Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

ÖZEL RÖPORTAJ: Muhittin Uymaz ile Rusya ve Ukrayna savaşını konuştuk!

Gündem 25.02.2022 - 12:49, Güncelleme: 25.02.2022 - 14:31
 

ÖZEL RÖPORTAJ: Muhittin Uymaz ile Rusya ve Ukrayna savaşını konuştuk!

Rusya Ukrayna savaşı durmadan devam ederken Rusya'nın nerede duracağı ve hangi şartları öne süreceği tartışılmaya devam ediyor. Konu üzerinde son günlerde yazıları öne çıkan İletişimci Yazar Muhittin Uymaz'a sorularımızı yönelttik. Uymaz, Rusya'nın asıl amacının işgal olmadığını burada hedeflenen şeyin hakimiyet mücadelesi olduğunu belirtti

Rusya Ukrayna savaşı durmadan devam ederken Rusya'nın nerede duracağı ve hangi şartları öne süreceği tartışılmaya devam ediyor.  Konu üzerinde son günlerde yazıları öne çıkan İletişimci Yazar Muhittin Uymaz'a sorularımızı yönelttik.  Uymaz, Rusya'nın asıl amacının işgal olmadığını burada hedeflenen şeyin hakimiyet mücadelesi olduğunu belirtti.  Soru: Rusya ile Ukrayna savaşında taraf mıyız, ya da taraf olmalı mıyız! Cevap: Aslında ortada bir savaş yok. Savaş dediğiniz iki eşit ülke ve eşit amaçlara sahip ülkeler tarafından olur. Burada Rusya'nın Ukrayna'yı işgali söz konusudur. Burada Ukrayna lideri ısrarla savaşa hayır demesine ve Putin'in de biz saldırmayacağız söylemleri günlerce devam etti. Fakat Rusya lideri Putin söyleminde durmayıp -ki öyle bir beklentimiz yoktu- 23 Şubat gece saatlerinde Ukrayna'ya saldırı başlattı. Ülkemiz bu savaşta oldukça sağduyulu davranıp hem ABD ve NATO'nun hem de Avrupa Birliği ve bazı devletlerin yaptığı gibi kışkırtmadan uzak durmaya çalıştı. Öncelikle burada Sayın Erdoğan ve konunun baş aktörleri arasında olan Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'nu tebrik etmemiz bir görevdir. Yetkililer özellikle savaşın tarafı olmadıklarını ama saldırıyı kabul etmediklerini ve işgale uğrayan Ukraynalıların yanında olduğunu dile getiren açıklamaları var. Bu devletler arası ilişkilerde oldukça önemli bir avantaj. Taraf olmalı mıyız sorusunun cevabına değinecek olursak, elbette taraf olmamalıyız. Yalnız Rusya'nın durdurulması için de var gücümüzle gayret etmeliyiz. Ki bu konuda da hükümet hem kendi nezdinde hem de uluslarası camiada destek ve Rusya'ya karşı tepki verilmesi için yoğun mesai hazırlıyor.  Soru: Rusya ile de Ukrayna ile de ticaretimiz var, bir tarafı desteklemek diğerine tepki göstermek ilişkilere zarar vermez mi? Cevap: Elbette karmaşık bir ilişki sarmalındayız. Hem iki önemli ticari partnerimiz hem de Karadeniz'de kıyıdaş olduğumuz ülkeler arasındalar. Bu sebeple Türkiye oldukça itidalli davranmaya çalışıyor. Bu da oldukça gerekli bir durum. Malumunuz her iki ülke ile turizm, askeri anlaşmalar, tahıl, gıda, kimyevi maddeler, ve tekstil ürünlerinde 30 milyar dolar civarında bir ticaretimiz var. Ki bunun önemli miktarı da ithalat. Yani işin bir tarafından bakarsak biz her iki ülkeye de bağımlı haldeyiz. Fakat herkesin de bildiği gibi ülkeler arasındaki ilişkiler menfaat yani kazan-kazan formatında ilerler. Bu sebeple biz savaşın destekçisi, taraftarı değil karşıtıyız. Herhangi bir saldırı ya da Rusya'nın hakkına tecavüz etmeyen Ukrayna yönetimi ve milletinin yanındayız ki olmalıyız da.   Soru: Rusya ile S-400 meselesi ve Ukrayna ile silah ticaretimiz. Bunların nasıl değerlendirmek gerekir, Cevap: Evet, aslında çok önemli konular fakat iş öyle muhalefetin dediği gibi de yürümüyor. Her iki ülke ile savunma alanında anlaşmalarımız var. S-400 Rusya ile, hatta bir iddiaya göre tan modernizasyonu için de görüşülmeye başlanmıştı 2020 yılı içerisinde. Şimdi S-400 Hava Savunma Sistemleri'ne bakacak olursak Sayın Erdoğan bu konuda bir açıklama yapmıştı, biz S-400 konusunda alıcı değil ortaklık anlaşması yaptık. O sebeple Ruslarla S-400 konusunda herhangi bir problem yaşamayız. Onun kullanımının devam ettiğini yetkili isimler açıklamıştı. Hatta sınırlarımıza karşı yapılacak herhangi bir saldırı için hazırda beklemektedir dediler. Ruslarla bu konuda sorun yaşamayız. Ukrayna ile de İHA satışı, ortak üretimi ve onlarla bazı hava savunma sistemleri konusunda çalışmalarımız oldu. Bunlarda da sorun olmayacağını düşüüyorum. Zira bundan sonraki süreçte Ukrayna'nın bu sistemlere daha çok ihtiyaç duyduğu ortaya çıktı.  