'Siyasi cinayetler konusunda somut şüpheler var' demişti! Eski MİT'çi Öneş ilk ifadesinde kıvırdı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ittifak ortağı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, "siyasi suikastler olabilir." iddialarına söylemleri ile destek veren MİT Müsteşar eski Yardımcısı Cevat Öneş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında "tanık" kapsamında ifade verdi. Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz yılın Ekim ayında, "Siyasi suikastler konusunda kaygılarım var." ifadeleri ile tartışma konusu olan bir iddiayı gündeme getirmişti. Kılıçdaroğlu'nun çıkışına destek veren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de "Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşmedim, bilgim yok ama duyumların ciddiye alınması gerekir." demişti. Öte yandan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın ise Sözcü gazetesine konuşarak, "Siyasi suikastler yapılacağı yönünde bizim da aldığımız duyumlar var." ifadelerini kullanmıştı. İktidara da iftira atmıştı Kılıçdaroğlu'nun öne sürdüğü iddiaya destek veren MİT Müsteşar eski Yardımcısı Cevat Öneş de, "Siyasi cinayetler konusunda somut şüpheler var." ifadeleri ile muhalefetin gündem oluşturma çabasına ortaklık etmişti. Kılıçdaroğlu'nun "siyasi cinayetler" konusundaki açıklamalarında haklı olduğunu belirten Öneş, asılsız iddialarla iktidarı da hedef alarak, "Bu olayların siyasi iktidar cenahından hatta yöneticileri tarafından desteklendiğini de görebiliyoruz." demişti. İlk ifadesinde kıvırdı Yaşanan sürecin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında "tanık" olarak dinlenen eski MİT yöneticisi Öneş, ilk ifadesinde kıvırarak geri adım attı. "Benim kesinlikle herhangi bir siyasi lidere, diplomata, devlet görevlisine herhangi bir kimse ya da grup tarafından siyasi suikast yapılacağına ya da yapılma ihtimaline dair bilgim ve görgüm yoktur." diyen Öneş, ifadesinde şunları söyledi: Gündeme ilişkin bir konu olması sebebi ile bahse konu açıklama ile görüşlerimi dile getirdim. Devletimizin 90’lı yıllarda siyasi cinayetler sebebi ile çok sıkıntılar yaşadığını, bu olayların tekrar etmemesi gerektiğini, Türkiye için hassas bir konu olduğunu idari bakımdan, yargı bakımından ve parlamento bakımından gecikmeden bu iddialar ile ilgili araştırma yapılması gerektiğini, Türkiye’nin yaşadığı iç ve dış sıkıntılar sebebi ile konunun hassasiyetini koruduğunu belirttim.