Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Türkiye'den tarihi keşif! ABD ve Ermenistan çılgına dönecek

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 21.10.2022 - 19:39, Güncelleme: 21.10.2022 - 19:39
 

Türkiye'den tarihi keşif! ABD ve Ermenistan çılgına dönecek

Van’da yapılan son kazılar büyük heyecan oluşturdu. Kazılarda bulunan kalıntılar ABD ve Ermenistan'ı tam anlamıyla köşeye sıkıştıracak.

​ Van’ın hafıza mekânı olma özelliği taşıyan ‘Eski Van Şehri’nde Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı” çerçevesinde başlatılan proje, Van Müze Müdürlüğünün idari koordinatörlüğü ve YYÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülsen Baş’ın bilimsel danışmanlığındaki ekiplerce sürdürülüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Van Valiliği, Van Büyükşehir Belediyesi, YYÜ, İpekyolu Belediyesi gibi pek çok kurumun da paydaşlık ettiği proje, eski Van’ın hak ettiği değeri görmesi ve tarihi kimliğini koruyacak biçimde canlandırılması amacıyla başlatıldı. Arkeolojik kazılar, restorasyonlar, işlevlendirme ve çevre düzenleme çalışmalarından meydana gelen kazılarda, günümüze ulaşan yapıların restorasyonlarla koruma altına alınması, bu yapıların özgün yol dokularıyla birbirine bağlanması ve bilgilendirme yöntemleri ile alanı gezenlerin kent alanı ve kent tarihi hakkında bilinçlendirilmesi hedefleniyor. Ayrıca belirlenen alanlarda yapılacak bilimsel kazılarla kentin tarihi geçmişine yönelik çok yönlü verilere ulaşılması amaçlanıyor. Eski Van şehrinde başlatılan kazılarla ilgili İHA muhabirine açıklamada bulunan Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülsen Baş, projenin en önemli ayağının kentin etrafını çevreleyen surların ayağa kaldırılması olduğunu belirterek, çalışmalarda kentin bugüne ulaşan iç surlarında ve özgün yol bağlantıları üzerinde yoğunlaştıklarını söyledi. Prof. Dr. Baş, “Güney surlarda yapılan kazılarda, surların kerpiç dolgulu kesme taş işçilikli olduğu ve bir serhat şehri konumundaki kenti koruma adına özellikle Osmanlı döneminde sık sık onarıldığı ve güçlendirildiği tespit edilmiştir. Öncesinde bilinmeyen dairesel ve dikdörtgen burçların da ortaya çıkarıldığı bu çalışmaların, sur restorasyonlarına da dönem izleri bakımından sağlam veriler sağlayacağı düşünülmektedir. Kazıların bir ayağını yol dokularının ortaya çıkarılması oluşturmuştur. Bu maksatla maarif dükkanlarından, kuzeye yönelen yolun Çifte Hamama kadar kesintisiz devam ettiği anlaşılmıştır. Çalışmalarda taş kaplama yol ve bu yolu iki kenardan çevrelen sivil mimari izleriyle karşılaşılmıştır. Yapıların kerpiç duvarlarının kütleler halinde yıkılarak bu yolların kapanmasına neden olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında çalışmalarda çıkarılan kazı toprağının elenmesi sonucunda Osmanlı’nın son dönemlerine ait çok sayıda sırlı ve sırsız seramik, tütün lüleleri, bronz sikkeler ve farklı metal buluntular da tespit edilmiştir” dedi. Bulunan kalıntılar sözde Ermeni soykırımını savunan ABD ve onun sığıntısı Ermenistan'ı çılgına çevirecek cinsten... 2022 yılındaki arkeolojik kazıların çok önemli bir bölümünün surların etrafında yoğunlaştığına dikkat çeken Baş, “Surların belli noktalarında, belirlenen alanlarda açmalar planlanarak bunlarda özellikle özgün yol dokuları ve sur duvarlarının ne tür bir niteliğe sahip olduğunu anlamaya yönelik çalışmalar geçekleştirildi. Bu çalışmalarda, kent sınırlı bir alan olduğu için çok sıkışık bir mimari dokuya sahip. Hemen sur duvarının yan tarafında küçük birbirine bağlı mekanlar, bu mekanların bir bölümü atölye ve dükkan olarak kullanılmış, bir bölümü askeri niteliğe sahip, bir bölümü de yaşam alanı olarak kullanılmış. Ancak buradaki kazılarda en fazla dikkati çeken husus; 1896 ve 1897 yılındaki Ermeni ayaklanmaları söz konusudur. Bunun hemen akabinde Birinci Dünya Savaşı’nın gerçekleşmesi ile birlikte kent yakılıyor, yıkılıyor ve bir daha kullanılmamak üzere terk ediliyor. Dolayısıyla ortaya çıkarılan arkeolojik buluntular biraz bu savaş anını destekleyen buluntular. Bol bol şarapnel parçaları, bu şarapnellerin bölgedeki mimaride oluşturduğu tahribat ve buna yönelik izler özellikle çok dikkat çekici boyutta. Aslında 2022 yılı çalışmaları denilebilir ki; savaş arkeolojisi özellikle 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başına yönelik bölgede gerçekleşen ayaklanma ve savaşlarındaki tahribatları özellikle belgeleyen bazı nitelikler taşıyor. Bu açıdan son derece önemlidir” ifadelerini kullandı. 2022 yılında gerçekleştirilen arkeolojik kazı çalışmalarının daha çok sur duvarları ve etrafında gerçekleştiğini belirten Baş, “Bu çalışmalarda surların niteliğine yönelik bazı önemli bulgularla karşılaşıldı. Birincisi burada gerçekleşen 19. yılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında ayaklanma ve özellikle Birinci Dünya Savaşı’nın izlerini taşıyan bazı veriler. Bunun yanı sıra burç ve özellikle sur duvarlarının içte kerpiçle yapılmış olduğu ve Osmanlı döneminde merkeze yapılan yazışmalar ve merkezden verilen destekle bu kerpiç duvarın iç ve dış yüzeyinin taşla kaplandığı ortaya çıktı” dedi. Eski Van şehrinde başlatılan kazıların mevcut olan tarihi dokunun doğru uygulamalarla, doğru müdahalelerle tarihi niteliğinin kurtarılması ve geleceğe taşınmasının planlandığına vurgu yapan Baş, “Arkeolojik kazılar çok ince iş isteyen kazılar. Dolayısıyla biz burada hem çok ince hareket etmek durumundayız hem de çıkardığımız toprakta gözden bir tarihi değer niteliği kaçmasın diye eliyoruz. Son derece uzun bir zaman alıyor. Ancak destek verilmesi durumunda bu işlerin çok daha hızlı ilerleyeceğini vurgulamak istiyorum” diye konuştu. Çalışmalarda 25’i üniversite öğrencisi olmak üzere 40 kişinin yer aldığını belirten Baş, hava koşullarının el verdiği sürece çalışmanın devam edeceğini sözlerine ekledi.
Van’da yapılan son kazılar büyük heyecan oluşturdu. Kazılarda bulunan kalıntılar ABD ve Ermenistan'ı tam anlamıyla köşeye sıkıştıracak.

