GÖLGE Nefise CANARAN
Köşe Yazarı
GÖLGE Nefise CANARAN
 

Hamle ve Takip!

Muhalifliğin başına anti koyduk mu nur topu gibi bir antimuhalif oldu işte. Orta muhalife kardeş… Muhalefet olmayı pek severim bendeniz de. Ama sade muhalif... Maksat muhabbet olsun hesabı ötesi dökülmeler başladı… Ben demiştim! Desem mi hadi dedim gitti… Hazırlıklar el altı, sümen altı yapılıyor Vahap Seçer'e karşı... Yapın iadeyi taahhütlü iade gelir evvel Allah. Hani buzdağı ve onun görünmeyen yüzü muhabbeti vardır ya. Benim de dilimden düşürmediğim; görünmeyen kısım fokur fokur kaynamakta… Nane, limon kabuğu birazda zencefil at olsun bitsin! Sözcü gazetesinin yazarı Mehmet Serbes beyin artarda kaleme aldığı yazıyı okuyunca gülümsedim. Türk kahvemi yudumladım. Eleştirinin doğru ve dozunda yapılması diye etik bir kural vardır, buna konuya hâkimiyet şartı da eklendiğinde fotoğrafı bütünden görürsünüz.  Ben fotoğrafın bütününe bakmayı severim. Ben belediyecilikten gelmeyim, harbi belediyeciyim, kofti değil… Mersin'in son 30 senesinin belediyeciliğini bilen, Mersin siyasetini çokkk iyi bilen, siyasetle belediyeciliğin flörtünü, siyasetle basının flörtünü, siyasetin belediye, basın, personel zehirli sarmaşık sarmalı şahit olan biriyim... Ötesi gazeteciliğin araştırma gerektirdiğini bilecek kadar tecrübeli bir kalemim. Özelliklede uzak mesafeli yazıyorsanız kulaktan duyma çok isabetli olmuyor yazma sebebiniz! Ne olursa olsun. Konuya hâkimiyet önemli. Yine de kulağa su kaçırma babında sistem işler. Hemen duyulur, sağır sultan duyar, mesaj ulaşması gereken yere ulaşır. Sonrası Şam’da Kayısı. Amaç nail olsun da… Tek taraflı olmamak lazım eleştirisel düşünürken, konuşurken, yazarken.  Muhalefet bütünün hayrına olan şeydir. Mehmet Serbes beyin arka arkaya aldığı yazı içerik bakımından değil daha derinden, dip düşündürdü. Arıtma ve Mersin konusunda araştırma yaparak Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Meski’den konuyla ilgi bilgi alarak o veriler eşliğinde eleştirisel yazı okumayı tercih ederdim böylesi ulusal bir gazetede… Derler ya ulusal daha profesyoneldir yereldeki kalemleri amatör görürler çoğu zaman… Mehmet Serbes Bey ikinci yazısında Meski ve Mersin Büyükşehir Belediyesinin açıklamalarının eşliğinde bilgilenmiş, okuyucuları da aydınlatmış gördüğüm. Mersin sahilleri konusunda kentte oturanlardan kirlilik denize giremiyoruz gibi postalar aldığından bahsetmiş sanırım. Mavi bayraklarımızdan çok haberi yok, sanırım büyükşehrin deniz kirliliğinin başkahramanı limana giren ve atıklarını denize bırakmaya çalışan gemilere 7-24 göz açtırmadığından haberi yok. İlk arıtma tesisinden bu yana Mersin'de art arda arıtma tesisleri devreye giriyor. Arıtma tesisiyle iş bitiyor mu denizlerin kirliliğinin önüne geçmek için? Hadi on puanlık soru size! Denizi kirletenlerde yine o sahilde yaşayanlar... Denizden neler çıkıyor, uzaydaki dostlarım gelip atmıyor o sahilleri mesken tutanlar atıyor. Kumsalları köpeğinin çişini, kakasını yaptırmak için kullananlar, kumsala da mı arıtma gerekli dimi efem? Tabi birde sahillerde yaşayanlar nükleer santral devreye girdikten sonra ne yapacaklar onu düşünsünler? Fotoğrafın bütünü… Analitik düşünmeyi severim. Şifreleri çözmeyi... Satır aralarını bırakın kelimedeki hecelerin aralarını iyi okurum…  Zamanını beklerim acele etmem, zira sonraki adımını bildiğim her hamle için aceleye mecal yok. Dedim ya tecrübe… Boru değil… Dip notcum seni unutmadım.  Yerel yönetim siyaset sarmalı olunca her türlü alavere, darabere, Ali Cengiz oyunu; Nasrettin Hocayı yâd etmeden olmaz. Testi kırılmadan önlem alacaksın… Asla dünde kalmayacaksın, bugünde anı yaşayıp temkinli olacaksın, uyanık olacaksın, her hamleyi öncesinden görüp gelmeden önünü keseceksin. Yapmazsan ehhh başın ağrır. Şifre… Hamle için takip et!
Ekleme Tarihi: 26 May 2025 - Monday

Hamle ve Takip!

