Verilmeli mi, verilmemeli mi? 'Okulda kayıt bağışı' tartışmalarına nokta konuldu

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İzmir'in Balçova ilçesinde il ve ilçe müdürleri ile okul müdürlerine yönelik 2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı Hazırlık Toplantısı yaptı. Buradaki konuşmasında bakanlığın eğitim bütçesinden bahseden Bakan Özer, bağış konusuna da değindi. Bütün şehirlerde 2022-2023 eğitim-öğretim hazırlıklarına erken başladıklarını belirten Bakan Özer, “Okullarımızın tüm ihtiyaçlarını bakanlık olarak karşıladığımızı göstermek istiyoruz. Tüm eksikliklerimizi bilerek güçlü şekilde başlangıç yapabilmek istiyoruz. İzmir'de tüm okullarımıza 200 milyonu kırtasiye, 150 milyonu temizlik, 80 milyonu küçük onarım, 170 milyonu donatım olmak üzere 600 milyon TL’lik yatırımı tüm okullarımıza göndereceğiz. 400 milyonluk büyük onarımı da açıkladık. Toplam 1 milyarlık eğitim öğretim hazırlık bütçesini İzmir’e aktarmış bulunuyoruz. Okulların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak durumdayız. Kayıtlarda bağış gibi sizleri de rahatsız eden süreçlerle karşılaşılmasını istemiyoruz. Veliler isterlerse bağış yaparlar ama bağışla kayıt arasında hiçbir zorunluluk ilişkisi yok. Bizim bakanlık olarak okulların ihtiyacını karşılayacak gücümüz de, bütçemiz de var” ifadelerini kullandı. “Algıyı kırmak istiyoruz” Temizlik ve güvenlikle ilgili ihtiyaçları karşılama konusunda bir sürpriz de açıklayacaklarını kaydeden Bakan Özer, “Bakanlık olarak istediğimiz; sizlerle birlikte sürekli temas halinde, istişare halinde yol yürüyelim. Her türlü talebi karşılayacak gücümüz var. Şu algıyı kırmak istiyoruz; 'Bakanlık okulların ihtiyacını karşılayamıyor. Okul aile birliklerine mahkum ediyor, veli bağışlarına mahkum.’ Hayır. Neresi olursa olsun Türkiye’deki tüm noktalarda tüm okulların ihtiyaçlarını biz karşılayacağız. Artık tüm bütçe doğrudan ilgili okula gönderilecek. Yöneticiler temizlikten kırtasiyeye kadar her türlü ihtiyacı kendisi karşılayacak. Böylece bütçenizi verimli kullanacaksınız. Tüm ihtiyacı karşılayarak güçlü şekilde yol yürüyeceğiz. Velilerden iki top A4 kağıdı talep edildiği okul değil, velilerle yurt dışına uluslararası projelere katılım için işbirliği yapılan bir eğitim sisteminden bahsedilen bir Türkiye’yi inşa edeceğiz inşallah. Bunu yapabilecek kapasitemiz de, irademiz de, gücümüz de var.” dedi. Özer ayrıca, İzmir’de eğitim yatırımını 5.1 milyar liraya çıkardıklarını bildirdi. "Öğretmenler olumsuz algıyla karşılaştı" Covid-19 salgını döneminde başlayan çevrimiçi eğitim ve ardından gelen yüz yüze eğitime ilişkin değerlendirmede bulunan Bakan Özer, “6 Eylül’de başlayan ve 17 Haziran’da nihayetlenen 2021-2022 yılını büyük bir kararlılıkla kesintiye uğratmadan yüz yüze eğitimle tamamlamanın mutluluğu içindeyiz. 1,5 yıl yüz yüze eğitime ara verdikten sonra sağlık kurallarına riayet ederek bu süreci tamamlamak kolay değildi. Süreçleri yönetirken okulların ilk açıldığı zamanda gördük ki kamuoyu aslında inanmamış. Tekrar okulların kapanacağını, sonra tekrar açılıp kapanacağını varsayarak tüm süreçleri organize etmiş. İstanbul’da öğrenci servisleri hizmete girmedi ama süreci kararlı yönetince tüm toplum gördü ki olağanüstü koşullarda gerekli önlemler alındığında en güvenli ortamlar okullardır. Bu süreçte öğretmenlerimiz olumsuz algılarla yüz yüze kalmak zorunda kaldı. Sanki öğretmenler yüz yüze eğitime devam etmek istemiyor, oturdukları yerden ders ücreti almak istiyor gibi hak etmedikleri olumsuz algının içine sokuldular. Oysa uzaktan eğitimde öğretmenlerimiz dijital platformları kullanarak dijital içerik üretme, tüm illerimizde Vefa çalışma gruplarında, filyasyon ekiplerinde fedakarca çalışmanın, topluma örnek olmanın davranışını tüm topluma gösterdi. Tüm öğretmenlerimize bu süreçteki desteklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.   Ağırlık verilen üç konuyu sıraladı Son 20 yılda eğitimde devasa dönüşümlerin yaşandığını belirten Bakan Özer, tüm kademelerde okullaşma oranını artırmak için devasa yatırımlar yapıldığını, 2000’li yıllarda eğitim sisteminde 300 bin derslik varken bugün 855 bin derslik olduğunu söyledi. Bakan Özer, okullaşma oranında ciddi sıçrama olduğunu, özellikle kız çocuklarının okullaşma probleminin ilk kez son 20 yılda çözüldüğünü söyledi. Kız çocukların okullaşma oranının yüzde 90 olduğunu kaydeden Bakan Özer, yüksek öğretimdeki kadın okullaşma oranının erkekleri geçtiğini hatırlattı. 2002'li yıllarda eğitim siteminde 500 bine yakın varken, bugün 1.2 milyon öğretmen olduğunu ifade eden Bakan Özer, yeni dönemde ağırlık verdikleri üç konunun okul öncesi eğitim, mesleki eğitim ve öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimi olduğunu kaydetti. "Aradığım elemanı bulamıyorum’ retoriği tarihe karışmış olacak" Mesleki eğitime ilişin konuşan Bakan Özer, “Biz 25 Aralık 2022’deki kanun düzenlemesiyle işveren ve öğrenci için cazip bir mekanizma ürettik. Düzenlemeden önce tüm illerimizdeki çırak ve kalfa sayısı mesleki eğitim merkezlerinde 160 binken, bugün 560 bine ulaştı. Bu 10 ayda müthiş bir rakam. 2022 yılının sonunda bu rakamı 1 milyona çıkartacağız. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihtiyacı olan insan kaynağını erişilebilir kılacağız. Aynı zamanda genç işsizlik oranını düşürmek için önemli bir mekanizmayı devreye alacak. Artık mesleki eğitim merkezlerinde kayıt yaptıran gençler bin 700 TL ücret alıyor. İş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanıyor. Bu ülkede ‘Aradığım elemanı bulamıyorum’ retoriği tarihe karışmış olacak. Mesleki eğitim artık başarı hikayeleriyle, güzel proje ve uygulamalarıyla kendinden söz ettiren eğitime dönüşmüş olacak” dedi. Toplantıda İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Mücahit Yentür de birer konuşma yaparak, bakanlığın İzmir’deki eğitime katkılarından dolayı teşekkür etti.