GÖLGE Nefise CANARAN
Köşe Yazarı
GÖLGE Nefise CANARAN
 

Adalet Herkese Lazım!

Son günlerde yaşanan belediyeler ve yolsuzluk iddialarını takip ediyor vatandaş, hem de sıkı takipte. CHP'li belediyelerin olmasını manidar bulan görüş hâkim bir bölümünde.  Hükümet ile Ana muhalefet düellosu ya da hükümetin CHP üzerindeki baskısı artıyor Özgür Özer yüzünden diyende var vatandaşın bir kısmında. AKP’li belediyelerinde yolsuzluk dosyaları var hatta hüküm giyen belediye başkanları da var ama basında duyulmuyor her nedense diyen de. İki sebebi olabilir düz mantıktan bakınca; ya AKP bunu örtbas ediyor kendi belediyesi diye imaj zedelenmesin muhalefetin eline saldırı fırsatı vermeyelim diye ya da muhalefet örtbas ediyor AKP kendi belediyesi de olsa yolsuzluğa meydan vermiyor imajıyla halkın gözünde itibar yükselişini önlemek adına. Burada taraflı basın en büyük güç teşkil ediyor aslında iktidar ve muhalefet adına. Yoksa günümüzde teknoloji canavarıyla ulaşılamayacak haber yok, bir tuşa basmayla ne nerde, ne zaman ekranda endam eder. Tabi gündem olursa oda, çünkü malumunuz gündem oluşturmak ya da gündem değiştirmek öncelik halkın dikkatini çekmek için. Siyasetin soğuk savaşlarındaki basın ayağı en etkili silah. Partilerin içişlerindeki lider savaşları parti tabanlarına etki ediyor ve çatlaklar çoğalıyor. İçerden dışarıya… İçerden dışarıya olan yıkma partilerde olduğu kadar yerel yönetimlerde de böyle işler. İçerden dışarıya çatlak! Yerel yönetimde uzun denecek seneler, sahada ve ofiste çalışmış, işten çıkarılmaları her dönem yaşamış, hatta bu yolla kalem olarak o dönem ve bu dönemin başkanlarıyla karşı karşıya getirilme hamlesi olarak kurgulanış yaşamış ve bu oyuna gelmemiş, aksine her iki başkana da farklı siyasi görüşleri olsa da belediyeciliğim ve kalemimle destek vermiş âcizane bir kalem ve emekçiyim. Doğru tektir. Doğrunun yanında oldum kaybetsem de... Haksızlık, kalleşlik görüp susmadığım için o kalleşliği yapanlar tarafından ekmeğinden edilerek Ali Cengiz oyunlarıyla saha dışına atılmaya çalışılmış biri ve âcizane bir kalem olarak olaylara hâkimiyetim kulaktan duyma ya da içerden dışarıya hükümsüz servis dosyaları veren kirli ellerin o bilgi sızdırmalarının hangi amaçla olduğunu bilecek tecrübeye sahibim. Çoğu balondur bu sızdırılanların. Bazıları da o balon bilgilerin o kişilere ulaşması kolay hale getirir ki hem o kişilerin hem de sızdırdıkları kişilerin elinde patlasın bir taş iki kuş hesabı… Parantez açayım saha dışı durumuna; ben istemediğim sürece kimse beni saha dışına atamaz şekil A’da olduğum üzere.  Futbolu da iyi bilirim her türlü hamleyi de. Yani geldikleri yolu 5 defa tavaf etmişimdir ben, akılları yetmez ellerindeki güçle ekmekten ederler sadece. Ötesi kimse de hesap bırakılmaz, helalleşmek lazım ölümlü dünya Allah’ın katına yükle gitmek zor. Ayrıca saha dışına atmak isteyip de atamadığım kimse olmadı bugüne kadar özellikle kalleş, ikiyüzlü, ekmeğini yedikleri insanı sırtından hançerleyenlere ve ekmekle oynayanlara affım olmadı. Bu ister muhatabı ben olayım ister bir başkası olsun hele bensem bu daha da bıçak gibi biler beni çünkü tek tabanca alnının teriyle ekmeğini kazanan kimseye eyvallahı olmayan, çokta gözü olmayan parayı hayatın devamlılığı adına amaç değil araç gören bir kadınım der parantezi kaparım. Her kurumda yolsuzluk denen mendebur; bu ister devlet, ister yerel yönetim, ister özel kurum ister aile içi oluyor. Çekirdek aile yapısında bile paranın gözü kör ettiği Midasın altın kulakları vaziyeti miras kavgaları atayı bunamış gösterip bakım evlerine kapayarak mal varlığına kardeşlerle paylaşmak yerine tek hâkimiyet sahipliği. Ne yolsuzluklar ne yolsuzluklar! Hâkim iken yerel yönetim ve merkezi yönetimlerin milyonlarca çalışandan, bürokratına uzanan yolsuzluklar hep oldu hep olacak. Çiğ süt emmiş, gözü para hırsı bürümüş insanlar yüzünden. Yolsuzluk denilen kolay yoldan kazanılan maddesel şeyler gözü de kalbide kör ediyor.  Aslında bir şeyin ortaya çıkması doğru ya da yanlış içerden dışarı olur dedik ya bu esas bu bana göre detay. Herkesin bildiği sır sır olmadığı halde imiş gibi yapılmalara çok gülerim ben. İçsel otokontrolü ne kadar sıkı tutarsanız tutun öylesine devasa hizmet sektöründe doğru yanlış sızdırmaların önüne geçemezsiniz. Özellikle siyasetin hâkim olduğu oluşumun kendi içinde güç savaşları verdiği üzerine diğer partilerle güç savaşları yaşadığı yaşayan bir metabolizma siyasetin olmazsa olmazı, tuzu biberi. Yolsuzluklar kanıtlanırsa kim o yolsuzluğu yaparsa adaletin kılıcı keskin olsun... Dip notcum gündemi meşgul eden belediyelerin başkan gözaltı ve tutuklamaları yüzünden Mersini ve Vahap Seçer’i hedefe koymaya çalışanlar var merkezde ve kentte. Vahap Seçer’in veremeyeceği hesap yok. Son iki dönemdir halkın gözünün önünde yönetiyor Mersin Büyükşehir Belediyesini. Çürük elmalar olduğunda ayıklıyor. 11 bin küsür kişinin çalıştığı devasa bir büyükşehrin başındaki adam Vahap Seçer. Partisindeki muhalefetin sırtından hançerlemelerinden o kadar yara alıp sertleşmiş ki derisi hep hazırlıklı. Halka sorumlu veremeyeceği cevap olmadı bugüne kadar. Yine olmaz, güveni tam Mersinlilerin Seçer’e. Dedik ya paranın hüküm sürdüğü her yerde yolsuzluk mendebur yolluların elinde olacak. Adaletin keskin kılıcı onlara gereken cezayı verir kanıtlanırsa. Kanıtlanmazsa da iadeyi itibar verilerek o çamuru atanlar adaletin keskin kılıcının tadına bakar. Adalet herkese lazım. Ama namuslu görevi başında halka hizmet eden başkandan personele belediyecilere çamur atmak en büyük vebal.
Ekleme Tarihi: 08 Temmuz 2025 -Salı