Muhalifliğin başına anti koyduk mu nur topu gibi bir antimuhalif oldu işte. Orta muhalife kardeş… Muhalefet olmayı pek severim bendeniz de. Ama sade muhalif... Maksat muhabbet olsun hesabı ötesi dökülmeler başladı… Ben demiştim! Desem mi hadi dedim gitti…

Hazırlıklar el altı, sümen altı yapılıyor Vahap Seçer'e karşı... Yapın iadeyi taahhütlü iade gelir evvel Allah.

Hani buzdağı ve onun görünmeyen yüzü muhabbeti vardır ya. Benim de dilimden düşürmediğim; görünmeyen kısım fokur fokur kaynamakta… Nane, limon kabuğu birazda zencefil at olsun bitsin!

Sözcü gazetesinin yazarı Mehmet Serbes beyin artarda kaleme aldığı yazıyı okuyunca gülümsedim. Türk kahvemi yudumladım.

Eleştirinin doğru ve dozunda yapılması diye etik bir kural vardır, buna konuya hâkimiyet şartı da eklendiğinde fotoğrafı bütünden görürsünüz.  Ben fotoğrafın bütününe bakmayı severim.

Ben belediyecilikten gelmeyim, harbi belediyeciyim, kofti değil… Mersin'in son 30 senesinin belediyeciliğini bilen, Mersin siyasetini çokkk iyi bilen, siyasetle belediyeciliğin flörtünü, siyasetle basının flörtünü, siyasetin belediye, basın, personel zehirli sarmaşık sarmalı şahit olan biriyim...

Ötesi gazeteciliğin araştırma gerektirdiğini bilecek kadar tecrübeli bir kalemim. Özelliklede uzak mesafeli yazıyorsanız kulaktan duyma çok isabetli olmuyor yazma sebebiniz! Ne olursa olsun. Konuya hâkimiyet önemli.

Yine de kulağa su kaçırma babında sistem işler. Hemen duyulur, sağır sultan duyar, mesaj ulaşması gereken yere ulaşır. Sonrası Şam’da Kayısı. Amaç nail olsun da…

Tek taraflı olmamak lazım eleştirisel düşünürken, konuşurken, yazarken.  Muhalefet bütünün hayrına olan şeydir.

Mehmet Serbes beyin arka arkaya aldığı yazı içerik bakımından değil daha derinden, dip düşündürdü. Arıtma ve Mersin konusunda araştırma yaparak Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Meski’den konuyla ilgi bilgi alarak o veriler eşliğinde eleştirisel yazı okumayı tercih ederdim böylesi ulusal bir gazetede…

Derler ya ulusal daha profesyoneldir yereldeki kalemleri amatör görürler çoğu zaman… Mehmet Serbes Bey ikinci yazısında Meski ve Mersin Büyükşehir Belediyesinin açıklamalarının eşliğinde bilgilenmiş, okuyucuları da aydınlatmış gördüğüm. Mersin sahilleri konusunda kentte oturanlardan kirlilik denize giremiyoruz gibi postalar aldığından bahsetmiş sanırım.

Mavi bayraklarımızdan çok haberi yok, sanırım büyükşehrin deniz kirliliğinin başkahramanı limana giren ve atıklarını denize bırakmaya çalışan gemilere 7-24 göz açtırmadığından haberi yok.

İlk arıtma tesisinden bu yana Mersin'de art arda arıtma tesisleri devreye giriyor. Arıtma tesisiyle iş bitiyor mu denizlerin kirliliğinin önüne geçmek için? Hadi on puanlık soru size!

Denizi kirletenlerde yine o sahilde yaşayanlar...

Denizden neler çıkıyor, uzaydaki dostlarım gelip atmıyor o sahilleri mesken tutanlar atıyor. Kumsalları köpeğinin çişini, kakasını yaptırmak için kullananlar, kumsala da mı arıtma gerekli dimi efem?

Tabi birde sahillerde yaşayanlar nükleer santral devreye girdikten sonra ne yapacaklar onu düşünsünler? Fotoğrafın bütünü…

Analitik düşünmeyi severim. Şifreleri çözmeyi... Satır aralarını bırakın kelimedeki hecelerin aralarını iyi okurum…  Zamanını beklerim acele etmem, zira sonraki adımını bildiğim her hamle için aceleye mecal yok. Dedim ya tecrübe… Boru değil…

Dip notcum seni unutmadım.  Yerel yönetim siyaset sarmalı olunca her türlü alavere, darabere, Ali Cengiz oyunu; Nasrettin Hocayı yâd etmeden olmaz. Testi kırılmadan önlem alacaksın…

Asla dünde kalmayacaksın, bugünde anı yaşayıp temkinli olacaksın, uyanık olacaksın, her hamleyi öncesinden görüp gelmeden önünü keseceksin. Yapmazsan ehhh başın ağrır.

Şifre… Hamle için takip et!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.