Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

'Sana söz' sahtekarlığı

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 19.04.2023 - 11:12, Güncelleme: 19.04.2023 - 11:12
 

'Sana söz' sahtekarlığı

Sen kimi kandırıyorsun Kemal efendi?

Yeniakit Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, “Sana söz” sahtekarlığı!" başlıklı yazısında CHP'nin ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Yeniakit Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Cumhurbaşkanına hakaret diye bir suç olmayacak” sözünü verip normal bir haber nedeniyle Akit'e açtığı davaya ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı. İşte Ali İhsan Karahasanoğlu'nun o yazısı: Gözümüzün içine baka baka “Sana söz” diyorlar.. Ne sözü veriyorlar? “Cumhurbaşkanına hakaret diye bir suç olmayacak” sözü veriyorlar.. İyi de, şu an biz anamuhalefet partisi genel başkanına bırakın hakaret etmeyi, eleştiride bile bulunamıyoruz. Hayır, hayır.. Savcılık re’sen başlatmıyor soruşturmayı.. “Sana söz” diyen adamın avukatının şikayeti ile, savcılık ifadeye çağırıyor, bizleri.. Hem de, öyle Lütfü Türkkan’ın şehit bacısına ettiği “sinkaflı küfür” falan değil, yapılan.. Altı üstü, “Kılıçdaroğlu Ekim ayında ‘Kasım’ı bekleyin’ demişti. ‘Patlamayı mı kastetti’ sorusu gündemde” başlıklı bir haber yapılmış.. Yumuşak karınlarına dokunmuş olmalıyız.. Bunun neresinde ne suçu buldular ise.. Hemen savcıya koşmuşlar. Bir habere, üç suçtan birden şikayette bulunmuşlar.. Yanlış okumadınız.. Bir haber, üç ayrı suç.. Ve bu adam, utanmadan sıkılmadan halkın karşısına çıkıp, “Sana söz” diyor.. Devam ediyor, “Benim cumhurbaşkanlığımda,  kimse yazdıklarından dolayı sabahın erken saatinde polisi karşısında bulmayacak” diyor.. Yalan söylüyor.. Şu an dahi ben, Kılıçdaroğlu’nun şikayeti sonucu, süresinde savcılığa gidip ifademi vermezsem, polis benim de sabah erken saatte kapımın önüne dikilecek.. Sen kimi kandırıyorsun, Kemal efendi? Kimi “Sana söz” diye taahhütte bulunarak, aldatmaya kalkıyorsun.. “Üç tane suç” dedim.. Birinci suç; “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek.” Yetmemiş.. “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu da eklemiş, şikayetine. Bu suçu bir yerlerden hatırlıyorsunuz değil mi. Hani şunun şurasında 6-7 ay önce kanunlaşan ama görüşmeleri sırasında CHP’lilerin, “Hukuk devletinde böyle bir suç olmaz. Bu madde ile siyasi iktidar muhaliflerden kimi isterse içeri attıracak” diye eleştirdikleri madde. Ben henüz, kanun yürürlüğe gireli, muhaliflerden hiç kimsenin bu maddeden dolayı cezaevine girdiğini görmedim.. Ama başlangıcı bizimle yapmak istiyor olmalılar ki, Kemal Kılıçdaroğlu, şikayet dilekçesine bu maddeyi de koymuş.. Nasıl bir aymazlık içindeler, görüyor musunuz? Buna “sahtekarlık” demez de, ne denir? İktidarı, “muhalifleri cezaevine koymak için, özel kanun değişikliği yapmak”la suçlayın. Sonra, o maddeyi kullanarak, gazetecileri cezaevine koymaya kalkın.. Hiç utanmıyorlar.. “Ben bu maddeyi, dilekçeye nasıl yazarım. Daha üç ay önce, kıyameti kopartıyor, bu maddenin gazetecileri susturma amaçlı kullanılacağını söylüyordum. Şimdi o maddeyi kullanarak gazetecileri cezaevine koydurmaya nasıl teşebbüs ederim” demiyor.. Bir yandan “Sana söz” diyerek, halkı aldatmaya çalışıyor. Bir yandan