Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

TİSK 28. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan asgari ücret mesajı

Dünya (Web Sitesi) - Web Sitesi | 06.12.2022 - 15:28, Güncelleme: 06.12.2022 - 15:35
 

TİSK 28. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan asgari ücret mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 28. Olağan Genel Kurulu'nda önemli açıklamalarda bulundu. Asgari ücretle ilgili değerlendirme yapan Erdoğan, "İşverenlerle anlayış içinde hareket ettik." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 28. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: Türkiye İşverenler Sendikamız TİSK'in 28. genel kurulunun ülkemiz, çalışma hayatımız ve iş verenlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkılar için kuruluşundan bugüne TİSK bünyesinde gayret göstermiş herkese teşekkür ediyorum. Ülkemizin küresel Covid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı gibi zorlu sınamalardan geçtiği bir dönemde bu görevi layıkıyla yerine getiren Özgür Burak Akkol ve yönetim kurulu üyelerine şahsım milletim adına teşekkür ediyorum. Genel kurulumuzda güven tazeleyecek olan TİSK yönetimine bundan sonraki çalışmalarında başarılar temenni ediyorum. Hepimizin malumu olduğu üzere işçi işveren kesimi arasındaki diyalog güçlü olmadığı, ilişkiler sağlıklı yürümediği zaman sosyal huzursuzluk yaşanması kaçınılmazdır. Çünkü çalışma hayatının bir tarafında işçiler, diğer tarafında işverenler bulunmakta, devlet de her iki tarafın beklentilerini ve çıkarlarını gözeten bir konumla bu denklemde yerini almaktadır. Geçmişte sosyal barışı tehdit eden gerilimlerin yol açtığı sıkıntıları epeyce yaşamış bir ülkeyiz. Kuruluş amaçlarının dışına çıkarak ideolojik kavgaların bayraktarlığını yapan tarafların çekişmelerinin ülkemize ağır maliyetleri olmuştur. Bunun için biz iktidara geldiğimiz günden beri ülkenin ve milletin çıkarlarını en üstte tutarık tüm kesimlerin hassasiyetlerini dikkate alan politikalar geliştirmeye ve uygulamaya özel önem verdik. Çalışma hayatını tüm taraflarıyla dinledik, adaleti ve hakkaniyeti asla elden bırakmadan orta yolu bulmaya, sorunlara gerçekçi ve sürdürülebilir çözümler üretmeye gayret gösterdik. Asgari ücret açıklaması Tıpkı çalışanlarımız gibi işverenlerimiz de bunun en yakın şahididir. TİSK temsil ettiği işverenlerin milli gelirimize, ihracatımıza, istihdamımıza katkılarıyla bu tabloda kritik bir konuma sahiptir. Son dönemde asgari ücret tespitinden vergi dilimlerinin belirlenmesine kadar her konuda işverenlerimizle yakın mesai yaptık, anlayış birliği içinde hareket ettik. TİSK'in sadece rapor yayınlayan birileri gibi, sadece demeç veren bir kuruluş olmanın ötesine geçerek ülkenin ve milletin sıkıntılarının çözümünde fiilen görev alması bu sürecin en önemli sebebidir. Ülke içinde ve ülke dışında pek çok kurumdaki temsil gücünü yapıcı bir anlayışla kullanan TİSK'in yükselen itibarından biz de memnuniyet duyuyoruz. Niyet halis olduğunda yapıcı bir yaklaşım benimsendiğinde, çalışma hayatımızda çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını hep birlikte gördük, yaşadık. İnşallah önümüzdeki dönemde de aynı anlayışla beraberce aynı anlayışl beraberce ülkemize daha büyük ve tarihi hizmetler kazandırmayı sürdüreceğiz. Ülkemizi en büyük 10 ekonomi arasına çıkaracağız Geçtiğimiz 20 yılda gerçekleştirdiğimiz asırlara bedel demokrasi ve kalkınma atılımları hayatın her alanı gibi ekonomide de tarihi dönüşümlere yol açmıştır. Türkiye'nin ekonominin tüm alanlarındaki ölçeği küresel rekabet gücünün bir ifadesi olarak fevkalade yükselmiş, büyümüştür. Makroekonomik göstergeleri, ülkemizin hangi alanlarda üç kat, beş kat, on kat büyüdüğünü sizler zaten yakından takip ediyorsunuz. Burada dikkat çekmek istediğim husus Türkiye'nin bilhassa son 10 yılda maruz kaldığı siyasi ve ekonomik engellemelere, tuzaklara, saldırılara rağmen bölgesel ve küresel liderlik seviyesine ulaşmasıdır. Asıl hedeflerimize yönelmek için daha büyük atılımlar yapmaya hazırlandığımız bir dönemde ardı ardına yaşadığımız hadiselerin hepsinin de gerisinde ülkemizi belirli bir çizginin altında tutma niyeti vardır. Cumhuriyet tarihi boyunca defalarca tecrübe ettiğimiz bu senaryo milletimizle birlikte verdiğimiz kararlı mücadele sayesinde ilk defa işe yaramamış, çeyrek asır geriye gidişimizle sonuçlanmamıştır. Bu süreçte elbette bedeller ödedik, kayıplar da verdik. En basitinden dünya milli gelir sıralamasında bugün bulunduğumuz yerin 2 kat üzerinde bir yere ulaşabilecekken biraz daha sabretmek mecburiyetinde kaldık. Gerçi milli gelirin satın alma paritesine göre hesabında 11. sıraya yükseldik. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz. İnşallah uyguladığımız ekonomi programını başarıya ulaştırarak küresel krizleri fırsata dönüştürerek ve hep birlikte daha çok çalışarak ülkemizi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına da çıkartacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. İş dünyamızda, vatandaşlarımız da müsterih olsunlar, vesayete, darbecilere, terör örgütlerine, ekonomik tetikçilere karşı verdiğimiz mücadele asla boşa gitmemiştir. 20 yıl önce Doğu'nun Güneydoğu'nun halini düşünün. Terörden aman alabiliyor muyduk? Yatırımlar Doğu'da Güneydoğu'da devam ediyor muydu? Ama şimdi Doğu'da Güneydoğu'da yatırımlarımız elhamdülillah devam ediyor. Oralarda istihdam, yatırımla beraber arttı, üretim arttı, ihracat arttı, cari fazla yoluyla da büyüme hamdolsun başladı. Şimdi artık Türkiye dünyada büyüyen ülkeler sıralamasında ilk 3, ilk 5 arasında yerini alıyor. Ama kimse Türkiye'nin bu büyümesine bakmıyor. Hala onlar başka yerlerde geziyorlar. Biz ise ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma hikayesindeki kısır döngüyü kırmayı hamdolsun başardık. Artık siyasette, ekonomide, diplomatik ve askeri stratejilerinde kendi kararlarını kendi veren, kendi alt yapısını kendi oluşturan, kendi hedeflerini kendi belirleyen bir Türkiye var. Bizim kaderimiz artık birilerinin elinde değil, artık kaderimizi milletimizin kendisi belirliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 28. Olağan Genel Kurulu'nda önemli açıklamalarda bulundu. Asgari ücretle ilgili değerlendirme yapan Erdoğan, "İşverenlerle anlayış içinde hareket ettik." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 28. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