Ve daha da önemlisi Türkiye'nin bu süreçte Rusya'ya karşı tanksavar silahları ile İHA mühimmatı konusunda daha fazla satış gerçekleştirmesi gerekiyor.  Çünkü kara araçlarına karşı oldukça avantajlı durumda olan Türkiye yapımı İHA ve SİHA'lar Ukrayna'da da kullanıldığına dair açıklamalar yapıldı. Elbetteki savaşın seyrini değiştirmez fakat işgal Rus kuvvetlerine karşı kendilerine destek de vermek gerekiyor.    Soru: Burada şöyle bir şey çıkıyor ortaya, muahalefetin de dillendirdiği bir konu. Möntro boğazlar konusu. Rus gemileri boğazlardan geçebilirler mi! Türkiye buna kafasına göre yasak koyabilir mi!  Türkiye'nin kafasına göre boğazları kapatma yetkisi yok. Sadece savaş durumunda kapatma yetkisi olabilir. Bunun da maddelerle açıklandığını okuyan herkes kolaylıkla anlayabilir. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bunu açıklamıştı aslında, boğazlarda savaş durumu olduğu taktirde kapatılabileceği ve ayrıca Ruslar tarafından konulan "kıyıdaş ülkenin gemisi kendi üssüne dönme talebiyle geçmek isterse buna izin verilir." ibaresi var. Bu Çavuşoğlu'nun ifadesi. Böyle bir durum varken sen Rusya'ya kalkıp da sen boğazlardan kendi ülkene ya da üssüne girmen için buradan geçemezin diye bir şey söyleme hakkına sahip değilsin. Bunu sadece Ukrayna özelinde söyleyelim, Türkiye'deki yetkililerin alacağı bir karar sonrasında eğer Ukrayna'nın savaş sonucu topyekûn bir işgal söz konusu olsa kapatabilirsin boğazları. Fakat yine aynı sözleşmenin maddelerinde barışçıl bir talepte bulunup kendi üssüne dönmek isteyen gemilere de izin verme gerekiyor. Bu sebeplerden dolayı da boğazları kapatmamız o kadar olay değildir.  Soru: Bu savaşın nerede duracağına dair bir fikriniz var mı! Cevap: Aslında bunu kestirmek kolay değil. Zira daha önceki yazılarımda ifade ettiğim şey Rusya'nın saldırmayacağı yönündeydi. Fakat ABD, İngiltere, Fransa ve benzeri güçlerin Ukrayna'yı kışkırtması sonucu Ukrayna'yı Rusya'ya karşı durması konusunda harekete geçirdiler. Aslında Zelenskiy oldukça onurlu bir duruş sergiledi, ülkesini savunacağını ve Rusya'ya karşı koyacağını ifade etti. Ve karşı da koyuyor. Bu savaşın minimum 24 saat maksimum 72 saatte sona ereceğini ifade etmiş daha önceki yazılarda.  Rusya, bunun adına işgal demese de bu bir işgal girişimidir. Ruslar'ın nerede duracağını kestirmek açıkçası zor fakat elbette tahminlerimiz oluyor bu konuda. Açıkçası ben Ukrayna'nın tam anlamıyla Rusya'ya teslim olana dek bu savaşın süreceğini düşünüyorum. Tam olarak teslimiyet, elbette ki toprak ilhaki değil. ABD ve NATO karşısındaki tutumunun Ruslar'dan yana olmasına dek, topraklarından Rusya'ya karşı herhangi bir ABD, Avrupa ve NATO güçlerinin asker konuşlandırmayacağına dair taahütler vermesi sonucu durabileceğini düşünüyorum. Aslında bu saatten sonra bunları konuşmanın bir anlamı yok, çünkü Rusya hemen hemen Ukrayna'nın her noktasında askeri varlığını göstermeye başladı. Bundan sonrası ne yapacağı kestirilemeyen Putin'in iki dudağı arasından çıkacaklara bağlı.    