Tarihi şadırvanı meyhane yapmışlar

Akit, Tarihi Sultanahmet Cezaevi’nin avlusunda kalan ve Eda Taşpınar adlı ahlak yoksunu tasarımcı müsveddesinin içerisinde çekindiği uygunsuz fotoğrafla gündeme gelen Cezaevi Mescidi ve şadırvanına yönelik skandalların perdesini aralıyor. Tarihi cezaevini 49 yıllığına otel olarak kiralayan Four Seasons Hotel yönetiminin, sözde onarım adı altında caminin kitabelerini söktükleri ve şadırvanı da kaçak ilavelerle meyhaneye çevirdikleri ortaya çıktı. Cami stüdyo, şadırvan meyhane olmuş Sosyal medyada paylaştığı uygunsuz pozlarla gündeme gelmeye çalışan ahlak fukarası Eda Taşpınar’ın içerisinde soyunarak yarı çıplak poz verdiği camide yaşanan rezaletlerin bununla sınırlı kalmadığı ortaya çıktı. Fatih Cankurtaran’da bulunan ve 1994’te, 49 yıllığına Kanada merkezli Four Seasons Hotels’e kiralanarak otel olarak işletilmeye başlanan tarihi Sultanahmet Cezaevi’nin avlusunda kalan Cezaevi Mescidi’nin duvarlarındaki tarihi kitabelerinin söküldüğü, kapılarının vatandaşa kapatıldığı ve mescide ait tarihi şadırvanın ise meyhane olarak kullanıldığı tespit edildi. Kadastral boşlukta kalması ve mülkiyet durumunun belli olmamasından faydalanan Four Seasons Hotel yönetiminin, 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nca ‘Dünya Miras Alanı’ ilan edilen bölgede bulunan şadırvanı, kaçak ilavelerle içkili restorana çevirmesi büyük tepki çekti. İmam atanırsa rezalet biter Bir dönem Sultanahmet Cezaevi’nde tutuklu kalan Necip Fazıl Kısakürek’in abdest alıp namaz kıldığı mescid ve şadırvana yapılanlar maşeri vicdanları yaralarken, yetkililerin bir an önce harekete geçmesi bekleniyor. Tarihi mescid ve şadırvanın acınası halini Akit’e değerlendiren İstanbul Çevre Kültür ve Tarihi Eserleri Koruma Derneği Başkanı Dr. Erhan Sarışın, “2016’da biz dernek olarak orayı tescil ettirmiştik. Orası eski saray terzilerinin mescidiydi. 1950’lerde ise cezaevi camisine dönüştürülmüş. Mescidin belli bir kısmı cezaevinin içinde kalıyor. Otel müşterileri kılsın diye cami olarak tutuyorlar ama vatandaşa açmadılar. Ortaya çıkan görüntülere bakılırsa, anladığım kadarıyla mescide sahip çıkmıyorlar. Tarihi şadırvan ise içkili restoran olarak kullanıyor. Müftülük oraya imam atamadı. İmam atamadığı için onların eline kaldı. O kadın orada sadece bir tane fotoğraf çektirmemiş. Bayağı çok çektirmiş. Otel yönetimi de yaşananlara resmen göz yummuş. Üstad Necip Fazıl Kısakürek cezaevinde yatarken orada namaz kılmıştır. Müftülük buraya imam kadrosu atarsa, burası resmi bir cami olacak. O zaman otel burayı kullanamayacak. O yüzden yetkililer bir an önce harekete geçerek bu ayıbı temizlemeli.” ifadelerini kullandı. Mescidin her yerinde yarı çıplak poz vermiş Öte yandan, Müslümanların kutsalı olan camide hayasızca fotoğraf çektiren Robert Koleji adlı papaz okulu mezunu Eda Taşpınar’ın Cezaevi Mescidi’ni fotoğraf stüdyosu olarak kullandığı ortaya çıktı. Akit’in ulaştığı görüntülerde Taşpınar’ın caminin muhtelif bölgelerince çok sayıda yarı çıplak poz verdiği açıkça görülüyor.