Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Savrulan sensin

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 22.12.2022 - 10:40, Güncelleme: 22.12.2022 - 10:40
 

Savrulan sensin

Yargıya hakaret eden Ekrem İmamoğlu’nu mağdur göstermek adına Saraçhane kumpasına imza atan Meral Akşener, gelen tepkiler sonrasında benzeri görülmemiş bir çarpıtmaya imza attı

Dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada benzeri görülmemiş bir çarpıtmaya imza atan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, YSK üyelerine galiz küfürler savurduğu için bağımsız yargı tarafından hapse mahkum edilen Ekrem İmamoğlu’na verdiği desteği, 28 Şubat cuntacılarınca sindirilmeye çalışılan Erdoğan ile yerli ve milli medyanın gür sesi akit ve Yeni Şafak gazetesine benzer destekte bulunduğunu öne sürerek aklamaya çalıştı. Konuşmasında, “her zaman hukuksuzlukların karşısında yer aldığını” öne süren Akşener, gerçekte ise bugün, okuduğu şiir nedeniyle Erdoğan’a verilen 10 aylık mahkumiyet ve siyasi yasak kararlarını onayanlarla, açtıkları astronomik rakamlı tazminat davaları ve polis panzerli baskınlarla akit’i susturmaya çalışanlarla ve düzmece raporlarla Yeni Şafak gazetesini bünyesinde barındıran Albayrak ailesine baskın düzenleyerek gece yarısı çoluk çocuk demeden gözaltına alanlarla aynı safta yer alıyor. Yağlı kazığı çabuk unutmuş Geçmişte kendisini “yağlı kazık ile tehdit eden cuntacıları affeden, “Tehditçi bakan” diye yaftalayan, “köylü kızı” diye aşağılayan üstenci tabakayla barışan ve 28 Şubat darbesine destek verenlerle saf tutacak hale savrulan Meral Akşener, geçmişi çabuk unuttu. Her fırsatta dürüstlükten dem vuran Akşener, dün büyük bir çarpıtmaya imza attı. Konuşmasında, “Ey akit, 1999 hatırlıyor musunuz panik içinde, Kocaeli’nden milletvekili adayı olan eski içişleri bakanı Meral Akşener’i arayıp, ‘Abla ne olursun bizi bir gürültüyle ziyaret et’ dediğinizde seçim çalışmayı bırakıp İzmit’ten sizi ziyarete gelmiştim hatırlıyor musunuz?” derken, gerçekte ise arşivler tam tersini gösteriyor. 1999 yılında akit’in semtinden geçmeyen Akşener’in, gazetemizi 2004 yılında, MHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı sıfatıyla ziyaret ettiği ortaya çıktı. Beraberindeki yandaşları ile büyük bir gürültüyle akit’in kapısını çalan Akşener’in destek vermek yerine, merhum Genel Yayın Koordinatörümüz Mustafa Karahasanoğlu ile o dönem Haber Müdürümüz Ali Adakoğlu’na projeleri ve çalışmaları hakkında bilgi vererek destek istediği öğrenildi. O dönem ismi Vakit olan gazetemiz, Akşener’in ziyaretini, 10 Mart 2004 tarihli sayısında, “9 Işık-9 ilke” başlığıyla haberleştirdi. Gazetemiz ayrıca, ziyaretten 10 gün önce, 1 Mart 2004 tarihinde, “Düğmeye basanları biliyorum” başlığıyla, Adakoğlu’nun Meral Akşener ile yaptığı geniş bir mülakatına sayfalarında yer verdi. Zor zamanında Akit yanındaydı 28 Şubat sürecindeki cesur ve kararlı duruşuyla darbecilerin korkulu rüyası olan ve her türlü susturma girişimine karşı geri adım atmayan akit, başı her sıkıştığında Akşener’in imdadına koşarak defalarca destek verdi. 