Soru: Rusya'nın bu işgal girişimi karşısında ne düşünüyorsunuz! Kendisine geri dönüşler ne şekilde olacak, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Cevap: Ukrayna, umarım Rusya için Afganistan gibi olmaz. Biliyorsunuz Sovyetler Afganistan'da yaklaşık çeyrek asır savaştılar. Amerika'nın Batı'nın destekleri sonucu Afgan silahlı güçler ve militanlar Sovyet ordusunu ülkeden çıkarmayı başarmış ve büyük zayiatlar verdirmişti. Umarım Afganşstan gibi olmaz derken sakın yanlış anlaşılmasın Ruslar'ın kara kaşına kara gözüne hayran değiliz, fakat tek kutuplu dünyanın değişmesi için de elbette ki yıkımlar gerekmektedir. Amerika ve NATO'nun kırılmaz gücünün kırılması için Rusya veya Çin gibi devletlerin dişini göstermesi gerekiyordu. Fakat bunu Ukrayna gibi bir devlet üzerinden göstermeleri vicdanımızı yaraladı. Malumunuz masumların öldürülmesi, insanların katledilmesi ve savaşların olmaması taraftarıyız. Elbetteki kendisine karşı hem ekonomik hem askeri hem de diplomatik olumsuz sonuçlar doğuracağı gibi kendi açısından olumlu sonuçlar da elde etmiş olacak.  Ukrayna Rusya için bir bataklık da olabilir çıkış noktası da olabilir. Kendisini Orta Asya, Kazakistan üzerinden gelebilecek tahditlere karşı sağlama alan Rusya, Karadeniz'de Gürcistan Kafkaslarda da Azerbaycan üzerinden garantiye aldı. Zaten Avrupa'da Rusya'nın bir toprak parçası ve Belarus gibi her konuda kendisiyle müttefik olan bir ülke var. Dahasında Suriye'de de etkin bir güç konumunda. Geniş bir çerçevede baktığımızda Avrupa'nın Rusya'ya enerji konusunda bağımlı olduğu gerçeği üzerinde duracak olursak Rusya'nın yaptırımlardan çok da etkileneceği gibi görünmüyor.  Soru: Sohbetimizin başlarında Rusya'ya karşı Ukrayna'ya daha çok mühimmat desteği vermeliyiz dediniz. Bunun kısa ve orta vadede Türkiye'ye zararı olmaz mı? Cevap: Önce şunu netleştirelim, mühimmat desteği yapalım evet ama bu satış noktasında olacak. Çünkü şu var, Türkiye'nin artık bir silah ihracatçısı olduğu, üretim konusunda ve satış konusunda Ukrayna'ya destek vermesi gerekir. Biz ihracatçı ülke konumundayız. Satışı yapabiliriz. Hem satış yaptığımız ülke de yasal bir prosödür gereği her türlü silahı kendi ülkesini korumak konusunda istediği ülkeden temin etme noktasında bağımsız kararlar alabilecek bir konumda. Bu sebepten ötürü bizden mühimmat almak istediğinde bizim vermemiz gerekir. Çünkü biz de bağımsız kararlar alabilecek konumdayız.  Bizlere zararı olabilecek bir savaş var şuan, haklısınız aslında. Şöyle ki; Rusya ile PYD/YPG konusunda anlaşmazlığımız var. Amerika ile de olduğu gibi. Suriye hükümetinin tam destekçisi ve hamisi olan Rusya, Ukrayna savaşındaki tavrımıza göre bizlere Suriye'de harekat alanı bırakmayabilir. Yani aslında bizim de Rusya'ya bir nevi bağımlılığımız var. Amerika ve Rusya'nın YPG/PYD/DSG üçlüsünü -ki üçü de aynıdır- hem askeri hem de siyasi olarak desteklemesi söz konusu olan bir mesele. Ukrayna işgalinde aldığımız ya da alacağımız kararlar bu desteğin ne şekilde süreceğine yön verecektir.  Ama tüm soruları özetleyecek olursak şunlar diyebiliriz; bizler şu ana kadar sürdürdüğümüz denge politikasını yürütmeliyiz. Bağımsız bir ülke olarak Ukrayna'ya silah satışımızı devam ettirmeli hatta arttırmalıyız, bunun yanında da Rusya'ya karşı da maksimum hassasiyet göstermeliyiz. Yani şunu demek istiyorum, komşunun hakkını koruyayım derken evin içindekinin muhtaç hale gelmemesi için azami derecede gayret göstermeliyiz. Elbette ki bu savaşın, çatışmanın ya da işgalin adına ne derseniz deyin bir bedeli olacaktır. Hem kendilerine hem de ilişkide oldukları devletlere.  Temennimiz tez vakitte olayların sonuçlanmasıdır.       
Rusya Ukrayna savaşı durmadan devam ederken Rusya'nın nerede duracağı ve hangi şartları öne süreceği tartışılmaya devam ediyor. Konu üzerinde son günlerde yazıları öne çıkan İletişimci Yazar Muhittin Uymaz'a sorularımızı yönelttik. Uymaz, Rusya'nın asıl amacının işgal olmadığını burada hedeflenen şeyin hakimiyet mücadelesi olduğunu belirtti