Adalet Herkese Lazım!

Son günlerde yaşanan belediyeler ve yolsuzluk iddialarını takip ediyor vatandaş, hem de sıkı takipte. CHP'li belediyelerin olmasını manidar bulan görüş hâkim bir bölümünde.  Hükümet ile Ana muhalefet düellosu ya da hükümetin CHP üzerindeki baskısı artıyor Özgür Özer yüzünden diyende var vatandaşın bir kısmında.

AKP’li belediyelerinde yolsuzluk dosyaları var hatta hüküm giyen belediye başkanları da var ama basında duyulmuyor her nedense diyen de.

İki sebebi olabilir düz mantıktan bakınca; ya AKP bunu örtbas ediyor kendi belediyesi diye imaj zedelenmesin muhalefetin eline saldırı fırsatı vermeyelim diye ya da muhalefet örtbas ediyor AKP kendi belediyesi de olsa yolsuzluğa meydan vermiyor imajıyla halkın gözünde itibar yükselişini önlemek adına. Burada taraflı basın en büyük güç teşkil ediyor aslında iktidar ve muhalefet adına. Yoksa günümüzde teknoloji canavarıyla ulaşılamayacak haber yok, bir tuşa basmayla ne nerde, ne zaman ekranda endam eder. Tabi gündem olursa oda, çünkü malumunuz gündem oluşturmak ya da gündem değiştirmek öncelik halkın dikkatini çekmek için. Siyasetin soğuk savaşlarındaki basın ayağı en etkili silah. Partilerin içişlerindeki lider savaşları parti tabanlarına etki ediyor ve çatlaklar çoğalıyor. İçerden dışarıya…

İçerden dışarıya olan yıkma partilerde olduğu kadar yerel yönetimlerde de böyle işler. İçerden dışarıya çatlak!

Yerel yönetimde uzun denecek seneler, sahada ve ofiste çalışmış, işten çıkarılmaları her dönem yaşamış, hatta bu yolla kalem olarak o dönem ve bu dönemin başkanlarıyla karşı karşıya getirilme hamlesi olarak kurgulanış yaşamış ve bu oyuna gelmemiş, aksine her iki başkana da farklı siyasi görüşleri olsa da belediyeciliğim ve kalemimle destek vermiş âcizane bir kalem ve emekçiyim. Doğru tektir. Doğrunun yanında oldum kaybetsem de...