1998 yılında Aydın Doğan’a ait kartel gazeteleri ve Mesut Yılmaz arasında yaşanan kirli ilişkiyi deşifre eden Akşener’in yanında duran akit, 18 Ocak 1998 tarihli sürmanşetinde söz konusu tapelerin içeriğini yayınlayarak Akşener’e kimsenin cesaret edemeyeceği türden bir destek verdi. akit ayrıca, 19 Ocak 1998 tarihli, “İnsan olan utanır” manşetiyle de Akşener’e yönelik linç girişimini püskürttü. Mazlumun gören gözü haykıran sesi olan akit, 26.12.1998 tarihli sayısında yayınlanan “Suçüstü yakalandılar” başlıklı röportajla, açıkladığı kasetle kartelin çarpık ilişkilerini gözler önüne seren Akşener’e kendisini ifade etme imkânı tanıdı. Mahkûm edenlerle masada Konuşmasında, “Bundan yirmi sene önce, yaşadığı haksızlık karşısında Sayın Erdoğan’ın yanına koştum” diyen Akşener, bugün okuduğu şiir nedeniyle Erdoğan’a verilen 10 aylık mahkumiyet ve siyasi yasak kararını onayan Yargıtay 8. Ceza Dairesi eski Başkanı Naci Ünver’in 4 Kasım 2003’te üye olduğu CHP ile ittifak halinde. Vural Savaş'la ittifak ortağı Refah Partisi’ne açılan kapatma davası için “şahitlik” talebinde bulunan Şevket Kazan’ın teklifini “Allah şahit bir lahza tereddüt etmedim” sözleriyle kabul ettiğini öne süren Akşener, Refah Partisi ve Fazilet Partisi hakkında kapatma davası açan Yargıtay Eski Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş’ın saflarına katıldığı CHP ile aynı masada. Mağdur edenleri unuttu “Ey Yeni Şafak’ın sahipleri gece yarısı eviniz aramaya çalışıldığında avukatınız kimseyi bulamamıştı bula bula beni bulmuştu ben de oradaydım” diye övünen Akşener, takipsizlik kararı verilen bir konu üzerinden Albayrak aleyhinde düzmece raporlar hazırlatarak, aralarında çocukların da olduğu aileden çok sayıda kişiyi gözaltına aldıran DSP’nin devamı CHP zihniyetle iş tutuyor. Darbeci zihniyetle aynı safta Her fırsatta “Kahrolsun istibdat” diyen ve AK Parti iktidarını “darbecilikle” suçlayan Akşener, “mağdur” sıfatıyla verdiği ifade, kendisini “yağlı kazığa oturtmakla” tehdit eden 28 Şubat cuntacılarından şikayetçi olmadığını unutuyor. Yanar döner Akşener'in kafası karışık Dün şiir okuduğu için hapse atılan Başkan Erdoğan’a ve yerli ve milli medyanın gür sesi akit ile Yeni Şafak’a destek vermekle övünen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, bugün devletin yargıcına söven CHP’li İmamoğlu’na sarılması, ‘Apo’nun heykelini dikeceğini’ söyleyen Selahattin Demirtaş’a kahvaltı sözü vermesi, iktidar olması halinde İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğini söylemesi, LGBTİ sapkınlığına göz yumması, kendisi ‘yağlı kazık’ ile tehdit eden cuntacılardan şikayetçi olmaması ve Erdoğan’ı mahkum edenlerle aynı masaya oturması ve akit’i susturacağını söyleyenlerle ittifak kurması, yaşadığı zihin karışıklığını gözler önüne seriyor. Bak Meral abla kim kime destek vermiş HABER MERKEZİ Meral Akşenir’in korsan miting eleştirilerini savuşturmak için daha önce akit, Yenişafak ve Erdoğan’a yönelikte benzeri ziyaretlerde bulunduğunu söylemesi, gözlerin arşiv kayıtlarına çevrilmesine neden oldu. Tarih ve gazete arşivleri, darbecilerin baskısı altındaki Vakit’e yönelik Akşener desteğinden ziyade, akit’in cuntacıların baskısına rağmen Akşener’e sahip çıktığını ortaya koydu. 1998’de kartel medyası ve dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz arasındaki kirli ilişkiye ilişkin Akşener tarafından ifşa edilen ses kayıtlarını, sadece akit manşetine taşımıştı. Darbecilerden korkmayan akit, Akşener’e destek verip kol kanat germişti. Meral Akşener’in bugün hatırlamadığı o manşetler şöyle: 18 Ocak 1998 tarihli akit gazetesinin sürmanşeti: Kartel’den Yılmaz’a ana-avrat “Meral Akşener’in açıkladığı kaset en büyük çeteyi ortaya çıkardı. Kartel patronu Aydın Doğan’ın desteğine karşılık, hükümet, devlet imkanı ve halkın parasını peşkeş çekmiş. Ertuğrul Özkök, Mesut Yılmaz’a ana-avrat sövmüş Meral Akşener’den şok bir kaset daha. Akşener, açıkladığı bir kasetle kartel gazeteleri ile D-Anasol hükümetinin girdiği çirkin çıkar ilişkisini ortaya koydu. Aydın Doğan’a ait Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ile Hazine’den Sorumlu Devlet Bakanı’nın çirkin pazarlığı asıl çetenin D-Anasol hükümeti ile kartel medyası tarafından kurulduğunu ortaya koydu. Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ile Devlet eski Bakanı Güneş Taner arasında geçen konuşmanın ‘mide bulandırıcı’ bir ilişkinin varlığını ortaya koyduğunu belirten Meral Akşener, ‘Bu iki şahsın samimiyetleri, eskiye dostlukları beni hiç ilgilendirmiyor. Bir gazetecinin başbakana ana-avrat sövmesinden söz ediyoruz. O başbakanın bir bakanı bunu kös kös dinliyor. Bunun samimiyetli ilgisi yoktur. Ertuğrul Özkök bu cüreti nereden alıyor. Başbakan’a kendi bakanı karşısında ana-avrat sövme hakkını nereden alıyor? Hemen söyleyelim, Ertuğrul Özkök’ün patronu Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’nı pijamalı bir şekilde ve elleri cebinde karşılama cesaretini nereden aldıysa, Ertuğrul Özkök de bu hakkı oradan alıyor. Sayın Yılmaz’ın şeref ve haysiyetine sahip çıkmak bize düşmez. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık makamının bu kadar ucuzlatılması hepimizi ilgilendiriyor’ şeklinde konuştu.” Bu manşetimiz senin için.. 19 Ocak 1998 akit Gazetesi Manşeti: İnsan Olan Utanır “Önceki gün; DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener tarafından açıklanan ve kartel medyası ile işbirlikçilerinin iç yüzünü gözler önüne seren kaset, ülke gündemine bomba gibi düştü. akit gazetesi tarafından kasetteki konuşmalar detaylı biçimde yayınlanırken, yüzü bile kızarmayan kartel gazeteleri kasetin içeriğiyle ilgili haber vermek yerine skandalı örtbas etmek amacıyla Akşener’e saldırıya geçtiler. Kartel gazeteleri, kısa süre önce yayınlanan çete kasetlerinde kaset kayıtlarının nasıl elde edildiğini gündeme bile getirmezken, kendileriyle ilgili kasetler söz konusu olunca Meral Akşener’i telefonlarını dinletmekle suçladılar. Tek bir merkezden hazırlanmış gibi aynı dili kullanan kartel ve yandaşı gazeteler Akşener’in sözlerini çarpıttı. Diğer yandaş gazeteler de kartele katılarak olayı örtbas etme çabası içerisine girdiler. Aydın Doğan’ın haberin yayınlanmaması için gazeteleri aratarak ricada bulunduğu öne sürüldü. Bütün gazetelerde aynı biçimde kirli ilişki gizlenmeye çalışılırken, gazetelerin bu tavrında Aydın Doğan’ın ricalarının etkili olduğu iddia edildi. Kasetle ortaya çıkan kirli ilişkinin başkahramanı Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, kendisini savunma amacıyla köşesinde yazdığı yazıyı; kasedin kayıt ediliş biçimine ayırarak içeriğini görmezden gelmeyi yeğledi. Ulanlı, Ana-Avrat Konuşma Düşük Bakan Güneş Taner’le görüştüğünü yalanlamayan Özkök, kendisinin aynı zamanda Doğan Yayın Holding yöneticisi olduğunu öne sürerek ‘Ulanlı, ana avratlı’ görüşmeyi masum bir iş görüşmesiymiş gibi lanse etti. Her zamanki yazdığının iki katı büyüklüğünde yazı yazan Özkök, Akşener’i yıldırmak amacıyla hedef göstermeye çalıştı. Akşener’in kaseti açıkladığı basın toplantısını da haber yapan Hürriyet gazetesi, Akşener’in sözlerini aktarmak yerine, muhabirlerinin toplantı sırasında öne sürdüğü suçlamaları yayınladı.”
Yargıya hakaret eden Ekrem İmamoğlu’nu mağdur göstermek adına Saraçhane kumpasına imza atan Meral Akşener, gelen tepkiler sonrasında benzeri görülmemiş bir çarpıtmaya imza attı

Dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada benzeri görülmemiş bir çarpıtmaya imza atan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, YSK üyelerine galiz küfürler savurduğu için bağımsız yargı tarafından hapse mahkum edilen Ekrem İmamoğlu’na verdiği desteği, 28 Şubat cuntacılarınca sindirilmeye çalışılan Erdoğan ile yerli ve milli medyanın gür sesi akit ve Yeni Şafak gazetesine benzer destekte bulunduğunu öne sürerek aklamaya çalıştı. Konuşmasında, “her zaman hukuksuzlukların karşısında yer aldığını” öne süren Akşener, gerçekte ise bugün, okuduğu şiir nedeniyle Erdoğan’a verilen 10 aylık mahkumiyet ve siyasi yasak kararlarını onayanlarla, açtıkları astronomik rakamlı tazminat davaları ve polis panzerli baskınlarla akit’i susturmaya çalışanlarla ve düzmece raporlarla Yeni Şafak gazetesini bünyesinde barındıran Albayrak ailesine baskın düzenleyerek gece yarısı çoluk çocuk demeden gözaltına alanlarla aynı safta yer alıyor.

Yağlı kazığı çabuk unutmuş

Geçmişte kendisini “yağlı kazık ile tehdit eden cuntacıları affeden, “Tehditçi bakan” diye yaftalayan, “köylü kızı” diye aşağılayan üstenci tabakayla barışan ve 28 Şubat darbesine destek verenlerle saf tutacak hale savrulan Meral Akşener, geçmişi çabuk unuttu. Her fırsatta dürüstlükten dem vuran Akşener, dün büyük bir çarpıtmaya imza attı. Konuşmasında, “Ey akit, 1999 hatırlıyor musunuz panik içinde, Kocaeli’nden milletvekili adayı olan eski içişleri bakanı Meral Akşener’i arayıp, ‘Abla ne olursun bizi bir gürültüyle ziyaret et’ dediğinizde seçim çalışmayı bırakıp İzmit’ten sizi ziyarete gelmiştim hatırlıyor musunuz?” derken, gerçekte ise arşivler tam tersini gösteriyor. 1999 yılında akit’in semtinden geçmeyen Akşener’in, gazetemizi 2004 yılında, MHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı sıfatıyla ziyaret ettiği ortaya çıktı. Beraberindeki yandaşları ile büyük bir gürültüyle akit’in kapısını çalan Akşener’in destek vermek yerine, merhum Genel Yayın Koordinatörümüz Mustafa Karahasanoğlu ile o dönem Haber Müdürümüz Ali Adakoğlu’na projeleri ve çalışmaları hakkında bilgi vererek destek istediği öğrenildi. O dönem ismi Vakit olan gazetemiz, Akşener’in ziyaretini, 10 Mart 2004 tarihli sayısında, “9 Işık-9 ilke” başlığıyla haberleştirdi. Gazetemiz ayrıca, ziyaretten 10 gün önce, 1 Mart 2004 tarihinde, “Düğmeye basanları biliyorum” başlığıyla, Adakoğlu’nun Meral Akşener ile yaptığı geniş bir mülakatına sayfalarında yer verdi.

Zor zamanında Akit yanındaydı

28 Şubat sürecindeki cesur ve kararlı duruşuyla darbecilerin korkulu rüyası olan ve her türlü susturma girişimine karşı geri adım atmayan akit, başı her sıkıştığında Akşener’in imdadına koşarak defalarca destek verdi. 1998 yılında Aydın Doğan’a ait kartel gazeteleri ve Mesut Yılmaz arasında yaşanan kirli ilişkiyi deşifre eden Akşener’in yanında duran akit, 18 Ocak 1998 tarihli sürmanşetinde söz konusu tapelerin içeriğini yayınlayarak Akşener’e kimsenin cesaret edemeyeceği türden bir destek verdi. akit ayrıca, 19 Ocak 1998 tarihli, “İnsan olan utanır” manşetiyle de Akşener’e yönelik linç girişimini püskürttü. Mazlumun gören gözü haykıran sesi olan akit, 26.12.1998 tarihli sayısında yayınlanan “Suçüstü yakalandılar” başlıklı röportajla, açıkladığı kasetle kartelin çarpık ilişkilerini gözler önüne seren Akşener’e kendisini ifade etme imkânı tanıdı.

