını anlamam. Modern dünyada bir ülkeyi sömürge haline getirmek için savaşla, topla uğraşmayacak, dilinden başlayacaksınız." ifadelerini kullandı.

Bir konuşmasında Batıcılığı eleştiren Sinanoğlu, "Bir milleti yaşatan kendi gelenekleri, binlerce yıllık süzme süzme gelmiş kültürüdür. Kültür, Hakkari'de bale gösterisi yapmak değildir. Kültür arada bir konsere gidip hava atmak değildir.

Çağdaşlık, Moda'nın ara sokaklarında köpek gezdirmek değildir. Bizde böyle sahte çağdaş aydın sınıfı yetiştirilmiştir. Kendi kültüründen kopuk, kendi halkından tiksinen, kendi kültürüne yabancı ama arada halkçılık edebiyatı yapan tipler yetişmiştir. Türkiye'nin başına da bunlar bela edilmiştir." demişti.

Sinanoğlu çoğu Türkiye'deki eğitim sorunları ve siyasi sorunları konu alan "Adam", "Göçmen Hamamı", "Bye Bye Türkçe", "Hedef Türkiye", "Dayatmalar Kabusu", "İlerisi İçin", "Ne Yapmalı", "2050'ye 5 Kala: Dünyanın 105 Yıllık Tarihi" ve 3 ciltlik "Yeni Bilim Ufukları" kitap dizisini de kaleme aldı.

Oktay Sinanoğlu, 19 Nisan 2015'te, ABD'nin Miami kentinde, solunum yetmezliğine bağlı olarak tedavi gördüğü hastanede yaşama veda etti. Naaşı Türkiye'ye getirilen Sinanoğlu, İstanbul'da Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.