Türkiye İşverenler Sendikamız TİSK'in 28. genel kurulunun ülkemiz, çalışma hayatımız ve iş verenlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkılar için kuruluşundan bugüne TİSK bünyesinde gayret göstermiş herkese teşekkür ediyorum. Ülkemizin küresel Covid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı gibi zorlu sınamalardan geçtiği bir dönemde bu görevi layıkıyla yerine getiren Özgür Burak Akkol ve yönetim kurulu üyelerine şahsım milletim adına teşekkür ediyorum.

Genel kurulumuzda güven tazeleyecek olan TİSK yönetimine bundan sonraki çalışmalarında başarılar temenni ediyorum. Hepimizin malumu olduğu üzere işçi işveren kesimi arasındaki diyalog güçlü olmadığı, ilişkiler sağlıklı yürümediği zaman sosyal huzursuzluk yaşanması kaçınılmazdır. Çünkü çalışma hayatının bir tarafında işçiler, diğer tarafında işverenler bulunmakta, devlet de her iki tarafın beklentilerini ve çıkarlarını gözeten bir konumla bu denklemde yerini almaktadır.

Geçmişte sosyal barışı tehdit eden gerilimlerin yol açtığı sıkıntıları epeyce yaşamış bir ülkeyiz. Kuruluş amaçlarının dışına çıkarak ideolojik kavgaların bayraktarlığını yapan tarafların çekişmelerinin ülkemize ağır maliyetleri olmuştur. Bunun için biz iktidara geldiğimiz günden beri ülkenin ve milletin çıkarlarını en üstte tutarık tüm kesimlerin hassasiyetlerini dikkate alan politikalar geliştirmeye ve uygulamaya özel önem verdik. Çalışma hayatını tüm taraflarıyla dinledik, adaleti ve hakkaniyeti asla elden bırakmadan orta yolu bulmaya, sorunlara gerçekçi ve sürdürülebilir çözümler üretmeye gayret gösterdik.

