Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Yasak yok yalan var

Siyaset (Web Sitesi) - Web Sitesi | 31.05.2022 - 09:40, Güncelleme: 31.05.2022 - 10:21
 

Yasak yok yalan var

Yandaş-fondaş medya “Festival yasak”, “Müzik ve konser yasak” manşetleri atarak sosyal medya düzenlemesini hedef alırken, CHP’li belediyeler, Aynur Doğan, Teoman, Pinhani, Fazıl Say, Mor ve Ötesi gibi isimlere konser verdirdi. Antalya’da ise yarı çıplak kadınlar festival adı altında sokakta yürütüldü.

Zillet zihniyetinin yaz konserleri bahanesiyle “yasak” argümanı üzerinden gerçekleştirdiği kara propagandanın gerçek olmadığını dillendiren hukukçular ve yazarlar, esas niyetin mü’minlerin ibadetlerini yasaklama arzusu olduğunu ifade ediyorlar. Yasak sizin kafanızda Terör propagandası ve sosyal medyadaki dezenformasyona engel olmak için yapılan düzenlemelere “yasaklar yayılıyor”, “hayat tarzına müdahale ediliyor” yaygarası koparan zillet paydaşları, toplumu kaosa sürüklemek isteyen sahte hesaplı provokatörleri, sanatçı kisvesi altında terör propagandası yapan militanları meşrulaştırmaya çalışıyor. Yasak yalanını sakız gibi çiğneyen fondaş medyanın “Festival yasak, müzik yasak, konser yasak” manşetleri attığı gün CHP’li belediyeler ülkenin pek çok noktasında konser ve festivaller düzenleyerek milletin parasını şarkıcılara akıttı. PKK etkinliğinde Apo posterleri altında konser vermiş olan sanatçı bozuntusu Aynur Doğan’a, İBB tarafından Harbiye’de konser verdirildi. Mor ve Ötesi Beşiktaş Stadında, Teoman ve Pinhani Maltepe’de konser düzenledi. Antalya’da ise “Turizm ve Sanat Festivali” adı altında yarı çıplak Brezilyalı kadınlar sokaklarda yürütüldü. Fazıl Say ise terörden temizlenen Tunceli’de piyano konseri verdi. Bütün bunlara rağmen “müziğe yasak var” diye yırtınan zillet medyası, İstanbul Arnavutköy’de 393 hafız için icazet merasimi düzenlenmesinden rahatsız olarak “Türkiye gericilik kuşatmasında - Cemaate sarık serbest” haberleri yayınladı, minik çocuklara kin kustu. Küfür özgürlüğü istiyorlar Yalan yobazlarına tepki gösteren Avukat Cüneyt Toraman, şunları dile getirdi: “Yalan söylemek, iftira atmak, küfretmek hukuka olduğu gibi insanlığa da aykırı. Bunun önlenmesi için yapılan çalışmalara karşı çıkmak akla ziyandır. Bunlar küfürün serbest olmasını istiyorlar ama kendileri için. Yalan haber üretebilmeleri, sosyal medyada küfredip kara propaganda yapabilmeleri, herkese hakaret etmeleri onlar için normal olmalı istiyorlar. Şapka değil de takke takarsa ‘devrim kanununa muhalefet’ten içeri atmalılar. Kendileri çırılçıplak gezebilmeli ancak karşılarındakiler cübbe-sarık giyememeli. Hukuk kuralları toplumun bütün kesimlerine eşit olarak uygulanacak mı uygulanamayacak mı? Mesele budur. Dünyadaki 220 ülkenin hiçbirinde devletin en tepesindeki cumhurbaşkanına bu hakaret olmadı, olmuyor. Bunların demokrasiyle alakası olmayan faşistlerdir. Tek parti diktatörlüğünün özlemi içerisinde olan insanlar. AK Parti asla bunları memnun edemez. Halkın büyük çoğunluğu ne bekliyor, toplumun beklentisine bakılıp ona göre siyasi politikalar belirlenmeli ve yola devam edilmelidir.” Asıl kendileri yasakçı Gazeteci yazar tayyar tercan da şu değerlendirmede bulundu: “Kur’an kurslarını, Kur’an hafızlarının icazet merasimlerini, Kur’an derslerini yasaklayıp, kapatamadıkları için kendilerinin hayat tarzına müdahale edildiğini düşünenlerle karşı karşıyayız. Bunlar istediği gibi yaşıyor, istediğini içiyor, istediği gibi konserlerde tepinebiliyorlar. Yasak meselesinde rahatsızlıkları, Müslümanlara koyamadıkları yasak dolayısıyladır. Yıllardır bu millete efendilik taslayıp ‘başını örtemezsin’, ‘namaz kılamazsın’, ‘Kur’an okuyamazsın’, ‘tören düzenleyemezsin’, ‘Ayasofya’yı açamazsın’, ‘orayı-burayı kapatırım’ kafasındaydılar. Şimdi bunları yapamıyor diye kimyaları bozuluyor. Görüyorlar ki bu toprakların asli unsuru Müslümanlar, kendileri de azınlık. Bunun kompleksini yaşıyorlar. Türkiye’de kimsenin konserine, normal bir aktivitesine bir şey denildiği yok. Ancak ülkemizi bölme hayali güden PKK’nın destekçisi olan şarkıcıyı konserlere çıkarırsan elbet devlet de gerekli adımı atacaktır. LGBT gibi sapkınların ramazan ayında yürüyüş yapmasını destekleyen zihniyet hafızların yaptığı yürüyüşten elbette rahatsız olur. Devlet hangi kanunu, hangi hoşgörü uygulamasını yaparsa yapsın bu zihniyet memnun olmaz. İslam’a ve Müslümana düşman olanın vatanın lehine olan bir şeyi savunması mümkün değil. Yalancılar rahatsız İstiyorlar ki ‘biz istediğimiz yalanı söyleyelim’, ‘istediğimiz şekilde dezenformasyon yapalım’ ama ‘siz doğruları da söyleseniz yanlıştır’. Sosyal medyadaki yalan ve kara propagandayı önlemek için çıkarılacak sosyal medya kanununa da ‘yasak geliyor’, ‘diktatörlük büyüyor’ diyorlar. Yahu sen yalancı mısın, provokatör müsün ki rahatsız oluyorsun? Yalan söylemeyen, yalanı cezalandıracak bir uygulamaya niye karşı çıkar? Bütün söylem ve eylemleri yalan üzerine kurulu olduğu için ellerinden bu koz alınacak diye rahatsızlar. Devletin ve milletin geleceğini kurtarmak için bunların yalanlarının önüne geçilmesi gerekiyor. Ne diyerek itiraz ettiklerinin hiçbir önemi yok.”
Yandaş-fondaş medya “Festival yasak”, “Müzik ve konser yasak” manşetleri atarak sosyal medya düzenlemesini hedef alırken, CHP’li belediyeler, Aynur Doğan, Teoman, Pinhani, Fazıl Say, Mor ve Ötesi gibi isimlere konser verdirdi. Antalya’da ise yarı çıplak kadınlar festival adı altında sokakta yürütüldü.

