Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

SP’li yazar, nankörlükte zirve yaptı

Gündem 28.03.2022 - 09:32, Güncelleme: 28.03.2022 - 09:32
 

SP’li yazar, nankörlükte zirve yaptı

Başörtüsü yasağı ve katsayı zulmü başta olmak üzere pek çok engeli ortadan kaldıran AK Parti’ye hiçbir şey yapmamış gibi saldıran Saadet Partili Mustafa Kaya, bunu yaparken, başörtüsü yasağının mimarı CHP ile ittifaklarını gizleyerek de büyük bir aymazlık örneği sergiledi. 20 yılda çözülemeyenleri tek tek ele alan, halledilen problemlerden ise bir cümleyle bile bahsetmeyen Milli Gazete yazarı büyük tepki çekti.

Başörtüsü yasağı ve katsayı zulmü başta olmak üzere pek çok engeli ortadan kaldıran AK Parti’ye hiçbir şey yapmamış gibi saldıran Saadet Partili Mustafa Kaya, bunu yaparken, başörtüsü yasağının mimarı CHP ile ittifaklarını gizleyerek de büyük bir aymazlık örneği sergiledi. 20 yılda çözülemeyenleri tek tek ele alan, halledilen problemlerden ise bir cümleyle bile bahsetmeyen Milli Gazete yazarı, pişkin yazısında şunları kaydetti:    "Gelecek yıl Cumhuriyet’in 100. yılı tamamlanacak ve 29 Ekim 1923’ün üzerinden tam bir asır geçmiş olacak. Bu dönemin beşte birinde iktidar olan bir partinin yetkilisi resmen dalga geçer gibi bu zamana kadar işbaşında geçirdikleri zamanı “hazırlık” olarak tanımlamış. “Hazırlıklarımızı tamamlamamız 19 yıl sürdü, asıl şimdi başlıyoruz” ifadelerini tekrar gündeme taşımış. Buna inanıyorsa problem, inanmadan başka söyleyecek söz kalmadığı için böyle konuşmaya devam ediyorsa bu durum daha da büyük bir problemdir. Gerçeklikten kopuştur. Tedirginliğin dışa vurumudur. Yeni hikâyeler oluşturulamadığı için eski defterlerden medet ummaktır. Bu milletin bunca yıllık desteğini istismar etmektir. İktidarı kaybetme telaşıyla ağızdan çıkanı kulağın duymamasıdır.  Geçtiğimiz 20 yıllık süre zarfında ülkenin yapısal sorunları gerçek bir çözüme kavuşturuldu mu? El yordamıyla deneme tahtasına çevrilen ekonomi için daha hangi hazırlıklar yapılacak? Ekonomik sorunların ortadan kalkması için mesela bir 20 yıl daha mı isteniyor? Düne kadar kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyken bugün temel gıda maddelerinde bile dışa bağımlı hale gelindiyse bu 19 yılda özel tasarlanan bir tercih olarak planlandı diyebilir miyiz? Dış politikada sürekli gelgitler yaşatan tutarsızlıkları yapmamız için alnımıza silah mı dayadılar? Ellerimizi bağladılar da bizi hareketsiz mi bıraktılar? ABD’nin gazına gelip Suriye’nin Afganistan yapılması için hangi teklif aklımızı başımızdan aldı da yüzyıllık Cumhuriyet döneminin en büyük güvenlik sorununu başımıza bela ettik? Anadolu köylerini boşaltmak, insanları üretimden çekmek, büyük şehirlere istif etmek, hayvancılığı perişan etmek gibi büyük gaflet içeren uygulamalardan ülke ve millet için ne fayda bekledik de güle oynaya bunları hayata geçirdik? Çiftçilerimizin yaş ortalaması 60. Sığınmacılarla birlikte 90 milyonu aşan nüfusu bu yaştaki çiftçilerle mi besleyeceğiz? Üretme heyecanı her geçen gün kaybolan insanlarımızı bu noktaya getirmek için neden bu kadar çabaya ihtiyaç duyduk? İnsanları üretimden çekmenin bu ülke için bir intihar olduğunu bilmek, fark etmek için daha ne kadar bedel ödeyeceğiz? 8 milyonu aşan üniversite öğrencimiz var diye övünürken, gençlerimizin ekserisinin ilk fırsatta yurtdışında çalışmayı, yaşamayı tercih etmesinin nedenlerini soruşturmak yerine bunu bir başarı hikâyesi şeklinde takdim etmek için mi özel algı yönetimi hazırlıklar mı yaptık? 3 liralık işi 13 liraya yaptırdığımız yatırımları yap-işlet-devret modeli altında takdim ederken, cebimizden beş kuruş çıkmıyor dedikten sonra verilen geçiş garantileriyle milletin cebinden alıp müteahhitlerin cebine risksiz iş imkânlarını oluşturmak için çok mu derin hesaplara başvurduk? Bu soruları daha da artırmak mümkün. Gel gör ki iktidar yetkilileri bu tür soruları değil de her şeyin güllük gülistanlık olduğuna dair cümleleri duymak istiyor. Bence iktidar partileri artık kendilerini muhalefete hazırlasalar iyi olur. Çünkü bu türden cümleler kurmaları, ayakta kalmak için bin bir türlü zorluklarla mücadele eden insanlarımızı üzüntüden kahrediyor. Tepki ve kızgınlıklarını artırıyor. Kasıtlı cümleler gibi algılıyor. Her yapılan anket ve araştırma da bu gerçeği ortaya koyuyor."
Başörtüsü yasağı ve katsayı zulmü başta olmak üzere pek çok engeli ortadan kaldıran AK Parti’ye hiçbir şey yapmamış gibi saldıran Saadet Partili Mustafa Kaya, bunu yaparken, başörtüsü yasağının mimarı CHP ile ittifaklarını gizleyerek de büyük bir aymazlık örneği sergiledi. 20 yılda çözülemeyenleri tek tek ele alan, halledilen problemlerden ise bir cümleyle bile bahsetmeyen Milli Gazete yazarı büyük tepki çekti.