Asgari ücret açıklaması

Tıpkı çalışanlarımız gibi işverenlerimiz de bunun en yakın şahididir. TİSK temsil ettiği işverenlerin milli gelirimize, ihracatımıza, istihdamımıza katkılarıyla bu tabloda kritik bir konuma sahiptir. Son dönemde asgari ücret tespitinden vergi dilimlerinin belirlenmesine kadar her konuda işverenlerimizle yakın mesai yaptık, anlayış birliği içinde hareket ettik. TİSK'in sadece rapor yayınlayan birileri gibi, sadece demeç veren bir kuruluş olmanın ötesine geçerek ülkenin ve milletin sıkıntılarının çözümünde fiilen görev alması bu sürecin en önemli sebebidir. Ülke içinde ve ülke dışında pek çok kurumdaki temsil gücünü yapıcı bir anlayışla kullanan TİSK'in yükselen itibarından biz de memnuniyet duyuyoruz. Niyet halis olduğunda yapıcı bir yaklaşım benimsendiğinde, çalışma hayatımızda çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını hep birlikte gördük, yaşadık. İnşallah önümüzdeki dönemde de aynı anlayışla beraberce aynı anlayışl beraberce ülkemize daha büyük ve tarihi hizmetler kazandırmayı sürdüreceğiz.

Ülkemizi en büyük 10 ekonomi arasına çıkaracağız

Geçtiğimiz 20 yılda gerçekleştirdiğimiz asırlara bedel demokrasi ve kalkınma atılımları hayatın her alanı gibi ekonomide de tarihi dönüşümlere yol açmıştır. Türkiye'nin ekonominin tüm alanlarındaki ölçeği küresel rekabet gücünün bir ifadesi olarak fevkalade yükselmiş, büyümüştür. Makroekonomik göstergeleri, ülkemizin hangi alanlarda üç kat, beş kat, on kat büyüdüğünü sizler zaten yakından takip ediyorsunuz. Burada dikkat çekmek istediğim husus Türkiye'nin bilhassa son 10 yılda maruz kaldığı siyasi ve ekonomik engellemelere, tuzaklara, saldırılara rağmen bölgesel ve küresel liderlik seviyesine ulaşmasıdır. Asıl hedeflerimize yönelmek için daha büyük atılımlar yapmaya hazırlandığımız bir dönemde ardı ardına yaşadığımız hadiselerin hepsinin de gerisinde ülkemizi belirli bir çizginin altında tutma niyeti vardır.

Cumhuriyet tarihi boyunca defalarca tecrübe ettiğimiz bu senaryo milletimizle birlikte verdiğimiz kararlı mücadele sayesinde ilk defa işe yaramamış, çeyrek asır geriye gidişimizle sonuçlanmamıştır. Bu süreçte elbette bedeller ödedik, kayıplar da verdik. En basitinden dünya milli gelir sıralamasında bugün bulunduğumuz yerin 2 kat üzerinde bir yere ulaşabilecekken biraz daha sabretmek mecburiyetinde kaldık. Gerçi milli gelirin satın alma paritesine göre hesabında 11. sıraya yükseldik. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz. İnşallah uyguladığımız ekonomi programını başarıya ulaştırarak küresel krizleri fırsata dönüştürerek ve hep birlikte daha çok çalışarak ülkemizi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına da çıkartacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

İş dünyamızda, vatandaşlarımız da müsterih olsunlar, vesayete, darbecilere, terör örgütlerine, ekonomik tetikçilere karşı verdiğimiz mücadele asla boşa gitmemiştir. 20 yıl önce Doğu'nun Güneydoğu'nun halini düşünün. Terörden aman alabiliyor muyduk? Yatırımlar Doğu'da Güneydoğu'da devam ediyor muydu? Ama şimdi Doğu'da Güneydoğu'da yatırımlarımız elhamdülillah devam ediyor. Oralarda istihdam, yatırımla beraber arttı, üretim arttı, ihracat arttı, cari fazla yoluyla da büyüme hamdolsun başladı. Şimdi artık Türkiye dünyada büyüyen ülkeler sıralamasında ilk 3, ilk 5 arasında yerini alıyor. Ama kimse Türkiye'nin bu büyümesine bakmıyor. Hala onlar başka yerlerde geziyorlar. Biz ise ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma hikayesindeki kısır döngüyü kırmayı hamdolsun başardık. Artık siyasette, ekonomide, diplomatik ve askeri stratejilerinde kendi kararlarını kendi veren, kendi alt yapısını kendi oluşturan, kendi hedeflerini kendi belirleyen bir Türkiye var. Bizim kaderimiz artık birilerinin elinde değil, artık kaderimizi milletimizin kendisi belirliyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.