Rusya Ukrayna savaşı durmadan devam ederken Rusya'nın nerede duracağı ve hangi şartları öne süreceği tartışılmaya devam ediyor. 

Konu üzerinde son günlerde yazıları öne çıkan İletişimci Yazar Muhittin Uymaz'a sorularımızı yönelttik. 

Uymaz, Rusya'nın asıl amacının işgal olmadığını burada hedeflenen şeyin hakimiyet mücadelesi olduğunu belirtti. 

Soru: Rusya ile Ukrayna savaşında taraf mıyız, ya da taraf olmalı mıyız!

Cevap: Aslında ortada bir savaş yok. Savaş dediğiniz iki eşit ülke ve eşit amaçlara sahip ülkeler tarafından olur. Burada Rusya'nın Ukrayna'yı işgali söz konusudur. Burada Ukrayna lideri ısrarla savaşa hayır demesine ve Putin'in de biz saldırmayacağız söylemleri günlerce devam etti. Fakat Rusya lideri Putin söyleminde durmayıp -ki öyle bir beklentimiz yoktu- 23 Şubat gece saatlerinde Ukrayna'ya saldırı başlattı. Ülkemiz bu savaşta oldukça sağduyulu davranıp hem ABD ve NATO'nun hem de Avrupa Birliği ve bazı devletlerin yaptığı gibi kışkırtmadan uzak durmaya çalıştı. Öncelikle burada Sayın Erdoğan ve konunun baş aktörleri arasında olan Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'nu tebrik etmemiz bir görevdir. Yetkililer özellikle savaşın tarafı olmadıklarını ama saldırıyı kabul etmediklerini ve işgale uğrayan Ukraynalıların yanında olduğunu dile getiren açıklamaları var. Bu devletler arası ilişkilerde oldukça önemli bir avantaj. Taraf olmalı mıyız sorusunun cevabına değinecek olursak, elbette taraf olmamalıyız. Yalnız Rusya'nın durdurulması için de var gücümüzle gayret etmeliyiz. Ki bu konuda da hükümet hem kendi nezdinde hem de uluslarası camiada destek ve Rusya'ya karşı tepki verilmesi için yoğun mesai hazırlıyor. 