Zillet zihniyetinin yaz konserleri bahanesiyle “yasak” argümanı üzerinden gerçekleştirdiği kara propagandanın gerçek olmadığını dillendiren hukukçular ve yazarlar, esas niyetin mü’minlerin ibadetlerini yasaklama arzusu olduğunu ifade ediyorlar.

Yasak sizin kafanızda

Terör propagandası ve sosyal medyadaki dezenformasyona engel olmak için yapılan düzenlemelere “yasaklar yayılıyor”, “hayat tarzına müdahale ediliyor” yaygarası koparan zillet paydaşları, toplumu kaosa sürüklemek isteyen sahte hesaplı provokatörleri, sanatçı kisvesi altında terör propagandası yapan militanları meşrulaştırmaya çalışıyor. Yasak yalanını sakız gibi çiğneyen fondaş medyanın “Festival yasak, müzik yasak, konser yasak” manşetleri attığı gün CHP’li belediyeler ülkenin pek çok noktasında konser ve festivaller düzenleyerek milletin parasını şarkıcılara akıttı. PKK etkinliğinde Apo posterleri altında konser vermiş olan sanatçı bozuntusu Aynur Doğan’a, İBB tarafından Harbiye’de konser verdirildi. Mor ve Ötesi Beşiktaş Stadında, Teoman ve Pinhani Maltepe’de konser düzenledi. Antalya’da ise “Turizm ve Sanat Festivali” adı altında yarı çıplak Brezilyalı kadınlar sokaklarda yürütüldü. Fazıl Say ise terörden temizlenen Tunceli’de piyano konseri verdi. Bütün bunlara rağmen “müziğe yasak var” diye yırtınan zillet medyası, İstanbul Arnavutköy’de 393 hafız için icazet merasimi düzenlenmesinden rahatsız olarak “Türkiye gericilik kuşatmasında - Cemaate sarık serbest” haberleri yayınladı, minik çocuklara kin kustu.