Haksızlık, kalleşlik görüp susmadığım için o kalleşliği yapanlar tarafından ekmeğinden edilerek Ali Cengiz oyunlarıyla saha dışına atılmaya çalışılmış biri ve âcizane bir kalem olarak olaylara hâkimiyetim kulaktan duyma ya da içerden dışarıya hükümsüz servis dosyaları veren kirli ellerin o bilgi sızdırmalarının hangi amaçla olduğunu bilecek tecrübeye sahibim.

Çoğu balondur bu sızdırılanların. Bazıları da o balon bilgilerin o kişilere ulaşması kolay hale getirir ki hem o kişilerin hem de sızdırdıkları kişilerin elinde patlasın bir taş iki kuş hesabı…

Parantez açayım saha dışı durumuna; ben istemediğim sürece kimse beni saha dışına atamaz şekil A’da olduğum üzere.  Futbolu da iyi bilirim her türlü hamleyi de. Yani geldikleri yolu 5 defa tavaf etmişimdir ben, akılları yetmez ellerindeki güçle ekmekten ederler sadece. Ötesi kimse de hesap bırakılmaz, helalleşmek lazım ölümlü dünya Allah’ın katına yükle gitmek zor.

Ayrıca saha dışına atmak isteyip de atamadığım kimse olmadı bugüne kadar özellikle kalleş, ikiyüzlü, ekmeğini yedikleri insanı sırtından hançerleyenlere ve ekmekle oynayanlara affım olmadı. Bu ister muhatabı ben olayım ister bir başkası olsun hele bensem bu daha da bıçak gibi biler beni çünkü tek tabanca alnının teriyle ekmeğini kazanan kimseye eyvallahı olmayan, çokta gözü olmayan parayı hayatın devamlılığı adına amaç değil araç gören bir kadınım der parantezi kaparım.

Her kurumda yolsuzluk denen mendebur; bu ister devlet, ister yerel yönetim, ister özel kurum ister aile içi oluyor. Çekirdek aile yapısında bile paranın gözü kör ettiği Midasın altın kulakları vaziyeti miras kavgaları atayı bunamış gösterip bakım evlerine kapayarak mal varlığına kardeşlerle paylaşmak yerine tek hâkimiyet sahipliği. Ne yolsuzluklar ne yolsuzluklar!

Hâkim iken yerel yönetim ve merkezi yönetimlerin milyonlarca çalışandan, bürokratına uzanan yolsuzluklar hep oldu hep olacak. Çiğ süt emmiş, gözü para hırsı bürümüş insanlar yüzünden. Yolsuzluk denilen kolay yoldan kazanılan maddesel şeyler gözü de kalbide kör ediyor.

 Aslında bir şeyin ortaya çıkması doğru ya da yanlış içerden dışarı olur dedik ya bu esas bu bana göre detay. Herkesin bildiği sır sır olmadığı halde imiş gibi yapılmalara çok gülerim ben.

İçsel otokontrolü ne kadar sıkı tutarsanız tutun öylesine devasa hizmet sektöründe doğru yanlış sızdırmaların önüne geçemezsiniz. Özellikle siyasetin hâkim olduğu oluşumun kendi içinde güç savaşları verdiği üzerine diğer partilerle güç savaşları yaşadığı yaşayan bir metabolizma siyasetin olmazsa olmazı, tuzu biberi.

Yolsuzluklar kanıtlanırsa kim o yolsuzluğu yaparsa adaletin kılıcı keskin olsun...

Dip notcum gündemi meşgul eden belediyelerin başkan gözaltı ve tutuklamaları yüzünden Mersini ve Vahap Seçer’i hedefe koymaya çalışanlar var merkezde ve kentte. Vahap Seçer’in veremeyeceği hesap yok. Son iki dönemdir halkın gözünün önünde yönetiyor Mersin Büyükşehir Belediyesini. Çürük elmalar olduğunda ayıklıyor. 11 bin küsür kişinin çalıştığı devasa bir büyükşehrin başındaki adam Vahap Seçer.

Partisindeki muhalefetin sırtından hançerlemelerinden o kadar yara alıp sertleşmiş ki derisi hep hazırlıklı. Halka sorumlu veremeyeceği cevap olmadı bugüne kadar. Yine olmaz, güveni tam Mersinlilerin Seçer’e.

Dedik ya paranın hüküm sürdüğü her yerde yolsuzluk mendebur yolluların elinde olacak. Adaletin keskin kılıcı onlara gereken cezayı verir kanıtlanırsa. Kanıtlanmazsa da iadeyi itibar verilerek o çamuru atanlar adaletin keskin kılıcının tadına bakar.

Adalet herkese lazım. Ama namuslu görevi başında halka hizmet eden başkandan personele belediyecilere çamur atmak en büyük vebal.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.