Soru: Rusya ile de Ukrayna ile de ticaretimiz var, bir tarafı desteklemek diğerine tepki göstermek ilişkilere zarar vermez mi?

Cevap: Elbette karmaşık bir ilişki sarmalındayız. Hem iki önemli ticari partnerimiz hem de Karadeniz'de kıyıdaş olduğumuz ülkeler arasındalar. Bu sebeple Türkiye oldukça itidalli davranmaya çalışıyor. Bu da oldukça gerekli bir durum. Malumunuz her iki ülke ile turizm, askeri anlaşmalar, tahıl, gıda, kimyevi maddeler, ve tekstil ürünlerinde 30 milyar dolar civarında bir ticaretimiz var. Ki bunun önemli miktarı da ithalat. Yani işin bir tarafından bakarsak biz her iki ülkeye de bağımlı haldeyiz. Fakat herkesin de bildiği gibi ülkeler arasındaki ilişkiler menfaat yani kazan-kazan formatında ilerler. Bu sebeple biz savaşın destekçisi, taraftarı değil karşıtıyız. Herhangi bir saldırı ya da Rusya'nın hakkına tecavüz etmeyen Ukrayna yönetimi ve milletinin yanındayız ki olmalıyız da.

 

Soru: Rusya ile S-400 meselesi ve Ukrayna ile silah ticaretimiz. Bunların nasıl değerlendirmek gerekir,

Cevap: Evet, aslında çok önemli konular fakat iş öyle muhalefetin dediği gibi de yürümüyor. Her iki ülke ile savunma alanında anlaşmalarımız var. S-400 Rusya ile, hatta bir iddiaya göre tan modernizasyonu için de görüşülmeye başlanmıştı 2020 yılı içerisinde. Şimdi S-400 Hava Savunma Sistemleri'ne bakacak olursak Sayın Erdoğan bu konuda bir açıklama yapmıştı, biz S-400 konusunda alıcı değil ortaklık anlaşması yaptık. O sebeple Ruslarla S-400 konusunda herhangi bir problem yaşamayız. Onun kullanımının devam ettiğini yetkili isimler açıklamıştı. Hatta sınırlarımıza karşı yapılacak herhangi bir saldırı için hazırda beklemektedir dediler. Ruslarla bu konuda sorun yaşamayız. Ukrayna ile de İHA satışı, ortak üretimi ve onlarla bazı hava savunma sistemleri konusunda çalışmalarımız oldu. Bunlarda da sorun olmayacağını düşüüyorum. Zira bundan sonraki süreçte Ukrayna'nın bu sistemlere daha çok ihtiyaç duyduğu ortaya çıktı. 

Ve daha da önemlisi Türkiye'nin bu süreçte Rusya'ya karşı tanksavar silahları ile İHA mühimmatı konusunda daha fazla satış gerçekleştirmesi gerekiyor.  Çünkü kara araçlarına karşı oldukça avantajlı durumda olan Türkiye yapımı İHA ve SİHA'lar Ukrayna'da da kullanıldığına dair açıklamalar yapıldı. Elbetteki savaşın seyrini değiştirmez fakat işgal Rus kuvvetlerine karşı kendilerine destek de vermek gerekiyor. 