Foto - Türkiye'den tarihi keşif!  <a href=ABD ve Ermenistan çılgına dönecek" class="b-lazy b-loaded" src="https://cdn.yeniakit.com.tr/images/album/turkiyeden-tarihi-kesif-abd-ve-ermenistan-cilgina-donecek-40eddb.jpg" style="border:0px; font:inherit; height:auto; margin:0px; opacity:1; padding:0px; transition:all 500ms ease 0s; vertical-align:baseline; width:671.997px" />

Van’ın hafıza mekânı olma özelliği taşıyan ‘Eski Van Şehri’nde Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı” çerçevesinde başlatılan proje, Van Müze Müdürlüğünün idari koordinatörlüğü ve YYÜ Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülsen Baş’ın bilimsel danışmanlığındaki ekiplerce sürdürülüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Van Valiliği, Van Büyükşehir Belediyesi, YYÜ, İpekyolu Belediyesi gibi pek çok kurumun da paydaşlık ettiği proje, eski Van’ın hak ettiği değeri görmesi ve tarihi kimliğini koruyacak biçimde canlandırılması amacıyla başlatıldı. Arkeolojik kazılar, restorasyonlar, işlevlendirme ve çevre düzenleme çalışmalarından meydana gelen kazılarda, günümüze ulaşan yapıların restorasyonlarla koruma altına alınması, bu yapıların özgün yol dokularıyla birbirine bağlanması ve bilgilendirme yöntemleri ile alanı gezenlerin kent alanı ve kent tarihi hakkında bilinçlendirilmesi hedefleniyor.

Ayrıca belirlenen alanlarda yapılacak bilimsel kazılarla kentin tarihi geçmişine yönelik çok yönlü verilere ulaşılması amaçlanıyor. Eski Van şehrinde başlatılan kazılarla ilgili İHA muhabirine açıklamada bulunan Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülsen Baş, projenin en önemli ayağının kentin etrafını çevreleyen surların ayağa kaldırılması olduğunu belirterek, çalışmalarda kentin bugüne ulaşan iç surlarında ve özgün yol bağlantıları üzerinde yoğunlaştıklarını söyledi.