Küfür özgürlüğü istiyorlar

Yalan yobazlarına tepki gösteren Avukat Cüneyt Toraman, şunları dile getirdi: “Yalan söylemek, iftira atmak, küfretmek hukuka olduğu gibi insanlığa da aykırı. Bunun önlenmesi için yapılan çalışmalara karşı çıkmak akla ziyandır. Bunlar küfürün serbest olmasını istiyorlar ama kendileri için. Yalan haber üretebilmeleri, sosyal medyada küfredip kara propaganda yapabilmeleri, herkese hakaret etmeleri onlar için normal olmalı istiyorlar. Şapka değil de takke takarsa ‘devrim kanununa muhalefet’ten içeri atmalılar. Kendileri çırılçıplak gezebilmeli ancak karşılarındakiler cübbe-sarık giyememeli. Hukuk kuralları toplumun bütün kesimlerine eşit olarak uygulanacak mı uygulanamayacak mı? Mesele budur. Dünyadaki 220 ülkenin hiçbirinde devletin en tepesindeki cumhurbaşkanına bu hakaret olmadı, olmuyor. Bunların demokrasiyle alakası olmayan faşistlerdir. Tek parti diktatörlüğünün özlemi içerisinde olan insanlar. AK Parti asla bunları memnun edemez. Halkın büyük çoğunluğu ne bekliyor, toplumun beklentisine bakılıp ona göre siyasi politikalar belirlenmeli ve yola devam edilmelidir.”

Asıl kendileri yasakçı

Gazeteci yazar tayyar tercan da şu değerlendirmede bulundu: “Kur’an kurslarını, Kur’an hafızlarının icazet merasimlerini, Kur’an derslerini yasaklayıp, kapatamadıkları için kendilerinin hayat tarzına müdahale edildiğini düşünenlerle karşı karşıyayız. Bunlar istediği gibi yaşıyor, istediğini içiyor, istediği gibi konserlerde tepinebiliyorlar. Yasak meselesinde rahatsızlıkları, Müslümanlara koyamadıkları yasak dolayısıyladır. Yıllardır bu millete efendilik taslayıp ‘başını örtemezsin’, ‘namaz kılamazsın’, ‘Kur’an okuyamazsın’, ‘tören düzenleyemezsin’, ‘Ayasofya’yı açamazsın’, ‘orayı-burayı kapatırım’ kafasındaydılar. Şimdi bunları yapamıyor diye kimyaları bozuluyor. Görüyorlar ki bu toprakların asli unsuru Müslümanlar, kendileri de azınlık. Bunun kompleksini yaşıyorlar. Türkiye’de kimsenin konserine, normal bir aktivitesine bir şey denildiği yok. Ancak ülkemizi bölme hayali güden PKK’nın destekçisi olan şarkıcıyı konserlere çıkarırsan elbet devlet de gerekli adımı atacaktır. LGBT gibi sapkınların ramazan ayında yürüyüş yapmasını destekleyen zihniyet hafızların yaptığı yürüyüşten elbette rahatsız olur. Devlet hangi kanunu, hangi hoşgörü uygulamasını yaparsa yapsın bu zihniyet memnun olmaz. İslam’a ve Müslümana düşman olanın vatanın lehine olan bir şeyi savunması mümkün değil.

Yalancılar rahatsız

İstiyorlar ki ‘biz istediğimiz yalanı söyleyelim’, ‘istediğimiz şekilde dezenformasyon yapalım’ ama ‘siz doğruları da söyleseniz yanlıştır’. Sosyal medyadaki yalan ve kara propagandayı önlemek için çıkarılacak sosyal medya kanununa da ‘yasak geliyor’, ‘diktatörlük büyüyor’ diyorlar. Yahu sen yalancı mısın, provokatör müsün ki rahatsız oluyorsun? Yalan söylemeyen, yalanı cezalandıracak bir uygulamaya niye karşı çıkar? Bütün söylem ve eylemleri yalan üzerine kurulu olduğu için ellerinden bu koz alınacak diye rahatsızlar. Devletin ve milletin geleceğini kurtarmak için bunların yalanlarının önüne geçilmesi gerekiyor. Ne diyerek itiraz ettiklerinin hiçbir önemi yok.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.