 

Soru: Burada şöyle bir şey çıkıyor ortaya, muahalefetin de dillendirdiği bir konu. Möntro boğazlar konusu. Rus gemileri boğazlardan geçebilirler mi! Türkiye buna kafasına göre yasak koyabilir mi! 

Türkiye'nin kafasına göre boğazları kapatma yetkisi yok. Sadece savaş durumunda kapatma yetkisi olabilir. Bunun da maddelerle açıklandığını okuyan herkes kolaylıkla anlayabilir. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bunu açıklamıştı aslında, boğazlarda savaş durumu olduğu taktirde kapatılabileceği ve ayrıca Ruslar tarafından konulan "kıyıdaş ülkenin gemisi kendi üssüne dönme talebiyle geçmek isterse buna izin verilir." ibaresi var. Bu Çavuşoğlu'nun ifadesi. Böyle bir durum varken sen Rusya'ya kalkıp da sen boğazlardan kendi ülkene ya da üssüne girmen için buradan geçemezin diye bir şey söyleme hakkına sahip değilsin. Bunu sadece Ukrayna özelinde söyleyelim, Türkiye'deki yetkililerin alacağı bir karar sonrasında eğer Ukrayna'nın savaş sonucu topyekûn bir işgal söz konusu olsa kapatabilirsin boğazları. Fakat yine aynı sözleşmenin maddelerinde barışçıl bir talepte bulunup kendi üssüne dönmek isteyen gemilere de izin verme gerekiyor. Bu sebeplerden dolayı da boğazları kapatmamız o kadar olay değildir. 

Soru: Bu savaşın nerede duracağına dair bir fikriniz var mı!

Cevap: Aslında bunu kestirmek kolay değil. Zira daha önceki yazılarımda ifade ettiğim şey Rusya'nın saldırmayacağı yönündeydi. Fakat ABD, İngiltere, Fransa ve benzeri güçlerin Ukrayna'yı kışkırtması sonucu Ukrayna'yı Rusya'ya karşı durması konusunda harekete geçirdiler. Aslında Zelenskiy oldukça onurlu bir duruş sergiledi, ülkesini savunacağını ve Rusya'ya karşı koyacağını ifade etti. Ve karşı da koyuyor. Bu savaşın minimum 24 saat maksimum 72 saatte sona ereceğini ifade etmiş daha önceki yazılarda. 

Rusya, bunun adına işgal demese de bu bir işgal girişimidir. Ruslar'ın nerede duracağını kestirmek açıkçası zor fakat elbette tahminlerimiz oluyor bu konuda. Açıkçası ben Ukrayna'nın tam anlamıyla Rusya'ya teslim olana dek bu savaşın süreceğini düşünüyorum. Tam olarak teslimiyet, elbette ki toprak ilhaki değil. ABD ve NATO karşısındaki tutumunun Ruslar'dan yana olmasına dek, topraklarından Rusya'ya karşı herhangi bir ABD, Avrupa ve NATO güçlerinin asker konuşlandırmayacağına dair taahütler vermesi sonucu durabileceğini düşünüyorum. Aslında bu saatten sonra bunları konuşmanın bir anlamı yok, çünkü Rusya hemen hemen Ukrayna'nın her noktasında askeri varlığını göstermeye başladı. Bundan sonrası ne yapacağı kestirilemeyen Putin'in iki dudağı arasından çıkacaklara bağlı. 

 

Soru: Rusya'nın bu işgal girişimi karşısında ne düşünüyorsunuz! Kendisine geri dönüşler ne şekilde olacak, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Cevap: Ukrayna, umarım Rusya için Afganistan gibi olmaz. Biliyorsunuz Sovyetler Afganistan'da yaklaşık çeyrek asır savaştılar. Amerika'nın Batı'nın destekleri sonucu Afgan silahlı güçler ve militanlar Sovyet ordusunu ülkeden çıkarmayı başarmış ve büyük zayiatlar verdirmişti. Umarım Afganşstan gibi olmaz derken sakın yanlış anlaşılmasın Ruslar'ın kara kaşına kara gözüne hayran değiliz, fakat tek kutuplu dünyanın değişmesi için de elbette ki yıkımlar gerekmektedir. Amerika ve NATO'nun kırılmaz gücünün kırılması için Rusya veya Çin gibi devletlerin dişini göstermesi gerekiyordu. Fakat bunu Ukrayna gibi bir devlet üzerinden göstermeleri vicdanımızı yaraladı. Malumunuz masumların öldürülmesi, insanların katledilmesi ve savaşların olmaması taraftarıyız. Elbetteki kendisine karşı hem ekonomik hem askeri hem de diplomatik olumsuz sonuçlar doğuracağı gibi kendi açısından olumlu sonuçlar da elde etmiş olacak. 

