Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Sermayenin güvenli limanı Batı değil Türkiye olmalı!

Ekonomi 22.03.2022 - 11:06, Güncelleme: 22.03.2022 - 11:06
 

Sermayenin güvenli limanı Batı değil Türkiye olmalı!

Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta Avrupa ülkelerinin kanunları ve hususi mülkiyet hakkını çiğneyerek Rus işadamlarının malvarlığına el koyması, Batı’da devasa yatırımlar gerçekleştiren Körfez sermayesini tedirgin etti. Akit’e konuşan ekonomistler ve stratejistler, “Körfez sermayesinin rotası haydut Batı değil, istikrar ve güvenin adresi Türkiye olmalıdır” dedi.

Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmalar yaklaşık bir aydır devam ederken, askeri hiçbir operasyonda bulunamayan Batılı ülkeler, evrensel hususi mülkiyet hakkını yok sayarak Rus sermayedarların milyarlarca dolarlık malvarlığına el koyuyor. Körfez ülkelerine uyarı Bu hoyrat adımlar, Batı’da devasa yatırımlar gerçekleştiren Körfez sermayesine ders oluyor. Batı’ya trilyon dolarlar yığan Körfez sermayesi mensupları, yaşanacak en küçük krizde ne tür haydutluklara maruz kalacağını görerek yüzünü Ankara’ya çeviriyor. Halihazırda 1.5 trilyon dolarlık fona sahip olan Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar ve BAE’nin enerji, gayrimenkul, inşaat, denizcilik, sağlık, spor, sanayi, alt yapı yatırımlarının % 90’ından fazlasının Batı ülkelerinde olduğu biliniyor. Uzmanlar, sermaye ibresinin her halükarda güvenilir liman olan Türkiye’ye yönelmesi için bu krizin ibret vesikası içerdiğini söylüyor. Türkiye bir fırsat Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, şu değerlendirmede bulundu: “Küresel sermaye ağı bundan yaklaşık 150 yıl önce kuruldu. Bunun merkezi ise ABD. Bankacılık başta olmak üzere birçok ekonomik sistem tamamen küresel sermaye düzeneğinin kuruluşudur. Ne yapılırsa yapılsın bunlardan bağımsız bir düzen kurulmadıkça malvarlığına el koymalar, ambargolar, ekonomiye müdahaleler sürekli devam edecektir. Politik bir talebi veya beklentisi olduğu zaman ülkeler üzerinde bunu sopa olarak kullanıyorlar. Arap sermayesinin de buna dahil olduğu bu döngü küresel sermayenin yönetimindedir. Bunun dışına rahmetli Erbakan Hoca D-8’le çıkmaya çalıştı fakat bu çalışmaya katılan devletlerin üzerine gelerek projeyi akim bıraktılar. Bu gündem Arap sermayesi için fırsat olmalıdır. Sermaye peyderpey Türkiye’ye yönelmelidir. D-8, ortak para veya kendi paralarımız üzerinden ticaret sistemi olarak yeni bir finans sistemi kurulmalıdır. Bu coğrafyaya hitap eden, para döngüsünün burada olduğu, keyfi olarak el konulmayacak şekilde yeni bir sistem oluşturulmalıdır. Bu sisteme Türkiye’nin öncülük edebilir. Böylece devlet ve kuruluşların ekonomideki tam bağımsızlığı sağlanabilir.” Oligarklar güvende değil Uzman Ekonomist Prof. Dr. Atila Artam da, şunları kaydetti: “Mevcut Anglo Amerikan dediğimiz ABD’lilerle Ruslar arasındaki bu rekabet savaşında çıkan hadise Rusya’yı ekonomik olarak durdurmak için başlatıldı. ABD’nin tutumu her zaman malumdur; ‘ondan 3’e alma benden 8’e al. Yoksa senin kafanı kırarım!’ Rus oligarklar emek sarf ederek değil devlet desteğiyle edindikleri servetlerle biliniyor. Aynı durum Körfez sermayedarları için de geçerlidir. Onlar demek devlet demektir. İleride Batı arasındaki olası sürtüşmede neler yaşanacağı görülüyor. Neden güvenli liman? Türkiye bu savaşta tarafsız kalabilen tek ülke. İnşallah bu başarılı politikamız aynen sürdürülecektir. Bu yönüyle yatırımcı yönünden bakılırsa güvenilir bir liman. Batılı ülkeler için, Rusya için, Ukrayna için olduğu gibi Körfez ülkeleri için de güvenilir liman Türkiye’dir. Siyasi ve ekonomik istikrara da sahip olması hasebiyle Körfez sermayesi için ülkemiz ciddi bir cazibe merkezidir. Körfez sermayesi keyfiliğin değil istikrar ve güvenin adresi olan Türkiye’ye yönelmelidir. Muhalefetin de bu sürece katkı sunması gerekmektedir. ‘Her şeyi Araplara satıyorlar’ şeklinde söylem üretmesinler.”
Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta Avrupa ülkelerinin kanunları ve hususi mülkiyet hakkını çiğneyerek Rus işadamlarının malvarlığına el koyması, Batı’da devasa yatırımlar gerçekleştiren Körfez sermayesini tedirgin etti. Akit’e konuşan ekonomistler ve stratejistler, “Körfez sermayesinin rotası haydut Batı değil, istikrar ve güvenin adresi Türkiye olmalıdır” dedi.

Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmalar yaklaşık bir aydır devam ederken, askeri hiçbir operasyonda bulunamayan Batılı ülkeler, evrensel hususi mülkiyet hakkını yok sayarak Rus sermayedarların milyarlarca dolarlık malvarlığına el koyuyor.

Körfez ülkelerine uyarı

Bu hoyrat adımlar, Batı’da devasa yatırımlar gerçekleştiren Körfez sermayesine ders oluyor. Batı’ya trilyon dolarlar yığan Körfez sermayesi mensupları, yaşanacak en küçük krizde ne tür haydutluklara maruz kalacağını görerek yüzünü Ankara’ya çeviriyor. Halihazırda 1.5 trilyon dolarlık fona sahip olan Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar ve BAE’nin enerji, gayrimenkul, inşaat, denizcilik, sağlık, spor, sanayi, alt yapı yatırımlarının % 90’ından fazlasının Batı ülkelerinde olduğu biliniyor. Uzmanlar, sermaye ibresinin her halükarda güvenilir liman olan Türkiye’ye yönelmesi için bu krizin ibret vesikası içerdiğini söylüyor.

Türkiye bir fırsat

Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, şu değerlendirmede bulundu: “Küresel sermaye ağı bundan yaklaşık 150 yıl önce kuruldu. Bunun merkezi ise ABD. Bankacılık başta olmak üzere birçok ekonomik sistem tamamen küresel sermaye düzeneğinin kuruluşudur. Ne yapılırsa yapılsın bunlardan bağımsız bir düzen kurulmadıkça malvarlığına el koymalar, ambargolar, ekonomiye müdahaleler sürekli devam edecektir. Politik bir talebi veya beklentisi olduğu zaman ülkeler üzerinde bunu sopa olarak kullanıyorlar. Arap sermayesinin de buna dahil olduğu bu döngü küresel sermayenin yönetimindedir. Bunun dışına rahmetli Erbakan Hoca D-8’le çıkmaya çalıştı fakat bu çalışmaya katılan devletlerin üzerine gelerek projeyi akim bıraktılar. Bu gündem Arap sermayesi için fırsat olmalıdır. Sermaye peyderpey Türkiye’ye yönelmelidir. D-8, ortak para veya kendi paralarımız üzerinden ticaret sistemi olarak yeni bir finans sistemi kurulmalıdır. Bu coğrafyaya hitap eden, para döngüsünün burada olduğu, keyfi olarak el konulmayacak şekilde yeni bir sistem oluşturulmalıdır. Bu sisteme Türkiye’nin öncülük edebilir. Böylece devlet ve kuruluşların ekonomideki tam bağımsızlığı sağlanabilir.”

Oligarklar güvende değil

Uzman Ekonomist Prof. Dr. Atila Artam da, şunları kaydetti: “Mevcut Anglo Amerikan dediğimiz ABD’lilerle Ruslar arasındaki bu rekabet savaşında çıkan hadise Rusya’yı ekonomik olarak durdurmak için başlatıldı. ABD’nin tutumu her zaman malumdur; ‘ondan 3’e alma benden 8’e al. Yoksa senin kafanı kırarım!’ Rus oligarklar emek sarf ederek değil devlet desteğiyle edindikleri servetlerle biliniyor. Aynı durum Körfez sermayedarları için de geçerlidir. Onlar demek devlet demektir. İleride Batı arasındaki olası sürtüşmede neler yaşanacağı görülüyor.

Neden güvenli liman?

Türkiye bu savaşta tarafsız kalabilen tek ülke. İnşallah bu başarılı politikamız aynen sürdürülecektir. Bu yönüyle yatırımcı yönünden bakılırsa güvenilir bir liman. Batılı ülkeler için, Rusya için, Ukrayna için olduğu gibi Körfez ülkeleri için de güvenilir liman Türkiye’dir. Siyasi ve ekonomik istikrara da sahip olması hasebiyle Körfez sermayesi için ülkemiz ciddi bir cazibe merkezidir. Körfez sermayesi keyfiliğin değil istikrar ve güvenin adresi olan Türkiye’ye yönelmelidir. Muhalefetin de bu sürece katkı sunması gerekmektedir. ‘Her şeyi Araplara satıyorlar’ şeklinde söylem üretmesinler.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.