da, iktidara yaptıkları ne kadar suçlama var ise, kendileri daha muhalefette iken, o suçlamaları hayata geçiriyorlar.. Üçüncü suç isnadı da “iftira”.. Ne iftirası atmış isek.. “Kasım’ı bekleyin” diyen sen.. Kasım ayı geldiğinde, bununla ilgili açıklama yapmayan sen.. Bu durumda, bir soru bile soramayacak mı gazeteciler? “Kasım’ı bekleyin ile neyi kastetti acaba” diyemeyecekler mi? “Sana söz” Kemal efendi.. Sadece bunu izah etmek üzere, Akit TV’ye gel.. İstediğin gibi  konuş, şikayet dilekçeni izah et.. Hani “Engelleniyoruz. TRT 1 bizi çıkartmıyor” suçlamalarında bulunuyorsun ya.. Al sana, Akit TV’de kendini izah etme imkanı.. Çok merak ediyorum, “basına sansür yasası” olarak itiraz ettiğin bir maddeyi, şikayet dilekçende ihlal edilen kanun maddesi olarak yazmayı, onuruna nasıl yedirebildin? Ama bunlar gerçek dışı iddialarda bulunup, sonra da yan çizme konusunda kaşarlanmışlar.. 2019 mahalli seçimleri öncesinde de, “Namus sözü veriyorum, seçimi kazandığımız belediyelerde, kimse işinden atılmayacak” dememiş miydi? İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 bin işçiyi işinden etti.. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Hiçbir işçinin işten atılmaması”na yönelik “namus sözü” ne oldu ki, şimdi tekrar “Sana söz” diye meydanlara çıkıyor? Çiğnedikleri sözler bir tane , iki tane değil.. Söz vermişti.. Telekom yolsuzluğu(!)nda imzası olan Ali Babacan’ı Yüce Divan’a götürecekti.. Daha koltuğa oturmadan, Ali Babacan ile kanka oldu.. Önceki seçimlerde, “Kazanırsam Yüce Divan’a götüreceğim” dediği Ali Babacan’ı, şimdi Cumhurbaşkanı Yardımcısı koltuğuna oturtma sözü ile seçime gidiyor.. Biz bu adamın hangi sözüne inanalım ki? “Sana söz” diyor da.. Sözünü sabah-akşam çiğnediğini unutturamıyor.. Nasıl ki, Telekom yolsuzluğunun mimarı olarak suçladığı Ali Babacan’ı, Yüce Divan’a yollayacak iken, şimdi Cumhurbaşkanı Yardımcısı koltuğuna oturtma hazırlığında ise.. “5’li çete” diye suçladığı müteahhitleri de, yakında bakanlık koltuğuna oturtma girişiminde bulunabilir.. Bunun ilk işaretini de, vermişti zaten. “5’li çetenin kursağından geçen tüm haram paraları geri alacağım” diye söz verdiği halde. Müteahhitleri, “hırsız”lıkla suçladığı halde.. 5’li çetenin belki de en tepe ismi konumunda olan (hem Avrasya Tüneli, hem de Çanakkale Köprüsü’nün yapım şirketleri arasında yer alan Teknik Yapı’nın sahibi) Ersin Arıoğlu, CHP eski milletvekili çıktı.. Kemal Bey, partisinden milletvekilliği yapan bu adamın yakasına yapıştı mı, “Sen nasıl CHP’lisin” dedi mi, diyebildi mi?   Bırakın hayatta iken hırsızlıkla suçladığı o müteahhitten hesap sormayı, bir ay önce vefat ettiğinde, taziyesine koştu. “Büyük işadamı” iltifatları ile, ailesindeki fertlere başsağlığı diledi.. Hani nerede Kemal bey, “söz”ün.. Hani nerede, “hırsızlık”la suçladığın müteahhitlerden hesap sorman? “Sana söz” diye yola çıkıyorsun.. “Bu nasıl iş, buyur çöz” diyoruz..  Cevap veremiyorsun.. “Ben Kemal” diyorsun.. “Benim cumhurbaşkanlığımda kimse düşüncesini ifade ettiğinden dolayı savcıya gitmeyecek” diyorsun.. 14 Kasım 2022 tarihli şikayet dilekçeni önüne koyuyoruz, tek kelime edemiyorsun.. Senin “Sana söz” vaadine bu millet inanmıyor, Kemal Bey.. İnanmıyor ve “Sana söz, seni sandığa gömeceğiz” diyor..
Sen kimi kandırıyorsun Kemal efendi?

