Saadet susuyor, zillet azıyor

Müslümanlara olan düşmanlıklarını saklama gereği göremeyen malum zihniyet, her fırsatta mukaddes değerlerimizi hedef almaya devam ediyor. Sözde ‘helalleşme’ adı altında oy avcılığına soyunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İslam dünyasının sorunlarının ele alındığı mizansen bir etkinlikteki konuşmasına ateist Karl Marx’ın sözlerinden alıntı yaparken, CHP’lilerin yetiştiği ocak konumundaki ADD ise, bir İslam âliminin cenazesini bile millete kan kusturulan devrim yaslarıyla ilişkilendirecek kadar hastalıklı bir ruh hali sergiliyor. Saadet, bu zihniyetin neresine kefil Merhum Erbakan Hoca’nın emaneti Saadet Partisi’nin yöneticilerinin kefil olduğu ve başını CHP’nin çektiği zillet paydaşlarının mukaddesat düşmanlığını gözler önüne seren rezaletlerinden bazıları şöyle: Atatürk maskesinin arkasına sığınarak iyice zıvanadan çıkan ve başında CHP’li eski vekil Hüsnü Bozkurt’un bulunduğu Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri’nin cenaze törenini “laikliğe aykırı” olduğu gerekçesiyle yargıya taşıyor. Türk Ocaklarının kuruluşunun 110. yılı bahane edilerek düzenlenen “Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları” başlıklı sempozyuma katılan Kılıçdaroğlu, konuşmasına dini uyuşturucu olarak yaftalayan ateist Karl Marx’ın sözüyle başlamakta beis görmüyor. İslam’ı “çağdışı” diye yaftalayan ve bünyelerinde eşcinsel sapkınlar için “LGBT Hakları” birimi bulunduran CHP’nin arka bahçesi konumundaki İstanbul ve İzmir Barosu, 5 bin kişinin görev yaptığı Ankara Adliyesi bünyesinde talep üzerine açılacak olan Yaz Kur’an Kursunu hazmedemeyerek, kararı veren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nı “hesap sormakla” tehdit ediyor. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise, TBMM’de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 4-6 yaş Kur’an kurslarını eleştirerek, okul öncesine verilen din eğitimini ‘orta çağ zihniyeti’ olarak tanımlıyor. Bu kafanın değişmesi mümkün değil Konuyla ilgili Akit’e konuşan AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, “Bunların Müslümanlığına diyecek sözümüz yok ama insanların geçmişe ait düşüncelerini silip atması kolay bir şey değil. Hele hele bunlarınki hiç mümkün değil. Bunlar 28 Şubat’taki tavrını aynen sürdürüyor. 1960’ta Menderes için ne düşündülerse bugün de aynı düşüncelerini muhafaza ediyorlar. Fırsat ellerine geçtiğinde inanç sadedinde elde ettiğimiz bütün kazanımların üstüne çökecekler. Tümünü yok etmeye çalışacaklar. Bu yüzden Saadet Partisi’ni bir türlü anlayamıyoruz. Bunlarla işbirliği yapmalarını yerli yerine oturtamıyoruz. Bunlar daha önce neyin mücadelesini verdiler? Şimdi kimlerle beraberler? Cumhurbaşkanımız ve AK Partili yöneticiler bir alimin cenazesine katılıyor. Ortakları bunun devrim yasalarına aykırılığından söz ediyorlar. Fakat kendileri bir Ermeni din liderinin cenazesine katılmaktan şeref duyuyorlar. Böyle bir şey olabilir mi?” Siyaset Bilimci Yılmaz Altunsoy ise, “Mahmut Efendi Hazretlerinin cenaze merasimine Cumhurbaşkanımızın katılması ve Efendi Hazretlerinin tabutuna omuz vermesi bazı kesimlerde rahatsızlığa neden oldu. Şunu net olarak görüyoruz ki, Millet İttifakı bileşenlerinin patronu olan CHP ve başındaki zihniyet, 1920’lerin CHP’siyle aynı mantaliteye sahip. Hâlâ memleketin öz evlatları olan Müslümanların cenazelerine müdahale edecek hakkı kendilerinde görüyorlar. Yaşam hakkını geçtik, Müslümanların ölme hakkına, defnedilme hakkına, insanların cenazeye katılıp katılamayacaklarına bile karışıyorlar. İnsanların kıyafetlerine karışacak kadar gerici yobaz olduklarını gösteriyorlar. Zillet ortağı olan Saadet Partisi ve diğer sözde muhafazakar partiler ise bu hadiselere sessiz kalıyorlar. Bu sessizlik bize şunu gösteriyor: Demek ki bunlar iktidarı ele alırlarsa Müslümanların cemaatlerinin, tarikatlarının cenaze merasimine dahi müdahale edecekler. Milletimizin bu gerçeği görmesi lazım.”