Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Patronun fazla mesai oyununu Yargıtay bozdu

Gündem (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 08.09.2021 - 10:28, Güncelleme: 08.09.2021 - 10:28
 

Patronun fazla mesai oyununu Yargıtay bozdu

Milyonlarca özel sektör çalışanını yakından ilgilendiren bir karara imza atan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, tarih bulunmayan iş sözleşmesinin; yıllık 270 saat fazla mesai ücretinin, ücret içinde olduğuna dair hükmü geçerli kabul edilemeyeceğine karar verdi.

22 senedir teknik müdür olarak çalıştığı şirketten ayrılan mühendis, İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu. Son net ücretinin 4 bin 950 TL olduğunu, almış oldukları ücretlerin bir kısmının fazla mesai ücret olarak gösterildiğini öne sürdü. Fazla mesai yapmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, resmi ve dini bayramlarda çalışmasına karşılık ödemesinin yapılmadığını dile getiren davacı mühendis, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları olduğunu ileri sürdü. Davalı patron ise davacının ibraname ile tüm haklarını aldığını, iş yerinde vardiya usulü çalışıldığını, fazla mesai yapılması halinde ödemesinin yapıldığını , ulusal bayram ve genel tatil çalışması karşılığında izin kullanıldığını savundu. İş Mahkemesi, davanın kabulü ile fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına karar verdi. Karara karşı davalı şirket avukatı istinaf başvurusunda bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi; davacının fazla mesai yaptığı ve genel tatillerde çalıştığının tanık beyanları ile ispatlandığına hükmetti. İş sözleşmesinin 8. maddesi uyarınca yıllık 270 saat fazla çalışma süresinin ücret içinde olduğuna, davalının istinaf talebinin bu yönden kabul edilerek, fazla çalışma süresinden aylık 22,5 saatin tenzili ile tekrar hesaplama yapıldığına dikkat çekildi. Fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kısmen kabulüne karar verildi. Kararı her iki taraf avukatı da temyiz edinç devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğuna dikkat çekilen Yargıtay kararında, “Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödeneceğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 8.maddesinde 270 saatlik fazla çalışma süresinin ücret içinde olduğu belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporunda , iş sözleşmesinin tarihsiz olması ve davacıdan her yıl fazla çalışma onayı alınmadığından bu hüküm dikkate alınmamıştır. Bölge Adliye mahkemesi ise yılda 270 saat fazla çalışma süresini, hesaplanan fazla çalışma süresinden tenzil etmiştir. Ancak; dosya içinde bulunan iş sözleşmesinde tarih bulunmamaktadır. Bu sebeple hangi tarihten itibaren sözleşmesinin hüküm ifade edeceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Tarih bulunmayan iş sözleşmesinin söz konusu yıllık 270 saat fazla mesai ücretinin, ücret içinde olduğuna dair hükmü geçerli kabul edilemeyeceğinden yıllık 270 saat fazla mesainin, fazla çalışma süresinden tenzili hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir” denildi.
Milyonlarca özel sektör çalışanını yakından ilgilendiren bir karara imza atan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, tarih bulunmayan iş sözleşmesinin; yıllık 270 saat fazla mesai ücretinin, ücret içinde olduğuna dair hükmü geçerli kabul edilemeyeceğine karar verdi.

22 senedir teknik müdür olarak çalıştığı şirketten ayrılan mühendis, İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu. Son net ücretinin 4 bin 950 TL olduğunu, almış oldukları ücretlerin bir kısmının fazla mesai ücret olarak gösterildiğini öne sürdü. Fazla mesai yapmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, resmi ve dini bayramlarda çalışmasına karşılık ödemesinin yapılmadığını dile getiren davacı mühendis, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları olduğunu ileri sürdü.

Davalı patron ise davacının ibraname ile tüm haklarını aldığını, iş yerinde vardiya usulü çalışıldığını, fazla mesai yapılması halinde ödemesinin yapıldığını , ulusal bayram ve genel tatil çalışması karşılığında izin kullanıldığını savundu. İş Mahkemesi, davanın kabulü ile fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına karar verdi. Karara karşı davalı şirket avukatı istinaf başvurusunda bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi; davacının fazla mesai yaptığı ve genel tatillerde çalıştığının tanık beyanları ile ispatlandığına hükmetti. İş sözleşmesinin 8. maddesi uyarınca yıllık 270 saat fazla çalışma süresinin ücret içinde olduğuna, davalının istinaf talebinin bu yönden kabul edilerek, fazla çalışma süresinden aylık 22,5 saatin tenzili ile tekrar hesaplama yapıldığına dikkat çekildi. Fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kısmen kabulüne karar verildi. Kararı her iki taraf avukatı da temyiz edinç devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğuna dikkat çekilen Yargıtay kararında, “Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödeneceğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 8.maddesinde 270 saatlik fazla çalışma süresinin ücret içinde olduğu belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporunda , iş sözleşmesinin tarihsiz olması ve davacıdan her yıl fazla çalışma onayı alınmadığından bu hüküm dikkate alınmamıştır. Bölge Adliye mahkemesi ise yılda 270 saat fazla çalışma süresini, hesaplanan fazla çalışma süresinden tenzil etmiştir. Ancak; dosya içinde bulunan iş sözleşmesinde tarih bulunmamaktadır. Bu sebeple hangi tarihten itibaren sözleşmesinin hüküm ifade edeceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Tarih bulunmayan iş sözleşmesinin söz konusu yıllık 270 saat fazla mesai ücretinin, ücret içinde olduğuna dair hükmü geçerli kabul edilemeyeceğinden yıllık 270 saat fazla mesainin, fazla çalışma süresinden tenzili hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir” denildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.