Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Orası da enkaz altında ama Çadır yok, yardım yok, hiçbir şey yok!

Dünya (Web Sitesi) - Web Sitesi | 13.02.2023 - 10:30, Güncelleme: 13.02.2023 - 10:30
 

Orası da enkaz altında ama Çadır yok, yardım yok, hiçbir şey yok!

Kahramanmaraş merkezli depremler Suriye'de de büyük bir yıkıma neden oldu

Kahramanmaraş merkezli depremler Suriye'de de büyük bir yıkıma neden oldu. Türkiye’de ağır makineleriyle binlerce kurtarma görevlisi, paramedikler ve kurtarma köpekleri sokakları doldurmuş halde ve hale sağ kurtulanları arıyorlar. Ancak Suriye’de bunların hiç biri yok. Depremzede Ebu Ala, “Yatak odası oradaydı, orası benim evim. Eşim, kızım ve ben orada uyuyorduk. 15 yaşındaki Wala, odanın kıyısında balkona doğru yatıyordu. Bir buldozerle bulabildik. Ben de götürüp toprağa verdim” diyor. Muhaliflere ait bölgelerde faaliyet gösteren, Beyaz Baretliler diye de bilinen Suriye Sivil Savunma Gücü, ellerindeki kazmalar ve levyelerle ellerinden geleni yapıyorlar. İngiliz hükümetinden bütçe alan kurtarma görevlilerinin modern arama kurtarma ekipmanları yok. Ebu Ala, 13 yaşındaki oğlu Ala’yı bulmak için verilen çabaları anlatınca gözyaşlarını tutamıyor. “Ertesi güne kadar kazmaya devam ettik. Allah o adamlara güç versin. Çocuğumu çıkartmak için bin bir güçlük çektiler” diyor. Ebu Ala, oğlunu ablasının yanında toprağa verdi. Bsania’da pek bir şey yoktu ama eviydi. Balkonları Suriye kırsalına ve Türkiye’ye bakan sıra sıra modern apartmanlar vardı. Ebu Ala köyün gelişen bir topluluk olduğunu söylüyor. “İyi komşularımız vardı, iyi insanlar. Şimdi öldüler” diyor. Çok dindar biri olan Ebu Ala şimdi çaresiz. “Ben şimdi ne yapacağım?” diyor. “Hiçbir şey yok, çadır yok, yardım yok, hiçbir şey. Allah’ın merhametinden başka hiçbir şey almadık şimdiye dek. Burada sokaklarda dolaşmaktan başka bir şey yapamıyorum.” Biz ayrılırken, bana bir çadırım olup olmadığını soruyor. Ama ona verecek hiçbir şeyimiz yok. Beyaz Baretlilerden İsmail el Abdullah hem çalışmalardan hem de dünyanın Suriye halkını görmezden gelmesi olarak tanımladığı durumdan rahatsız. Uluslararası toplumun elinde kan olduğunu söylüyor. “120 saat geçtikten sonra sağ kalanları aramayı bıraktık. İnsanları kurtarmak için elimizden geleni yaptık ama kurtaramadık. Kimse bizi dinlemedi.'' “Daha ilk saatten itibaren acil müdahale, acil yardım çağrısı yaptık. Kimse yanıt vermedi. Bize sadece ‘Yanınızdayız’ diyorlardı, başka bir şek yoktu. Daha fazla malzemeye ihtiyacımız var dedik. Kimse tepki vermedi.” Birkaç İspanyol doktor dışında, Suriye’nin bu kısmına herhangi bir uluslararası yardım gelmedi. Bu bölgeye ulaşan uluslararası yardım çok az. Depremzedelerin bir çoğu Suriye Amerikan Tıp Topluluğu’nun desteklediği Bab el Hawa’daki hastaneye götürüldü. Genel Cerrah Faruk el Ömer, sadece tek bir ultrason cihazıyla depremin hemen ardından 350 hastayı tedavi ettiklerini anlattı. Doktora uluslararası yardımı sorduğumda başını sallıyor ve gülmeye başlıyor. “Bu konu hakkında daha fazla konuşamayız. Çok konuştuk ve hiçbir şey olmadı. Normal durumda bile yeterli sağlık görevlimiz yok. Bir depremden sonra nasıl olduğunu düşünün” diyor. Koridorun sonunda, küçük bir bebek solunum cihazına bağlı halde yatıyor. Muhammed Gayyat Receb’in kafasında yaralar var ve bandajlı. Küçük göğsü solunum cihazı sayesinde inip, kalkmıyor. Doktorlar emin değil ama üç aylık olduğunu düşünüyorlar. Annesi de babası da depremde ölmüş ve bir komşuları karanlıkta, evin enkazında ağlarken bulmuş.
Kahramanmaraş merkezli depremler Suriye'de de büyük bir yıkıma neden oldu

Kahramanmaraş merkezli depremler Suriye'de de büyük bir yıkıma neden oldu. Türkiye’de ağır makineleriyle binlerce kurtarma görevlisi, paramedikler ve kurtarma köpekleri sokakları doldurmuş halde ve hale sağ kurtulanları arıyorlar. Ancak Suriye’de bunların hiç biri yok.

