Tefeci düzenin yerli mümessilleri

Yerli üretim değil montaj, orijinallik değil yan sanayi, alın teri değil faiz merkezli faaliyetleriyle kendilerine işadamı süsü verip seçilmiş hükümetlere hiza vermeye kalkan TÜSİAD oligarklarının fason ve faiz çarkını deşifre ediyoruz. Üretim ve katma değer sağlamanın riskini almayıp küresel şirketlerin distribütörlüğüne soyunan, tefeci gibi çalışan bankalarıyla yüksek faiz geliri elde edip milyarlar kazanan, “iktidar genel kabul görmüş iktisat kurallarına dönmeli” diyerek Türkiye’nin faiz bataklığında kalmasını isteyen TÜSİAD’ı domine eden büyük firmaların bankacılık, finans, gıda, perakende, enerji, otomotiv, yapı malzemeleri gibi sektörlerde büyük ölçüde fason üretimle faaliyet yürütüyor. Koç, Afrika'ya bile distribütör TÜSİAD’ın koçbaşı olan Koç Holding’in ABD’li Ford, Budget, Güney Koreli LG, Güney Afrikalı Defy, Avusturyalı Elektra Bregenz, Alman Fuchs firmalarının Türkiye şubeliğini üstlenerek “montaj sanayii”nin başını çektiği bildirildi. Yapı Kredi Bankası ile faizli bankacılık sisteminde büyük kârlar elde eden Koç’un bu bankanın yan kuruluşu olarak 10 firma kurup faiz baronluğu oluşturduğu kaydedildi. TÜSİAD’ın ağababalarından Tuncay Özilhan’ın patronluğunu yaptığı Anadolu Grubu’nun otomotiv sektöründe Japon Isuzu ile Honda, Güney Koreli KIA, İtalyan/ABD sermayesi Lombardini, ABD’li Faber-Castell’in yanı sıra gıda sektöründe; McDonalds, Coca Cola, Fanta, Sprite, Schweppes, Sensun Gazoz, Cappy, Crystal Cola, Minute Maid, Piko, FuseTea, Burn Enerji İçeceği, Powerade, Damla Su, Bon Aqua, Arva, Alwaha, Minster, Kinley, Georgia, Damla Su, Doğadan Çay gibi uluslararası Siyonist şirketlerin distribütörlüğünü yaptığı bildirildi. Anadolu Grubu’nun “yerlilik” namında piyasada yer aldığı tek ürün ise Efes biraları! Doğan'ın Alman ortağı TÜSİAD’ın tepe yönetim firması Doğan Holding, yıllarca medya sektöründe Alman Yahudi Axel Springer ile ortaklık yaparken halihazırda Japon Suzuki ile Amerikan otel zinciri DoubleTree by Hilton’un Türkiye distribütörü, ABD’li Donald Trump’a ait Trump Towers’ın işletmecisi konumunda. İnci Holding jant imalatçısı Maxion Wheels, Japon lojistik firması Yusen Logistics ve ABD’li enerji depolama şirketi Rhombus’un Türkiye üreticisi. Eczacıbaşı tarafından temsil edilen Eczacıbaşı Holding Alman Burgbad ile V&B Fliesen GmbH’nin Türkiye operasyonlarını yürütüyor. Üyelerden Kibar Holding Güney Koreli Hyundai’nin distribütörü. Kibar Holding’in sahibi Ali Kibar, TÜSİAD’ın yanı sıra masonik Cercle d’Orient Divan Kurulu Üyesi. Murat Özyeğin’in sahipliğindeki FIBA Holding bankacılık sahasında Türkiye’de Fibabank adıyla yer alırken, Credit Europe adıyla Hollanda merkezli olarak 12 ülkede faaliyet yürütüyor, kazançtan Hollanda ekonomisi yararlanıyor. Yönetimdeki Bedii Can Yücaoğlu’nun başındaki Map Yatırım; Amerikan Opentext GXS ve Data Interchange firmalarının Türkiye’deki “ortak” şirketi olarak çalışıyor. TÜSİAD’çı yahudi İzel Levi Coşkun’un muhasebe firması Mazars’ın ciddi ağırlığı ABD ve Kanada’da bulunuyor. Esas Holding’in 2 merkezinden biri Londra’da. Bu şirketin Yönetim Kurulu’nda Marnix Vriezen, Dominic Shorthouse, Ernest Boles gibi yabancı finansörler bulunuyor. ‘Türk’ sadece isimde var Uzmanlar, TÜSİAD oligarklarının, küresel emperyalizmin şubeciliğini üstlendiğini söylüyor. Gazeteci Yazar Mehmet Fırat, şunları dile getirdi: “TÜSİAD’çıların işi yatırım yapmak değil, uluslararası Yahudi firmalarının distribütörlüğünü alıp Türkiye’de tefecilik yapmaktır. Bu yapı Osmanlı’nın son döneminden beri milletin kanını emmektedir. Osmanlı’da “Galata Sermayedarları” bir oluşum vardı. Galata Sermayedarları tefeciydi ve şehzadeleri bile borçlandırarak yatırım yapardı. Cumhuriyet kurulduktan sonra yapılan İzmir İktisat Kongresi’nde sermayedarların tefecilik işleri paylaştırılarak legalleştirildi. 12 Eylül sürecine girilirken ise TÜSİAD adıyla kurumsallaşıyorlar. TÜSİAD, işte o Galata Sermayedarları’nın uzantısıdır. TÜSİAD’ın ana firması ise Koç’lardır.” İlanla hükümet düşüren dernek Avukat Latif Cem Baran ise, konuya ilişkin şunları ifade etti: “TÜSİAD yan sanayi montaj dışında büyük ağır sanayi hamlelerini yapmaktan geri durup, bunların planlamasının hiçbir zaman yanına bile yaklaşmamaktadır. Yerli araba TOGG mevzusunda dahi bırakın destek olmayı, küçümseyici ve moral bozucu duruş sergileyen de TÜSİAD üyeleri olmuştur. 1980 öncesinde mızrak çuvala sığmaz diye gazetelere tam sayfa ilanlar vererek hükümet düşüren TÜSİAD, Gezi olaylarına da örtülü yada açık destek vermişti. Dolayısıyla TÜSİAD ve TÜSİAD üyelerine hassaten çağrım, Türkiye’de olduklarını, Türkiye’nin hizmetlerinden yararlandıklarını unutmadan Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının menfaatine proje üretmelerini, siyasete müdahale etmemelerini tavsiye ve telkin ediyorum.”   Haber Kaynağı : YAVUZ SELİM (YENİ AKİT)