Prof. Dr. Baş, “Güney surlarda yapılan kazılarda, surların kerpiç dolgulu kesme taş işçilikli olduğu ve bir serhat şehri konumundaki kenti koruma adına özellikle Osmanlı döneminde sık sık onarıldığı ve güçlendirildiği tespit edilmiştir. Öncesinde bilinmeyen dairesel ve dikdörtgen burçların da ortaya çıkarıldığı bu çalışmaların, sur restorasyonlarına da dönem izleri bakımından sağlam veriler sağlayacağı düşünülmektedir. Kazıların bir ayağını yol dokularının ortaya çıkarılması oluşturmuştur. Bu maksatla maarif dükkanlarından, kuzeye yönelen yolun Çifte Hamama kadar kesintisiz devam ettiği anlaşılmıştır. Çalışmalarda taş kaplama yol ve bu yolu iki kenardan çevrelen sivil mimari izleriyle karşılaşılmıştır. Yapıların kerpiç duvarlarının kütleler halinde yıkılarak bu yolların kapanmasına neden olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında çalışmalarda çıkarılan kazı toprağının elenmesi sonucunda Osmanlı’nın son dönemlerine ait çok sayıda sırlı ve sırsız seramik, tütün lüleleri, bronz sikkeler ve farklı metal buluntular da tespit edilmiştir” dedi.

Bulunan kalıntılar sözde Ermeni soykırımını savunan ABD ve onun sığıntısı Ermenistan'ı çılgına çevirecek cinsten... 2022 yılındaki arkeolojik kazıların çok önemli bir bölümünün surların etrafında yoğunlaştığına dikkat çeken Baş, “Surların belli noktalarında, belirlenen alanlarda açmalar planlanarak bunlarda özellikle özgün yol dokuları ve sur duvarlarının ne tür bir niteliğe sahip olduğunu anlamaya yönelik çalışmalar geçekleştirildi. Bu çalışmalarda, kent sınırlı bir alan olduğu için çok sıkışık bir mimari dokuya sahip. Hemen sur duvarının yan tarafında küçük birbirine bağlı mekanlar, bu mekanların bir bölümü atölye ve dükkan olarak kullanılmış, bir bölümü askeri niteliğe sahip, bir bölümü de yaşam alanı olarak kullanılmış. Ancak buradaki kazılarda en fazla dikkati çeken husus; 1896 ve 1897 yılındaki Ermeni ayaklanmaları söz konusudur. Bunun hemen akabinde Birinci Dünya Savaşı’nın gerçekleşmesi ile birlikte kent yakılıyor, yıkılıyor ve bir daha kullanılmamak üzere terk ediliyor. Dolayısıyla ortaya çıkarılan arkeolojik buluntular biraz bu savaş anını destekleyen buluntular. Bol bol şarapnel parçaları, bu şarapnellerin bölgedeki mimaride oluşturduğu tahribat ve buna yönelik izler özellikle çok dikkat çekici boyutta. Aslında 2022 yılı çalışmaları denilebilir ki; savaş arkeolojisi özellikle 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başına yönelik bölgede gerçekleşen ayaklanma ve savaşlarındaki tahribatları özellikle belgeleyen bazı nitelikler taşıyor. Bu açıdan son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

2022 yılında gerçekleştirilen arkeolojik kazı çalışmalarının daha çok sur duvarları ve etrafında gerçekleştiğini belirten Baş, “Bu çalışmalarda surların niteliğine yönelik bazı önemli bulgularla karşılaşıldı. Birincisi burada gerçekleşen 19. yılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında ayaklanma ve özellikle Birinci Dünya Savaşı’nın izlerini taşıyan bazı veriler. Bunun yanı sıra burç ve özellikle sur duvarlarının içte kerpiçle yapılmış olduğu ve Osmanlı döneminde merkeze yapılan yazışmalar ve merkezden verilen destekle bu kerpiç duvarın iç ve dış yüzeyinin taşla kaplandığı ortaya çıktı” dedi.

Eski Van şehrinde başlatılan kazıların mevcut olan tarihi dokunun doğru uygulamalarla, doğru müdahalelerle tarihi niteliğinin kurtarılması ve geleceğe taşınmasının planlandığına vurgu yapan Baş, “Arkeolojik kazılar çok ince iş isteyen kazılar. Dolayısıyla biz burada hem çok ince hareket etmek durumundayız hem de çıkardığımız toprakta gözden bir tarihi değer niteliği kaçmasın diye eliyoruz. Son derece uzun bir zaman alıyor. Ancak destek verilmesi durumunda bu işlerin çok daha hızlı ilerleyeceğini vurgulamak istiyorum” diye konuştu. Çalışmalarda 25’i üniversite öğrencisi olmak üzere 40 kişinin yer aldığını belirten Baş, hava koşullarının el verdiği sürece çalışmanın devam edeceğini sözlerine ekledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.