Ukrayna Rusya için bir bataklık da olabilir çıkış noktası da olabilir. Kendisini Orta Asya, Kazakistan üzerinden gelebilecek tahditlere karşı sağlama alan Rusya, Karadeniz'de Gürcistan Kafkaslarda da Azerbaycan üzerinden garantiye aldı. Zaten Avrupa'da Rusya'nın bir toprak parçası ve Belarus gibi her konuda kendisiyle müttefik olan bir ülke var. Dahasında Suriye'de de etkin bir güç konumunda. Geniş bir çerçevede baktığımızda Avrupa'nın Rusya'ya enerji konusunda bağımlı olduğu gerçeği üzerinde duracak olursak Rusya'nın yaptırımlardan çok da etkileneceği gibi görünmüyor. 

Soru: Sohbetimizin başlarında Rusya'ya karşı Ukrayna'ya daha çok mühimmat desteği vermeliyiz dediniz. Bunun kısa ve orta vadede Türkiye'ye zararı olmaz mı?

Cevap: Önce şunu netleştirelim, mühimmat desteği yapalım evet ama bu satış noktasında olacak. Çünkü şu var, Türkiye'nin artık bir silah ihracatçısı olduğu, üretim konusunda ve satış konusunda Ukrayna'ya destek vermesi gerekir. Biz ihracatçı ülke konumundayız. Satışı yapabiliriz. Hem satış yaptığımız ülke de yasal bir prosödür gereği her türlü silahı kendi ülkesini korumak konusunda istediği ülkeden temin etme noktasında bağımsız kararlar alabilecek bir konumda. Bu sebepten ötürü bizden mühimmat almak istediğinde bizim vermemiz gerekir. Çünkü biz de bağımsız kararlar alabilecek konumdayız. 

Bizlere zararı olabilecek bir savaş var şuan, haklısınız aslında. Şöyle ki; Rusya ile PYD/YPG konusunda anlaşmazlığımız var. Amerika ile de olduğu gibi. Suriye hükümetinin tam destekçisi ve hamisi olan Rusya, Ukrayna savaşındaki tavrımıza göre bizlere Suriye'de harekat alanı bırakmayabilir. Yani aslında bizim de Rusya'ya bir nevi bağımlılığımız var. Amerika ve Rusya'nın YPG/PYD/DSG üçlüsünü -ki üçü de aynıdır- hem askeri hem de siyasi olarak desteklemesi söz konusu olan bir mesele. Ukrayna işgalinde aldığımız ya da alacağımız kararlar bu desteğin ne şekilde süreceğine yön verecektir. 

Ama tüm soruları özetleyecek olursak şunlar diyebiliriz; bizler şu ana kadar sürdürdüğümüz denge politikasını yürütmeliyiz. Bağımsız bir ülke olarak Ukrayna'ya silah satışımızı devam ettirmeli hatta arttırmalıyız, bunun yanında da Rusya'ya karşı da maksimum hassasiyet göstermeliyiz. Yani şunu demek istiyorum, komşunun hakkını koruyayım derken evin içindekinin muhtaç hale gelmemesi için azami derecede gayret göstermeliyiz. Elbette ki bu savaşın, çatışmanın ya da işgalin adına ne derseniz deyin bir bedeli olacaktır. Hem kendilerine hem de ilişkide oldukları devletlere. 

Temennimiz tez vakitte olayların sonuçlanmasıdır. 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.