Başörtüsü yasağı ve katsayı zulmü başta olmak üzere pek çok engeli ortadan kaldıran AK Parti’ye hiçbir şey yapmamış gibi saldıran Saadet Partili Mustafa Kaya, bunu yaparken, başörtüsü yasağının mimarı CHP ile ittifaklarını gizleyerek de büyük bir aymazlık örneği sergiledi. 20 yılda çözülemeyenleri tek tek ele alan, halledilen problemlerden ise bir cümleyle bile bahsetmeyen Milli Gazete yazarı, pişkin yazısında şunları kaydetti: 

 

"Gelecek yıl Cumhuriyet’in 100. yılı tamamlanacak ve 29 Ekim 1923’ün üzerinden tam bir asır geçmiş olacak. Bu dönemin beşte birinde iktidar olan bir partinin yetkilisi resmen dalga geçer gibi bu zamana kadar işbaşında geçirdikleri zamanı “hazırlık” olarak tanımlamış. “Hazırlıklarımızı tamamlamamız 19 yıl sürdü, asıl şimdi başlıyoruz” ifadelerini tekrar gündeme taşımış. Buna inanıyorsa problem, inanmadan başka söyleyecek söz kalmadığı için böyle konuşmaya devam ediyorsa bu durum daha da büyük bir problemdir. Gerçeklikten kopuştur. Tedirginliğin dışa vurumudur. Yeni hikâyeler oluşturulamadığı için eski defterlerden medet ummaktır. Bu milletin bunca yıllık desteğini istismar etmektir. İktidarı kaybetme telaşıyla ağızdan çıkanı kulağın duymamasıdır.

 Geçtiğimiz 20 yıllık süre zarfında ülkenin yapısal sorunları gerçek bir çözüme kavuşturuldu mu?

El yordamıyla deneme tahtasına çevrilen ekonomi için daha hangi hazırlıklar yapılacak? Ekonomik sorunların ortadan kalkması için mesela bir 20 yıl daha mı isteniyor?

Düne kadar kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyken bugün temel gıda maddelerinde bile dışa bağımlı hale gelindiyse bu 19 yılda özel tasarlanan bir tercih olarak planlandı diyebilir miyiz?

Dış politikada sürekli gelgitler yaşatan tutarsızlıkları yapmamız için alnımıza silah mı dayadılar? Ellerimizi bağladılar da bizi hareketsiz mi bıraktılar?

ABD’nin gazına gelip Suriye’nin Afganistan yapılması için hangi teklif aklımızı başımızdan aldı da yüzyıllık Cumhuriyet döneminin en büyük güvenlik sorununu başımıza bela ettik?

Anadolu köylerini boşaltmak, insanları üretimden çekmek, büyük şehirlere istif etmek, hayvancılığı perişan etmek gibi büyük gaflet içeren uygulamalardan ülke ve millet için ne fayda bekledik de güle oynaya bunları hayata geçirdik?

Çiftçilerimizin yaş ortalaması 60. Sığınmacılarla birlikte 90 milyonu aşan nüfusu bu yaştaki çiftçilerle mi besleyeceğiz? Üretme heyecanı her geçen gün kaybolan insanlarımızı bu noktaya getirmek için neden bu kadar çabaya ihtiyaç duyduk? İnsanları üretimden çekmenin bu ülke için bir intihar olduğunu bilmek, fark etmek için daha ne kadar bedel ödeyeceğiz?

8 milyonu aşan üniversite öğrencimiz var diye övünürken, gençlerimizin ekserisinin ilk fırsatta yurtdışında çalışmayı, yaşamayı tercih etmesinin nedenlerini soruşturmak yerine bunu bir başarı hikâyesi şeklinde takdim etmek için mi özel algı yönetimi hazırlıklar mı yaptık?

3 liralık işi 13 liraya yaptırdığımız yatırımları yap-işlet-devret modeli altında takdim ederken, cebimizden beş kuruş çıkmıyor dedikten sonra verilen geçiş garantileriyle milletin cebinden alıp müteahhitlerin cebine risksiz iş imkânlarını oluşturmak için çok mu derin hesaplara başvurduk?

Bu soruları daha da artırmak mümkün. Gel gör ki iktidar yetkilileri bu tür soruları değil de her şeyin güllük gülistanlık olduğuna dair cümleleri duymak istiyor. Bence iktidar partileri artık kendilerini muhalefete hazırlasalar iyi olur. Çünkü bu türden cümleler kurmaları, ayakta kalmak için bin bir türlü zorluklarla mücadele eden insanlarımızı üzüntüden kahrediyor. Tepki ve kızgınlıklarını artırıyor. Kasıtlı cümleler gibi algılıyor. Her yapılan anket ve araştırma da bu gerçeği ortaya koyuyor."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.