Depremzede Ebu Ala, “Yatak odası oradaydı, orası benim evim. Eşim, kızım ve ben orada uyuyorduk. 15 yaşındaki Wala, odanın kıyısında balkona doğru yatıyordu. Bir buldozerle bulabildik. Ben de götürüp toprağa verdim” diyor.

Muhaliflere ait bölgelerde faaliyet gösteren, Beyaz Baretliler diye de bilinen Suriye Sivil Savunma Gücü, ellerindeki kazmalar ve levyelerle ellerinden geleni yapıyorlar. İngiliz hükümetinden bütçe alan kurtarma görevlilerinin modern arama kurtarma ekipmanları yok.

Ebu Ala, 13 yaşındaki oğlu Ala’yı bulmak için verilen çabaları anlatınca gözyaşlarını tutamıyor.

“Ertesi güne kadar kazmaya devam ettik. Allah o adamlara güç versin. Çocuğumu çıkartmak için bin bir güçlük çektiler” diyor.

Ebu Ala, oğlunu ablasının yanında toprağa verdi.

Bsania’da pek bir şey yoktu ama eviydi. Balkonları Suriye kırsalına ve Türkiye’ye bakan sıra sıra modern apartmanlar vardı. Ebu Ala köyün gelişen bir topluluk olduğunu söylüyor.

“İyi komşularımız vardı, iyi insanlar. Şimdi öldüler” diyor.

Çok dindar biri olan Ebu Ala şimdi çaresiz.

“Ben şimdi ne yapacağım?” diyor. “Hiçbir şey yok, çadır yok, yardım yok, hiçbir şey. Allah’ın merhametinden başka hiçbir şey almadık şimdiye dek. Burada sokaklarda dolaşmaktan başka bir şey yapamıyorum.”

Biz ayrılırken, bana bir çadırım olup olmadığını soruyor. Ama ona verecek hiçbir şeyimiz yok.

Beyaz Baretlilerden İsmail el Abdullah hem çalışmalardan hem de dünyanın Suriye halkını görmezden gelmesi olarak tanımladığı durumdan rahatsız. Uluslararası toplumun elinde kan olduğunu söylüyor.

“120 saat geçtikten sonra sağ kalanları aramayı bıraktık. İnsanları kurtarmak için elimizden geleni yaptık ama kurtaramadık. Kimse bizi dinlemedi.''

“Daha ilk saatten itibaren acil müdahale, acil yardım çağrısı yaptık. Kimse yanıt vermedi. Bize sadece ‘Yanınızdayız’ diyorlardı, başka bir şek yoktu. Daha fazla malzemeye ihtiyacımız var dedik. Kimse tepki vermedi.”

Birkaç İspanyol doktor dışında, Suriye’nin bu kısmına herhangi bir uluslararası yardım gelmedi.

Bu bölgeye ulaşan uluslararası yardım çok az. Depremzedelerin bir çoğu Suriye Amerikan Tıp Topluluğu’nun desteklediği Bab el Hawa’daki hastaneye götürüldü. Genel Cerrah Faruk el Ömer, sadece tek bir ultrason cihazıyla depremin hemen ardından 350 hastayı tedavi ettiklerini anlattı.

Doktora uluslararası yardımı sorduğumda başını sallıyor ve gülmeye başlıyor.

“Bu konu hakkında daha fazla konuşamayız. Çok konuştuk ve hiçbir şey olmadı. Normal durumda bile yeterli sağlık görevlimiz yok. Bir depremden sonra nasıl olduğunu düşünün” diyor.

Koridorun sonunda, küçük bir bebek solunum cihazına bağlı halde yatıyor. Muhammed Gayyat Receb’in kafasında yaralar var ve bandajlı. Küçük göğsü solunum cihazı sayesinde inip, kalkmıyor. Doktorlar emin değil ama üç aylık olduğunu düşünüyorlar. Annesi de babası da depremde ölmüş ve bir komşuları karanlıkta, evin enkazında ağlarken bulmuş.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.