Yeniakit Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, “Sana söz” sahtekarlığı!" başlıklı yazısında CHP'nin ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koydu.

Yeniakit Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Cumhurbaşkanına hakaret diye bir suç olmayacak” sözünü verip normal bir haber nedeniyle Akit'e açtığı davaya ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı.

İşte Ali İhsan Karahasanoğlu'nun o yazısı:

Gözümüzün içine baka baka “Sana söz” diyorlar..

Ne sözü veriyorlar?

“Cumhurbaşkanına hakaret diye bir suç olmayacak” sözü veriyorlar..

İyi de, şu an biz anamuhalefet partisi genel başkanına bırakın hakaret etmeyi, eleştiride bile bulunamıyoruz.

Hayır, hayır.. Savcılık re’sen başlatmıyor soruşturmayı..

“Sana söz” diyen adamın avukatının şikayeti ile, savcılık ifadeye çağırıyor, bizleri..

Hem de, öyle Lütfü Türkkan’ın şehit bacısına ettiği “sinkaflı küfür” falan değil, yapılan..

Altı üstü, “Kılıçdaroğlu Ekim ayında ‘Kasım’ı bekleyin’ demişti. ‘Patlamayı mı kastetti’ sorusu gündemde” başlıklı bir haber yapılmış..

Yumuşak karınlarına dokunmuş olmalıyız..

Bunun neresinde ne suçu buldular ise..

Hemen savcıya koşmuşlar.

Bir habere, üç suçtan birden şikayette bulunmuşlar..

Yanlış okumadınız..

Bir haber, üç ayrı suç..

Ve bu adam, utanmadan sıkılmadan halkın karşısına çıkıp, “Sana söz” diyor.. Devam ediyor, “Benim cumhurbaşkanlığımda,  kimse yazdıklarından dolayı sabahın erken saatinde polisi karşısında bulmayacak” diyor..

Yalan söylüyor..

Şu an dahi ben, Kılıçdaroğlu’nun şikayeti sonucu, süresinde savcılığa gidip ifademi vermezsem, polis benim de sabah erken saatte kapımın önüne dikilecek..

Sen kimi kandırıyorsun, Kemal efendi?

Kimi “Sana söz” diye taahhütte bulunarak, aldatmaya kalkıyorsun..

“Üç tane suç” dedim..

Birinci suç; “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek.”

Yetmemiş..

“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu da eklemiş, şikayetine.

Bu suçu bir yerlerden hatırlıyorsunuz değil mi.

Hani şunun şurasında 6-7 ay önce kanunlaşan ama görüşmeleri sırasında CHP’lilerin, “Hukuk devletinde böyle bir suç olmaz. Bu madde ile siyasi iktidar muhaliflerden kimi isterse içeri attıracak” diye eleştirdikleri madde.

Ben henüz, kanun yürürlüğe gireli, muhaliflerden hiç kimsenin bu maddeden dolayı cezaevine girdiğini görmedim..

Ama başlangıcı bizimle yapmak istiyor olmalılar ki, Kemal Kılıçdaroğlu, şikayet dilekçesine bu maddeyi de koymuş..

Nasıl bir aymazlık içindeler, görüyor musunuz?

Buna “sahtekarlık” demez de, ne denir?

İktidarı, “muhalifleri cezaevine koymak için, özel kanun değişikliği yapmak”la suçlayın.

Sonra, o maddeyi kullanarak, gazetecileri cezaevine koymaya kalkın..

Hiç utanmıyorlar..

“Ben bu maddeyi, dilekçeye nasıl yazarım. Daha üç ay önce, kıyameti kopartıyor, bu maddenin gazetecileri susturma amaçlı kullanılacağını söylüyordum. Şimdi o maddeyi kullanarak gazetecileri cezaevine koydurmaya nasıl teşebbüs ederim” demiyor..

Bir yandan “Sana söz” diyerek, halkı aldatmaya çalışıyor.

Bir yandan da, iktidara yaptıkları ne kadar suçlama var ise, kendileri daha muhalefette iken, o suçlamaları hayata geçiriyorlar..

Üçüncü suç isnadı da “iftira”..

Ne iftirası atmış isek..