Mahkûm edenlerle masada

Konuşmasında, “Bundan yirmi sene önce, yaşadığı haksızlık karşısında Sayın Erdoğan’ın yanına koştum” diyen Akşener, bugün okuduğu şiir nedeniyle Erdoğan’a verilen 10 aylık mahkumiyet ve siyasi yasak kararını onayan Yargıtay 8. Ceza Dairesi eski Başkanı Naci Ünver’in 4 Kasım 2003’te üye olduğu CHP ile ittifak halinde.

Vural Savaş'la ittifak ortağı

Refah Partisi’ne açılan kapatma davası için “şahitlik” talebinde bulunan Şevket Kazan’ın teklifini “Allah şahit bir lahza tereddüt etmedim” sözleriyle kabul ettiğini öne süren Akşener, Refah Partisi ve Fazilet Partisi hakkında kapatma davası açan Yargıtay Eski Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş’ın saflarına katıldığı CHP ile aynı masada.

Mağdur edenleri unuttu

“Ey Yeni Şafak’ın sahipleri gece yarısı eviniz aramaya çalışıldığında avukatınız kimseyi bulamamıştı bula bula beni bulmuştu ben de oradaydım” diye övünen Akşener, takipsizlik kararı verilen bir konu üzerinden Albayrak aleyhinde düzmece raporlar hazırlatarak, aralarında çocukların da olduğu aileden çok sayıda kişiyi gözaltına aldıran DSP’nin devamı CHP zihniyetle iş tutuyor.

Darbeci zihniyetle aynı safta

Her fırsatta “Kahrolsun istibdat” diyen ve AK Parti iktidarını “darbecilikle” suçlayan Akşener, “mağdur” sıfatıyla verdiği ifade, kendisini “yağlı kazığa oturtmakla” tehdit eden 28 Şubat cuntacılarından şikayetçi olmadığını unutuyor.

Yanar döner Akşener'in kafası karışık

Dün şiir okuduğu için hapse atılan Başkan Erdoğan’a ve yerli ve milli medyanın gür sesi akit ile Yeni Şafak’a destek vermekle övünen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, bugün devletin yargıcına söven CHP’li İmamoğlu’na sarılması, ‘Apo’nun heykelini dikeceğini’ söyleyen Selahattin Demirtaş’a kahvaltı sözü vermesi, iktidar olması halinde İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğini söylemesi, LGBTİ sapkınlığına göz yumması, kendisi ‘yağlı kazık’ ile tehdit eden cuntacılardan şikayetçi olmaması ve Erdoğan’ı mahkum edenlerle aynı masaya oturması ve akit’i susturacağını söyleyenlerle ittifak kurması, yaşadığı zihin karışıklığını gözler önüne seriyor.

Bak Meral abla kim kime destek vermiş

HABER MERKEZİ

Meral Akşenir’in korsan miting eleştirilerini savuşturmak için daha önce akit, Yenişafak ve Erdoğan’a yönelikte benzeri ziyaretlerde bulunduğunu söylemesi, gözlerin arşiv kayıtlarına çevrilmesine neden oldu. Tarih ve gazete arşivleri, darbecilerin baskısı altındaki Vakit’e yönelik Akşener desteğinden ziyade, akit’in cuntacıların baskısına rağmen Akşener’e sahip çıktığını ortaya koydu. 1998’de kartel medyası ve dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz arasındaki kirli ilişkiye ilişkin Akşener tarafından ifşa edilen ses kayıtlarını, sadece akit manşetine taşımıştı. Darbecilerden korkmayan akit, Akşener’e destek verip kol kanat germişti.
Meral Akşener’in bugün hatırlamadığı o manşetler şöyle: 18 Ocak 1998 tarihli akit gazetesinin sürmanşeti:

Kartel’den Yılmaz’a ana-avrat

“Meral Akşener’in açıkladığı kaset en büyük çeteyi ortaya çıkardı. Kartel patronu Aydın Doğan’ın desteğine karşılık, hükümet, devlet imkanı ve halkın parasını peşkeş çekmiş. Ertuğrul Özkök, Mesut Yılmaz’a ana-avrat sövmüş Meral Akşener’den şok bir kaset daha. Akşener, açıkladığı bir kasetle kartel gazeteleri ile D-Anasol hükümetinin girdiği çirkin çıkar ilişkisini ortaya koydu. Aydın Doğan’a ait Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ile Hazine’den Sorumlu Devlet Bakanı’nın çirkin pazarlığı asıl çetenin D-Anasol hükümeti ile kartel medyası tarafından kurulduğunu ortaya koydu. Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ile Devlet eski Bakanı Güneş Taner arasında geçen konuşmanın ‘mide bulandırıcı’ bir ilişkinin varlığını ortaya koyduğunu belirten Meral Akşener, ‘Bu iki şahsın samimiyetleri, eskiye dostlukları beni hiç ilgilendirmiyor. Bir gazetecinin başbakana ana-avrat sövmesinden söz ediyoruz. O başbakanın bir bakanı bunu kös kös dinliyor. Bunun samimiyetli ilgisi yoktur. Ertuğrul Özkök bu cüreti nereden alıyor. Başbakan’a kendi bakanı karşısında ana-avrat sövme hakkını nereden alıyor? Hemen söyleyelim, Ertuğrul Özkök’ün patronu Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’nı pijamalı bir şekilde ve elleri cebinde karşılama cesaretini nereden aldıysa, Ertuğrul Özkök de bu hakkı oradan alıyor. Sayın Yılmaz’ın şeref ve haysiyetine sahip çıkmak bize düşmez. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık makamının bu kadar ucuzlatılması hepimizi ilgilendiriyor’ şeklinde konuştu.”

Bu manşetimiz senin için..

19 Ocak 1998 akit Gazetesi Manşeti:

İnsan Olan Utanır

“Önceki gün; DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener tarafından açıklanan ve kartel medyası ile işbirlikçilerinin iç yüzünü gözler önüne seren kaset, ülke gündemine bomba gibi düştü. akit gazetesi tarafından kasetteki konuşmalar detaylı biçimde yayınlanırken, yüzü bile kızarmayan kartel gazeteleri kasetin içeriğiyle ilgili haber vermek yerine skandalı örtbas etmek amacıyla Akşener’e saldırıya geçtiler. Kartel gazeteleri, kısa süre önce yayınlanan çete kasetlerinde kaset kayıtlarının nasıl elde edildiğini gündeme bile getirmezken, kendileriyle ilgili kasetler söz konusu olunca Meral Akşener’i telefonlarını dinletmekle suçladılar. Tek bir merkezden hazırlanmış gibi aynı dili kullanan kartel ve yandaşı gazeteler Akşener’in sözlerini çarpıttı. Diğer yandaş gazeteler de kartele katılarak olayı örtbas etme çabası içerisine girdiler. Aydın Doğan’ın haberin yayınlanmaması için gazeteleri aratarak ricada bulunduğu öne sürüldü. Bütün gazetelerde aynı biçimde kirli ilişki gizlenmeye çalışılırken, gazetelerin bu tavrında Aydın Doğan’ın ricalarının etkili olduğu iddia edildi. Kasetle ortaya çıkan kirli ilişkinin başkahramanı Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, kendisini savunma amacıyla köşesinde yazdığı yazıyı; kasedin kayıt ediliş biçimine ayırarak içeriğini görmezden gelmeyi yeğledi.

Ulanlı, Ana-Avrat Konuşma

Düşük Bakan Güneş Taner’le görüştüğünü yalanlamayan Özkök, kendisinin aynı zamanda Doğan Yayın Holding yöneticisi olduğunu öne sürerek ‘Ulanlı, ana avratlı’ görüşmeyi masum bir iş görüşmesiymiş gibi lanse etti. Her zamanki yazdığının iki katı büyüklüğünde yazı yazan Özkök, Akşener’i yıldırmak amacıyla hedef göstermeye çalıştı. Akşener’in kaseti açıkladığı basın toplantısını da haber yapan Hürriyet gazetesi, Akşener’in sözlerini aktarmak yerine, muhabirlerinin toplantı sırasında öne sürdüğü suçlamaları yayınladı.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.