“Kasım’ı bekleyin” diyen sen..

Kasım ayı geldiğinde, bununla ilgili açıklama yapmayan sen..

Bu durumda, bir soru bile soramayacak mı gazeteciler?

“Kasım’ı bekleyin ile neyi kastetti acaba” diyemeyecekler mi?

“Sana söz” Kemal efendi..

Sadece bunu izah etmek üzere, Akit TV’ye gel.. İstediğin gibi  konuş, şikayet dilekçeni izah et..

Hani “Engelleniyoruz. TRT 1 bizi çıkartmıyor” suçlamalarında bulunuyorsun ya..

Al sana, Akit TV’de kendini izah etme imkanı..

Çok merak ediyorum, “basına sansür yasası” olarak itiraz ettiğin bir maddeyi, şikayet dilekçende ihlal edilen kanun maddesi olarak yazmayı, onuruna nasıl yedirebildin?

Ama bunlar gerçek dışı iddialarda bulunup, sonra da yan çizme konusunda kaşarlanmışlar..

2019 mahalli seçimleri öncesinde de, “Namus sözü veriyorum, seçimi kazandığımız belediyelerde, kimse işinden atılmayacak” dememiş miydi?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 bin işçiyi işinden etti..

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Hiçbir işçinin işten atılmaması”na yönelik “namus sözü” ne oldu ki, şimdi tekrar “Sana söz” diye meydanlara çıkıyor?

Çiğnedikleri sözler bir tane , iki tane değil..

Söz vermişti..

Telekom yolsuzluğu(!)nda imzası olan Ali Babacan’ı Yüce Divan’a götürecekti..

Daha koltuğa oturmadan, Ali Babacan ile kanka oldu..

Önceki seçimlerde, “Kazanırsam Yüce Divan’a götüreceğim” dediği Ali Babacan’ı, şimdi Cumhurbaşkanı Yardımcısı koltuğuna oturtma sözü ile seçime gidiyor..

Biz bu adamın hangi sözüne inanalım ki?

“Sana söz” diyor da..

Sözünü sabah-akşam çiğnediğini unutturamıyor..

Nasıl ki, Telekom yolsuzluğunun mimarı olarak suçladığı Ali Babacan’ı, Yüce Divan’a yollayacak iken, şimdi Cumhurbaşkanı Yardımcısı koltuğuna oturtma hazırlığında ise..

“5’li çete” diye suçladığı müteahhitleri de, yakında bakanlık koltuğuna oturtma girişiminde bulunabilir..

Bunun ilk işaretini de, vermişti zaten.

“5’li çetenin kursağından geçen tüm haram paraları geri alacağım” diye söz verdiği halde.

Müteahhitleri, “hırsız”lıkla suçladığı halde..

5’li çetenin belki de en tepe ismi konumunda olan (hem Avrasya Tüneli, hem de Çanakkale Köprüsü’nün yapım şirketleri arasında yer alan Teknik Yapı’nın sahibi) Ersin Arıoğlu, CHP eski milletvekili çıktı..

Kemal Bey, partisinden milletvekilliği yapan bu adamın yakasına yapıştı mı, “Sen nasıl CHP’lisin” dedi mi, diyebildi mi?

  Bırakın hayatta iken hırsızlıkla suçladığı o müteahhitten hesap sormayı, bir ay önce vefat ettiğinde, taziyesine koştu.

“Büyük işadamı” iltifatları ile, ailesindeki fertlere başsağlığı diledi..

Hani nerede Kemal bey, “söz”ün..

Hani nerede, “hırsızlık”la suçladığın müteahhitlerden hesap sorman?

“Sana söz” diye yola çıkıyorsun..

“Bu nasıl iş, buyur çöz” diyoruz.. 

Cevap veremiyorsun..

“Ben Kemal” diyorsun..

“Benim cumhurbaşkanlığımda kimse düşüncesini ifade ettiğinden dolayı savcıya gitmeyecek” diyorsun..

14 Kasım 2022 tarihli şikayet dilekçeni önüne koyuyoruz, tek kelime edemiyorsun..

Senin “Sana söz” vaadine bu millet inanmıyor, Kemal Bey..

İnanmıyor ve “Sana söz, seni sandığa gömeceğiz” diyor..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.